Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Yaratılmışların Son Noktası Nedir?

H Çevrimdışı

hamdi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamu aleykum
Yaratılmış varlıkların son noktası nedir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Allah (c.c.)'nin yarattıkları içerisinde en son noktadan kastınız, en yukarda, üstte olan ise bunun cevabı Rasulullah'tan başka hiç bir canlının geçemediği Siretu'l Munteha'dan sonraki Arş-ı âla'dır.

"...Sonra beni Sidretul-Muntehaya götürdü. Bir de gördüm ki, sidr ağacının yaprakları fillerin kulakları gibidir, yemişleri ise (Yemen'in) Hecer (kasabası) testilerine benzer. Allah'ın emrinden her şeyi bürümekte olan şey Sidre'yi tamamiyle bürüyünce bana başka bir hal oldu. Artık Allah'ın mahluklarından onun güzelliğinin bir kısmını bile anlatmaya gücü yetebilecek hiç bir kimse yoktur... "
(Muslim, İmân, 259)

İbn Mesud (r.anh)'dan gelen rivayette de "Rasûlullah (s.a.v) Sidretul-Muntehâ'ya varınca yer yüzünden çıkan ve yukarıdan inen burada son buluyor"dedi. Allah orada ona kendisinden önce gelen hiç bir peygambere vermediği üç şeyi verdi: Namazlar beş (vakit) olarak farz kılındı. Kendisine Bakara sûresinin son âyetleri verildi ve Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmadıkları müddetçe ümmetine büyük günahlar da bağışlandı.

Malik b. Mağfel'den başkası da şöyle diyor: "Yaratıkların ilmi "sidre'de" son bulur ve bunun üstü hakkında bilgileri yoktur" (Tirmizi, T. Suver 53).

Enes'in rivayetine göre Rasulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor:
"Ben Sidretu'l-Muntehâya götürüldüm. O, yedinci göktedir. Yemişi Hecer (kasabasının) testileri, yaprakları da fil kulaklarına benziyordu. Dibinden iki zâhir, iki hâtın olmak üzere dört nehir çıkıyordu. "Ya Cibril bu da ne?"dedim. Cibril: "Bâtın olanlar Cennettedir; zâhir olanlar ise Fırat ve Nil'dir" diye cevab verdi" (Kurtubî, - Darakutnî'nin lafzıyla Muslim'den naklen-, XVII, 94).
Sidretu'l-Muntehâ' denilmesinin sebebi, buraya hem büyük meleklerin, hem de büyük peygamberlerin geçememesi ve burası hakkında bilgilerin yeterli olmamasıdır. Bunun için bu tabir kullanılmış ve beşerî, yani insanlara ait ilmin son sınırı diye de açıklanmıştır. Gerek peygamberlerin, gerekse diğer yaratılmışlardan her âlimin ilmi burada son bulur, ondan ileri geçemez.
İbni Abbas ve Kâ'b 'dan nakledildiğine göre; Sidre-i Munteha arşın altında bir sidredir ki; gerek melek ve gerek Nebiy ve gerek sair mahlûkattan her âlimin ilmi nihayet ona muntehi olur. Ondan ötesi gaybdır. Allah 'tan başkası bilmez. Yahut Dahhak 'tan rivayet olduğu üzere emri ilâhiden her şey ona müntehi olur. Ondan ileri geçemez. Hep bu kaviller Munteha denilmesinin vechini beyan gibidir.

Muâz b. Cebel (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Kim, Ramadan orucunu tutar, namazlarını kılar, Ka’be’yi hacceder -zekatı söyledi mi söylemedi mi hatırlamıyorum- doğduğu ülkede kalsa da Allah yolunda hicret etse de Allah onu mutlaka bağışlayacaktır.
Muâz:Bunu Müslümanlara aktarayım mı?dedi.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bırak insanları! Kulluk yapmakta yarış edip çalışsınlar çünkü Cennet’te yüz derece vardır. Her bir derece arasındaki mesafe gökle yer arası kadardır. Cennetlerin en güzel ve yüksek dereceli olanı Firdevs Cenneti olup; Rahman’ın arşı bunun üzerindedir. Cennetlerin bütün nehirleri buradan fışkırır. Allah’tan Cenneti isteyeceğinizde Firdevs Cennetini isteyiniz.” (Tirmizi, Cennet, Bab 4, hadis no: 2530; Musned: 21073; İbn Mâce, Zuhd, Bab 39, Hadis no: 4339)

ž Tirmizî: Bu hadis bu şekilde Hişâm b. Sa’d’den, Zeyd b. Eslem’den Atâ b. Yesâr’dan, Ubâde b. Sâmit’den de rivâyet edilmektedir.

Bize Yahya ibn Salih tahdîs edip şöyle dedi: Bize Fulayh, Hilâl ibn Alî'den; o da Atâ ibn Yesâr'dan tahdîs etti. Ebû Hurayra (r.anh) şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Her kim Allah'a ve O'nun Rasûlü'ne îmân eder de namaz, kılar, ramazânda oruç tutarsa onu cennete girdirmek Allah üzerine bir hakk olur. O kimse ister Allah yolunda cihâd etsin, isterse içinde doğduğu toprağında otursun."
Bunun üzerine sahâbîler: — Yâ Rasûlallah, bu haberi insanlara müjdelemez miyiz? dediler.
Rasûlullah: — "Şubhesiz cennette yüz derece vardır. Allah onları Allah yolunda mücâhede edenler için hazırlamıştır. İki derece arasındaki uzaklık, gökle yer arasındaki uzaklık gibidir. Siz Allah'tan (cennet) istemek dilediğinizde, O'ndan Firdevs'i isteyin! Çünkü o, cennetin en ortası (yânı en faziletlisi) ve en yücesidir"
(Buhari, Cihad, Bab 4, hadis no: 8)

Ubâde b. Sâmit (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Cennet’te yüz derece vardır; Her iki derece arasındaki mesafe gökle yeryüzü arası kadardır. Firdevs derece olarak en üstünü olup Cennetin dört ırmağı buradan fışkırır. Arş’ta bunun üstünde bulunur. Allah’tan Cennet istediğinizde Firdevsi isteyiniz.
(Tirmizi, Cennet, Bab 4, hadis no: 2531; Musned: 21627)

İlgili Konu:

ALLAH (c.c.), Zamandan ve Mekandan Munezzehtir Sözü İsabetli midir?

https://www.islam-tr.org/konu/allah...kandan-munezzehtir-sozu-isabetli-midir.34210/
 
Üst Ana Sayfa Alt