Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Türkiyede Yılbaşı Kutlamalarını Diyanet Yoluyla Engelleyebilir miyiz?

_emre Çevrimdışı

_emre

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bismillah.Allahın selamı ve rahmeti bütün garib kullarının üzerine olsun.bu ülkede yılbaşını kutlamamayı fert olarak özgürce yapabiliyoruz.bu seçimi yapanlara karşı resmi ve sivil irade kitleleri gayette saygılı olarak karşılıyorlar.ama bize bundan daha fazlası lazım değilmi sizcede.bu sapık kutlamaya verdiğimiz tepkiyi daha fazla yayamayızmı.mesela bunun için diyanet yoluyla--buna ben bile inanmasamda bir çaredir belki--kitlesel bir baskı ve akabinde buna tevessül edenleri caydırıcı bir müeyyideyi resmiyet üzerine kaşelettiremeyizmi.bir müslümanın,topraklarına günahla basacak olan gafilin ayyaşın ağzının kokusunu çekmeme özgürlüğü var düşünüyorum.yılbaşını kutlamak isteyen sapmışlar illede biz bunsuz yapamıyoruz derlersede yolları açık olsun demicem,bu pislik hangi ülkelerde kutlanıyorsa oralara pekala gidebilir necis bedenlerini o necis topraklarda gezdirebilirler.artık müslüman kanıyla doyan bu vampirlerin eğlencesini ben türkiyede resmi bir kutlamaya dönüşmesini görmekten tiksiniyorum demiyeyimde yaşayamıyorum diyeyim.keşke bende bir gün bunlardan ölerek uzaklaşsam diyeyim.bilmiyorum bunun mutlaka bir yolu olmalı.bu olursa eğer,arınma ve şuur edinme yolunda ilk adımı atacağız galiba.Allah bizim aklımızın ve kalbimizin yanında olsun inşAllah
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
,bu pislik hangi ülkelerde kutlanıyorsa oralara pekala gidebilir necis bedenlerini o necis topraklarda gezdirebilirler.

Selamun Aleykum kardesim...

Öncelikle Yilmasi, Noel gibi olaylarin dinimizde yeri olmadigini ve Haram oldugu acik ve nettir, lakin Islam diyarlarinda Ehli kitap veyahut kitapsizlarin Kendi bayramlarini Kutlamalari gayet normaldir, haddi asmamak sarti ile... sizin kullandiginiz kelime ise, adete Avrupa birligi kesimlerinin bazilarinin gösterdigi olay gibi, Basörtüsü yasagi, Camii Yasagi gibi..

Peki siz yurt disinda olsaydiniz ve size kidin bizim hos görmedigimiz pis gördügümüz o dini bayramlarinizi ülkenizde yapin denilseydi ne yapardiniz ? hakklisiniz deyip Ülkeye geri mi dönerdiniz yoksa Yoksa Ellinden geldigince bu olaya tepki mi gösterirdiniz ?
 
_emre Çevrimdışı

_emre

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleykum kardesim...

Öncelikle Yilmasi, Noel gibi olaylarin dinimizde yeri olmadigini ve Haram oldugu acik ve nettir, lakin Islam diyarlarinda Ehli kitap veyahut kitapsizlarin Kendi bayramlarini Kutlamalari gayet normaldir, haddi asmamak sarti ile... sizin kullandiginiz kelime ise, adete Avrupa birligi kesimlerinin bazilarinin gösterdigi olay gibi, Basörtüsü yasagi, Camii Yasagi gibi..

Peki siz yurt disinda olsaydiniz ve size kidin bizim hos görmedigimiz pis gördügümüz o dini bayramlarinizi ülkenizde yapin denilseydi ne yapardiniz ? hakklisiniz deyip Ülkeye geri mi dönerdiniz yoksa Yoksa Ellinden geldigince bu olaya tepki mi gösterirdiniz ?


Aleykum Selam kardeşim.Hz İsa nın --bu açık ve seçik Allah ın kul ve resuludur--gününde günahların en rezili sayılan içki zina vesaire haramlar işlenmek suretiyle o gün geçiriliyorsa ve bu tarih boyunca müslüman kanının akarak sahip olunan bu topraklarda geçiriliyorsa burda bir garabet var demek radikal bir tepki olmasa gerek.elbette dünyanın hiç nir ülkesi başka bir dinden olmayan için kendi topraklarına ipotek koyamaz.fakat bu haddini aşan insanlar peygamberlerini anma gnünde--sadakna bizimde peygamberimizdir--Allah ın karşı çıktığı ve yasakladığı haram sayılan hemen her günahı işliyorlarsa buna imandan ötürü bir dyr demek lazım gelmiştir.bu müslümana yapılan bir zulmdür.müslüman bir devletin kafirlerin bu sapık adetlerine demokrasi adın altında tevazuyla hoşgörü göstermesi bence apaçık bir riyadır.Allah ın emirlerini başkalarına savunmaktan utanmaktır.haşa bizim Hz Peygamberimizi anma günlerinde böyle bir küfre girdiğimizi acaba tahayyül edebilirmisin elbette bu o yapam kişinin kıyameti olacaktır değilmi kardeşim.işte aynı şekilde Hz İsa da bizim peygamberimizdir.dinimiz;Kuran,peygamberler,ashablar,ve o uğurda şehit olan bütün varlıkların inşa ettiği muhteşem bir iman kalesidir.biz bu kaleden tek bir taşın sökülmesine izin verirsek zalimlere cesaret vermiş oluruz.ve inanıyorumki peygamberlerimiz bu satranç tahtasında olabilirsek biz piyonların korumakla mükellef olduğu en önemli taşlarımızdır.Allah bizi bırakmasın inşAllah
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Allah sizlere ve bizlere merhamet ettsin degerli kardesim, dediklerinize katiliyorum olmasi gerekenleri söylüyorsunuz, lakin bize bulastirilan olaylari dünden gelme degildri, kac sene caba olmustur...
Azimli ve Dogru bir sekilde ve dogru insanlarin yardimlari ile bizde calismaya gayret ettsek muhakak ki bizaman gelecek, hersey bu kadar kolay olmayak hala gelir... Icki icme gibi.. Tamirleri önce kendi amellerizde, sonra en yakinlarimizda sonraa sirasi ile devam eder... Herkes en yakininda bullunan firavunu ile ugrassaydi muhakak ki simdi hallimiz bu olmazdi kardesim...

Dediginiz günleri hepbirlikte görmemis yasamamiz dillegi ile..
 
I Çevrimdışı

I.C.C.B

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
moz-screenshot.png
233.jpg

YILBAŞI GECESI VE ISLAM...

Besmele, hamdele ve salveleden sonra...
Mâlum olduğu üzere, her milletin, her inancın kendine göre kültürü, örf ve adeti vardır; hayat anlayışı, tarihi, geçmişi vardır. Bunları canlandırmak, tazelemek ve heyecanını yeniden yaşamak için bayramları vardır, seyranları vardır...

Yegâne güzel Islam’dır!..
Bunların içerisinde yegâne güzel olanı; Islam’ın getirdikleri, târif ve beyan ettikleridir.

Kur’an şöyle der: „Biz sana kıssa (ve hikâyelerin) en güzelini anlatırız!“ (Yusuf, 3)

„Hüküm koymada Allah’dan daha güzel kim vardır?“ (Maide, 50)
„Şüphesiz ki, bu Kur’an insanları en doğru (en mükemmel, en sağlam ve en güzel) yola iletir.“ (Isra, 9)


Allah Resulü (s.a.v.) de şöyle buyurur:

„Rabb’im beni terbiye etti (bana edep öğretti); fakat, terbiye ve edebimi güzel yaptı.“ (Sem’ani)

„Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.“ (Müslim)

„Islam üstündür; ona hiç bir şey üstün olamaz!“Muhterem kardeşlerim

Misalleri daha da çoğaltmak mümkündür. Fakat sizler de biliyor ve inanıyorsunuz ki, Islam dini ve onun getirdiği örf ve adetler, onun öğrettiği edeb ve terbiye sistemi, onun vaz ettiği hüküm ve kanun, onun târif ve beyan ettiği beşerî münasebetler ve ictimaî kaideler insan yapısı değillerdir, insan kafasının mahsulleri değillerdir. Allah’ın şaşmaz ilmine ve sonsuz kudretine dayanmakta, hikmet dolu vahyinden kaynaklanmaktadır.

Binaenaleyh; bizim böyle bir dinimiz, Kur’an gibi bir kitabımız, Hz. Muhammed (s.a.v.) gibi Peygamberimiz vardır. Bunlardan kaynaklanan hayat nizamımız, bunlardan ilhamını alan örfümüz ve adetimiz vardır. Ibret dersi veren, heyecanımıza heyecan katan tarih sahnelerimiz vardır. Hikmet dolu ibadet sistemimiz, mübarek gece ve mübarek gündüzlerimiz vardır; bayramlarımız, tarih başlangıcımız ve yılbaşımız vardır. Hasılı her şeyimiz vardır ve de en güzel şekliyle!..

O halde bizim şunun felsefe ve sistemine, bunun düzen ve doktrinine, ötekinin örf ve adetine, berikinin takvim başlangıcı ve yılbaşısına hiç de ihtiyacımız yoktur; onlara uyma ihtiyacı da duymayız. Çünkü bu; bizim için tenezzüldür, zillettir, aşağılıktır ve benliğimizi yitirme, şahsiyetimizi kaybetmedir; ne mukaddesatımıza yakışır ne de şanlı tarihimize!

Bizler, müslüman olarak, Islam dini gibi bir dinin salikleri olarak örnek ve önder insanlarız. Şunu veya bunu taklit ederek, şuna veya buna uyarak ne çam keseriz ne de mum dikeriz, ne yılbaşı geceleri tertib eder, ne de kafaları çekip serseri oluruz, ne eğlenceler tertip edip insanlığımızı kaybederiz, ne de hayalperest olup zar atarak talih deneriz, ne hindiler keser, ne de tebrikler yazarız...

„Bir kimse bir millete benzerse o, onlardandır!“
(Ebu Davud)

Ya ne yaparız?

Biz müslümanlar; kendimize ait yılbaşında (ki, Hicrî takviminin başlangıcı olan 1 Muharrem’dir!) bu gecede geçen bir senenin muhasebesini yapar; hayır mı yaptık; eksiğimiz, noksanımız var mıdır; Işte bunları gözden geçirir, yaptığımız hayırlardan dolayı Mevlâ’mıza şükrederiz, şerlerden dolayı üzülür ve tevbe ederiz, eksiklerimizi ikmal eder, noksanlarımızı tamamlarız.

Gelecek senenin de müzakeresini yapar; daha ciddi, daha mükemmel plan ve proğramla, daha azimkâr bir metanet ve cesaretle yeni yıla gireriz. Ömrümüzden bir sene daha eksildiğini ve mezara bir adım daha yaklaştığımızı göz önünde tutarak daha derin ve aşk ve şevkle ibadet ve ubudiyetimizi; maddî, manevî kulluk görevlerimizi daha hızlı, daha mükemmel bir şekilde yapmaya niyet ve gayret ederiz

Muhterem kardeşlerim!
Işte müslümanların yılbaşısı, işte müslüman olmayanların yılbaşısı! Bir ona bak bir de buna bak! Hangisi; akla ve ilme, insan tabiatına, insan yaratılışına; bir kelime ile insanlığa uygundur? Iyi düşün, kararını kendin ver ve ona göre hareket et!..

ilimdiyari


233.jpg
 
Üst Ana Sayfa Alt