Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Peygamberlerin Hikmet Pınarından - Önce Tevhid

Strangers Çevrimdışı

Strangers

Şam Bir Sabır Kalesi Oldu...
İslam-TR Üyesi
https://www.islam-tr.org/konu/peyga...rumluluklari-yerine-getirmede-titizlik.50075/

yazının devamı...


Önce Tevhid!


Bunlardan birincisi Allah'a ibadet etmeniz, O'na hiçbir ortak koşmamanızdır. Allah'a ortak koşanın misali şudur: Bir adam, kendi öz malından altın veya gümüş mukabilinde bir köle satın alır ve: 'Bu benim evim, bu da işim (çalış kazandığını) bana öde!' der. Köle çalışır, fakat kazancını efendisinden başkasına öder. Kölenin böyle yapmasına hanginiz razı olur?

• Muhatabımız kim olursa olsun, Tevhid önceliğimizdir. Allah'ın elçileri şirk toplumlarını tevhide davet ettikleri gibi, İslam ehlini uyardıklarında yine tevhidi hatırlatmışlardır. 'Bunlar tevhidi kabul ettiler, artık tevhidle uyarılmalarına gerek yoktur' dememişlerdir. Tevhid davetçileri bu noktayı iyi anlamalıdırlar. Tevhid'in her zaman ve dönemin önceliği olduğunu bilmelidirler. Başında, ortasında ve sonunda tevhid olmayan her davet, Rasûllerin metoduna aykırı olduğundan eksik ve meşruiyyeti tartışmalıdır. Yahya (as), tevhidi kabul etmiş bir topluluğa önce tevhidi anlatmış, sonra ancak tevhid olduğunda sahih olabilecek amelleri yapmalarını istemiştir.

Muhatabı muvahhidler olmasına rağmen tevhidi önceleyen Peygamberlerden, tevhidden habersiz toplumları kabul olunmayacak amellerle meşgul eden yol kesicilerin eline düştü ümmet. Onlar ki; tevhidden habersiz insanlara en büyük kötülüğü yapan cehennem kapısının davetçileridir. Onlar ki; insanları Allah'la aldatan eşkıyalardır. Onlar ki; hayatları en büyük zulüm olan şirki barındıran insanları ahlaki meselelerle meşgul eden din ahlaksızlarıdır.

Allah Rasûlü (sav) müşrik Mekkelilere " 'La İlahe İllallah' deyin kurtuluşa erin" diyerek davet maratonuna başladı. Finalde ise İslam'ı kabul etmiş, İslam uğruna en ağır bedelleri ödemiş ve cennet ehli oldukları semadan onaylanmış muvahhidlere şöyle demişti:

"Allah, Yahudi ve Hristiyanlara lanet etsin! Onlar, Peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler." [5]

İlk nefeste tevhid, son nefeste yine tevhid!

• Kelime-i Tevhid'in anlamı Yahya (as) dilinden tefsir edilmiştir.

"Allah'a ibadet edin ve hiçbir şeyi ona ortak koşmayın."

Tevhidin açılımı budur. Kim Kelime-i Tevhid'i nutkeder, içerdiği mana olan hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmadan yanlızca O'na kulluk ederse; kopması olmayan sapasağlam kulpa, 'La İlahe İllallah'a' yapışmış olur.

• Şirk koşanların durumunu bir misalle anlatmıştır. Verilen örnek; kâfir, mümin, fasık ve müttaki her sınıftan insanın kolaylıkla anlayacağı ve kabul edeceği akli bir misaldir. Evet, hiç kimse kendi malıyla satın aldığı, nasıl çalışması gerektiğini anlattığı, besleyip kolladığı kölenin emeğinin karşılığını başka bir efendiyle paylaşmasına razı olmaz. Bu, şeriat olmaksızın, bir başkası tarafından öğrenilmeye ihtiyaç duyulmadan her insanın aklıyla bilebileceği ve kabul edeceği bir hakikattir.

Tevhidin böylesi örnekler üzerinden anlatılması Kur'an'da da mevcuttur.

"Size kendi nefislerinizden bir örnek verdi: Size rızık olarak verdiklerimizde, ellerinizin sahip olduklarından (kölelerinizden), sizinle eşit derecede, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Akıl eden bir topluluk için ayetlerimizi işte böyle etraflıca açıklıyoruz." [6]

"Allah, birbirleriyle çekişen birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile, yalnız bir adama ait olan bir adamı (köleyi) örnek vermektedir. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd Allah'adır. Hayır. Fakat çoğu bilmiyor." [7]

Tevhid ve şirkin örnek üzerinden anlatılmasının hikmeti nedir? Bu soruya iki şıklı cevap verebiliriz:

a. Allah (cc); tevhidin delillerinden birinin akıl olduğunu, Peygamber ve vahiy olmasa dahi insanların salt akıllarıyla tevhidin özünü bulabileceğini gösteriyor. Tarih, bu olguyu destekleyen şahsiyetlerle doludur. Zeyd ibni Amr bin Nufeyl, Kıss bin Saide, Amr bin Abese gibi insanlar beş asırlık fetret ve koyu bir cahiliyye döneminde akıllarıyla tevhidi bulmuşlardır. Örneğin, Zeyd bin Amr, Kureyşlilere yanlış yolda olduklarını şöyle anlatıyordu:

"Ey Kureyş topluluğu! Koyunu Allah yarattı, onun için semadan su indirip beslensin diye ot bitirdi. Fakat siz onu Allah'ın dışındaki varlıklar adına kesiyorsunuz." [8]

Amr bin Abese, Allah Rasûlü'nün zuhur ettiğini duyunca ona geldi ve şöyle dedi:

"Ben, cahiliye döneminde iken bütün insanların sapıklık üzere olduklarını ve hiçbir doğru şey üzerinde olmadıklarını bilirdim. Çünkü insanlar, putlara taparlardı. Derken Mekke'de birtakım haberler veren bir kimsenin çıktığını işittim. Devemin üzerine oturup bu zatın yanına geldim." [9]

Toplumun tevhidi sıkıntılarını cehalet, tevil, alimlerin saptırması gibi vahiy açısından asılsız mazeretler arkasına gizleyenler, vahyin hakikatlerinden habersiz, uydurdukları dine tâbi olan sapan ve saptıranlardır. İslam'ın suç kabul ettiği cehalet, ilgisizlik, düşünmeme ve saptırıcıların Allah'tan bir delil olmaksızın söylediklerine itaati mazeret kabul etmek, Allah'a kafa tutmak ve O'na din öğretmeye kalkmaktır. Böyle bedeviler hep olagelmiştir. 'Böyle iman olmaz' diyen Allah'a ısrarla 'Biz müminiz' diyen bedevilere Allah: 'Yoksa Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz!' diyerek tepki göstermiştir.[10]

Kendi mülkünde kendisinden başka hiç kimsenin söz sahibi olmasına tahammül edemeyen insanın, Allah'ın mülkü olan dünyada Allah'ın şeriatı dışında yasalarla hükmedilmesine razı olması, oy vererek bu sürece gönüllü iştirak etmesi hangi mazeretle izah edilebilir. Büyütüp beslediği, eğitimiyle ilgilenip sorunlarına koşturduğu çocuğunun kendinden başkasına danışmasını asla kabullenmeyecek insanın; yoktan var edip rızık veren, merhamet edip sayısız nimetlerle hayatını güzelleştiren Allah dışında her türlü ...izim'e danışıp Allah'ı unutması da nedir?

b. Tevhid izah edilirken, insanların anlayacağı misallerle anlatılması gerekir. Tevhid fıtrat ve akılla bilindiğinden onu kelamcıların asılsız delilleri, filozofların saçmalıkları ve edebiyatçıların gereksiz uzatmalarına ihtiyaç duymadan sade, öz ve anlaşılır bir şekilde insanlara hatırlatmak gerekir. Sözün en doğru ve adil olanına, kuvvet bakımından en güçlü deliline sahip olmasına rağmen Allah (cc) tevhid ve şirki günlük hayatın bir parçası olan köle örneği üzerinden Mekkelilere anlatmıştır.

Muvahhidler de günlük hayatta insanların çokça hemhal olduğu örnekler tespit etmeli, bunları hazır hâle getirmeli ve muhataplarına tevhidi anlaşılır ve kalıcı örnekler üzerinden anlatmalıdırlar.

[5] . Buhari 1330, Müslim 529.


[6] . 30/Rum, 28


[7] . 39/Zümer, 29


[8] . Buhari, 3826.


[9] . Müslim, 832.


[10] . 49/Hucurat, 14-16.
 
Üst Ana Sayfa Alt