Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şirk Ve Şirkin Affı

mücaşi Çevrimdışı

mücaşi

Üye
İslam-TR Üyesi
Şirk Ve Şirkin Affı

بســـم الله الرحمن الرحيم

إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا

" AIlah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa derin bir sapıklığa sapmış olur.Nisa Suresi:116


Bu ayetin hırsız olan Tu’me b. Ubeyrik hakkında indiği rivayet edilmiştir. Rasulullah (s.a.s) onun elini kesmeye hüküm verdiği zaman Mekke’ye kaçmış ve mürted olmuştu.

Sa’d b. Cübeyr dedi ki:

“Tu’me Mekke’ye kaçtıktan sonra hırsızlık yapmak için bir eve girmişti. Bundan dolayı müşrikler onun peşine düşmüş ve onu öldürmüşlerdir.”

Bu ayet ister hırsız olan Tu’me hakkında, ister bir başkası hakkında inmiş olsun hükmü amm’dır.

Ali (r.a) dedi ki:

“AIlah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa derin bir sapıklığa sapmış olur.” (Nisa: 116) ayeti Kur’an’da en çok sevdiğim ayettir.” (Tirmizi rivayet etti ve hasen,garib dedi)

Allah (c.c) hidayet kendisine ulaştığı halde büyük şirk işleyen ve bu şekilde tevbe etmeden ölen kişiyi asla bağışlamayacak ve onu sonsuza kadar cehennemde bırakacaktır. Fakat müslüman, şirkin dışında işlediği günahlardan dolayı dünyada tevbe etmezse onun durumu Allah (c.c)’nun dilemesine kalmıştır. İster affeder, isterse de o günah nisbetinde ona azab eder. Fakat imanından dolayı ebedi olarak cehennemde kalmayacaktır.

Allah (c.c)’nun asla affetmeyeceği şirkten uzaklaşmak için şirkin çok iyi bilinmesi gerekir. Çünkü insan bilmeden de şirk koşabilir. Şirki bilmeyen kişi her an şirke düşebilir. Eğer kişi, şirki öğrenme imkanı olduğu halde tembellik yapıp öğrenmediyse işlediği şirkten sorumlu tutulur ve mazeretli sayılmaz.

Büluğ çağına gelmiş olan bir kişinin farzı ayn olarak ilk öğrenmesi gereken şey, nasıl iman edileceği ve şirkten nasıl kaçınılacağıdır. Allah (c.c) Kur’an ve sahih sünnette imanın şartlarını ve şirkin çeşitlerini açık bir şekilde bildirmiştir.

İnsanların çoğunun bilmeden düştüğü zamanımızın en önemli şirki teşride (hüküm vermede) şirk koşmaktır. İslam şeriatini bir kenara atıp beşer ürünü kanunları tatbik eden hakimleri desteklemek, onları müslüman saymak, aslında Allah’a apaçık bir şekilde şirk koşmanın söz konusu olduğu bir meclis olan teşri meclisi dedikleri parlementoya üye olmak, üye olanları seçmek zamanımızdaki insanların çoğunun düştüğü şirklerdendir. Namazın nasıl sadece Allah (c.c)’ ya ve O’nun istediği şekilde yapılması ve namazla ilgili olan herşeyin Kur’an’dan ve sünnetten alınması gerekiyorsa aynı şekilde İslam devletinde de kanunların sadece bu iki kaynaktan alınması ve tatbik edilmesi gerekir.

Allah (c.c)’nun kanunlarını tatbik etmeyip beşeri kanunları tatbik eden bir devlet müslüman devlet değil ancak şirk devletidir. O devletin başındakiler, o devlet için kanun koyanlar, o devleti destekleyenler ve müslüman sayanlar Allah’ın hükmüne karşı gelmiş ve müşrik olmuşlardır.

Müslüman olduğunu iddia eden herkes; hangi devleti desteklediğini, parlemantoya girmek için parti kurmanın, kafir devletteki seçimlere katılıp milletvekilliğe aday olmanın veya milletvekili seçmenin İslam’daki hükmünü çok iyi bilmeli, kendisinin ve başkalarının müslüman olup olmadığına buna göre hüküm vermelidir. Hiçbir zaman Allah (c.c)’nun şu şözünü hatırdan çıkarmamalıdır: “Kim Allah’a ortak koşarsa derin bir sapıklığa sapmış olur.”

Zamanımızın yaygın olan şirklerinden bir diğeri de ölülerden medet ummak, onlardan yardım istemek ve onları Allah (c.c) ile aralarında vasıta tayin etmektir.
 
Üst Ana Sayfa Alt