Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Müslüman Olmaya Geldim

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Martha Çevrimdışı

Martha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bu tarz bir tanımlamayı sanki üzerinde ittifak edilmiş bir hakikat gibi önkabule tabi tutmuşsunuz.

"Bilimsel bir terim olarak teori; gerçekliği isbatlanmış, çürütülememiş sav demektir."

Tamamen kendinden menkul bir temenniyi tanım formatında sunamazsınız. Ne demek teori bilimsel olarak gerçekliği isbatlanmıştır? Bir iddia şayet isbat edilirse zaten teori olma fonksiyonunu yitirir. Bilimsel teori, henüz kanıtlanamamış bilimsel önermelerdir ve asla yasaya dönüşemezler. En nihayetinde bilimsel olgu ve olayların anlaşılma ve açıklanma girişimi olabilirler.

Bana evrim teorisinin isbatı sadedinde belki de yüzlerce önerme kurup bunları da fiziki çevreden argümanlarla desteklemeye çalışabilirsiniz. Ki zaten yapılan da budur. Ama tüm budelillendirme girişimleriniz karşısında ben de size bir okadar karşıt materyalle yine karşıt bir nazariye çerçevesinde reddiyede bulunurum. Çünkü ikimizin önermeleri de sadece delillendirme çabası olup "asla mutlakiyet arz eden bir YASA" olamaz. Mesela Yerçekimi kanunu (yasası), Suyun kaldırma kuvveti, ısınan cisimlerin genleşmesi... Bunlar birer bilimsel yasadır. Evrim TEORİSİNİ bilimsel bir yasa gibi tanımlamanız ya bilimsel teori ne demektir bilmemenizden ya da bir teoriyi mutlak bir bilimsel yasa gibi giydirme uyanıklığını seçmenizden kaynaklanıyor.

İlkesel olarak gidişatı ve kısmen de sonucu pratik hakikatlerden kopuk fantastik cedellere girmemeyi seçen biri olarak, sadece adil bir düzlemde ve bilimsel kavram ve kabulleri yutturmadan, samimi bir fikir alışverişi yapmanızı istediğim için kendimi dipnot kıvamında olaya katmış bulunuyorum :) Mazur görüle...

Son olarak


Bu kadar yazı döşenmeye hiç gerek yok. Yerçekimi kanunu, gözlemlenebilir bir olaydır. Elinizden bıraktığınız herhangi bir hacmi olan nesne, yere düşer. Bu yüzden yerçekimi kanunu her an gözlemlenebilen, şüphe götürmez bir gerçekliktir.

Evrim ise, milyarlarca yıl süren ve hala devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla kısa vadede gözlemlenmesi, lab. ortamında deneylerle isbatı mümkün değildir.

Ortak atadan geldiğimize işaret eden bulgular, fosiller, ara geçiş türleri vb. ışığında ortaya atılan evrim teorisi, geçerliliği bilimsel olarak kabul görmüş bir teoridir. Çürüten de Harun Yahya ve tayfası...

İlaç kullanıyor musunuz merak ettim? Çünkü iyileşmek için içtiğiniz ilaçlar bilim insanlarınca tartışmasız kabul gören evrimsel süreçler dahilinde arge edilerek piyasaya sürülmektedir. Kısacası, evrim teorisi kuru laftan ibarettir derseniz, ilaç da kullanmamanız gerekir. Yoksa kendinizle çeliştiğiniz için size gülmemiz gerekir...
 
Martha Çevrimdışı

Martha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Diğer sorulara da cevap vereceğim, şimdi biraz işim var..
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Evrim ise, milyarlarca yıl süren ve hala devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla kısa vadede gözlemlenmesi, deneylerle isbatı mümkün değildir. Ortak atadan geldiğimize işaret eden bulgular, fosiller, ara geçiş türleri vb. ışığında ortaya atılan ve geçerliliği kabul görmüş bir teoridir.
Son Yüz senedir evrim geçirerek maymundan insana geçiş yapan bir örnek ver!
Ortada niye maymunlar veya hayvanlar duruyor ?
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evrim ise, milyarlarca yıl süren ve hala devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla kısa vadede gözlemlenmesi, deneylerle isbatı mümkün değildir. Ortak atadan geldiğimize işaret eden bulgular, fosiller, ara geçiş türleri vb. ışığında ortaya atılan ve geçerliliği kabul görmüş bir teoridir.

deneylerle isbatı olmazsa o teorinin geçerliliği de olmaz bunu bilmiyor musun
 
N Çevrimdışı

nereyeboyle

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yav Allah Allah senin yaratılış kitabında Hz Adem 'in Aden bahçesinde- CENNETTE -yaratılıp günah sebebi ile kovulup yeryüzüne atıldığı yazılı ... Hz Adem evrimleşmişse bu evrimleşme Nerede gerçekleşmiş ?????? evrimcilere göre bütün evrim olayları dünya üzerinde gerçekleşmiş halbuki ..

yav Tevrat ta açık açık yaratılış anlatılmakta. .. Kitabın ismi bile Yaratılış kitabı ... yaratılış evrim teorisinin zıt tı demektir sen hala evrim evrim diyorsun ....

PEYGAMBERİMİZE İÇLERİNDEN ZİNA EDEN BIR YAHUDİYİ GETİRİP RECM AYETLERİNİN ÜZERİNI ELİLE ÖRTEN YAHUDİLER GELDİ AKLIMA
 
Martha Çevrimdışı

Martha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Son Yüz senedir evrim geçirerek maymundan insana geçiş yapan bir örnek ver!
Ortada niye maymunlar veya hayvanlar duruyor ?

Bakın şunu bilmeniz gerekir evvela; Evrim teorisinin hiçbir yerinde insan maymundan gelmiştir yazmaz. İnsan ve maymun ortak atadan türemiştir der. Yani insanın, sandığınız gibi maymundan geldiğini iddia eden bir evrim materyali yoktur. :)

İnsan ve şempaze yakın akrabadır. Ortak atadan gelmişlerdir. Bunu da söylememizin sebebi maymun ve insan genomları %95 oranında -yanlış hatırlamıyorsam- benzerdir. İnsan dna'sı fare ile de benzerdir. Bu yüzden ilaçlar, insanlardan önce fareler üzerinde denenmektedir. Bunun amacı da farelerle DNA benzerliğimiz olduğu içindir. İlk önce farelerde denenen ilaçlar, insan organizmasında da benzer sonuçlar verir.

Örneğin kuyrukla doğan insanlar vardır. Doktorlar bu şekilde doğan bebeklerinin kuyruğunu kesip ailelerine öyle teslim ederler. Bu konuda internette yeterli bilgiyi bulabilirsiniz... O zaman biz size soralım; bazı insanlar neden kuyruklu olarak doğmaktadırlar, ortak atalarından miras genleri sebebiyle mi yoksa sizin konuyla ilgili başka bir fikriniz var mı?
 
Martha Çevrimdışı

Martha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
1 kişinin hidayetine vesile olmak ne kadar büyük nimet ise, onlarca kişinın aklını karıştırıp fitneye sebebiyet verecek, samimiyetinden kuşku duyduğumuz kişilere hak ettikleri gibi muamele etmek de, Nimete erişmenin vesilesidir diye düşünüyorum ....

Siz böyle aklım karışacak yazdıkça zaten ben tedirgin yazıyorum. Aklınız karışmasın, biz daha fazla bu konuya yorum yapmayalım o halde. :)

Kusura bakmayın. Kırdıysak, üzdüysek affola...
 
N Çevrimdışı

nereyeboyle

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Siz böyle aklım karışacak yazdıkça zaten ben tedirgin yazıyorum. Aklınız karışmasın, biz daha fazla bu konuya yorum yapmayalım o halde. :)
sen benim sorularımın hiçbirine cevap vermedin , ben seninle her konuda tartışmaya hazırım , ateist ve hristiyan kitaplarında yazılan birçok şeyi tefsirleri ile beraber inceledim ... yukardaki sorularıma bi cevap versene sen ?
 
Martha Çevrimdışı

Martha

Üyeliği İptal Edildi
Banned
sen benim sorularımın hiçbirine cevap vermedin , ben seninle her konuda tartışmaya hazırım , ateist ve hristiyan kitaplarında yazılan birçok şeyi tefsirleri ile beraber inceledim ... yukardaki sorularıma bi cevap versene sen ?

İyi de arkadaşım, tartışma yapılacak ortamda arada bir figüranlar gelip yok fitne, yok aklımızı karıştırmaya gelmiş derse, o ortamda sağlıklı bir tartışma yapılamaz... Senin sorduklarına özellikle cevap yazmadım ki, konu farklı yerlere gelmesin. Ne şiş yansın ne kebap. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, fitne yaygaralarını çekemem doğrusu...
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Fred Hoyle'ün cansız maddelerden hayatın kendi kendine oluşmasının imkansızlığını açıkladığı kitabı; "The Intelligent Universe (Akıllı Evren)"

Bütün evreni kaplayan bir hurda yığını olduğunu varsayın. Ve bu hurda yığınının içinde Boeing 747'ye ait parçalar ve elektrik devreleri karışık ve birbirinden bağımsız olarak bulunsun. Bu hurda yığınına bir kasırga isabet etsin. Bu kasırganın ardından tüm parçaları biraraya gelmiş uçuşa hazır bir Boeing 747 çıkabilir mi?92

Rubik kübünü uzaktan tanıyan bir kimse bile kübün yüzlerini rastgele oynatan bir körün çözüm elde edemeyeceğini kabul edecektir. Şimdi sırası bozulmuş Rubik küplü 1050 kör insan bulunduğunu ve hepsinin aynı anda çözülmüş şekle ulaşmaları olasılığını hayal etmeye çalışın. Artık hayatın bağlı olduğu birçok polimerden sadece bir tanesinin rastgele yer değiştirmesi fırsatına sahipsiniz. Sadece bio-polimerlerin değil aynı zamanda programlanmış bir hücrenin çalışması da ilkel organik çorbada rastgele oluşamazdı. Hayat açıkçası kozmik bir fenomen olmalı.93

Eğer maddenin, organik (cansız) sistemleri hayata doğru iten bir temel prensibi olsaydı bunun varlığının laboratuvarda kolaylıkla kanıtlanabilir olması gerekirdi. İlkel çorbayı temsil etmek üzere, örneğin bir yüzme havuzunu ele alın. Bunu biyolojik olmayan özellikteki kimyasallarla istediğiniz gibi doldurun. İstediğiniz gazı üzerine pompalayın veya arasından isterseniz hoşunuza giden herhangi bir çeşitte radyasyon verin. Deneyin bir sene sürmesine izin verin ve o 2.000 enzimden (canlı hücreler tarafından üretilen proteinler) kaç tanesinin havuzda ortaya çıkacağını görün. Ben cevabını vereceğim, böylelikle deneyi yapmanın zaman, zorluk ve masrafından kurtulmuş olursunuz. Muhtemelen aminoasitlerden ve diğer basit organik kimyasallardan oluşan, kahverengimsi çamurdan başka hiçbir şey bulamayacaksınız. Bu iddiadan bu kadar emin nasıl olabilirim? Eğer tam tersi olacak olsaydı, bu deney şimdiye kadar çoktan yapılmış olurdu ve eğer yapılsaydı dünya çapında çok iyi bilinip ünlü olurdu. Bunun maliyeti ise Ay'a bir adamı yerleştirmeyle karşılaştırıldığında çok önemsiz kalacaktır.
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Prof. Malcolm Dixon (Biyokimyacı):

Enzim sistemi her dakika tam vardiya çalışan kimyagerlerin yapamadığını yapıyor. Kimse doğal olarak oluşan enzimlerin yüzlerce arkadaşı ile beraber şans eseri kendi kendilerini fark ettiğini ciddi olarak düşünebilir mi? Enzimler ve enzim sistemleri aynı genetik mekanizmalar gibi mihenk taşlarıdır. Daha ileri araştırmalar yapıldığında daha iyi detaylanmış tasarımı açığa çıkarır.

Michael Pitman, Adam and Evolution, 1986, s. 144
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Britannica Bilim Ansiklopedisi (Evrime olan inancı ile tanınan bir ansiklopedi):

... Yeryüzündeki tüm canlı organizmalardaki proteinler gibi karmaşık polimerlerin yapı blokları olan aminoasitlerin tümü, aynı asimetri tipindedir. Adeta tamamen sol-ellidirler. Bu, bir bakıma, milyonlarca kez havaya atılan bir paranın hep tura gelmesine, hiç yazı gelmemesine benzer. Moleküllerin nasıl sol-el ya da sağ-el olduğu tamamen kavranılamaz. Bu seçim anlaşılmaz bir biçimde, yeryüzü üzerindeki yaşamın kaynağına bağlıdır
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Evrim teorisi bilimsel bilgiye değil, materyalist felsefeye dayanmaktadır; Evrim teorisi bilimsel bilgiye değil, materyalist felsefeye dayanmaktadır

Okuyucumuzun bir başka takıntısı, bizim evrim teorisini, bilimsel bir teori değil, metafizik bir düşünce tarzı olduğunu ileri sürmüş olmamızadır.

Burada küçük iki düzeltme yapmamız gerekiyor. Birincisi, evrim teorisi bilimsel bilgiye değil, felsefî düşünce ve metafiziğe dayanmaktadır.

İkicisi bunu biz ileri sürmüyoruz. Konun uzmanları söylüyor.

Sidney Fox’un, amino asitleri birleştirerek bazı proteinler elde etmesi bilimsel bilgidir. Yani, laboratuarda denenen ve elde edilen bilgilerdir.

Ama bundan sonrası ki, bir proteinden tesadüfen bir hücreye ve o hücreden diğer hücreler ve neticede bütün canlıların tesadüfen ortaya çıkışına kadar sergilenen senaryo tamamen felsefî bir düşünce ve metafizik bir yaklaşımdır. İleriye sürülen bu iddialar, laboratuarda denenemediği sürece metafiziğe dayalı yorumlar olarak kalacaktır. Bir bakıma bir yaratıcıyı inkâr esasına dayanan böyle bir evrimci felsefî düşüncenin alternatifi olan yaratılış görüşünün de verilmesi, tarafsız bilimsel bir yaklaşım tarzıdır.
 
N Çevrimdışı

nereyeboyle

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İyi de arkadaşım, tartışma yapılacak ortamda arada bir figüranlar gelip yok fitne, yok aklımızı karıştırmaya gelmiş derse, o ortamda sağlıklı bir tartışma yapılamaz... Senin sorduklarına özellikle cevap yazmadım ki, konu farklı yerlere gelmesin. Ne şiş yansın ne kebap. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, fitne yaygaralarını çekemem doğrusu...

1. evrim teorisinde ilk insan var mıdır ?
2.İncilde ilk insan kimdir ?
3.Adem a.s evrim in hangi basamağında yer alır , Incilde bu belirtilmiş midir ?
4.İncilde Adem babamızıb Cennette- Aden bahçesinde -yaratılıp yeryüzüne gönderildiği yazılı ... Hz Adem evrimleşmişse bu olay Nerede meydana gelmiştir ? Cennette mi dünya üzerinde mi ??
5.Tekvinde yer alan ayrıntılı soy seceresinin maksadı nedir ?
gayet basit sorular soruyorum sana
 
E Çevrimdışı

Erdem_Balıkesir

Üyeliği İptal Edildi
Banned
öldükten sonra ne olmayı umuyorsun arkadaş toprak mı ?
Doğduktan önce ne isem öldükten sonra da o olacağım
Erdem martha buraya insanlarin kafasini karistirmaya gelmisler
Hayır martha yı tanımıyorum. Size karşı neysem ona karşı da oyum sanırsam bir hıristiyan çok ilginç bu sitede :)
Son Yüz senedir evrim geçirerek maymundan insana geçiş yapan bir örnek ver!
Ortada niye maymunlar veya hayvanlar duruyor ?
Admin bey

Madde madde yazacak olursak

-bir kere maymundan insan olma diye bir durum yok zaten. Kimse bunu iddia etmiyor günümüzde .

- dediğiniz şeyin şempanzelerin atalarıyla insanların atalarının ortak olduğu fikri olduğunu ele alırsak, bunu 100 seneye sığdırmak oldukça gülünç. Çünkü o türlerin 4 ayaktan 2 ayak üzerine geçmesi bile o kadar uzun sürüyor ki, siz genel bit makro evrimden bahsediyorsunuz.

-ortada niye maymunlar ve hayvanlar duruyor? Biz neden duruyorsak onlar da o yüzden duruyor. Biz evrim geçirim bu olduk. Onlar da geçirip şimdiki gibi oldular. Evrim her an devam eder


Arkadaşlar ben bunu sevmedim. Aramız kızışıyor böyle. Neyse bu konuyu kapatıyorum ben. Zamanla kaynaşır anlaşırız umarım:)
 
EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Darvin'in Evrim Teorisi hakkında itirafları; Darvin'in Evrim Teorisi hakkında itirafları


Charles Darwin, evrim teorisini 1859 yılında yayınladığı The Origin Of Species By Means Of Natural Selection Or The Preservation Of Favored Races In The Struggle For Life (Türlerin Kökeni, Doğal Seleksiyon veya Yaşam Mücadelesinde Kayırılmış Irkların Korunması Yoluyla) isimli kitabı ile öne sürdü. Darwin "uzun bir argüman" olarak tanımladığı kitabında, canlılığın kökenini evrimsel gelişme ile açıklamaya çalışmıştı.

Kitabın tamamında, konuların ele alınışı son derece acemice ve bilimsel deneylerden veya gözlemlerden uzak, daha çok tahmin ve varsayımlar üzerine kuruludur. Darwin, Descent of Man (İnsanın Türeyişi) isimli kitabında da yine aynı bilimsel seviyede, insanın evrimi ile ilgili teorilerini açıklamıştır. Her iki kitapta da Darwin, teorisinin zayıflıklarını, tutarsızlıklarını itiraf etmiş, böyle bir varsayımın doğruluğu ile ilgili ciddi şüpheleri olduğunu sık sık tekrarlamıştır. Amerikalı fizikçi Lipson, Darwin'in bu korkuları hakkında şu yorumu yapar:

Türlerin Kökeni'ni ilk okuduğumda Darwin'in genelde sunulan tablonun aksine, kendisinden pek de emin olmadığını fark etmiştim. Örneğin "Teorinin Zorlukları" başlıklı bölüm, çok belirgin bir güvensizlik yansıtmaktadır. Bir fizikçi olarak, gözün nasıl ortaya çıkmış olabileceği yönündeki yorumları karşısında şaşkınlığa düştüm.5

Ayrıca, Charles Darwin'in oğlu Francis Darwin'in editörlüğünü yaptığı ve Darwin'in mektuplarının derlemesinden oluşan Life and Letters of Charles Darwin (Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları) adlı kitapta yer alan mektuplarda da Darwin birçok benzeri itirafta bulunmuştur. Bu kitapta, Darwin'in pek çok yakın arkadaşına veya dönemindeki bazı bilim adamlarına yazdığı mektuplar derlenmiştir. Bu mektupların birçoğu Darwin'in evrim teorisi ile ilgili itirafları ile doludur. Hatta Darwin, iddia ettiği konulardaki bilgi yetersizliğini sık sık dile getirmekten de çekinmemiştir.

Ne var ki, evrim teorisinin sahibinin bu teorinin doğruluğu ve kendi bilimsel seviyesi ile ilgili şüphelerinin bulunmasına ve büyük bir açık sözlülükle bunları itiraf etmesine rağmen, günümüz evrimcilerinin hem Darwin'den hem de evrim teorisinden bu kadar emin olmaları elbette düşündürücüdür.

Bu bölümde Darwin'in sadece genel olarak evrim teorisi ve kendisi ile ilgili itiraflarına yer verilecektir. Bunların yanı sıra Darwin'in bu iddiayı ortaya atarken içinde bulunduğu ruh hali de itiraflarında yer alacaktır. İşte Darwin'in kendi teorisinin çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı bir iddia olduğu yönündeki kuşkuları:

Okur yapıtımın (Türlerin Kökeni) bu bölümüne varmadan önce bir yığın güçlükle karşılaşmış olacaktır. Bunların bazıları bugüne dek üzerlerinde belirli bir ölçüde duraksamadan düşünemediğim kadar çetindir.6

Teoriye karşı haklı olarak yöneltilmiş itirazların ve teorinin karşılaştığı güçlüklerin ağırlığı altında yıllarca ve onların ağırlığından kuşkulanamayacak kadar çok ezildim.7

Bu çalışmaların (Türlerin Kökeni için kullandığı çalışmaları), bunları yaparken harcadığım zamana değip değmediğinden şüphe ediyorum.8

Görüşlerimin, sayısız miktarda zorluklarla dolu olduğunu göremeyecek kadar kör olduğumu sanma...9

Harvard'da biyoloji profesörü ve yakın dostu olan Asa Gray'a yazdığı bir mektubundan:

Oldukça iyi biliyorum ki, spekülasyonlarım meşru bilimin sınırlarının oldukça ilerisine uzanmıştır.10

Editörlüğünü Charles Darwin'in oğlu Francis Darwin'in yaptığı The Life and Letters of Charles Darwin (Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları) isimli kitabın giriş sayfası.

E. Haeckel'e yazdığı mektubundan:

Evrim doktrinini yayarak çok müthiş bir iş yapmış olacaksın. Yararsız yapıların ileriki aşamalarda ortadan kalkmasıyla ilgili problem senin de kafanı karıştırdı mı? Bu problem son zamanlarda benim aklımı oldukça karıştırdı.11

Fox'a yazdığı mektubundan:

Doğanın tamamı gerçekten inatçı ve benim istediklerimi yapmıyor ve şu an sadece eski midyelerimden başka yeni hiçbir şey üzerinde çalışmak istemiyorum.12

Bazen tamamıyla çöküntüye uğrayacağımdan korkuyorum...13

J. D. Hooker'a yazdığı mektubundan :

Bazen, yakında tamamen yenilgiye uğrayacağımdan şüpheleniyorum.14

Görüşlerime ters düşen bazı büyük zorlukları ortadan kaldırdığımı düşünüyorum, fakat bunların hepsi bir halüsinasyon olabilir. 15

Tamamen yanlış bir inancın içinde olduğumu düşünmeye başladım. Bana bu konunun on sene içinde tamamen unutulacağını söylediğinde haklıydı.16

Bana kitabımı soruyorsun, sana söyleyebileceğim tek şey intihar etmeye hazır olduğum; kitabın çok makul bir şekilde kaleme alındığını düşünüyordum, fakat şimdi tekrar yazılması gerektiğini anladım.17

Türlerin Kökeni'nin yayınlanmasının ardından o kadar çok şey yayınlandı ki, bu bilgileri değerlendirip bir bütün haline dönüştürme gücüne ve akıl yeteneğine sahip olduğumdan şüphe ediyorum.18

Lyell'e yazdığı mektubundan:

Çeşitli konularla ilgilenen pek çok insanın yıllardır bir illüzyon içinde olduğunu düşünerek oldukça seviniyorum. Sık sık üzerime soğuk bir ürperti geliyor ve kendi kendime bütün hayatımı bir fantaziye adayıp adamadığımı soruyorum.19

Robert Downs anlatıyor:

Darwin'in yaşı ilerledikçe din konusundaki görüşleri de değişti. Gençliğinde özel yaratılış fikrini hiç tartışmasız kabul ediyordu. Life and Letters adlı kitabında ise "insan uzak gelecekte şimdikinden çok daha mükemmel bir varlık olacaktır" diyordu. Sonra şu fikirleri de ilave ediyordu:

"Tanrı'nın varlığı hakkında hislere değil de akla bağlı bir başka nokta da, çok önemli bir konu olarak beni etkiliyor. Bu muazzam ve harikulade evreni, çok geriye ve çok ileriye bakabilme kabiliyeti bulunan insan da dahil olmak üzere, kör tesadüf veya zaruretin eseri olarak görmek çok güç, hatta imkansızdır. Böyle düşününce bir dereceye kadar insanınkine benzeyen zihin sahibi bir "İlk Sebep" aramak zorunda kalıyorum; bu bakımdan teist sayılabilecek bir insanım. Hatırladığıma göre, Türlerin Kökeni'ni yazdığım zaman bu inanç bende çok kuvvetliydi. O tarihten beri yavaş yavaş ve birçok dalgalanmalarla zayıfladı. Ama o zaman da şu şüphe ortaya çıkıyor: Benim inandığıma göre en aşağı hayvanlarınki kadar basit bir zihinden çıkmış olan bir akla, böyle büyük bir sonuç çıkardığı zaman güvenilir mi?" 20

Darwin bu noktada çaresizlik içinde ellerini açıyor ve şunları söyleyerek sözünü bitiriyor:

"Böyle karmaşık meselelere en ufak bir ışık dahi tuttuğumu iddia edemem. Herşeyin başlangıcındaki sır bizim için çözülemez bir halde duruyor; şahsen ben bir agnostik (bilinemezci) olarak kalmaktan memnunum." 21

5. H. S. Lipson, "A Physicist's View of Darwin's Theory", Evolution Trends in Plants, Cilt 2, No.1, 1988, s. 6
6. Charles Darwin, Türlerin Kökeni, Onur Yayınları, Beşinci Baskı, Ankara 1996, s. 185
7. Charles Darwin, Türlerin Kökeni, s. 528
8. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, New York:D. Appleton and Company, 1888, s.315
9. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s. 395
10. N.C. Gillespie, Charles Darwin and the Problem of Creation, 1979, s. 2 (Chicago üniversitesi kitabı)
11. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, New York:D. Appleton and Company, 1888, s.358
12. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s.413
13. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s.430
14. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.152
15. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.I, s. 439
16. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.117
17. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.501
18. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s. 388
19. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s. 25
20. Robert B. Downs, Dünyayı Değiştiren Kitaplar, Tur Yayınları, İstanbul 1980, s. 289
21. Robert B. Downs, Dünyayı Değiştiren Kitaplar, s.290
 
İ Çevrimdışı

İbrahim_Asaf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu kadar yazı döşenmeye hiç gerek yok. Yerçekimi kanunu, gözlemlenebilir bir olaydır. Elinizden bıraktığınız herhangi bir hacmi olan nesne, yere düşer. Bu yüzden yerçekimi kanunu şüphe götürmez bir gerçekliktir.

Evrim ise, milyarlarca yıl süren ve hala devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla kısa vadede gözlemlenmesi, deneylerle isbatı mümkün değildir. Ortak atadan geldiğimize işaret eden bulgular, fosiller, ara geçiş türleri vb. ışığında ortaya atılan ve geçerliliği kabul görmüş bir teoridir.

İlaç kullanıyor musunuz merak ettim? Çünkü iyileşmek için içtiğiniz ilaçlar bilim insanlarınca tartışmasız kabul gören evrimsel süreçler dahilinde arge edilerek piyasaya sürülmektedir. Kısacası, evrim teorisi kuru laftan ibarettir derseniz, bu insanlar size sadece gülerler...

Hala kavram eksenli kafa karışıklığınız sürüyor maalesef. Evvela EVRİM kavramı ile kastedilen şeyin bir müslümanın (veya yaratılış - bilinçli tasarım olgusunu kabul eden bir insanın) zihninde ne tür bir gerekçeyle itiraz bulduğunu anlamanız gerekiyor.

Kastettiğiniz şey hayatın, aklın, insanın zamana ve şartlara göre kendisini yeniden koşullara göre dizayn edebilme kaabiliyetinde YARATILMIŞ olması ise biz buna Evrim değil Tekamül diyoruz. İnsanoğlunun bilimsel olarak ulaşmış olduğu bu son nokta evrilmeyle değil tekamülle ilgilidir. Allah'ın bahşettiği aklı yine İlahi yasalarla uyumlu bir şekilde işleterek dünden bugüne insanoğlu hem müthiş bir tecrübi birikim elde etti. Bahsettiğiniz ilaçların oluşumu bu manada evrimsel değil tekamülle, tecrübi birikimle elde edilmiş kazanımlardır.

Bir ilacın bir hastalığı tedavi etme sürecini tekamül kavramıyla değil de evrim faraziyesiyle ele alırsanız o halde arada bulunan tecrübi birikimi, akıllı müdahaleleri yok saymanız ve en basit bir kalp ilacının yüzbinlerce yıllık tesadüfi unsurların rastgele bir araya gelmesiyle oluştuğunu iddia etmeniz lazım.

Evrimciler bu manada yaratılış olgusunu kabul etmezler ve türlerin geçişi iddiasıyla tamamen akıldan, bilinçli bir müdahaleden bağımsız olarak bir türün kendinden genetik kodlarla ayrılmış bir başka türe evrilebileceğini önkabule kalkışırlar. Geriye kalan tüm bilimsel girişimler bu manada mevcut önkabulü destekleyici olacak şekilde seçilip ayıklanan bilimsel materyallerdir.

Yaratılışı, bilinçli tasarımı kabul eden bir insan için hayat denilen olgunun tesadüfi unsurlarla birden zuhur edip bilincin kendisini de yarattığını varsayması kendisini inkardır. Ama tekamül bir hakikat olarak dinin zaten kabulüdür. Bu manada Allah'ın (s.w.t) yerleri ve gökleri yaratma süreci, insanın ana karnında bir damla sudan bir insana dönüşmesi süreci, Biz her canlıyı sudan yarattık hakikat-i ilahiyyesinin öngördüğü varlığın aşamalı bir şekilde yaratılması süreci hepsi TEKAMÜL gerçeğinin kabulüdür. Tekamülde tesadüf yoktur. Tekamülde belirleyici olan yegane hakikat yaratıcıdır. Ve o yaratıcı bizim inancımızda Allah'tır (s.w.t). Allah ise Adem'i ilk insan olarak çamurdan (salsalin kelfehhar) yarattığını, en güzel şekilde tasarladığını, ona bilinç verdiğini belirtir. Bu durum Hristiyan inancında da böyledir.

Şimdi siz bir karar verme sürecindesiniz. Eğer gerçekten hristiyan iseniz şunu söyleyiniz, Adem'i Allah mı yarattı yoksa bilinçsiz bir tesadüf ile zuhur eden hayatın meydana getirdiği maymundan mı evrildi?

Hristiyanlık evrimi kabul eder demişsiniz. Ya tekamülü evrim sanıyorsunuz ya da evrimin varoluşa dair temel paradigmasını bilmiyorsunuz. İlaç örneğinde de "İlaç kullanıyor musunuz merak ettim? Çünkü iyileşmek için içtiğiniz ilaçlar bilim insanlarınca tartışmasız kabul gören evrimsel süreçler dahilinde arge edilerek piyasaya sürülmektedir. Kısacası, evrim teorisi kuru laftan ibarettir derseniz, bu insanlar size sadece gülerler..." diyerek aslında kimin gülünecek halde olduğunu göstermiş oluyorsunuz.

Abdulmuiz Hoca'nın sorusu burada çok kritik duruyor ve hala cevaplamamışsınız :)

"1- İncilde İlk insan kimdir?
2- İlk insanın neyden evrim geçirerek insana dönüşmüştür?


Not: kardeşler , bir durun şu işi netleştirelim. (Abdulmuiz Hoca)"

Bence de önce bu kısım netleşmeli. Adem a.s yaratıldı mı yoksa maymundan geçiş mi yaptı?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Ana Sayfa Alt