Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Zengin Ve Başarılı (istişhad) Eylemcileri

E Çevrimdışı

Ebu Huzeyfe El Türki

Üye
İslam-TR Üyesi
Zengin ve başarılı (İSTİŞHAD) eylemcileri

12-03-2010-78851-_widec.jpg


El Cezire yazarlarından Yaser El Zateire, batıda yapılan propagandanın aksine cihada akademik alanda kendini geliştirmiş muslumanlarında rağbet ettiğini ve bunun gittikçe yayıldığını söyledi.
Yasire göre batı halkları ve halkı müslüman olan ülkelerdeki yönetimler cihada ilgi duyan müslümanların işsiz ve yapacak başka şeyleri olmayan insanların oluşturduğu propagandasını yapsalarda durumun tam tersi olduğu.



Katar'dan yayın yapan ve zaman zaman El Kaide emiri Şeyh Usame Bin Ladine ait ses ve video görüntülerinide yayınlayan kanal El Cezire bu tür ''objektif'' açıklamaları sebebiyle batının ve batıya angaje sözde islam ülkelerinin tepkisini çekiyor. Alcihad.com olarak batılıların içinde onların ruh halini yansıtabilmesi ve batının kendi yalanlarına dahi inanmadığını gösterir nitelikte olan bu yazıyı harfi harfine dokunmadan yayımlıyoruz. İfadelerde geçen ''intihar'' gibi kavramların inancımızdaki ve itikadımızdaki yerinin istişhad operasyonuyla ifade edildiğini ve Allah yolunda kendini feda eden bir müslümanın intihar değil istişhad eyleminde bulunduğunu ve insaAllah ''şehid '' olduğunu da hatırlatmak isteriz.

Alcihad.com


El Cezire Muhabiri Yaser el Zateire'nin yazısı :


DOHA - Afganistan'daki Host Üssü'nde intihar eylemi gerçekleştiren ve 7'si CIA ajanı olmak üzere 8 kişinin ölümüne neden olan Humam El Belavi’nin kimliğinin açıklanmasından bu yana, onun Ebu Ducane El Horasani adıyla yayınlanmış birçok yazısını okudum. Bu adamın sahip olduğu yazma gücü dikkatimi çekti. Taliban’in yeni liderinin yanındaki video vasiyetinde yaptığı konuşma bu yazım gücünü yansıtmıyordu.
Metinlerde açık bir belagat var. Bazı akrabalarından onun basılmamış bir şiir arşivi olduğu aktarılıyor. El Belavi bu belagata fikri coşkusunu da ekliyor. Uzun makaleler bunun kanıtı. Bu anlaşılır bir durum. Zira Ürdün lisesinde yüzde 97’lik derece elde eden biri, hiç kuşkusuz seçkin zekaya sahip gruptandır. Yazma yeteneği ise ayrı bir şey.
Ürdün’deki cihatçı çevrelerin bu adamı sadece yazılarıyla tanıdıklarını itiraf etmesi, cihat özleminin gençlerin geniş bir kesiminin kalbinde yer ettiğini göstermektedir. İnternet siteleri, istihbarat organlarının bu gençlere cihatçı eğilimleri sağlayanlara ulaşırken kullandığı en önemli kaynaklardan biri. Özellikle de internet gençlerin duygularını yayma sahasına dönüşmüşken… Bu ağ aynı zamanda Ebu Ducane El Horasani adıyla bir blog açması sonrası Humam’ın kimliğini ortaya çıkardı. Güvenlik organlarının bu blogun sahibine ulaşmaları hiç zor olmadı.Filistin’in Müslümanların toplu bilincinde temsil ettiği konumdan dolayı, 2000 yılındaki El Aksa intifadası, şehit olma ve direniş düşüncesinin inşasında önemli bir kaldıraç oluşturdu. Sonrasında 2001 Eylül saldırıları, yarattığı siyasi ve Şer’i tartışmaya rağmen ilham kaynağı oldu. Ardından Afganistan işgali geldi. Sonrasında Araplara ve Müslümanları aşağılayacak şekilde gelen Irak’ın işgali...
CİHADA RAĞBET EDEN GENÇLERİN ORANI YÜKSELDİ
Bütün bu atmosfer içinde cihada rağbet eden gençlerin oranı dikkat çekici şekilde yükseldi. Gelecek vaat etmemesine rağmen onbinlerce genç savaşa katılmak için Irak’a akın etti.

Humam El Belavi Filistin kökenli biri olarak hiç kuşkusuz bu neslin çocuğu. Kendisi, 1977 Kuveyt doğumlu, ailesi işgal altındaki Filistin'in Bi’ru Seba kentinden. El Aksa intifadası şehit olmak isteyenler selini başlattığında ise, Humam 23 yaşlarında ve üniversite sıralarındaydı.
Yazılan ve yayınlanan metinlerinde bu adamın cihat sevdalısı olduğu görülüyor. Ayrıca şehitliğe sevdalı olduğu anlaşılıyor. Afganistan’a gitmeden önce yazdığı metinde Gazze savaşına işaret ediyor.
MÜCAHİTLER CENNET ODALARINI DOLAŞIRKEN...
Belavi şu satırları yazıyor: "Artık yaşlandım. Hayal ettiğimle kendim arasındaki uçurum genişliyor. Bütün övgü kasideleri ağıta dönüşüyor. Cihat sevgisiyle kalbimi yakan her ateş küle dönüşüyor.’

Sonra Belavi, şehit olarak öleceği eylemi gerçekleştirme fırsatının kendisine verilmeyeceği yönündeki endişesini ortaya koyuyor: "Bu kabus uykumu kaçırıyor ve sinirlerimi bozuyor. Mücahitler cennetin odaları arasında dönerken, ben günah dağı önünde durmuş bir halde kıyamet gününün bana şefkat göstereceğinden endişeliyim’
Bu bağlamda Filistin ve özellikle de Gazze savaşı geliyor. Şöyle diyor: ‘Daha önceden Gazze’de olmayı temenni etmezdim. Ancak bugün muvahhitlerin toplarına koyduğu ve ardından tekbir getirdikleri havan bombası olmak için bunu temenni ediyorum’ Bu ifade metnin savaş sırasında yazıldığına işaret ediyor. Sonrasında Belavi cihat niyetiyle Pakistan ve Afganistan’a gitti.
Aynı bağlamda Gazze ve Filistin’le ilgili olarak şöyle diyor:
"Sanki ben cennetin güzel kokusunu kokluyor gibiyim. Cennetin rüzgarı harap olmuş Gazze yönünden esiyor. Sanki gök Allah’ın ehlini karşılamak için kapılarını ardına kadar açtı. Özellikle de İsra ve Mirac'ın topraklarında. Orada Rab'lerine yürüyen ve yükselen kabul görmüş ruhlar var."
USAME BİN LADİN'E ÖVGÜ VAR
Eski metinlerinde Usame Bin Ladin’e müstesna bir övgü var. Irak İslam devletinin lideri Ebu Ömer El Bağdadi’ye de övgü yer alıyor. Bu devletten sanki dört halife devletiymiş gibi bahsediyor. Bu adamın karakterindeki hayalci boyut ortaya çıkıyor ve adeta seksenli yıllardaki yolculuklarda ‘Çin bizimdir, Hindistan bizimdir’ diyen Müslüman Kardeşler hareketinden gençleri hatırlatıyor.

Böylelikle bu adamın şahsiyetinde zeka, İslami çalışma, cihat ve hayalci boyutların birleştiğini görüyoruz. Bu şahsiyet ise sonunda bizi Afganistan'daki eylemi yapan anlayışa götürüyor.
VASİYETİ BİREYSEL DEĞİL
Belavi vasiyetinde Taliban üyesi sıfatıyla konuşuyordu. Vasiyeti genel olarak Taliban hareketine bir iltifattı. Vasiyete genel olarak bireyin değil, hareketin siyasi ve askeri hesapları hükmediyor. Genel olarak Taliban gibi bir hareket bu türden bir eylemi gerçekleştirmek için haklı bir gerekçeye ihtiyaç duymuyor. Özellikle de Amerikalılarla savaşı sürerken…

EL KAİDE'Yİ DESTEKLEMEYENLER BİLE BU EYLEMİ ONAYLADI
Bu yüzden eylemin Arap ve İslam dünyasındaki halk çevrelerinde olumlu karşılanması dikkat çekiciydi. Gerçi Taliban yönetiminin Amerikalılar ve NATO güçleri eliyle düşürülmeden önceki hukuki tercihleri tartışma konusuydu. Ancak Taliban'ın işgale karşı yürüttüğü eylemlerin yapısı çoğu kişi için tartışma konusu değil. Zira hareketin yaptığı bazı eylemlerde, birçok El Kaide eyleminde yaşandığı gibi siviller değil, askeri bir mevzi hedef alınıyor. Özellikle internet forumlarına yansıyan tepkilere baktığımızda, cihatçı olmayan ve El Kaide hattına hayranlık duymayan binlerce kişi bu son eylemi olumlu karşıladı. Hatta yorumların çoğu El Kaide’nin fikri ve siyasi çizgisiyle uyuşmayan kişilerden geldi.

CİHAT ÖZLEMİ YOKSULA ÖZGÜ DEĞİL
Geriye bu eylemin ve eylemi gerçekleştirenin karakterinin ispatladığı oldukça önemli bir gözleme işaret etmek kaldı. Cihat özlemi (ve bazı zamanlar bu özlemin fiiliyata dökülmesi) yaygın anlayışın tahmin ettiği üzere fakirlere özel değildir. Cihat özlemi inanıldığı gibi fakirlere özel değil. Başarılı kişileri ve zengin ailelerin çocuklarını da kapsıyor.

Bu Hamas deneyiminde de açıkça görüldü. Ayrıca son haftalarda arka arkaya yaşanan üç şahsın durumunda dikkat çekici bir tesadüfle belirdi. Filistin asıllı Amerikalı doktor Nidal Hasan, zengin bir aileden gelen Nijeryalı genç Ömer Faruk Abdulmuttalib ve keza Humam El Belavi.
Bütün bunlar şiddetin ekonomik sıkıntıların sonucu değil, siyasi nesnel şartların sonucu olduğunu teyit ediyor. Bu siyasi nesnel şartlar temel olarak Filistin, Irak ve Afganistan’da İslam ve Müslümanlara yönelik saldırılarda kendini gösteriyor. Bush’un itiraf etmediği gerçek bu. Obama da bu gerçeği itiraf etmeme noktasında onun yolunda yürüyor. Yani bölgede şiddetin sürmesi yakın vadede duracak gibi değil.
* El Cezire internet sitesi
 
K Çevrimdışı

kusayr26

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
o avatar resmi yaptığın adam bizim şeyhimize intisab etmişti biliyormusun.hatta rabıta yapıyordu.ama siz genede körü körüne şirk diyorsunuz
 
E Çevrimdışı

Ebu Huzeyfe El Türki

Üye
İslam-TR Üyesi
akhi ne demek istediğini anlamadım bahsettiğin kişi şehid şamil basayev midir. Şamil basayev ve hattab rahimeullah büyük mücahidlerdendir. 1. kardeş hattabın tasavvufa bir nispeti yok kendisi selefi çizgidedir. 2. Şamil basayevi bilmiyorum kendisi belki çeçenistanda olduğu için şeyh şamil geleneğinden gelen nakşiliğe katılmış olabilir ama bilmiyorum. 3. ise kardeşim beni sapık suudlu vahhabilerle karıştırma ben öyle önüme gelen herşeye şirk demem. Herhangi bir tasavvufi hareket yada bir tarikat kur'an ve sünnete uygunmu hareket ediyor ona bakarım eğer kur'an ve sünnete uygunsa saygı duyar ve desteklerim yalnız bidat ve hurafelerle dolu kur'an ve sünnet çizgisinde değilse desteklemem karşı çıkarım. Eğer bir kişi tasavvufa intisab edicekse şeyhinin her dediğine itaat eden kur'an ve sünnete terste olsa ona karşı çıkmayan her türlü bidat ve hurafeyi işleyecekse ben buna karşıyım o kişiye şeyh şamil, abdulkadir cezayiri, ömer muhtar ve izzeddin kassam gibi hem kur'an ve sünnete uygun tasavvufi çizgisi olan hemde cihad ve ilim yönleri olan alimleri gösteririm. Çünkü bu alimlerin tasavvuf anlayışı günümüzdekinden çok uzaktır bu mücahid alimlerimizin kur'an ve sünnete uygun bir tasavvufi çizgileri vardır. Son dönemde bu tür hem tasavvufi hemde cihad ve ilim yönü olan alimleri örnek vermek gerekirse hasanü'l benna ve said havva örnek gösterilebilir.
 
Üst Ana Sayfa Alt