Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

• Namazın Terkinde İcma Var mıdır Mes'elesi

Yahyâ. Çevrimdışı

Yahyâ.

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
كان أصحاب محمد لا يرون شيئا من الأعمال تركه كفر غير الصلاة

Abdullah bin Şakik (رحمه الله) dedi ki:

"Muhammed'in ashabı amellerden namazın terki müstesna, (hiçbir) şeyin (amelin) terkini küfür görmezdi" (Sunen, Tirmizi 2622)

Rivayeti Hakim'de aynı senet ile Ebu Hureyre'nin kavli olarak, İbn Şakik'ten nakletmiştir. Aslolan İbn Şakik'ten olmasıdır.

İlk olarak bu rivayete baktığımızda, rivayeti Abdullah bin Şakik'ten nakleden Ebu Mes'ud el-Curayri el-Basri'dir. Kendisi ölmeden önce ihtilata uğramış bir kimsedir.

Yahya el-Kattan, İbn Main, Ebu Hatım, Nesai ve ehli hadisin hepsi, kendisinin ihtilata uğradığını söylemişlerdir.

أتيت الجريري سمعته يقول حدثنا عبد الله بن بريدة عن عبد الله بن عمرو قال بين كل أذانين صلاة فلما خرجت قال لي رجل إنما هو عن عبد الله بن مغفل فرجعت إليه فقلت له فقال عن عبد الله بن مغفل


Yahya bin Said el-Kattan (رحمه الله) dedi ki:

"el-Curayri'ye geldim, Ondan işittim "Bize Abdullah bin Bureyde tahdis etti, o Abdullah bin Amr'dan, (rivayet ederek) 'Her iki ezan arasında (ezan ve kamet arasında) namaz vardır' diyordu. Onun (yanından) çıkınca, bir adam bana 'O (ya'ni bu rivayet), ancak Abdullah bin Muğaffel'den'dir (Abdullah bin Amr'dan değildir)' dedi. Bunun üzerine ona döndüm ve kendisine bunu söyledim, (o da evet) Abdullah bin Muğaffel'dendir' dedi" (Duafa'ul-Kebir 561)

Bu rivayeti Curayri'den nakleden Bişr bin el-Mufaddal ondan ihtilat öncesi mi ihtilat sonrası işitmiş tesbit edemedim. İmam Buhari, Bişr'den o Curayri'den sahihhinden sadece bir rivayeti İbn Uleyye ile beraber nakletmiş ve Curayri bu rivayet ile İbn Şakik'ten teferrüd etmiştir.

Bununla beraber rivayet sahih olsa bile İbn Şakik sahabenin hepsinden işitmemiştir, üç ya da dört tane sahabeden işitmiştir. Bu da asla icma sayılamaz.

Bu hususta Ömer ve İbn Mes'ud gibi bazı sahabelerden, bazı kaviller gelmiştir.

Hakeza velevki bu hususta icma olsaydı bile, bunun adı sukuti icma olurdu. Sukuti icmanın hükmü de tartışmalıdır.
 
A Çevrimdışı

Akansu55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İlk olarak bu rivayete baktığımızda, rivayeti Abdullah bin Şakik'ten nakleden Ebu Mes'ud el-Curayri el-Basri'dir. Kendisi ölmeden önce ihtilata uğramış bir kimsedir.

Yahya el-Kattan, İbn Main, Ebu Hatım, Nesai ve ehli hadisin hepsi, kendisinin ihtilata uğradığını söylemişlerdir.
el-Cüreyrî kimdir?

Saîd b. İyâs el-Basrî el-Cüreyrî

Künyesi Ebû Mesud’dur.

Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile, Abdullah b. Büreyde, Hasan el-Basrî, Abdullah b. Şekîk gibi şahsiyetlerden hadîs almıştır.

Kendisinden de Yezîd b. Harun, İsmail b. Uleyye, Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Süfyân es-Sevrî, Şu’be b. Haccâc, Abdullah b. Mübarek, Ma’mer b. Râşid gibi kişiler hadîs nakletmişlerdir.

İclî (Ebü'l Hasan) ve Zehebî sika, Ebû Hâtim hasenu’l-hadîs lafızlarıyla kendisini ta’dîl etmişlerdir.Mizzi sikadır demiştir.İmam Müslim ve Ebu Davudda onun rivayetlerini eserlerine almıştır.Acurrinin aktardığına göre Ebu Davud onun hakkında "Eyyuba yetişenlerin hepsinin El-Cüreyriden dinledikleri hadisler ceyyiddir." demiştir.Zaten Süneni Ebu Davudda el Cüreyriden rivayet aktarmıştır.

(Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, III, 456; İclî, Târîhu’s-sikât, s. 181; İbn Ebû Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, IV, 2; Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, X, 338-341; Zehebî, Siyer, VI, 153.)




Kuteybe bin Said>Bişr bin Mufaddal>Cureyri>Abdullah ibn Şakik el Ukayli

Tirmizi de geçen senet böyle.Bu rivayetle ilgili senin eleştirdiğin kısım Cureyrinin ihtilata uğradığını aktarmışsın.Evet bunu bizde kabul ediyoruz.Lakin bir kişinin ihtilata uğraması önceki dönemde aktardığı hadislerin güvenilir olmadığı manasına gelmez.

Yahya el Kattan,İbn Main,Ebu Hatim,İbn Hanbel gibi alimlerin aktardığı durum ihtilat olduktan sonraki durum içindir.Öncesi için hiç biri böyle bir ifade kullanmamıştır.

Ayrıca Ebu Davud,İmam Müslim de sahih hadis kitablarında ondan nakil yapmışlardır.Sahihi Müslimden bir kaç örnek vereyim:

1- Bize Amr b. Muhammed b. Bukeyr b. Muhammed en-Nakid tahdis etti. Bize İsmail b. Uleyye, Said el-Cureyri'den tahdis etti. Bize Abdurrahman b. Ebu Bekre babasından şöyle dediğini tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında idik. Üç defa: "Size büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi? Allah'a ortak koşmak, anne babaya karşı gelmek, yalan şahitlik etmek -yahut yalan söz söylemek-" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaslanırken oturuverdi. Bunu o kadar çok tekrar etti ki biz, keşke sussa, dedik.

(Sahihi Müslim İman 255)


2- Bize Yahya b. Halef El-Bâhilî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-A'lâ, Saîd El-Cüreyrî'den, o da Ebû'l-A'lâ'dan naklen rivayet etti ki,
Osman b, Ebi'l-Âs Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:

— Yâ Resûlallah! Muhakkak şeytan benimle namazımın ve kıraatimin arasına girdi. Onu bana karıştırıyor, dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de:
«Bu Hinzeb denilen bir şeytandır. Onu hissettiğin vakit ondan Allah'a sığın ve sol tarafına üç defa tükür.» buyurdu. Osman: Ben bunu yaptım; Allah da onu benden giderdi, demiş.


(Sahihi Müslim,Selam 68)



3- Bize Züheyr b. Harb rivayeti etti. (Dedi ki: Bize Habban b. Hilal rivayet etti. (Dedikî): Bize Vüheyb rivayet etti. Bize Saîd El-Cüreyrî, Ebû Abdillah El-Cisrî'den, o da İbni Sâbit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet şunu söyledi:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e hangi söz en faziletlidir, diye sorulmuş:
“Allah’ın melekleri yahut kulları içirt içerir: [Sübhanallahi ve bi-Hamdihi] = Allah’ı hamdiylâ tenzih ederim sözüdür.” buyurmuşlar.


(Sahihi Müslim,2731)



4- Bize Yahya b. Yahya Et-Teymî ile Katan b. Nuseyr rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (Dedilerki): Bize Ca'fer b. Süleyman, Saîd b. İyâd El-Cüreyrî'den, o da Ebû Osman En-Nehdî'den, o da Hanzalate'l-Useyyidî'den naklen haber verdi. —Bu zât Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kâtipleriııdendi.— Demiş ki:
Bana Ebû Bekr tesâdüf etti de :
— Nasılsın yâ Hanzale! dedi. Ben :
— Hanzale münafık oldu! dedim.
— Sübhânellah! Sen ne söylüyorsun? dedi.
— Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Selleın)'in yanında bulunuyoruz. Bize cenneti, cehennemi hatırlatıyor, hattâ onu gözle görmüş gibi oluyoruz. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'m yanından çıktıktan sonra ise zevcelerle, çocuklarla, geçim dalgalarıyla meşgul oluyoruz. Bu sebeple çok şey unuttuk, dedim. Ebû Bekr :
-- Vallahi biz böyle şeylere raslıyoruz, dedi. Ebû Bekr ve ben yürüdük ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girdik. Ben:
— Hanzale münafık oldu yâ Resûlallah! dedim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Ne o?» diye sordu.
-- Yâ Resûlallah! Senin yanında bulunuyoruz. Bize cenneti ve cehennemi hatırlatıyorsun. O derecede ki, gözümüzle görmüş gibi oluyoruz. Senin yanından çıktığımız vakit zevcelerle, çocuklarla ve geçim dalgalarıyla meşgul oluyoruz. Çok şey unuttuk, dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Nefsim elinde olan (Allah)’a yemin ederim ki, siz benim yanımda bulunduğunuz hal üzere ve zikretmeye devam ederseniz, sizinle melekler döşeklerinizin üzerinde ve yollarınızda musafaha ederler. Ve lakin ya Hanzale! Bazı zaman şöyle, bazı zaman böyle.» buyurdu. Bunu üç defa tekrarladı.


(Sahihi Müslim 2750)


5- Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Hâşim b. Kaâsım rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Muğire rivayet elti. (Dediki): Bana Said El-Cüreyri, Ebû Nadra'dan, o da Useyr b. Câbir'den naklen rivayet etti ki,
Kûfeliler Ömer'e gelmişler. İçlerinde Uveys'le alay eden bir adam varmış. Ömer:
— Burada Karanilerden kimse var mı? diye sormuş. Hemen bu adam gelmiş. Ömer:
— Şüphesiz ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Size Yemen'den Uveys denilen bir adam gelecek. Yemen'de bir annesinden başka kimse bırakmıyor. Kendisinde beyazlık vardı. Allah'a duâ etti de onu kendisinden giderdi. Yalnız bir dinar veya dirhem yeri kadar kaldı. İmdi ona sizden kim rastlarsa sizin için istiğfar ediversin!» buyurdular, demiş.

(Sahihi Müslim,Fedailu's sahabe 223,(2542))






Ayrıca Süneni Ebu Davud da El-Cüreyrinin rivayetleri vardır. Örneğin bir tanesi şöyle:


Said el-Cüreyrî dedi ki: Ebu'tTufeyl:
Ben Rasûlullah (s.a.)'ı gördüm, dedi. Ben:
Onu nasıl gördün? diye sordum,
Beyaz tenli, sevimli idi. Yürürken sanki yokuş aşağı inermiş gibiydi, cevabını verdi.

(Süneni Ebu Davud,4864)




Kısacası İmam Müslim ve Ebu Davud gibi alimler Cüreyrinin nakillerini almışlar.Yazının en başında belirttiğim diğer alimlerde ondan hadis nakletmiştir:

Yezîd b. Harun, İsmail b. Uleyye,
Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Süfyân es-Sevrî, Şu’be b. Haccâc, Abdullah b. Mübarek, Ma’mer b. Râşid,Yezid bin Zurey'



Senin bahsettiğin Yahya el-Kattan, İbn Main, Ebu Hatım, Nesai gibi alimler
veba salgını döneminde olan ihtilattan sonra ondan rivayet almamışlar.Alınmasını da doğru bulmamışlar.
Ki bu da gayet doğal bir şey.Örneğin günümüzde bir kişinin hafızası çok iyi olsa ama bir gün Alzheimer olsa elbette bizde o saatten sonra onun dediklerini hadis diye almayız.Çünkü hastalıktan dolayı karıştırabilir.

İşte o alimlerde bu sebepten dolayı ihtilattan sonra ondan hadis almamışlardır ve bu yönde bir eleştiri getirmişler.Örneğin:


İbn Ebi Hâtim babasından şöyle nakleder: “Saîd el-Cüreyrî’nin hıfzı, ölmeden önce
bozuldu. Eskiden ondan hadis yazanların hadisi doğrudur. Çünkü o hadiste
iyiydi.


(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, Ⅳ, 2)


Ahmed b. Hanbel de İbn ‘Uleyye’ye Cüreyrî’nin hadisleri karıştırmasıyla
ilgili soru sorunca İbn ‘Uleyye şu cevabı verir: “Şeyhin yaşı ilerleyince hadiste
zayıfladı.”

(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, Ⅳ, 2)


İbrahim el-Cüzcani şöyle dedi: Ahmed bin Hanbel'in şöyle dediğini duydum: Yahya bin Said bana fısıltıyla şöyle dedi: Veba günlerinde onu yalanladık - yani el-Ceririyi.

(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl 4/1)


Ebu Talib dedi ki: Ahmed dedi ki: Cüreyri Basra halkının muhaddisidir.


(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl 4/61)



Bununla beraber rivayet sahih olsa bile İbn Şakik sahabenin hepsinden işitmemiştir, üç ya da dört tane sahabeden işitmiştir. Bu da asla icma sayılamaz.
Sahibinin hepsinden işitmese bile en az 4,5 sahabiden işitmiştir.Sahabi bizim için 3 imamdan daha önceliklidir.Bunu da kafanızın bir köşesine yazın.

Ayrıca sadece Abdullah ibn Şakik el-Ukayli icma aktarmamıştır.Eyyüp ibn Ebi Temime Es Sihtiyani,İshak bin Rahaveyh ve Muhammed bin Nasr el-Mervezi de icma aktarmıştır.

Ayrıca icmalar haricinde de tek tek sahabelerden küfür olduğu ile alakalı görüş aktarılmıştır.


Bu hususta Ömer ve İbn Mes'ud gibi bazı sahabelerden, bazı kaviller gelmiştir.
İşte en garipsedigim kısımlarda bunlar.Sen ve senin gibiler Hz.Ömer,İbn Mesud,İbn Avf,Muaz bin Cebel vb.sahabilerin sözlerini mezhep imamları kadar önemsemiyorsun.Görende zannedecek ki 4 İmam bunlardan önce yaşamış gibi bir algı var.

4 İmam ilk 3 hayırlı dönemde yaşayan alimlerden sadece dördüdür.Onlar dışında yaşayan binlerce alim var.

4 imamın fıkhı öğrencileri tarafından sistemleştirip nesilden nesile aktarıldığı için şu an 4 mezhep var.4 İmam dışında alim yokmuş gibi bir kafa yapısından herkesin kurtulması lazım.

Ayrıca peygamberin yanında yıllarca yaşayıp onunla vakit geçiren sahabeler namazın terki küfür müdür meselesini anlamadı 3 İmam anladı. :))

Ki biz iki görüşü savunanlara da objektif olarak baktığımızda da Kur'an ve sünnetten gelen deliller namazın terkinin küfür olduğunu gösteriyor.Aksi şekilde getirilen görüşlerin hepsi bizim getirdiğimiz delillerle çok rahat çürütülüyor.Yani deliller sizin değil bizim lehimize.

Sahabe haricinde de birçok imam küfür demiştir.
Bu linkten bakabilirsin.
 
Rhodium Çevrimdışı

Rhodium

Üye
İslam-TR Üyesi
el-Cüreyrî kimdir?

Saîd b. İyâs el-Basrî el-Cüreyrî

Künyesi Ebû Mesud’dur.

Ebu’t-Tufeyl Âmir b. Vâsile, Abdullah b. Büreyde, Hasan el-Basrî, Abdullah b. Şekîk gibi şahsiyetlerden hadîs almıştır.

Kendisinden de Yezîd b. Harun, İsmail b. Uleyye, Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Süfyân es-Sevrî, Şu’be b. Haccâc, Abdullah b. Mübarek, Ma’mer b. Râşid gibi kişiler hadîs nakletmişlerdir.

İclî (Ebü'l Hasan) ve Zehebî sika, Ebû Hâtim hasenu’l-hadîs lafızlarıyla kendisini ta’dîl etmişlerdir.Mizzi sikadır demiştir.İmam Müslim ve Ebu Davudda onun rivayetlerini eserlerine almıştır.Acurrinin aktardığına göre Ebu Davud onun hakkında "Eyyuba yetişenlerin hepsinin El-Cüreyriden dinledikleri hadisler ceyyiddir." demiştir.Zaten Süneni Ebu Davudda el Cüreyriden rivayet aktarmıştır.

(Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr, III, 456; İclî, Târîhu’s-sikât, s. 181; İbn Ebû Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, IV, 2; Mizzî, Tehzîbü’l-kemâl, X, 338-341; Zehebî, Siyer, VI, 153.)




Kuteybe bin Said>Bişr bin Mufaddal>Cureyri>Abdullah ibn Şakik el Ukayli

Tirmizi de geçen senet böyle.Bu rivayetle ilgili senin eleştirdiğin kısım Cureyrinin ihtilata uğradığını aktarmışsın.Evet bunu bizde kabul ediyoruz.Lakin bir kişinin ihtilata uğraması önceki dönemde aktardığı hadislerin güvenilir olmadığı manasına gelmez.

Yahya el Kattan,İbn Main,Ebu Hatim,İbn Hanbel gibi alimlerin aktardığı durum ihtilat olduktan sonraki durum içindir.Öncesi için hiç biri böyle bir ifade kullanmamıştır.

Ayrıca Ebu Davud,İmam Müslim de sahih hadis kitablarında ondan nakil yapmışlardır.Sahihi Müslimden bir kaç örnek vereyim:

1- Bize Amr b. Muhammed b. Bukeyr b. Muhammed en-Nakid tahdis etti. Bize İsmail b. Uleyye, Said el-Cureyri'den tahdis etti. Bize Abdurrahman b. Ebu Bekre babasından şöyle dediğini tahdis etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında idik. Üç defa: "Size büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi? Allah'a ortak koşmak, anne babaya karşı gelmek, yalan şahitlik etmek -yahut yalan söz söylemek-" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaslanırken oturuverdi. Bunu o kadar çok tekrar etti ki biz, keşke sussa, dedik.

(Sahihi Müslim İman 255)


2- Bize Yahya b. Halef El-Bâhilî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'l-A'lâ, Saîd El-Cüreyrî'den, o da Ebû'l-A'lâ'dan naklen rivayet etti ki,
Osman b, Ebi'l-Âs Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:

— Yâ Resûlallah! Muhakkak şeytan benimle namazımın ve kıraatimin arasına girdi. Onu bana karıştırıyor, dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de:
«Bu Hinzeb denilen bir şeytandır. Onu hissettiğin vakit ondan Allah'a sığın ve sol tarafına üç defa tükür.» buyurdu. Osman: Ben bunu yaptım; Allah da onu benden giderdi, demiş.


(Sahihi Müslim,Selam 68)



3- Bize Züheyr b. Harb rivayeti etti. (Dedi ki: Bize Habban b. Hilal rivayet etti. (Dedikî): Bize Vüheyb rivayet etti. Bize Saîd El-Cüreyrî, Ebû Abdillah El-Cisrî'den, o da İbni Sâbit'den, o da Ebû Zer'den naklen rivayet şunu söyledi:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e hangi söz en faziletlidir, diye sorulmuş:
“Allah’ın melekleri yahut kulları içirt içerir: [Sübhanallahi ve bi-Hamdihi] = Allah’ı hamdiylâ tenzih ederim sözüdür.” buyurmuşlar.


(Sahihi Müslim,2731)



4- Bize Yahya b. Yahya Et-Teymî ile Katan b. Nuseyr rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. (Dedilerki): Bize Ca'fer b. Süleyman, Saîd b. İyâd El-Cüreyrî'den, o da Ebû Osman En-Nehdî'den, o da Hanzalate'l-Useyyidî'den naklen haber verdi. —Bu zât Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kâtipleriııdendi.— Demiş ki:
Bana Ebû Bekr tesâdüf etti de :
— Nasılsın yâ Hanzale! dedi. Ben :
— Hanzale münafık oldu! dedim.
— Sübhânellah! Sen ne söylüyorsun? dedi.
— Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Selleın)'in yanında bulunuyoruz. Bize cenneti, cehennemi hatırlatıyor, hattâ onu gözle görmüş gibi oluyoruz. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'m yanından çıktıktan sonra ise zevcelerle, çocuklarla, geçim dalgalarıyla meşgul oluyoruz. Bu sebeple çok şey unuttuk, dedim. Ebû Bekr :
-- Vallahi biz böyle şeylere raslıyoruz, dedi. Ebû Bekr ve ben yürüdük ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girdik. Ben:
— Hanzale münafık oldu yâ Resûlallah! dedim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Ne o?» diye sordu.
-- Yâ Resûlallah! Senin yanında bulunuyoruz. Bize cenneti ve cehennemi hatırlatıyorsun. O derecede ki, gözümüzle görmüş gibi oluyoruz. Senin yanından çıktığımız vakit zevcelerle, çocuklarla ve geçim dalgalarıyla meşgul oluyoruz. Çok şey unuttuk, dedim. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Nefsim elinde olan (Allah)’a yemin ederim ki, siz benim yanımda bulunduğunuz hal üzere ve zikretmeye devam ederseniz, sizinle melekler döşeklerinizin üzerinde ve yollarınızda musafaha ederler. Ve lakin ya Hanzale! Bazı zaman şöyle, bazı zaman böyle.» buyurdu. Bunu üç defa tekrarladı.


(Sahihi Müslim 2750)


5- Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Hâşim b. Kaâsım rivayet etti. (Dediki): Bize Süleyman b. Muğire rivayet elti. (Dediki): Bana Said El-Cüreyri, Ebû Nadra'dan, o da Useyr b. Câbir'den naklen rivayet etti ki,
Kûfeliler Ömer'e gelmişler. İçlerinde Uveys'le alay eden bir adam varmış. Ömer:
— Burada Karanilerden kimse var mı? diye sormuş. Hemen bu adam gelmiş. Ömer:
— Şüphesiz ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Size Yemen'den Uveys denilen bir adam gelecek. Yemen'de bir annesinden başka kimse bırakmıyor. Kendisinde beyazlık vardı. Allah'a duâ etti de onu kendisinden giderdi. Yalnız bir dinar veya dirhem yeri kadar kaldı. İmdi ona sizden kim rastlarsa sizin için istiğfar ediversin!» buyurdular, demiş.

(Sahihi Müslim,Fedailu's sahabe 223,(2542))






Ayrıca Süneni Ebu Davud da El-Cüreyrinin rivayetleri vardır. Örneğin bir tanesi şöyle:


Said el-Cüreyrî dedi ki: Ebu'tTufeyl:
Ben Rasûlullah (s.a.)'ı gördüm, dedi. Ben:
Onu nasıl gördün? diye sordum,
Beyaz tenli, sevimli idi. Yürürken sanki yokuş aşağı inermiş gibiydi, cevabını verdi.

(Süneni Ebu Davud,4864)




Kısacası İmam Müslim ve Ebu Davud gibi alimler Cüreyrinin nakillerini almışlar.Yazının en başında belirttiğim diğer alimlerde ondan hadis nakletmiştir:

Yezîd b. Harun, İsmail b. Uleyye,
Hammâd b. Zeyd, Hammâd b. Seleme, Süfyân es-Sevrî, Şu’be b. Haccâc, Abdullah b. Mübarek, Ma’mer b. Râşid,Yezid bin Zurey'



Senin bahsettiğin Yahya el-Kattan, İbn Main, Ebu Hatım, Nesai gibi alimler
veba salgını döneminde olan ihtilattan sonra ondan rivayet almamışlar.Alınmasını da doğru bulmamışlar.
Ki bu da gayet doğal bir şey.Örneğin günümüzde bir kişinin hafızası çok iyi olsa ama bir gün Alzheimer olsa elbette bizde o saatten sonra onun dediklerini hadis diye almayız.Çünkü hastalıktan dolayı karıştırabilir.

İşte o alimlerde bu sebepten dolayı ihtilattan sonra ondan hadis almamışlardır ve bu yönde bir eleştiri getirmişler.Örneğin:


İbn Ebi Hâtim babasından şöyle nakleder: “Saîd el-Cüreyrî’nin hıfzı, ölmeden önce
bozuldu. Eskiden ondan hadis yazanların hadisi doğrudur. Çünkü o hadiste
iyiydi.


(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, Ⅳ, 2)


Ahmed b. Hanbel de İbn ‘Uleyye’ye Cüreyrî’nin hadisleri karıştırmasıyla
ilgili soru sorunca İbn ‘Uleyye şu cevabı verir: “Şeyhin yaşı ilerleyince hadiste
zayıfladı.”

(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl, Ⅳ, 2)


İbrahim el-Cüzcani şöyle dedi: Ahmed bin Hanbel'in şöyle dediğini duydum: Yahya bin Said bana fısıltıyla şöyle dedi: Veba günlerinde onu yalanladık - yani el-Ceririyi.

(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl 4/1)


Ebu Talib dedi ki: Ahmed dedi ki: Cüreyri Basra halkının muhaddisidir.


(İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-ta’dîl 4/61)




Sahibinin hepsinden işitmese bile en az 4,5 sahabiden işitmiştir.Sahabi bizim için 3 imamdan daha önceliklidir.Bunu da kafanızın bir köşesine yazın.

Ayrıca sadece Abdullah ibn Şakik el-Ukayli icma aktarmamıştır.Eyyüp ibn Ebi Temime Es Sihtiyani,İshak bin Rahaveyh ve Muhammed bin Nasr el-Mervezi de icma aktarmıştır.

Ayrıca icmalar haricinde de tek tek sahabelerden küfür olduğu ile alakalı görüş aktarılmıştır.



İşte en garipsedigim kısımlarda bunlar.Sen ve senin gibiler Hz.Ömer,İbn Mesud,İbn Avf,Muaz bin Cebel vb.sahabilerin sözlerini mezhep imamları kadar önemsemiyorsun.Görende zannedecek ki 4 İmam bunlardan önce yaşamış gibi bir algı var.

4 İmam ilk 3 hayırlı dönemde yaşayan alimlerden sadece dördüdür.Onlar dışında yaşayan binlerce alim var.

4 imamın fıkhı öğrencileri tarafından sistemleştirip nesilden nesile aktarıldığı için şu an 4 mezhep var.4 İmam dışında alim yokmuş gibi bir kafa yapısından herkesin kurtulması lazım.

Ayrıca peygamberin yanında yıllarca yaşayıp onunla vakit geçiren sahabeler namazın terki küfür müdür meselesini anlamadı 3 İmam anladı. :))

Ki biz iki görüşü savunanlara da objektif olarak baktığımızda da Kur'an ve sünnetten gelen deliller namazın terkinin küfür olduğunu gösteriyor.Aksi şekilde getirilen görüşlerin hepsi bizim getirdiğimiz delillerle çok rahat çürütülüyor.Yani deliller sizin değil bizim lehimize.

Sahabe haricinde de birçok imam küfür demiştir.

Bu linkten bakabilirsin.
Maslowun ihtiyaçlar piramidinde insan fizyolojik, güvenlik, sevgi gibi ihtiyaçlarını karşılar bu pramidin en üstünde kendini gerçekleştirme vardır. Örneğin çok aç olan biri üst basamakta güvenlik ihtiyacına varamaz.

Namaz kılmak bir borç ödemek gibi bir şey değildir. Namaz, insanın anne koynunda ki bir çocuk gibidir. Onu yaratanın huzurunda olmak, saygı ve sığınma yaşamaktır. Namaz pramidin en üstünde ki kendini gerçekleştirme eylemi dir.

Mesela neden abdest almadan namaz kılınmaz? Çünkü manen ve bedenen kirli hissederek Namaza dursaydık kendimizi buna layık hissetmeyecektik.

İnsan hiç kimseye söylemediği, dertlerini arzularını, yakınmalarını Namaz sonrası Allaha dua ederek gerçekleştirir.

Müslümanlıkda ve sünnet İslam elçisinin davranışlarını kopyalamak değildir. Davranışların altında yatan sebeple davranmaktır. Örneğin sağ elle yemeği yemek sol elle kirli işler yapmak. Şimdi solak olduğumuzu düşünelim. Burada maksat kirlilik ve gıdanın aynı temasta bulunmaması. Bu sanırım anlaşılır....

İşte en önemli sünnette bir fikrinin olmasıdır. İnklapçılık sünnettir. Yenilik getirmek kendinden öncekilerden yeni orijinal bir fikrinin olması.

Bizden öncekinin bir şeyi yasaklamış olması veya bir fikrinin olmasını terazinin bir kefeye koyalım. Kendi aklımız ve fikrmizle bir neticeyi diğer kefeye koyalım. İşte kendi fikrimiz her zaman daha değerlidir.

Müslüman kendinden öncekilerden delillerle bir netice ye varmaz. Kendi akıl erdirme siyle bir inkılabı gerçekleştirir.

Kurandan, sünnetten, youtube videolarından, imamların düşüncelerinden, sahabenin fikrinden hepsinden kendinizi soyutlayınız. Bunlardan destek almayınız. Ve kendi hür birey insan oluşunuzla cevaplayınız, sizce namaz kılmayı terk etmek küfür müdür?
 
Bin Yusuf Çevrimdışı

Bin Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah korusun ama eğer kişi kendini Kur'an dan, sünnetten soyutlarsa işte o zaman gerçekten kafirlerden hem de katmerlisinden olur.
Untmamalıyız ki Hak ve batılın ölçüsü Allah'ın kitabı ve Resullullah'ın (S.A.S.) sünnetidir, hiç kimsenin kıt aklı değil!
 
Rhodium Çevrimdışı

Rhodium

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah korusun ama eğer kişi kendini Kur'an dan, sünnetten soyutlarsa işte o zaman gerçekten kafirlerden hem de katmerlisinden olur.
Untmamalıyız ki Hak ve batılın ölçüsü Allah'ın kitabı ve Resullullah'ın (S.A.S.) sünnetidir, hiç kimsenin kıt aklı değil!
Tuhafmısın, neresinden anlıyorsun yazılanı? Kimse ye kendini Kuran-I kerim den sünnetten uzaklaş demiyoruz. Ayrıca insanların düşünceleri kıt değildir. Herkesin düşüncesi değerlidir. Yeter ki dürüst samimi ve Art niyet olmasın.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Müslümanlıkda ve sünnet İslam elçisinin davranışlarını kopyalamak değildir. Davranışların altında yatan sebeple davranmaktır. Örneğin sağ elle yemeği yemek sol elle kirli işler yapmak. Şimdi solak olduğumuzu düşünelim. Burada maksat kirlilik ve gıdanın aynı temasta bulunmaması. Bu sanırım anlaşılır....

İşte en önemli sünnette bir fikrinin olmasıdır. İnklapçılık sünnettir. Yenilik getirmek kendinden öncekilerden yeni orijinal bir fikrinin olması.

Bizden öncekinin bir şeyi yasaklamış olması veya bir fikrinin olmasını terazinin bir kefeye koyalım. Kendi aklımız ve fikrmizle bir neticeyi diğer kefeye koyalım. İşte kendi fikrimiz her zaman daha değerlidir.

Müslüman kendinden öncekilerden delillerle bir netice ye varmaz. Kendi akıl erdirme siyle bir inkılabı gerçekleştirir.

Kurandan, sünnetten, youtube videolarından, imamların düşüncelerinden, sahabenin fikrinden hepsinden kendinizi soyutlayınız. Bunlardan destek almayınız. Ve kendi hür birey insan oluşunuzla cevaplayınız, sizce namaz kılmayı terk etmek küfür müdür?
Yani Kur'an, peygamber, ashab anlayışı; güncellenmesi gereken eskilerin anlayışı oluyor (haşa), ama laik demokrat Türkiye'nin kurtarılıp şeriat ile yönetilen bir İslam beldesi haline getirilme isteğine karşı bir duruş ise en hayırlı ve faziletli davranıştır değil mi?

Ne çirkin bir hükümdür bu!
 
Rhodium Çevrimdışı

Rhodium

Üye
İslam-TR Üyesi
Yani Kur'an, peygamber, ashab anlayışı; güncellenmesi gereken eskilerin anlayışı oluyor (haşa), ama laik demokrat Türkiye'nin kurtarılıp şeriat ile yönetilen bir İslam beldesi haline getirilme isteğine karşı bir duruş ise en hayırlı ve faziletli davranıştır değil mi?

Ne çirkin bir hükümdür bu!

Psikozluk bir durum mu var? Niçin kuran Peygamber (sav) ve sahabenin anlayışının güncellenmesi gerektiği gibi bir şey anladın. Türkiyenin nasıl yönetildiği ile konunun ne alakası var? Olmamış yazılmamış şeylerden iddialar yazıyorsun,

Örnek içki haram mı? Evet ikimizde İnternete girip ayet arayıp buraya kopyalayabiliyoruz. Hangimiz daha hızlı yapıştırır, eğer düşüncelerimizi yazmayacaksak Wikipedia da takılabilirsin kitap okuyabilirsin.

Konu ile ilgili bir fikrin düşüncen var mı? Yoksa yoktur. Basit yani.
 
Bin Yusuf Çevrimdışı

Bin Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tuhafmısın, neresinden anlıyorsun yazılanı? Kimse ye kendini Kuran-I kerim den sünnetten uzaklaş demiyoruz. Ayrıca insanların düşünceleri kıt değildir. Herkesin düşüncesi değerlidir. Yeter ki dürüst samimi ve Art niyet olmasın.
El insaf! Konuyu Kur'an dan, sünnetten bağımsız düşünmemizi salık veren sen değil misin? Bir Müslüman Allah ve Resul ü bir konuda hüküm vermişse ona ancak boyun eğendir. Ve evet insan aklı kıttır; ihtiyaç duyduğu bilgiye ancak dar bir açıdan vakıf olabilir. Bu durum insanların aptal ve fikirlerinin önemsiz olduğu sonucunu ortaya çıkarmıyor bilakis insanın fikri de zikri de hak olduğu müddetçe değerli ve saygıya layıktır mamafih hakkın en büyük ölçüsü vahiy ve sünnettir; ona mugayir olan helak olacak olandır.
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Psikozluk bir durum mu var? Niçin kuran Peygamber (sav) ve sahabenin anlayışının güncellenmesi gerektiği gibi bir şey anladın. Türkiyenin nasıl yönetildiği ile konunun ne alakası var? Olmamış yazılmamış şeylerden iddialar yazıyorsun,

Örnek içki haram mı? Evet ikimizde İnternete girip ayet arayıp buraya kopyalayabiliyoruz. Hangimiz daha hızlı yapıştırır, eğer düşüncelerimizi yazmayacaksak Wikipedia da takılabilirsin kitap okuyabilirsin.

Konu ile ilgili bir fikrin düşüncen var mı? Yoksa yoktur. Basit yani.
Kur'an ve sünnetten bağımsız olarak dinde kendi fikrinle bir şeyler türetebileceğini sanarak deha olmuyorsun.. Üst perdeden bakıp edebini aşan tuhaf cümleler kurup duruyorsun..

Zoruna da gitse dinimiz senin veya başkasının fikirleriyle değil, bizzat Allah ve Resulünün bildirdiği şekilde kemale ermiştir.. Birazdan dilini eğerek konuyu ictihadi meselelere getireceksen hiç zahmet etme..

İctihad için de bu dinin avama ihtiyacı yoktur, şayet dinden ve insanlardan hiçbir ilmin sana ulaşmadığı bir durumda kalırsan kendi fikrinle hareket etmeyi düşünebilirsin belki..


Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, mu'min bir erkeğin ve mu'min bir kadının, işlerinde başka yolu seçme hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, şubhesiz ki o, açık bir sapıklıkla sapmıştır.
Ahzab 36
 
Rhodium Çevrimdışı

Rhodium

Üye
İslam-TR Üyesi
Kur'an ve sünnetten bağımsız olarak dinde kendi fikrinle bir şeyler türetebileceğini sanarak deha olmuyorsun.. Üst perdeden bakıp edebini aşar tuhaf cümleler kurup duruyorsun..

Zoruna da gitse dinimiz senin veya başkasının fikirleriyle değil, bizzat Allah ve Resulünün bildirdiği şekilde kemale ermiştir.. Birazdan dilini eğerek konuyu ictihadi meselelere getireceksen hiç zahmet etme..

İctihad için de bu dinin avama ihtiyacı yoktur, şayet dinden ve insanlardan hiçbir ilmin sana ulaşmadığı bir durumda kalırsan kendi fikrinle hareket etmeyi düşünebilirsin belki..


Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, mu'min bir erkeğin ve mu'min bir kadının, işlerinde başka yolu seçme hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, şubhesiz ki o, açık bir sapıklıkla sapmıştır.
Ahzab 36
Hayır! Ben genel taktiği düşünüyorum. Bir noktada sizin için şeriatla veya başka bir düşenceniz olabilir. Kuran veya hadis... Çeliştiğimi muhalif olduğumu vs. İddia edip forumdan banlayabilirsiniz. Umarım böyle müthiş özgürlük anlayışınız yoktur. Tabi konuşmanın o noktaya gelene kadar ki zamanımda yazabildiğimi yazayım.

Örnek verdiğiniz Ayet özel bir ayet, çünkü peygamberin, zeyd ve Zeynep ile ilgili bir gizemde Peygamberin (sav) ayeti saklamadan söylemesi ve tereddüt duymaması ile ilgili. Ez cümle Peygamber (sav) bizden hiç bir ayeti saklamamıştır.

İçtihada gerek yok kesin hükümlü şeylerde de bak çok rahat fikrimi söyleyebiliyorum.

İçki içmek Kötüdür. Namaz kılmak iyidir. İnsan İslam dinini tercih etmelidir. Sünnet vardır. İbadetler faydalıdır. Kuran güzel ahlakı öğütler. Cennete köpeğimin de gitmesini isterdim. Vs.

Bunlar benim düşüncelerim. Eee... Üstelik avam da olabilirim. Çok cahilde olabilirim. Ben şimdi edepsiz mi oldum? Üst perdeden mi baktım.

Size söylemek istediğim çok basit:

Bir iddianız varsa: (ki namazın terkinin küfür olduğu bu konu) bunu ispatlayın:

Bunu ayet kopyalayarak, hadis karıştırarak yapıyorsunuz. Sonra buna "delil" diyorsunuz. Sanki suçluyu buldunuzda kanıt elde ettiniz. Dedektifmiyiz canım biz. Hiç mi Allahla, Peygamberle, namazla, abdestle, güneş vakitleriyle, ne bilim İslama ilgili herhangi bir şeyle ilgili bir fikriniz düşünceniz yok!
 
طالب بن عايد Çevrimdışı

طالب بن عايد

انا لله وانا اليه راجعون
Süper Moderatör
Hayır! Ben genel taktiği düşünüyorum. Bir noktada sizin için şeriatla veya başka bir düşenceniz olabilir. Kuran veya hadis... Çeliştiğimi muhalif olduğumu vs. İddia edip forumdan banlayabilirsiniz. Umarım böyle müthiş özgürlük anlayışınız yoktur. Tabi konuşmanın o noktaya gelene kadar ki zamanımda yazabildiğimi yazayım.
İddia etmiyorum bilakis itiraf ediyorsun..
Özgürlük, başkasının özgürlüğüne engel olduğu an gasb olmuştur, hele Allah'ın dinine nefsani yorumlarla mudahale/tahrif varsa işin rengi hepten değişmiştir..

Örnek verdiğiniz Ayet özel bir ayet, çünkü peygamberin, zeyd ve Zeynep ile ilgili bir gizemde Peygamberin (sav) ayeti saklamadan söylemesi ve tereddüt duymaması ile ilgili. Ez cümle Peygamber (sav) bizden hiç bir ayeti saklamamıştır.
Yani bu ayet bizi ilgilendirmiyor mu..

İçtihada gerek yok kesin hükümlü şeylerde de bak çok rahat fikrimi söyleyebiliyorum.

İçki içmek Kötüdür. Namaz kılmak iyidir. İnsan İslam dinini tercih etmelidir. Sünnet vardır. İbadetler faydalıdır. Kuran güzel ahlakı öğütler. Cennete köpeğimin de gitmesini isterdim. Vs.

Bunlar benim düşüncelerim. Eee... Üstelik avam da olabilirim. Çok cahilde olabilirim. Ben şimdi edepsiz mi oldum? Üst perdeden mi baktım.
Evet bunlar senin düşüncelerin, bırak da Allah swt karar versin ve söylesin, Resulullah sas bildirsin..

Size söylemek istediğim çok basit:

Bir iddianız varsa: (ki namazın terkinin küfür olduğu bu konu) bunu ispatlayın:

Bunu ayet kopyalayarak, hadis karıştırarak yapıyorsunuz. Sonra buna "delil" diyorsunuz. Sanki suçluyu buldunuzda kanıt elde ettiniz. Dedektifmiyiz canım biz. Hiç mi Allahla, Peygamberle, namazla, abdestle, güneş vakitleriyle, ne bilim İslama ilgili herhangi bir şeyle ilgili bir fikriniz düşünceniz yok!
Mesele namazın terkinin küfür olup olmaması değil(forumda birçok kez işlenmiştir/mezhebler arasında hangi durumlarda hükmün ne olacağı hakkında ittifak da ihtilaf da vardır), mesele senin indinde senin mantığının neyi kabul edip reddetiği olmuştur! Nitekim Allah ve Resulü ile seni ikna edemiyoruz.. O ayet özel, bu hadis tüzel, sahabelerin icmaı örf, ihsan ile tabi olan mu'minlerin ictihadı kendini bağlar.. Ee seni ne bağlıyor..

Şimdi istirahate ayrılabilirsin..
 
A Çevrimdışı

Akansu55

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İşte en önemli sünnette bir fikrinin olmasıdır. İnklapçılık sünnettir. Yenilik getirmek kendinden öncekilerden yeni orijinal bir fikrinin olması.
Din dışında ki alanlarda yenilik getirebilirsin.Buna kimsenin itirazı yok.Teknoloji,bilim,sanat vs.

Ama din senin babanın tekeli değildir.Bu din Allah'ın dinidir.Öyle kafana göre kural,hüküm belirleyemezsin.

Bu dini Allah bizim için seçmiş.Haramları,helalleri vahyi ve resulüyle bize bildirmiştir.Dine kimse reform,yenilik getiremez.Getireceğini iddia eden olursa cehennemde ki yerine hazırlansın.

Haram ayların (yerlerini değiştirip) ertelemek, küfürde ileri gitmektir. Bununla kâfirler saptırılır. Allah’ın haram kıldığına sayı bakımından uydurmak için onu bir yıl haram, bir yıl da helal kılıyorlar. Böylelikle Allah’ın haram kıldığı (ayları) helal kılmış oluyorlar. Kötü amelleri onlara süslü gösterildi. Allah, kâfirler topluluğunu hidayet etmez.

(Tevbe 37)



Bizden öncekinin bir şeyi yasaklamış olması veya bir fikrinin olmasını terazinin bir kefeye koyalım. Kendi aklımız ve fikrmizle bir neticeyi diğer kefeye koyalım. İşte kendi fikrimiz her zaman daha değerlidir.
Müslüman kendinden öncekilerden delillerle bir netice ye varmaz. Kendi akıl erdirme siyle bir inkılabı gerçekleştirir.

Vahiy akıldan üstündür.Müslümanlar Allah ve resulü ne demişse ona teslim olur.İnsanların kendi kıt akıllarıyla uydurduğu şeylere değil.

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Resûl’üne davet edilen müminlerin sözü: “İşittik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nûr, 51)

Kurandan, sünnetten, youtube videolarından, imamların düşüncelerinden, sahabenin fikrinden hepsinden kendinizi soyutlayınız. Bunlardan destek almayınız. Ve kendi hür birey insan oluşunuzla cevaplayınız, sizce namaz kılmayı terk etmek küfür müdür?
Bu sözlerin seni kafir yapar.

Allah ve resulünün söylediklerine teslim olmayıp kendi hevalarının ve akıllarının peşinden gidenler kafirdir.


...Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden böyle yapanların cezası dünya hayatında rezil rüsva olmaktan başka bir şey değildir. Ahiret Günü'nde de azabın en çetinine uğrayacaklardır. Allah sizin yaptıklarınızdan gafil değildir.

(Bakara, 85)

Bir de ‘Allah’a ve Rasûlüne iman edip itaat ettik diyorlar’ sonra da bunun arkasından yan çiziyorlar, bunlar mü'min değillerdir. Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında, birde bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

(Nur, 47, 48)
Hayır! Rabbine yemîn olsun ki aralarındaki ihtilâflarda seni hakem kılmadıkça ve sonra da verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar."

[Nisâ, 65]


"Kur'an'dan,sünnetten kendinizi soyutlayın" da ne demektir? Sen hangi dine iman etmişsin.Forumda önceki yazılarında da buna benzer görüşler yazmıştın hem ben hemde diğer arkadaşlar onlarca defa tebliğ etmiştik.Ama ona rağmen aynı ukalalık,aynı dikkafalıkla sapıklığına devam ediyorsun.

Bir kulağından giriyor birinden çıkıyor.Samimi söylüyorum hayatımda senin kadar anlama sorunu olan, karşıdaki insanları anlama çabasına girmeyen birini daha görmüş değilim.

Meseleleri anlamaya çalışmak yerine sürekli bir şeyler yazmaya çalışıyorsun.

Üniversitede sınavlarda öğrenciler sorudan bağımsız bir sürü yazıyla cevap kağıdını doldurur ya senin durumunda aynı böyle.

Maksat laf dalaşına gireyim de kim ne demiş ne dememiş bir önemi yokmuş gibi bir halin var.
Ve buda bizi yoruyor.Rica ediyorum biraz anlamak için çabala.

Ve kendi hür birey insan oluşunuzla cevaplayınız, sizce namaz kılmayı terk etmek küfür müdür?
Bir şeyin küfür olduğunu sen mi belirleyeceksin?Yoksa alemlerin Rabbi olan Allah mı?
Bir şeyin haram,helal,küfür olduğunu sadece Allah belirler.Kişi kendi kafasından bunların hükmünü belirlerse Kur'an,sünnet ve icmaya göre kafir olur.
 
Bin Yusuf Çevrimdışı

Bin Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rodyum yüksek derecede zehirli ve kansorejen bir yapıya sahiptir. İnsanın karşısına sıkça çıkan bir madde (kişi) değildir fakat insan hayatı (imanı) için çok tehlikeli olduğu dikkate alınmalıdır.
 
Vҽϲízҽ Çevrimdışı

Vҽϲízҽ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Maslowun ihtiyaçlar piramidinde insan fizyolojik, güvenlik, sevgi gibi ihtiyaçlarını karşılar bu pramidin en üstünde kendini gerçekleştirme vardır. Örneğin çok aç olan biri üst basamakta güvenlik ihtiyacına varamaz.

Namaz kılmak bir borç ödemek gibi bir şey değildir. Namaz, insanın anne koynunda ki bir çocuk gibidir. Onu yaratanın huzurunda olmak, saygı ve sığınma yaşamaktır. Namaz pramidin en üstünde ki kendini gerçekleştirme eylemi dir.

Mesela neden abdest almadan namaz kılınmaz? Çünkü manen ve bedenen kirli hissederek Namaza dursaydık kendimizi buna layık hissetmeyecektik.

İnsan hiç kimseye söylemediği, dertlerini arzularını, yakınmalarını Namaz sonrası Allaha dua ederek gerçekleştirir.

Müslümanlıkda ve sünnet İslam elçisinin davranışlarını kopyalamak değildir. Davranışların altında yatan sebeple davranmaktır. Örneğin sağ elle yemeği yemek sol elle kirli işler yapmak. Şimdi solak olduğumuzu düşünelim. Burada maksat kirlilik ve gıdanın aynı temasta bulunmaması. Bu sanırım anlaşılır....

İşte en önemli sünnette bir fikrinin olmasıdır. İnklapçılık sünnettir. Yenilik getirmek kendinden öncekilerden yeni orijinal bir fikrinin olması.

Bizden öncekinin bir şeyi yasaklamış olması veya bir fikrinin olmasını terazinin bir kefeye koyalım. Kendi aklımız ve fikrmizle bir neticeyi diğer kefeye koyalım. İşte kendi fikrimiz her zaman daha değerlidir.

Müslüman kendinden öncekilerden delillerle bir netice ye varmaz. Kendi akıl erdirme siyle bir inkılabı gerçekleştirir.

Kurandan, sünnetten, youtube videolarından, imamların düşüncelerinden, sahabenin fikrinden hepsinden kendinizi soyutlayınız. Bunlardan destek almayınız. Ve kendi hür birey insan oluşunuzla cevaplayınız, sizce namaz kılmayı terk etmek küfür müdür?

Gayrimüslim ve özellikle yahudi kökenli olan birinin teorisini İslami konulara bağlam kurarak anlatınca kendini elementlikten filozofluğa terfi etmiş olarak mı görüyorsun? İslamı kabul etmiş insanlara bir adamın teorisini (bakın ben neler biliyorum) edasıyla anlatıp güya insanlara inançlarını mı sorgulatacaksın? Sen Maslow'dan örnek verirken modern ve akıllı, onlar ALLAH'ın kelamı Kuran'dan, Peygamberden rivayet edilen hadislerden, alim ve allamelerden delil getirdiklerinde hiçbir fikri olmayan basit kişiler mi oluyorlar?!
Her konu hakkında fikir sahibiymiş gibi konuşmak akıl sahiplerinin işi mi? Biliyor musun köpekler de her şeye havlar ama necislerdir.
Eğer yazdıklarının bir kokusu olsaydı şu profiline koyduğun pislik böceğinin yuvarladığı pislik gibi kokardı.
İlk geldiğin zamandan beri fitne saçıyorsun.
Hak ile batılı karıştıranlardan ve bunu insanlara servis edenlerden ALLAH'a sığınırız.

Fitneye karşı "süresiz ban" dileğiyle.
 
Üst Ana Sayfa Alt