Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

2024 Sahurcular Konusu (Kitap Hediyeli)

Ahzab21 Çevrimdışı

Ahzab21

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Teymiyye rahimehullah şöyle demiştir:

Kim, sözlerinde, amellerinde, halinde,
kendisine verilen rızıkta ve kalbinin
durumunda eksiklik görüyorsa,

Tevhid ve İstiğfar'a çokça özen göstersin.
Tevhid ve istiğfar ihlas ve samimiyet
çerçevesinde yerine getirilir ise şifa olur.
Ayrıca kim, aile ve akrabası, çocukları,
komşuları ve din kardeşlerinin
üzerindeki haklarını yerine
getiremiyorsa, onlar için dua etsin
bağışlanma talebinde bulunsun.


Mecmuu'l-Fetâvâ 11/698.

Hayırlı sahurlar 🤍
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
إذا كنت تقضي هذه الليالي في القيل والقال والسهرات والأسواق، فاسأل ربك حياة القلب لأن قلبك يحتاج انعاش

الشيخ مصلح العلياني

Eğer bu geceleri dedikodu yaparak, (ibadet dışında) geç saatlere kadar ayakta kalarak ve çarşı pazarlarda geçiriyorsanız, Rabbinizden kalp diriliği isteyin, çünkü kalbinizin dirilmeye ihtiyacı var.

🖋 Şeyh Muslih el-Ulyani.
 
Vҽϲízҽ Çevrimdışı

Vҽϲízҽ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

Kim "Estağfirullahel azimellezi la ilahe illa hüvel hayyul kayyumu ve etübü ileyh."
'Hayy ve Kayyûm olan, Kendisinden başka hiçbir ilah olmayan ve Azîm olan ALLAH'tan bağışlanma diler ve O'na tövbe ederim'

derse orduların karşılaştığı o savaş anından bile kaçsa günahları bağışlanır."

Ebu Dâvud, Tirmizi ve Hâkim rivayet et- miştir. Hâkim'in isnâdı ise sağlamdır.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
selamun aleykum ikhvati, sosyal medyadan çekildim. çok bunalttılar beni, sizleri ihmal ettim artık sizlerleyim sevgili ailem yeni paylaşımlarım için hazır olun :)
Aleykum selam ve rahmetullah kardeşim, tekrar hoşgeldin diyeyim ) Bu sıralar ben de ihmaldeyim, bazen oluyor böyle, hatta olması gerek sanırım.

Nitekim dışarda buraya kıyasla birçok farklı insanla karşılaşmak daha olası. Sosyal iletişimler ise, her biri ayrı bir tecrübe ve olgunluk katıyor insana. Tebliğ nasıl olur veya nasıl olmaz; bizzat kendi hatalarımız, bize yapılanlar veya şahid olduklarımız üzerinden gözlemleyerek/tecrübe ederek öğreniyoruz.

Rabbim bu süreci herkes için kolaylaştırsın, amin...
 
Vҽϲízҽ Çevrimdışı

Vҽϲízҽ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yiyecek yığınına uğradı ve elini o yiyeceğin içine soktu ve parmaklarına ıslaklık isabet etti. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

“Ey yiyecek sahibi! Bu nedir?”

Mal sahibi:

Ya Rasulallah! Ona yağmur isabet etti, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

“İnsanların görebilmesi için onu yiyeceğin üzerine koymalı değil miydin? Bizi kandıran/aldatan bizden değildir!”

Müslim 102/164, Ebu Avane 157, Ebu Davud 3452, Tirmizi 1330, İbni Mace 2224, İbnu’l-Carud 562, İbni Hibban 4905, Ebu Ya’la 6520, Begavi 2120, 2121, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/242, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1319
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ekabirden bazısı da: Rabıtanın nuru güneşin, zikrin nuru ise çıranın nuru gibidir.
Üstadın herşeyi kuşattığını ve her şeyde tasarruf ettiğini (etkileme yetkisi verildiğini) düşünmek; üstadının kemâlâtının dışa vurdu ğunu açıkça görmek.
bütün ibadetlerinin şeyhinin bir tek nazarına (bakışına) eşit olamayacağına inanmasıdır.


“….Bir gün şeyhimiz (ALLAH kendisinden razı olsun) , benim hanımım söz konusu olunca , onu tepeden tırnağa , gizli ve aşikar her şeyini ve bütün hususiyetleriyle anlattı. O kadar ki , ne fazlalık yaptı , ne de noksanlık . Cidden benim hanımım onun anlattığı gibi idi. Eğer ben kendimi zorlasam , hiçbir zaman karımı onun nitelediği ölçüde anlatamam.
Halbuki aramızda dört günlük bir mesafe bulunuyordu ve hanımımı görmüş değildi. ( Şeyh hazretleri bu keşfi yapmakla Seyyid Ali Hazretlerine , karısına karşı takınacağı tavırda bir ölçü vermeyi dilemiş ve ayrıca kadının dine karşı ilgisini kamçılamak istemişti)…”

( El-İbriz . Abdulaziz Debbağ . Demir Kitabevi . S. :91 )
Bunlar Abdal tabakasına girmeden önce nikahlanırlar. Çocukları, malları, mülkleri olur. Fakat Abdal tabakasına girdikten sonra o işi terk etmişlerdir. Artık ona bir daha dönemezler. Zevceleri ile sohbetten ve çocuklarından ayrılırlar. Bir daha tekrar zevceleri ve çocukları ile sohbet edemezler ki bu onların ma'lûmu olsun. Onlar sünnete riayet etmede, nikâh hususunda mübalâğa ederler. Hatta öyle ki, bir yabancı kim se evlerine geldiği zaman, bir gün veya bir hafta kalsın ve o hanımı ile nikahlanarak onun hakkını versin isterlerdi. Daha sonra o adam o ka dını bıraksın ve kadın da onun kim olduğunu bilmesin. Nefahat'ül Üns Min Hadarâti'l Kuds Tercümesi - Mevlana Abdurrahman Cami

Rabıta zikirden üstündür yalanı (S.38)

YARARLI BİR UYARMA

Rabıta ve onun keyfiyeti... Rabıta zikirden üstündür. Zira rabıta, Şeyh'in suretini düşünüp düşünce şeridinden geçirmek tir. Böyle olunca da rabıta, mürîd için zikirden daha faydalı, daha münasibdir. Çünkü irşad makamında olan Şeyh, Cenâb-ı Hakk'a vâsıl olmakta müridi için bir vasıtadır. Mürid şeyhiyle gönül münasebeti kurup arttırdığı nisbette, içkide feyiz kaynaklan artar ve böylece yakın bir zamanda arzusuna erişir.

O halde müride gereken, önce Şeyhinde yok olmak', sonra da Allah-u Teâlâ'da fena bulmaya vâsıl olma imkânını elde etmektir.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
alıntıladığım bu paylaşımların yapıldığı ikibinlı yıllara geri dönmek istiyorum ama cahiliye olmaksızın... çok özlüyorum o günleri...
Başka bir sual: "Seyidim, kitaplarda çeşitli rabıtalar tarifedilmiş. Siz nasıl yapıyorsunuz?" "

Rabıta akşam namazından sonra yapılır. 15 dakikadan az olmaz, birbuçk saate kadar uzayabilir. Rabıta yapacak olan yüzünü kıbleye döner. Otururken sağ ayağını sol ayağının altından çıkarır. Gözlerini yumar. 25 estağfirullah çeker. Kendi sesini duyacak kadar söyler. Estağfirullah'lar ile, günün ağırlıkları ve dünya didişmelerinden kirlenen kalbini silmeye başlar. Daha sonra Sultanımızı azim, nurani ve latif bir makamda düşünür. Mesela bir kürsüde. Durduğu yerin başından arş-ı alaya uzanan nurani bir sütun tasavvur eder. Allah'ın rahmet-i ilahiyesi su tltanımızın başına nurani bir sütun ile iner ve birleşir. Mürid, o nurani sütundan nurani bir ziyanın kılıç gibi kendi kalbine aktığını düşünür. Kalpteki günahların, mermere damlayan asit gibi kalpte yara açtığını düşünerek, bu nurun o yaralara melhem olup kalbi cilalandırdığına inanır. Cilalaya cilalaya bir hafta kadar rabıtanın içinde kaybolurs; rabıtası yoğunluk kazanır ve o insan istikamet sahibi olur. Huzur- ilahiye yönelerek amel-i salih sahibi olur. Tarikattan çrkmak istese de artık çıkamaz.

“….Bir gün şeyhimiz (ALLAH kendisinden razı olsun) , benim hanımım söz konusu olunca , onu tepeden tırnağa , gizli ve aşikar her şeyini ve bütün hususiyetleriyle anlattı. O kadar ki , ne fazlalık yaptı , ne de noksanlık . Cidden benim hanımım onun anlattığı gibi idi. Eğer ben kendimi zorlasam , hiçbir zaman karımı onun nitelediği ölçüde anlatamam.
Halbuki aramızda dört günlük bir mesafe bulunuyordu ve hanımımı görmüş değildi. ( Şeyh hazretleri bu keşfi yapmakla Seyyid Ali Hazretlerine , karısına karşı takınacağı tavırda bir ölçü vermeyi dilemiş ve ayrıca kadının dine karşı ilgisini kamçılamak istemişti)…”

( El-İbriz . Abdulaziz Debbağ . Demir Kitabevi . S. :91 )
Bunlar Abdal tabakasına girmeden önce nikahlanırlar. Çocukları, malları, mülkleri olur. Fakat Abdal tabakasına girdikten sonra o işi terk etmişlerdir. Artık ona bir daha dönemezler. Zevceleri ile sohbetten ve çocuklarından ayrılırlar. Bir daha tekrar zevceleri ve çocukları ile sohbet edemezler ki bu onların ma'lûmu olsun. Onlar sünnete riayet etmede, nikâh hususunda mübalâğa ederler. Hatta öyle ki, bir yabancı kim se evlerine geldiği zaman, bir gün veya bir hafta kalsın ve o hanımı ile nikahlanarak onun hakkını versin isterlerdi. Daha sonra o adam o ka dını bıraksın ve kadın da onun kim olduğunu bilmesin. Nefahat'ül Üns Min Hadarâti'l Kuds Tercümesi - Mevlana Abdurrahman Cami

Rabıta zikirden üstündür yalanı (S.38)

YARARLI BİR UYARMA

Rabıta ve onun keyfiyeti... Rabıta zikirden üstündür. Zira rabıta, Şeyh'in suretini düşünüp düşünce şeridinden geçirmek tir. Böyle olunca da rabıta, mürîd için zikirden daha faydalı, daha münasibdir. Çünkü irşad makamında olan Şeyh, Cenâb-ı Hakk'a vâsıl olmakta müridi için bir vasıtadır. Mürid şeyhiyle gönül münasebeti kurup arttırdığı nisbette, içkide feyiz kaynaklan artar ve böylece yakın bir zamanda arzusuna erişir.

O halde müride gereken, önce Şeyhinde yok olmak', sonra da Allah-u Teâlâ'da fena bulmaya vâsıl olma imkânını elde etmektir.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
alıntıladığım bu paylaşımların yapıldığı ikibinlı yıllara geri dönmek istiyorum ama cahiliye olmaksızın... çok özlüyorum o günleri...
Ahıskalı , hayırdır hele şu sözünü ve yukarıdaki aktardığın Rabıta şirkini bir izah eder misin? Durumundan emin olayım.
 
Üst Ana Sayfa Alt