O
Çevrimdışı
HARİCİ'lik Propagandası sebebiyle muslumanların forumundan atıldı.
hasan el benna da kafir çünkü ehli tasavvuf dimi. vallahi ilk sefer dayanabilmiştim de bu defa dayanamıcam akhi cidden gözlerim doluyor adam düsturumuz kur'an önderimiz muhammed (sav) diyor her şeyi alimlerle şeriata göre yapacağız diyor o kadar insan sisi tarafından öldürülüyor ve sen onlara "sonsuz olarak cehennemde kalacak kafirler" diyorsun. benim kalbim buna dayanmaz bu da forumdaki son mesajım. okumam da etmem de bu forumu zira kalbim paramparça oluyor.
Kardeşim ; son dönemlerin tasvavufu ŞİRK yuvasıdır.
Vahdet-i vucud, Kabirdeki kemiklerden yardım istemek, yardıma çağırmak gaybdan haber vermek, Rabıta vs. vs.
Sen bu necis itikadları mı benimseyib savunuyorsun? Birde bunlara Hasan el Benna da itikad mı edindi diyorsun? İsbatlamanı bekliyorsm
Nefis terbiyesi, ahlak, zikir , zuhd, takva gibi İslam'dan olan kavramları tasavvuf akidesi mi sanıyorsun yoksa?
Demogoji yapma, Aşırı tekfir hastasının bize ne dediğinin konuyla alakası nedir?
bu arada herkese kafir diyen şahıs adminlere de aşırı tekfir başığında murcie demiştir. abdülmuiz hocam ben rabıta yapan herkes müşriktir demiyorum bunu demekten Allah'a sığınırım.
evet beni mürcie ilan edebilirsiniz. selametle.
Demogoji yapma, Aşırı tekfir hastasının bize ne dediğinin konuyla alakası nedir?
Konu tasavvuftaki bid'at, şirk ve küfürler. Tasavvuf ve tarikatlerdeki sapıklıklara Sadece Rabıta bile yeterken, Rabıtaya ben şirk demiyorum diyerek bütün sapıklıkları Rabıta ile sınırlayamacağın gibi, aklayamazsın da!
Bak kardeşim hep birilerin arkasına sığınarak batılları savunmaya çalışıyorsun. Ne o isimlerden çekinip şirke mubah mı diyeceğiz sanıyorsun?ben rabıta şirk değildir demedim öyle bir yaparsın ki rabıtayı şirk olur ama başka bir şekilde yaparsın şirk olmaktan çıkar nureddin hoca hususu güzel açıklamış. nureddin hocaya da mürcie diyebilirsiniz bana da ben tarikatlarda rabıta yapan adamların hepsine müşrik demekten de beriyim Işid'in geneline laf etmekten de. neyse abdülmuiz hocam Allah ilmini arttırsın. Allah bizden kıyamet günü müşriklerin listesini istemeyecek onu melekler tutuyor. selametle
Bak kardeşim hep birilerin arkasına sığınarak batılları savunmaya çalışıyorsun. Ne o isimlerden çekinip şirke mubah mı diyeceğiz sanıyorsun?
Evveliyatla işimiz kişilerden ziyada fiil ve itikadlardır ki Rabıta itikadı ve pratiği şirkin ta kendisidir. Yapanın kabul edenin kâfir olub olmaması ayrı mesele.
Rabıta rabıtadır, şirki - caizi diye çeşitleri yok! Tasavvuf kitablarında tarif edilen rabıta verdiğimiz linklerde (Semerkand yay.) mevcut ve şirktir!
Ölüye rabıta ve rabıta adı altında ölüden (her türlü) yardım istemekten muvahhidler berîdir.
Rabıtacı tarikatçilerin tağutları, demokrasiyi, hulul ve vahdeti vucudu, ölülerden istianeyi, keşif ve kâinatı Gavsların yönettiğini, kalbden geçenleri bildiğini ve kalblere tasarruf hakkı olduğu itikadını da benimserler. sende bunları bilerek severek savunduğunu biliyorsundur umarım!
Kardeşim; rabıta isimli yazımızı okursanız, biz şeyhi, hocayı, çocuğu, hanımı vs düşünmeye bir şey dediğimiz yok. Rabıtada şirk olan; düşünülenin düşünenden haberdar olub feyiz vermesi, sıkıntı anında yardım etmesidir!elhamdülillah rabıta ve tarikatlardan ben de beriyim ama o tarikatlarda saf temiz iyi niyetli ve gerçekten şirk olarak düşünmeyerek bu işi yapan adamlar var şeyhimi düşününce ferahlıyorum diyorlar belki şeyhleri çok saçma bi adam ki genelde öyle ama bu adamlara toptan müşrik demekten beriyim abdülmuiz hocam. uyarıların ve verdiğin bilgiler için sağol.
Vay be şimdide bu sitede ibni teymiyyeye laf atan bir müşrik olan ve ehli sünnete inkarci mealci diyen murcie zihniyetine dahi sahip olmayan ebu zirvadan daha cok zirvalayan ihsan Şenocak hakkinda tartisiliyor
Hattabi mursi kafir dedigi icin attiysaniz benide atin zira o kafirdir.
"İslam , kimsenin düşünmesini engellemez , hele ki ustasını , hocasını , mürşidini , annesini , babasını , evladını , işini , ayeti hadisi Müslüman kardeşini vs düşünmek tefekkür etmek güzel olandır. İnsan kendi iradesi ve irade dışında düşünebilmektedir. Hatta istemi dışında tuvalette bile düşünse bunda vebal yoktur .Bunu zaten daha önceki ifadelerimizde de bildirmiştik . Tekrar sunalım:
“Ebubekr radıyAllahu anh kaza-i hacet (tuvalet) için Efendimiz sallAllahu aleyhi ve sellemden hali bir yer bulamadığından, bu durumu Efendimiz’e şikayet etti. Efendimiz de ona ruhsat verdi” yani Ebubekir tuvalette, ihtiyacını karşılarken bile Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellemi hayal ediyordu.
Tabi bu durum ne derece delilleri olur ayrı bir konu çünkü çok sevdiği kişinin hayali insanın gözünün önünden gitmez. Şair, sevgilisi için “Gündüz hayalimde, gece düşümde” diyor. Bu gayet normaldir. Ebubekir, Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellemi çok sevdiği için tuvalette bile aklından çıkaramadığını ifade etmektedir. Tarif edilen rabıtayla bunun bir ilgisi yoktur . Sebebi ise Rabıta sırasında şeyhin ruhaniyetinin müridin yanına geldiğini iddia etmektedirler. Şeyhin ruhaniyeti müridin yanına nereden geliyor ki mürit ondan yardım istesin?
Ebubekir (r.anh) efendimiz , tuvalette iken bile Muhammed (s.a.v) efendimizi ister istemez aklına hayaline geldiğini , bunda da bir sorumluluk olup olmadığını sorduğunda Rasulullah (s.a.v) efendimiz bunun fıtri bir şey olduğunu , önüne geçilemeyeceğini , bir vebali olmadığını bildirmiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise Rasulullah (s.a.v) ben de senin tuvalette beni hayal ettiğini , düşündüğünü biliyorum , sana yardım ediyorum , nerede ne yaptığından haberdarım dememiştir !
Kişinin annesini , babasını, evladını , öğrencisini , şeyhini , işini vs düşünmesi hatırlamaktır . Rabıta değil. Çünkü rabıta da karşılıklı düşünme ve haberdar olma yardımlaşma ve ne yaptığından haberdar olmak anlatılmaktadır !
İşte bu tür hatalı anlayışlarda şeyhinin kendini her halde iken gördüğünü sanan müridler tuvalet ve banyoya bile günlerce girememektedirler . Allah c.c. akıl fikir ve sahih bir itikat versin. "