Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Osmanlı Devleti Hiç Bir Zaman Dar'ul İslam mıydı?

A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Türkiye hic bir zaman Darul Islam miydi? Hic bir zaman Darul Islam'saydi, ne zaman? Yönetici kim di? Lütfen sadece delili.


Sorum: Ne zaman darul Islam di ve o zamandaki yönetici kim di.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Türkiye her zaman Dar'ul harbti.
3 Mart 1924 tarihinde "Hilafetin ilgasıyla Türkiye Cumhuriyeti resmi olarak da Dar'ul Harb olduğunu ilan etmiştir.

Eğer Osmanlı Devletini sormak istediysen, O aynı değildi.


Osmanlı devleti, Dar'ul harb olmamakla beraber, İslam'ın istediği kamil manada bir Dar'ul İslam da değildir. Dar'ul İslam kategorisinde sayılabilecek ısırıcı sultanlıktır dememiz yanlış olmaz.

****

Bişr el-Ganevî (r.anh) dan nakledildiğine (diğer raviler: Abdullah b. Bişr , El-Velîd b. el-Mugîre , Zeyd b. el-Hubâb, Abdullah b. Muhammed b. Ebî Şeybe) göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur!.." (Ahmed b. Hanbel ; Musned , V. 241/855)

Benden sonra hilafet -veya nubuvvet hilafeti- otuz yıldır.”
(Ebu Davud, Sünnet, 8; Tirmizî, Fiten, 48; Ahmed b. Hanbel, 4/272; 5/220, 221)

Huzeyfe anlatıyor: Rasulullah(s.a.v.) şöyle buyurdu:

Nubuvvet içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nubuvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder; ardından Allah onu da –dilediği zaman- ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat olur; o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.”
(Ahmed b. Hanbel, 4/273).
Hafız el-Heysemi; “hadisi, Ahmed b. Hanbel, Bezzar -daha tam-, Taberanî -bir kısmını- rivayet etmiştir; Ravileri sikadır” diyerek hadisin sıhhatine hükmetmiştir. (Mecmau’z-Zevaid, 5/226)
Beyhakî de aynı hadise yer vermiş ve herhangi olumsuz bir beyanda bulunmamıştır. (Beyhakî, Delailu’n-nubuvve, 7/413).


Hadiste bahsedilen ve 30 seneden sonra babadan oğula intikal etmeye başlayan hilafete, saltanat ve krallıklar hakim olmuştur. Halifelik muddetine, Dört Halifenin ve Hasan (r.anh)’ın altı aylık hilafetiyle beraber, bazı alimler Ömer bin Abdulaziz’in 2,5 seneye yakın hilafet zamanını da eklemişlerdir.

Saltanata dönüşmesi de Muaviye’in, oğlu Yezid’i kendisine veliaht tayin etmesiyle başlamıştır.



OSMANLI'YA SAPIK DİYEN ORİJİNAL SAPIKLARA ŞEYH ZEVAHİRİ'DEN TOKAT
https://www.islam-tr.org/konu/osmanliya-sapik-diyen-orijinal-sapiklara-seyh-zevahiriden-tokat.20002/

İstanbul Feth Olundu mu Olunacak mı?
https://www.islam-tr.org/konu/istanbul-feth-olundu-mu-olunacak-mi.19812/

Osmanli Devletinin Sorunları
https://www.islam-tr.org/konu/osmanli-devletinin-sorunlari.22132/


Bazı Padişah ve Alimler Neden Sakal Kesip, Bıyık Bırakmışlardır?
https://www.islam-tr.org/konu/bazi-padisah-ve-alimler-neden-sakal-kesip-biyik-birakmislardir.23367/
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Cevap icin tesekkürler. Ama benim icin bu yetmez.

Cünkü bence bu Hadisler Fatih Sultan Mehmet üzeri degildir. Istanbulun fethi daha gelecektir.

Ayni su alimin dedigi gibi.

Son dönem alimlerinden Mısırlı Ahmed b. Mahmud Şakir de şunları söylemektedir

“Hadiste müjdelenmiş olan İstanbul’un fethi, Allah’ın bileceği yakın veya uzak bir gelecekte olacaktır. Bu, Müslümanların kendisinden yüz çevirdikleri dinlerine döndükleri zamanda olacak gerçek fetihtir. Ancak önceki Türk fethine gelince, o büyük fetih için bir hazırlıktı. Türk hükümeti fayr-ı İslami ve gayr-ı dini olduğunu ilan ettiğinde ve İslam düşmanlarıyla anlaşma yapıp Kâfir Laik kanunlarla toplumunu yönetmeye başladığında, İstanbul Müslümanların elinden çıktı. İnşallah, Hz. Peygamber’in müjdelediği gibi İslami fetih, yeniden gerçekleşecektir"
(Eşratu’s-Saat, Yusuf b. Abdullah b. Yusufu’l-Vabil, Daru İbnu-l Cevzi hicri:1404, s: 217-218)

Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd, fakk Allahu asrahu, ya göre Osmanli Devleti hic bir zaman bir Darul Islam degildi.

Aciklamasi ve delileri bu kitabinda bulunur, ve bu necd Alimlerin de görüsüydü.

Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd'in, fakk Allahu asrahu, bir Kitabi var Osmanli Devleti üzeri, Kitab'in ismi الدولة العثمانية وموقف ائمة الدعوة منها

Burda indirebilinir:

http://www.tawhed.ws/dl?i=zdntfe5u

https://www.islam-tr.org/konu/devlet-i-aliyye.27549/

Shaikh Al-Albani'nin bir yazisi var bu konu üzeri, ordada Shaikh Mahmud Shakir'in dedigini diyor:

Ancak önceki Türk fethine gelince, o büyük fetih için bir hazırlıktı.

Ve demek istiyor, hadith Fatih Sultani anmiyor ve Peygamberindedigi fethi daha gelecek.

Shaikh Hammud at-Tuwaijiri 'Ithaf al-Jama'ah bima ja'a fi-l-fitan wa-l-malaho, wa ashrat as-sa'ah' isimli eserinde de araplardan feth edilecegi türklerden degil.

Hadithlere baksak, o zaman feth eden kisinin arap oldugu ve fetihden ardindan sonra decalin cikacagi okunur.

Ondan haric bircok alimler, mesela Ibn Hajar ve Al-Albani su hadisi sahih olmadigini göriyorlar.

“Kostantiniye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.”

Mesela bu (Sahih Müslim'de ki Hadith) fatih Sultan Mehmet'in oldugunu imkansiz yapiyor:

عن ‏ ‏أبي هريرة ‏
‏أن رسول الله ‏ ‏صلى الله عليه وسلم ‏ ‏قال ‏ ‏لا تقوم الساعة حتى ينزل ‏ ‏الروم ‏ ‏بالأعماق ‏ ‏أو ‏ ‏بدابق ‏ ‏فيخرج إليهم جيش من ‏ ‏المدينة ‏ ‏من خيار أهل الأرض يومئذ فإذا تصافوا قالت ‏ ‏الروم ‏ ‏خلوا بيننا وبين الذين ‏ ‏سبوا ‏ ‏منا نقاتلهم فيقول المسلمون لا والله لا ‏ ‏نخلي بينكم وبين إخواننا فيقاتلونهم فينهزم ثلث لا يتوب الله عليهم أبدا ويقتل ثلثهم أفضل الشهداء عند الله ويفتتح الثلث لا يفتنون أبدا فيفتتحون ‏ ‏قسطنطينية ‏ ‏فبينما هم يقتسمون الغنائم قد علقوا سيوفهم بالزيتون إذ صاح فيهم الشيطان إن ‏ ‏المسيح ‏ ‏قد خلفكم في أهليكم فيخرجون وذلك باطل فإذا جاءوا ‏ ‏الشأم ‏ ‏خرج فبينما هم يعدون للقتال يسوون الصفوف إذ أقيمت الصلاة فينزل ‏ ‏عيسى ابن مريم ‏ ‏صلى الله عليه وسلم ‏ ‏فأمهم فإذا رآه عدو الله ذاب كما يذوب الملح في الماء فلو تركه ‏ ‏لانذاب ‏ ‏حتى يهلك ولكن يقتله الله بيده ‏ ‏فيريهم
دمه في حربته ‏

Istanbul feth edildikten ardindan sonra Seytan seslenecek ve decalin geldigini anacak....

Ama asil konu bu degil.

Osmanli devletininde ne zaman bir Müsliman Seriyatla yöneti?

Kim ve ne zaman?

Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd bir kac Sultan aniyor ve hepsinin müsliman olmadigini bildiriyor ve Necd Alimlerin sözlerini bildiriyor kitabinda.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Cevap icin tesekkürler. Ama benim icin bu yetmez.

Cünkü bence bu Hadisler Fatih Sultan Mehmet üzeri degildir. Istanbulun fethi daha gelecektir.

Osmanlı devleti (Fatih Sultan Mehmed), İstanbulu Bizanslılardan (Hırıstiyanlardan) feth ederken, Bu fethi İslam'ın fethi saymayan, bundan dolayı sevinmeyen, aksine Fatih Sultan Mehmed'i ve Osmanlı devletini İslam'dan beri görüp toptan tekfir eden Dönemin İslam alimleri kimlerdir?
İstanbulun Fetih edildiği yılda İslamı temsil eden komutan ve ordular kimlerdir?
Osmanlı devletini islam görüp öven alimlerin hukmu nedir?

İstanbul mutlaka feth olunacaktır " hadisinin ilk defa feth için söylemiş olabileceğine inanıyoruz. İkinci defa feth edilecek bir yer için, hiç feth edilmemişken "mutlaka feth olunacaktır" demez "mutlaka iki kez istanbul feth olunacaktır derdi. Bundan dolayı o hadise fatih sultan Mehmed uymaktadır.
Mehdi (a.s.) ise İkinci kere İstanbulu Feth edecektir. Üstelik İstanbul değil Dünyayı da feth edecektir. Bu hadisler birbirlerinden farklı zamanlardaki farklı şekildeki fetihlerle alakalıdır. Aksi taktirde daha mehdi çıkmadığı halde sahabeler İstanbul'u feth etmeye gelmezlerdi! Muvahhid olmak için; illa geçmişine her halukarda sövmek (tekfir) gerekmez.
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Dedigim gibi kardesim. Shaikh Nasir ibn Hamad al-Fahd, fakk Allahu asrahu, eserinde:

Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd'in, fakk Allahu asrahu, bir Kitabi var Osmanli Devleti üzeri, Kitab'in ismi الدولة العثمانية وموقف ائمة الدعوة منها

Burda indirebilinir:

http://www.tawhed.ws/dl?i=zdntfe5u


Eserinde kendi ve Necd alimlerin Osmanli Devleti üzeri durusunu belirtiyor. Eserin icindeki konular:

Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd'in önsözü

Birinci Bölüm:

Osmanli Devletin gercegi.

Sultan Urkhan (Orhan) ikinci (761 H.)

Sultan Sulayman al-Qununi (974 H.)

Sultan Salim Khan ücüncü (1223 H.)

Sultan Abd Al-Hamid ikinci (1327 H.)

Osmanlinin alcakliklari

Osmanlinin sirki ve küfrü


Ikinci Bölüm:

Shaikh Muhammad Ibn Abdul Wahab'in durusu

Imam Suud Ibn Abdul Aziz (1229 H.)

Shaikh Sulayman Ibn Abdullah Ibn ash-Shaikh (1233 H.)

Shaikh Abdullatif Ibn Abdurrahman Ibn Hasan (1293 H.)

Shaikh Hamad Ibn Atiq (1293 H.)

Shaikh Abdullah Ibn Abdullatif (1339 H.)

Shaikh Sulayman Ibn Sahman (1349 H.)

Shaikh Abdullah Ibn Muhammad Ibn Salim (1351 H.)

Meselenin acikligi

Kesinlikle alimlerin altinda bu konu üzeri bir ihtilaf vardir. Ama Osmanli Devletinin islami bir zamani oldugu üzeri simdiye kadar bir delil göremedim.

Tam tersi, Shaikh Nasir ibn Hamad Al-Fahd bu konuyu baya detaili öne sürdü ve Osmanli Devletinin Sultanlarinin küfürlerini aciklari.

Onun icin benim sorum: "Osmanli Devletinin hic bir zaman bir müsliman olup seriyati uygulayan bir sultan/yönetici varmiydi?"

Varsa, kim ve ne zaman yasadi?

Al-Qa'ida'nin cogu veyahut hepsi Osmanli Devletinin bir islami Devlet oldugunu inaniyorlar, bu tanidik. Ama Shaikh Nasir ibn Hamad al-Fahd'in eserini okuduktan sonra, bu hükme nasil geldiklerini hic anlamiyorum.

Burda daha fazla bilgi vardir:

Muhammad al-Fatih üzeri bir ders:

Abd al-Hamid ath-Thani üzeri bir ders:
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İslam alimlerini necd vahabileriyle sınırlamayı bırak!

Hala sorularıma (tek tek) cevap bekliyorum.
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Alimleri kimse necd wahabilere - ne demekse - sinirlandirmiiyor.

Ben dedim bile, alimlerin altinda bu konu üzeri ikhtilaf var oldugnu.

İstanbul mutlaka feth olunacaktır " hadisinin ilk defa feth için söylemiş olabileceğine inanıyoruz.

Bu Hadithi Ahmad Musnadinde, oglu Sawa'id'inde [4335], Al-Bukhari 'At-Tarikh al-kabir'inde [2/81], at-Tabarani 'al-Mu'jam al-kabir'inde [2/38], ve al-Hakim 'al-Mustadrak'inde [4/368] al-Walid bin al-Mughura'dan rivayet ediyorlar.

Abdullah bin Bishr al-Baghawi'nin babasi ona dedi, Rasulullah, sallallahu alaihi wa sallam, den söyle duydugunu:
"Istanbul mutlaka fehedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudu! [...]!"

Al-Hakim senedi sahih'tir dedi ve Imam Adh-Dhahabi'de onunla itifak etti.

Abu al-Minhal al-Abyadhi, hafidhahullah, dedi ki:
"Senedi sayif'dir. Abdullah bin Bishr al-Baghawi ismi üzeri uyusmazliklik vardir. [Ta'jil al-manf'ah, S. 213] Ve hic kimse ondan rivayet etmemistir, sadece al-Walid, ve hic kimse ona güvenmemistir, sadece Ibn Hibban. (5/135) tanimadiklar güvenme kuralina göre.

Ve dedigim gibi, Istanbulun fethi hadithdeki anilan feth degildi, bunu bircok alimler diyor, senin andigin Shaikh Mahmud Ahmad Shakir ve Shaikh Hammad at-Tuwaijiri, rahimahullah, 'Ithaf al-Jama'ah bima ja'a fi-l-fitan wa-l-malaho, wa asharat as-sa'ah' eserinde [1/403], diyor, 857 hicretten sonra Sultan Muhammad a-Fatih den Konstantinopel fethi hadith'de anilan feth degildi. Bu meleseler yüzünden:
"Cünkü feth deccalin bir az zaman sonra cikacagi olusacagindan. Feth tahlil'le [la ilaha illa Allah] ve tekirlerle olusacak, askeri cogulugula ve mal'la degil, hadithlerin anlatidigi gibi. Feth araplardan olusacak, türklerden degil."

Shaikh Nasr Ad-Din Al-Albani diyor:

و جملة القول أن الحديث لم يصح عندي لعدم الاطمئنان إلى توثيق ابن حبان للغنوي هذا , و هو غير الخثعمي كما مال إليه العسقلاني , و الله أعلم

"Bence, bu hadis sahih degildir, cünkü ravi Abdullah bin Bishr al-Khanawi dir. Ibn Hibban oni siki biri oldugunu desede, ben Ibn Hajar al-Asqalani'nin görüsüne katiliyorum."
[As-Silsila ad-daifa wa-l maudua, 2/268 (878)]

Ibn Hajar Abdullah bin Bishr al-Khanawi'yi gövenilirlerden olarak görmedi.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Benim amacim tartismak degil, sadece öbür alimlerin görüslerinin delilerini tanimak.
Necid vahabilerinden başka Osmanlıyı toptan tekfir eden öbür alimler var mı ki ?
Öbür alimlerin görüşünü merak ettiğin için mi tekfir eden necidlileri sıralıyorsun?
Sıralayamadığın cumhuru nereye koyacaksın?
Amacımız tartışma değil munazara ise sorularıma cevab ver ki doğruya ulaşalım.
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Necid vahabilerinden başka Osmanlıyı toptan tekfir eden öbür alimler var mı ki ?

Cevapladigim soruyu soruiyorsun.

Kesinlikle alimlerin altinda bu konu üzeri bir ihtilaf vardir.

Al-Qa'ida'nin cogu veyahut hepsi Osmanli Devletinin bir islami Devlet oldugunu inaniyorlar, bu tanidik.

Mesela Shaikh Aiman Muhammad Rabee Az-Zawahiri, Shaikh Atiyyullah ve bildigime göre Imam Anwar al-Awlaqi ve Shaikh Abdullah Yusuf Azzam da islami bir Devlet oldugunu görüsündedirler.

Osmanlinin icinde 'Kadizadeli hareketi' diye bir hareket vardi, onlar necd alimlere göre müslimanlardandi.

Daha fazla bilgi icin:

The Kadizadelis: Discordant Revivalism in Seventeenth Century Istanbul
The Kadizadelis: Discordant Revivalism in Seventeenth-Century Istanbul

Bu konu üzeri daha fazla bilgi - diger görüs üzeri - bir bilgili birigilye konusduktan sora getirebilirim, in shaa Allah.

Osmanlı devletini islam görüp öven alimlerin hukmu nedir?

Bu soruyu benim görüsümü bilmek icin soriyorsan, her baska ikhtilaf'da oldugu gibi bu durumda da öyledir.

Benim Osmanli üzeri görüsüm daha belli degil. Iki görüsünün (delilerini) ögrendikten sonra belli olur.

Bu konudada önemlisi, bir alim yanliz hüccet degildir kedisi delil getirmelidir.

Ben senin sorularina cevap verdim. Diger sorularin hadithin sayifligindan dolayi önemsiz.

Senin necd alimlere karsi durusun nasildir?

Öbür alimlerin görüşünü merak ettiğin için mi tekfir eden necidlileri sıralıyorsun?

Amac hakki cikarmak. Aslinda diger görüsü ögrenmeyi forumdan bekledim, daha da bekliyorum. Alimler ne dediler ve o görüse nasil geldiler? Iki görüsü de siralarim, bir görüse bakim digerlerine karsi körlük mü yapim? Ve diger görüsü foruma göztermek icin siraladim ve kim o eseri okumak isterse okur okumak istemezse okumaz. Diger görüs üzeri daha fazla bilgim olsaydi onu da sirlardim.

Shaikh Abdullah Yusuf Azzam'dan su kitabi belki daha fazla bilgi verebilir:

Kayıp Minare - Kemalizm Tahlili
kitapyurdu: kitap - Kayıp Minare (Kemalizm Tahlili) - Abdullah Azzam, ,

Kayıp Minare - Kemalizm Tahlili | KÜRESEL KİTAP
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Amac hakki cikarmak. Aslinda diger görüsü ögrenmeyi forumdan bekledim, daha da bekliyorum. Alimler ne dediler ve o görüse nasil geldiler? Iki görüsü de siralarim, bir görüse bakim digerlerine karsi körlük mü yapim? Ve diger görüsü foruma göztermek icin siraladim ve kim o eseri okumak isterse okur okumak istemezse okumaz. Diger görüs üzeri daha fazla bilgim olsaydi onu da sirlardim.

Kardeşim, amacın soruna cevap almak değil de fikir paylaşımı ise, Genele (serbest kursuye) konuyu açar, orada Osmanlı'yı tekfir edenleri ve delillerini ekler, konu munazara edilir.
Soru olarak soruyor ve cevabı beğenmeyip, Cumhuru ulemaya (rağmen) yanında birkaç Necid'li wahabi alim tekfir ediyor diye, "bu konuda alimler arasında ihtilaf var" demen uygun değildir.

Cevab Bekleyen Sorularım:

S 1- Osmanlı Devletinin kurulduğu 1299 yılı ve yıkıldığı 1924 yılları (takribi 625 yıl ayakta kalan) arasında, İslam aleminde O devirler arasında yaşayan Binlerce alim arasından Osman'lı devletini toptan tekfir eden Necid'li Wahabi'lerden başka hangi alimler vardır ?

S 2- Osmanlı devleti (Fatih Sultan Mehmed), İstanbulu Bizanslılardan (Hırıstiyanlardan) feth ederken, Bu fethi İslam'ın fethi saymayan, bundan dolayı sevinmeyen, aksine Fatih Sultan Mehmed'i ve Osmanlı devletini İslam'dan beri görüp toptan tekfir eden Dönemin İslam alimleri kimlerdir?

S 3- Osmanlı devletinin kurulmasından yıkılışına kadar süre içerisinde kafirlerle yaptığı savaş/fetihlerden dolayı bunu İslam'dan gördüğünden dolayı sevinen, öven alimlerin hükmü nedir?

S 4- Osmanlı devletini kafir görüp tümden tekfir eden "Shaikh Nasir ibn Hamad Al-Fahd", 'Emevi' , 'Abbasi' ve Osmanlı devletinin öncesindeki 'Selçuklu' Devletlerine hangi hukmu veriyor?

S 5- Osmanlı devletini hadiste geçtiği üzere "ısırıcı sultanlık" veya "ceberrut saltanat" hukmunde bile görmeden tekfir ederek ayaklanan Muhammed b. Abdulwahhab ve takibcileri; Allah katında Osmanlı devletinin kafir değilde, (her ne kadar tam/raşidi bir hilafet olmamakla beraber) İslam dairesi içerisinde sayılması sonucunda "Bağy" olarak değerlendirilebilir mi?

S 6- Ebu Hanife, İmam Maturidi ve İmam Eşari kafir midir? (Hem sana göre, hem de Osmanlı devletini toptan tekfir ettiğini söylediklerine göre)

Aslında şu ibretlik sözün , Osmanlı devletinin tekfir edilmesindeki fahiş hatayı deşifre etmektedir:

Al-Qa'ida'nin cogu veyahut hepsi Osmanli Devletinin bir islami Devlet oldugunu inaniyorlar, bu tanidik. Ama Shaikh Nasir ibn Hamad al-Fahd'in eserini okuduktan sonra, bu hükme nasil geldiklerini hic anlamiyorum.


Not : Madde madde sorularıma cevap bekliyorum. Alakasız yazılar eklemeyesin , konuyu değiştirmeyesin, aksi taktirde konu kapatılacaktır.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ahmed Kaymar isimli üyenin isteği üzerine yazısı eklendi :

Ahmet.Kaymar' Alıntı:
Değerli kardeşim! Senden bir ricam olacak:
Lütfen aşağıdaki linkteki konuya ya benim de cevap yazmama müsaade et, ya da şu yazıyı benim ağzımdan ya da kendi ağzından naklet.

"Şeyh Abdulkadir b. Abdulaziz -Allah onu esaretten kurtarsın- diyor ki:

كان هذا القول هو الذريعة التي تذرعت بها الدولة العثمانية ــ وكان المذهب الحنفي مذهبها الرسمي ــ للاقتباس من القوانين الإفرنجية الوضعية الكافرة، بحجة امتناع الفقهاء عن الاجتهاد في المسائل المستــحدثة، وبدأ الاقتباس في القـــوانين التجاريـــة والمدنيــــة إلى أن تطرّق شيئا فشيئا إلى قانــون العقوبات، فلم يأت عام 1840م حتى كانت الدولة العثمانية تطبق القانون الجنائي الفرنسي وألغيت الحدود الشرعية بعد ذلك، ولحقت بها بقية الولايات العثمانية في ذلك. وبهذا يتبيّن لك أن الدولة العثمانية كانت دولة كافرة منذ عام 1840م وليس منذ عام 1924م كما هو شائع بين كثير من الإسلاميين أنها كانت دولة خلافة إسلامية حتى ألغيت الخلافة بمقتضى قرارات مؤتمر لوزان عام 1924م حين وَضع مصطفى كمال أتاتورك دستوراً علمانيا لتركيا، فهذا كله ماهو إلا تحصيل حاصل، وإلا فقد كانت الدولة كافرة لحكمها بغير ماأنزل الله قبل هذا بثمانين سنة من عام 1840م، وهذا الظن الخاطيء سببه غفلة كثير من الإسلاميين عن سبيل المجرمين، ولم أر من نبَّه مبكرا ً على كفر الدولة العثمانية ــ فيما اطلعت ــ إلا علماء الدعوة النجدية من أحفاد شيخ الإسلام محمد بن عبدالوهَّاب رحمه الله، فقد صرَّحوا بتكفير الدولة العثمانية مبكراً لحكمها بغير ماأنزل الله كما هو مذكور في (الدرر السنية في الأجوبة النجدية) جـ 7 ــ كتاب الجهاد، وفي (الرسائل المفيدة) للشيخ عبداللطيف بن عبدالرحمن بن حسن بن الشيخ محمد بن عبدالوهاب. وقـــد أشــار الشــيخ محمــد الأمــين الشنقيــطي إلى خطــورة دعـــوى اغـــلاق بــاب (الاجتهاد)، وأثر ذلك في تحكيم القوانين الوضعية في بلاد المسلمين، وذلك في تفسيره (أضواء البيان) جـ 7 صـ 580 ــ 583، فراجعه.
El-Cami Fi Talebi'l İlmi'ş Şerif, 1/257-258

"Bu görüş, Osmanlı Devleti’nin -ki Hanefi mezhebi, devletin resmi mezhebiydi- yeni meydana gelen meseleler hakkında fakihlerin ictihaddan kaçındıkları gerekçesiyle kafir beşeri Fransız kanunlarından alıntı yapmak için kullandığı bir bahanedir. Alıntı, ticaret ve medeni kanunlarından başlayarak, yavaş yavaş ceza kanununa ulaştı/vardı. 1840 yılı gelmeden Osmanlı Devleti, Fransız ceza kanununu uygular oldu ve ondan sonra şer’i/dinî hadler geçersiz kabul edilerek kaldırıldı. Osmanlı Devleti’ne, Fransız kanunlarının uygulanmasında geriye kalan Osmanlı vilayetli de katıldı.

Böylece senin için ortaya çıkan durum, Osmanlı Devleti’nin 1840 yılından beri kafir devlet olduğudur. Yoksa birçok İslamcının arasında yaygın olduğu üzere 1924 yılından beri değildir. Yaygın görüşe göre Osmanlı Devleti, 1924 yılında Lozan Konferansı kararları gereği hilafet kaldırılıncaya ve Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye için laik anayasa koyuncaya kadar İslamî hilafet devletiydi. Bunların hepsi, sadece ortaya çıkan sonuçlardır. Yoksa devlet, Allah’ın indirdiğinin dışındaki kanunlarla hükmetmesinden/yönetmesinden dolayı 1924 yılında önce 1840 yılından itibaren seksen yıl önce kafir devletti. Bu yanlış düşüncenin sebebi, İslamcıların birçoğunun, suçlu/günahkarların (mücrimlerin) yönteminden/uslubundan gafil olduklarındadnır. Ben, araştırdığım kadarıyla, Osmanlı Devleti’nin küfrüne, Şeyhulislam Muhammed b. Abdulvehhab’ın rahimehullah torunlarından olan Necid Davet alimlerinin dışında erkenden (zamanında) uyaran kimse görmedim. Onlar, Osmanlı Devleti’nin tekfir edilmesini, erkenden (zamanında) Allah’ın indirdiklerinin dışındaki şeylerle hükmetmesi/yönetmeleri sebebiyle “ed-Dureru’s Seniyye fi Ecvibeti’n Necdiyye” kitabının yedinci cildi Kitabu’l Cihad’da ve Şeyh Abdullatif b. Abdurrahman b. Hasan b. Şeyh Muhammed b. Abdulvehhab’ın “er-Resailu’l Mufide” kitabında belirttiği üzere, açıkça söylemişlerdir.
Şeyh Muhammed Emin eş-Şankıti, ictihad kapısının kapatılması iddiasının tehlikesine ve bunun Müslümanların ülkelerinde beşeri kanunlarının tayin/hakim kılınmasında etkisine, tefsir, Advau’l Beyan: 7/580-583’de işaret etmiştir. Oraya dön."

Ahmet.Kaymar' Alıntı:
Şeyh Abdulkadir'in de ifade ettiği gibi 1840 yılından öncesinde devletin resmi hukuku Şer'i esaslara göreydi. Ülkenin içerisinde bir takım küfür uygulamalarının halk arasında yaygın olması, beldenin "daru'l küfür" olarak isimlendirilmesine yetmez. Zira birçok belde vardır ki halkı kafirdir, ancak beldenin ismi "İslam"dır. Bir beldenin daru'l İslam olmasının şartlarını ve daru'l İslam'dan daru'l küfre geçmesinin şartlarını bilmeden "Osmanlı devletinin kuruluşundan beri daru'l İslam mıydı da sonradan daru'l küfür oldu?", yoksa "Osmanlı devleti, kuruluşundan yıkılmasına kadar hep daru'l İslam olarak mı kaldı?", yoksa "Osmanlı devleti kuruluşundan yıkılışına kadar hep daru'l küfür müydü?" gibi soruların cevabı verilemez, verilse bile sağlıklı yanıtlar olmaz.

Bence Necid davet alimlerinin yaşadıkları dönemi, o denemdeki hukuk sistemini, o dönemin Osmanlı devletinin hukuki vaziyetini ve bu döneminin dar hükmünü bilmek faydalı olacaktır."
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Kardesim, sen az kalsin hic bir soruma cevap vermiyorsun.

Soru olarak soruyor ve cevabı beğenmeyip, Cumhuru ulemaya (rağmen) yanında birkaç Necid'li wahabi alim tekfir ediyor diye, "bu konuda alimler arasında ihtilaf var" demen uygun değildir.

Hangi cumhur ulema? Kaynaklari getirebilsen iyi olur, in shaa Allah.

Senin wahabilere karsi durumun nasildir?

Soru olarak soruyor ve cevabı beğenmeyip, Cumhuru ulemaya (rağmen) yanında birkaç Necid'li wahabi alim tekfir ediyor diye, "bu konuda alimler arasında ihtilaf var" demen uygun değildir.

Bir kac necdli wahabi alimi'mi? Senin galiba necd alimlerin kim ve ne olduklarini pek bilmiyorsun.

S 1- Osmanlı Devletinin kurulduğu 1299 yılı ve yıkıldığı 1924 yılları (takribi 625 yıl ayakta kalan) arasında, İslam aleminde O devirler arasında yaşayan Binlerce alim arasından Osman'lı devletini toptan tekfir eden Necid'li Wahabi'lerden başka hangi alimler vardır ?

Bu soruyla benim foruma sorudugum sorumu bana mi soriyorsun? Yoksa benim sorumu daha iyi mi aciklamak amaciyla birdaha mi aniyorsun? Akhi, bu suruyu ben foruma sordum, bilen varsa bildirsin diye.

S 2- Osmanlı devleti (Fatih Sultan Mehmed), İstanbulu Bizanslılardan (Hırıstiyanlardan) feth ederken, Bu fethi İslam'ın fethi saymayan, bundan dolayı sevinmeyen, aksine Fatih Sultan Mehmed'i ve Osmanlı devletini İslam'dan beri görüp toptan tekfir eden Dönemin İslam alimleri kimlerdir?

Bir kac gecmisde anildi bile.

S 3- Osmanlı devletinin kurulmasından yıkılışına kadar süre içerisinde kafirlerle yaptığı savaş/fetihlerden dolayı bunu İslam'dan gördüğünden dolayı sevinen, öven alimlerin hükmü nedir?

Buna da gecmiste dedim bile, alimlere sor bu soruyu, bana degil. Ama benim görüsümü bilmek isdiyorsan, o zaman benim icin bir görüs ayrigligi (ikhtilaf) vardir ve öyle de kabul ediyorum. Benim kendi Osmanli üzeri görüsüm yok, diyer görüsü tanimadigim icin bir hüküm veremem.

Bir kisi tekfir ediginde diyeri tekfir etmedigine kafir olacak degildir. Asiri tekfircilerden degilim ve ben kendim Osmanliya hic tekfir etmedim. Sadece alimlerin görüsünü aktiriyorum.

S 4- Osmanlı devletini kafir görüp tümden tekfir eden "Shaikh Nasir ibn Hamad Al-Fahd", 'Emevi' , 'Abbasi' ve Osmanlı devletinin öncesindeki 'Selçuklu' Devletlerine hangi hukmu veriyor?

Arastidigimdan sonra söyleye bilirim, in shaa Allah.

S 5- Osmanlı devletini hadiste geçtiği üzere "ısırıcı sultanlık" veya "ceberrut saltanat" hukmunde bile görmeden tekfir ederek ayaklanan Muhammed b. Abdulwahhab ve takibcileri; Allah katında Osmanlı devletinin kafir değilde, (her ne kadar tam/raşidi bir hilafet olmamakla beraber) İslam dairesi içerisinde sayılması sonucunda "Bağy" olarak değerlendirilebilir mi?

Bu sorunu pek anlamadim. Türkcem pek iyi olmadigindandir. Belki yeniden biraz kolay yazabilsen anlarim, in shaa Allah.


S 6- Ebu Hanife, İmam Maturidi ve İmam Eşari kafir midir? (Hem sana göre, hem de Osmanlı devletini toptan tekfir ettiğini söylediklerine göre)

Bu soruyua da nasil geldigini anlamadim. Imam Abu Hanifa, Imam Abu Mansur Al-Maturidi ve Imam Abul Hasan Al-Ash'ari, rahimahumullah, Osmanliyla bu konu üzeri hic alakalari yoktur?

Akhil aziz, necd Ulema Osmanliyi neden tekfir etiklerini iyi bir arastir.

Kardesim, sen önce bi diyer görüse bak ve delilerine bak, ondan sora devam konusuruz. Cünkü diyer görüsü tanimadan konusulmaz.

Necd Ulema'lara göre - Abu Hanife, rahimahullah,'i hic anmama gerekmez - Imam Abu Mansur Al-Maturidi ve Imam Abul Hasan Al-Ash'ari, rahimahumullah, müslimanlardi ama yanlisliklari vardi (mesela isim ve sifat konusunda).

Senin o 'wahabi necd alimeri' - galiba hor gördügün, wa Allahu a3lam - Al-Qa'ida Ulemalari onlari saydigini bilmiyorsun galiba. Al-Qa'ida icin necd alimleri en büyük alimlerden dir.

Belki senin bugün tevhidi taniyabildigin, - Allah'in yardimiglya - necd alimlerin sayeyinde taniyabilirsin. Sen Shaikh Al-Islam Muhammad ibn Abdul-Wahab'la, rahimahullah, ve onun zamanininla biraz daha fazla ugras. Onun zamaninda ne sorunlar yazadigini, kimlere ve neye karsi savasdigini .... ve nice cok.

Shaikh Al-Islam Ibn Taymiyyah (728 H.), rahimahullah,'in "Majmu Al-Fatawa'sini (Fetva küllyati) birlesitren/yazan Shaikh Abdurrahman Ibn Muhammad Ibn Qasim Al-Asimi An-Najdi Al-Hanbali' (1392 H.),'dir, rahimahullah, ve o Necd Ulemalarin 'Ad-Durarus Saniyyah' isimli Fetva küllyatini da birlesmistir/yazmistir.

Ve Shaikh Nasir Ibn Hamad Al-Fahd Osmanli Devleti üzeri konusan kitabinda ve necd Alimlerin sözlerini/görüslerini onun eserinde aktirian cogu 'Ad-Durarus Saniyyah" isimli necd Ulema Fevta küllyatindan alinmistir.

Sadece bu, necd Ulemalarin dereceleri ne oldugu yeterlirdir.
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ahmed Kaymar isimli üyenin isteği üzerine yazısı eklendi :


quote_icon.png
Ahmet.Kaymar Nickli Üyeden Alıntı
Değerli kardeşim! Senden bir ricam olacak:

Lütfen aşağıdaki linkteki konuya ya benim de cevap yazmama müsaade et, ya da şu yazıyı benim ağzımdan ya da kendi ağzından naklet.

"Şeyh Abdulkadir b. Abdulaziz -Allah onu esaretten kurtarsın- diyor ki:


كان هذا القول هو الذريعة التي تذرعت بها الدولة العثمانية ــ وكان المذهب الحنفي مذهبها الرسمي ــ للاقتباس من القوانين الإفرنجية الوضعية الكافرة، بحجة امتناع الفقهاء عن الاجتهاد في المسائل المستــحدثة، وبدأ الاقتباس في القـــوانين التجاريـــة والمدنيــــة إلى أن تطرّق شيئا فشيئا إلى قانــون العقوبات، فلم يأت عام 1840م حتى كانت الدولة العثمانية تطبق القانون الجنائي الفرنسي وألغيت الحدود الشرعية بعد ذلك، ولحقت بها بقية الولايات العثمانية في ذلك. وبهذا يتبيّن لك أن الدولة العثمانية كانت دولة كافرة منذ عام 1840م وليس منذ عام 1924م كما هو شائع بين كثير من الإسلاميين أنها كانت دولة خلافة إسلامية حتى ألغيت الخلافة بمقتضى قرارات مؤتمر لوزان عام 1924م حين وَضع مصطفى كمال أتاتورك دستوراً علمانيا لتركيا، فهذا كله ماهو إلا تحصيل حاصل، وإلا فقد كانت الدولة كافرة لحكمها بغير ماأنزل الله قبل هذا بثمانين سنة من عام 1840م، وهذا الظن الخاطيء سببه غفلة كثير من الإسلاميين عن سبيل المجرمين، ولم أر من نبَّه مبكرا ً على كفر الدولة العثمانية ــ فيما اطلعت ــ إلا علماء الدعوة النجدية من أحفاد شيخ الإسلام محمد بن عبدالوهَّاب رحمه الله، فقد صرَّحوا بتكفير الدولة العثمانية مبكراً لحكمها بغير ماأنزل الله كما هو مذكور في (الدرر السنية في الأجوبة النجدية) جـ 7 ــ كتاب الجهاد، وفي (الرسائل المفيدة) للشيخ عبداللطيف بن عبدالرحمن بن حسن بن الشيخ محمد بن عبدالوهاب. وقـــد أشــار الشــيخ محمــد الأمــين الشنقيــطي إلى خطــورة دعـــوى اغـــلاق بــاب (الاجتهاد)، وأثر ذلك في تحكيم القوانين الوضعية في بلاد المسلمين، وذلك في تفسيره (أضواء البيان) جـ 7 صـ 580 ــ 583، فراجعه.
El-Cami Fi Talebi'l İlmi'ş Şerif, 1/257-258


"Bu görüş, Osmanlı Devleti’nin -ki Hanefi mezhebi, devletin resmi mezhebiydi- yeni meydana gelen meseleler hakkında fakihlerin ictihaddan kaçındıkları gerekçesiyle kafir beşeri Fransız kanunlarından alıntı yapmak için kullandığı bir bahanedir. Alıntı, ticaret ve medeni kanunlarından başlayarak, yavaş yavaş ceza kanununa ulaştı/vardı. 1840 yılı gelmeden Osmanlı Devleti, Fransız ceza kanununu uygular oldu ve ondan sonra şer’i/dinî hadler geçersiz kabul edilerek kaldırıldı. Osmanlı Devleti’ne, Fransız kanunlarının uygulanömasında geriye kalan Osmanlı vilayetli de katıldı.

Böylece senin için ortaya çıkan durum, Osmanlı Devleti’nin 1840 yılından beri kafir devlet olduğudur. Yoksa birçok İslamcınıun arasında yaygın olduğu üzere 1924 yılından beri değildir. Yaygın görüşe göre Osmanlı Devleti, 1924 yılında Lozan Konferansı kararları gereği hilafet kaldırılıncaya ve Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye için laik anaytasa koyuncaya kadar İslamî hilafet devletiydi. Bunların hepsi, sadece ortaya çıkan sonuçlardır. Yoksa devlet, Allah’ın indirdiğinin dışındaki kanunlarla hükmetmesinden/yönetmesinden dolayı 1924 yılında önce 1840 yılından ityibaren seksen yıl önce kafir devletti. Bu yanlış düşüncenin sebebi, İslamcıların birçoğunun, suçlu/günahkarların (mücrimlerin) yönteminden/uslubundan gafil olduklarındadnır. Ben, araştırdığım kadarıyla, Osmanlı Devleti’nin küfrüne, Şeyhulislam Muhammed b. Abdulvehhab’ın rahimehullah toryunlarından olan Necid Davet alimlerinin dışında erkenden (zamanında) uyaran kimse görmedim. Onlar, Osmanlı Devleti’nin tekfir edilmesini, erkenden (zamanında) Allah’ın indirdiklerinin dışındaki şeylerle hükmetmesi/yönetmeleri sebebiyle “ed-Dureru’s Seniyye fi Ecvibeti’n Necdiyye” kitabının yedinci cildi Kitabu’l Cihad’da ve Şeyh Abdullatif b. Abdurrahman b. Hasan b. Şeyh Muhammed b. Abdulvehhab’ın “er-Resailu’l Mufide” kitabında belirttiği üzere, açıkça söylemişlerdir. Şeyh Muhammed Emin eş-Şankıti ictihad kapısının kapatılması iddiasının tehlikesine ve bunun Müslümanların ülkelerinde beşeri kanunlarının tayin/hakim kılınmasında etkisine, tefsir, Advau’l Beyan: 7/580-583’de işaret etmiştir. Oraya dön."

Şeyh Abdulkadir'in de ifade ettiği gibi 1840 yılından öncesinde devletin resmi hukuku Şer'i esaslara göreydi. Ülkenin içerisinde bir takım küfür uygulamalarının halk arasında yaygın olması, beldenin "daru'l küfür" olarak isimlendirilmesine yetmez. Zira birçok belde vardır ki halkı kafirdir, ancak beldenin ismi "İslam"dır. Bir beldenin daru'l İslam olmasının şartlarını ve daru'l İslam'dan daru'l küfre geçmesinin şartlarını bilmeden "Osmanlı devletinin kuruluşundan beri daru'l İslam mıydı da sonradan daru'l küfür oldu?", yoksa "Osmanlı devleti, kuruluşundan yıkılmasına kadar hep daru'l İslam olarak mı kaldı?", yoksa "Osmanlı devleti kuruluşundan yıkılışına kadar hep daru'l küfür müydü?" gibi soruların cevabı verilemez, verilse bile sağlıklı yanıtlar olmaz.

Bence Necid davet alimlerinin yaşadıkları dönemi, o denemdeki hukuk sistemini, o dönemin Osmanlı devletinin hukuki vaziyetini ve bu döneminin dar hükmünü bilmek faydalı olacaktır."

Subhan Allah.

Öncelikla Allah razi olsun, cok faydaliydi ve yardimciydi. Allah, azza wa jall, ikinizede Jannatul Firdaus versin, amin.

Shaikh Abdul-Qadir ibn Abdul-Aziz'in, fakk Allahu asrahu, bu konu üzeri görüsünü saten cok merak etmistim.

Daha fazla bilgiler varsa - in shaa Allah - buraya aktarilabilinir.

Ve genel olarak, bu forum cok faydali bir forumdur Allah, azza wa jall, bereketlendirsin, amin!
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Abdulmuizz Fida :
"Soruları daha iyi anlaman için alıntıların arasına yazdım."
Abu Qudama;255675' Alıntı:
Kardesim, sen az kalsin hic bir soruma cevap vermiyorsun.

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Hangi cumhur ulema? Kaynaklari getirebilsen iyi olur, in shaa Allah.

Abdulmuizz Fida :
"Osmanlı devletini toptan tekfir etmeyen (Necid'li wahabi alimler) hariç."
Abu Qudama;255675' Alıntı:
Senin wahabilere karsi durumun nasildir?

Abdulmuizz Fida :"Başta Muhammed bin Abdulwahhab (rahimehullah) ve takibcileri tevhid konusunda oldukça hassas davranmış, zaman zaman tekfirin engelleri konusunda sert girip, tekfiri fazla işleterek, tevhidi menhecini esinlendiği ustadı İbn Teymiyye (rahimehullah) bile, tekfir konusunda yumuşak kalmıştır."

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Bir kac necdli wahabi alimi'mi? Senin galiba necd alimlerin kim ve ne olduklarini pek bilmiyorsun.

Abdulmuizz Fida :
Necd Alimlerin Tekfir Hakkındaki Fetvaları ve Cumhur-u Ulema'nın Fetvaları Arasındaki Fark?

https://www.islam-tr.org/konu/necd-alimlerin-tekfir-hakkindaki-fetvalari-ve-cumhur-u-ulemanin-fetvalari-arasindaki-fark.23319/

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Bu soruyla benim foruma sordugum sorumu bana mi soriyorsun? Yoksa benim sorumu daha iyi mi aciklamak amaciyla birdaha mi aniyorsun? Akhi, bu suruyu ben foruma sordum, bilen varsa bildirsin diye.

Abdulmuizz Fida :
"Bunu sormamın sebebi, Necidli wahabi alimlerin Osmanlı devletini toptan tekfir etmeleri fetvaları, İslam aleminin (alimlerin) genelini yansıtmadığını anlaman içindir.!"

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Bir kac gecmisde anildi bile.

Abdulmuizz Fida :

"İstanbulun fethi sırasında (1453) yıllarında yaşayan , İslam aleminde Osmanlı Devletini ve Fatih Sultan Mehmedi tekfir eden alimler kimdi?"

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Buna da gecmiste dedim bile, alimlere sor bu soruyu, bana degil. Ama benim görüsümü bilmek isdiyorsan, o zaman benim icin bir görüs ayrigligi (ikhtilaf) vardir ve öyle de kabul ediyorum. Benim kendi Osmanli üzeri görüsüm yok, diyer görüsü tanimadigim icin bir hüküm veremem.

Bir kisi tekfir ediginde diyeri tekfir etmedigine kafir olacak degildir. Asiri tekfircilerden degilim ve ben kendim Osmanliya hic tekfir etmedim. Sadece alimlerin görüsünü aktiriyorum.

Abdulmuizz Fida :

"Ben bu sorunun cevabını bilerek soruyorum. Sebebi de Osmanlı devletini tekfir edenlerin mevzi kaldığıdır. istiyorsan araştır ve başka tekfir eden alimleri öğren yaz."

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Arastidigimdan sonra söyleye bilirim, in shaa Allah.

Abdulmuizz Fida :

"Osmanlı'yı tekfir ettiğini ilan edenler, bu devletler hakkında niye görüş bildirmemişler? Hele bir kendilerine sorarsın."

Abu Qudama;255675' Alıntı:
Bu sorunu pek anlamadim. Türkcem pek iyi olmadigindandir. Belki yeniden biraz kolay yazabilsen anlarim, in shaa Allah.

Abdulmuizz Fida :

"Sorumu bu hadisle bütünleştirerek anlamaya çalışasın. Yani Osmanlı devleti küfür değil ve Küfür olmayan bir devlete isyanın hukmu ?"

Huzeyfe anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Nubuvvet içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nubuvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder; ardından Allah onu da –dilediği zaman- ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat olur; o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.”

(Ahmed b. Hanbel, 4/273).
 
A Çevrimdışı

Abu Jafar

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Abdulmuizz Fida :
Necd Alimlerin Tekfir Hakkındaki Fetvaları ve Cumhur-u Ulema'nın Fetvaları Arasındaki Fark?

https://www.islam-tr.org/konu/necd-...r-u-ulemanin-fetvalari-arasindaki-fark.23319/

Necd Ulemalarin o kadar cok sözleri var ki, bir kac sözleriglye bu böyledir denilemez.

Cehalet'de özür varmidir yokmudur konusunda Ulemalarin altinda ikhtilaf vairdir. Ve Necd Ulemalarin atlinda da vardir. Necd Davetinin Ulemalarin problemi, cok sözleri var oldugu ve kimi isterse Necd Ulemarligila cehalet var diye sözlerinden getirebilir kimi isterse de cehaltet'de özür yoktur diye necd ulemalardan sözler getirebilir.

Shaikh Muhammad ibn Abul-Wahab, rahimahullah, cehalet'de özür vardir diye görüsündeykien (mesela kashf ush shubuhaat'inda belli olur), Shaikh Abu Batin ona karsi kesinlikle yoktur diye görüsündeydi. Bu sadece bir örnek.

Bugünün Ulemalarin altinda da deysik görüsler vardir.
 
Üst Ana Sayfa Alt