Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ahir Zaman Hadisleri

Pulcet Çevrimdışı

Pulcet

Forumun Bekçisi
Site Emektarı
• İnsanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak, yemese bile tozu onlara bulaşacaktır.

• Birçok kişi, az bir dünyalık karşılığında dinini feda edecek.

• Kazanç, belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecek.

• Kabirler süslenecek ve Kur'an, kazanç getiren bir meta hâline gelecek...

• Fitne her eve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecekler.

• Kur’an’dan bir resim, İslâm'dan bir isim, Müslüman'dan bir cisim kalacak.

• Üç şey çok kıymetlenecek; Helâl para, kendisiyle amel edilen sünnet ve candan bir dost.

• Ecnebiler çoğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.

• Sonradan gelen nesiller, önceden gelenlere sövüp sayacaklar.

• Mihnet, belâ, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunları önleyemeyecek.

• Bir Müslüman, koyundan daha âciz olacak, hor ve hakîr görülecek.

• İlim azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak, adam öldürmek, hafif bir suç sayılacak.

• Hilesiz iş yapılamayacak, tacirler ve yazarlar artacak kalem bollaşacak.

• Kişi, elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.

• Akrabalık bağlan kopacak ve selâm, sadece tanıdık olanlara verilecek.

• Zenginler ticaret için, hafızlar riya ve gösteriş için hacca gidecekler.

• Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olacak çocukları terbiye, köpekleri terbiyeden daha zor olacak.

• İnsanlar, kötülüklerden birbirlerini sakındırmayacaklar ve iyiliği emretmeyecekler.

• Minareler çoğalacak, camiler süslenip ziynetlenecek (kilise ve havralar gibi) ve içlerinden yüksek sesler gelecek.

• Hâinlere emin, emin olanlara hâin denilecek ve “şurada emin bir insan vardır” denilecek kadar emin insan sayısı azalacak.

• Kişiye, şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak. Görünüşte dost fakat esasında düşman insan sayısı artacak, sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak, amir ve memur çok, doğru iş yapan az olacak.

• Yıldızlar (fal) doğrulanacak ve kader yalanlanacak.

• Allahü Teâlâ (C.C.) apaçık inkâr edilecek.

• Âlicenaplık, izzet-ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığında satılır hâle gelecek.

• Cemaatin inancı zayıf, ibadeti taklit olacak, hafızlar çok, ama âlim bulunmayacak.

• Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekât ağır bir borç olarak kabul edilecek.

• Âlimler, para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek, âhiret ameli ile dünyalık talep edecekler.

• Dinden gayrı hususlar için öğrenim yapılacak.

• Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da erkeklere benzetecekler.

• Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alâkalar kuracak.

• Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek.

• Söz kadınlarda olacak ve zina yaygınlaşacak.

• Kadınlar, saçları deve hörgücü gibi, sokaklarda dolaşacaklar.

• Haram işlemeyi kolaylaştıran imkânlar artacak, gençler günah işlemeye ve kötülük yapmaya çok meyledecekler.

• İmanı kalpte tutmak, kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak, kişi gece mü'min yatacak, sabah kâfir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.

• Dünya işlerine dalınıp âhiret unutulacak, Allah'ın kitabıyla hükmetmek, ayıp sayılacak.

• Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.

• Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak. (Kürk, manto ve benzeri...)

• Sabah giyilen elbise başka, akşam giyilen elbise başka olacak. Önünüze yemeklerden birisi gelip diğeri gidecek ve Kabe'nin örtüldüğü gibi, evlerinizin duvarları halılarla süslenecek.

• Ümmetimin erkekleri şişmanlayacak ve semizleşecekler.

• Dedikodu, yaygın bir hâl alacak.

• Herkes “kazanamadığından ve geçinemediğinden” şikâyetçi olacak.

• Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak, ani ölümler sık görülecek.

• Mal çoğalıp sel gibi akacak, mal sahibi malına tapacak ve tüccarların çoğu hilekâr olacak.

• Kişi, karısına itaat edip anasına âsi olacak ve arkadaşına yaklaşıp babasından uzaklaşacak.

• Gönüller birbirini sevmez olacak, dinde ve dünyalık işlerde muhtelif görüşler belirecek, kardeşler bile dinde ve mezhebde ihtilâf edecekler.

• İmar edilen şeyler harap edilecek, harap olanlar ise imar edilecek.

• Fâsıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitab edecekler.

• Arap arazisinin çölleri, nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak.

• Köylüler şehirlere akın edecek ve ne idüğü belirsiz deve çobanları, bina yaptırmakta birbirleriyle yarışacaklar.

• Faize alış-veriş, rüşvete hediye denecek, tefecilik artacak, helal-haram unutulacak, para gelsin de nerden gelirse gelsin denilecek.

• Zaman kısalacak. Bir sene bir ay gibi, bir ay bir hafta gibi, bir hafta bir gün gibi geçecek, bir günün geçmesi ise bir yaprağın yanması kadar çabuklaşacak, hiçbir şeyde bereket kalmayacak.


KAYNAKLAR:
1- Riyâzüs-Salihîn, İmam Nevevi, Terc: Mehmed Emre.
2- Tezkiret-ül-Kurtubî, imam Şaranî.
3- Kıyamet Alâmetleri Râmuz el-
Ehadis'ten Dersler, ist. 1983
4- Kitab ül-Keşf, Celâleddin-i Suyutî, El yazma eser Süleymaniye Kütüphanesi.
5- Kıyamet Alâmetleri, Muhammet! el-Hüseyni, Terc: Naim Erdoğan.
 
DAVA Çevrimdışı

DAVA

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
ALLAH razi olsun insaALLAH keske Kim rivayet etmis ve kim Tahric etmis onuda ekleseydiniz..
 
K Çevrimdışı

Kenan Çakır

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Elhamdülillah daha yarısını görmekteyiz Rabbim allahım yardımcımız olsun inşallahuteala bizden sonraki gelecek olanları korusun inşallah
 
İ Çevrimdışı

İbnAbbas

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Ahir Zaman hadislerinin birleştirilmiş şekli (Sayfanın sonunda kaynakları var)

Resulüllah şöyle buyurdu (a.s.m) :

Bu iş nübüvvet ve rahmetle başladı.Nübüvvet(yani Peygamberlik) içinizde, Allah'ın dilediği kadar devam eder.

Hilâfet benden sonra otuz sene sürecek (bu 30 sene) rahmet ve hilâfet halini alacak ve nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır sonra (Allah) dilediği zaman onu ortadan kaldırır.

Ondan sonra da ısırıcı saltanat şeklini alacaktır.O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır.

İstanbul fethedilecektir. Onu fethedecek olan kumandan ne güzel kumandan ve onun ordusu ne güzel ordudur.

Sonra da ceberût(zorbalık olan) bir saltanat ,bir krallık,zalim yönetimler başa gelir ve fesâd-ı ümmet(ümmetin fesâdı) azgınlık meydan alacak.

Melhame-i Kübra(Büyük Kanlı savaş) ile (2.kere) İstanbulun fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar.

Dikkat edin (İleride) Kur'ân'la idareci (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacaklar. Siz Kur'ân nerede ise orada yer alınız.

İnsanlar öyle günler görecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek.

Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar...

Okuma meraklı kurrâ çoğalacak; fakîhler ise azalacak ve bu sûretle ilim çekilip alınacak. Daha sonra öyle bir zaman gelecek ki insanların okudukları boğazlarından aşağı geçmeyecek.

Kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak! Şu üç şeyden daha kıymetli birşey olmayacaktır: Helal para, can u gönülden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir sünnet...

Doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler.

İnsanlar iyiliği özendirmeyecek, kötülükten de sakındırmayacaklar.

Öyle günlerle karşılaşacaksınız ki, her yeni gün, gidenden daha kötü olacak.

Sizin üzerinize öyle bir zaman gelecek ki o vakit siz, iyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimselerin en hayırlı kişiler olduğunu düşünürsünüz


İnsanlar mü’min olarak sabahlar da akşam kâfir oluverirler. İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sâbit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler.Bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.

Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler.

Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi'dir, gel de onu öldür' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.

Beni İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan aleni olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Beni İsrail yetmişiki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmişüç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.

Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur? Müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!

Dikkat edin! Üzerinize bâzı idareciler gelecek. Eğer onlara itaat ederseniz, dalâlete düşersiniz. Şayet karşı çıkarsanız sizi öldürürler.

Câbir (r.a.), "Ey Allah'ın Resulü, o zamana ulaşırsak nasıl hareket edelim?" diye sordu. Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: İsâ bin Meryem'in ashabının davrandığı gibi davranın. Onlar testere ile ikiye biçildiler, dar ağaçlarına çıkarıldılar. Allah'a itaat üzere ölmek, Ona isyan ederek yaşamaktan hayırlıdır.

O da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. (En) Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.

[Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 2/198-200 , Kadî Iyâz, eş-Şifâ, 1:340; Müsned, 4:273 , Müsned, 5:220, 221 , Müslim, Fiten, 82 , Ebu Davud, Melahim, 4 , Müslim, Fiten 56 , el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:422 ; Heysemî, I, 172; Buharî, Büyû; 7;Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36;Hakim, Müstedrek, V, 504;Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 390; Ayrıca bkz. Müslim, İman 186; Tirmizi, Fiten 30, (2196) ; Nesâî, Büyû 2; İbnu Mâce, Ticârât 58; İbn Hanbel, Müsned, IV, 494; Beyhakî Sünen, IV, 275 ; Taberâni, XXIII, 314 Heysemî, Mecmauz-zevâid, VII, 280 ; Tirmizi, İman 18/2641 ; Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid, VII, 281 ; Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463 ; Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8462 ]



Şimdi bu hadislerin bazı noktalarını sırasıyla açıklayalım:

1-Peygamberimiz(sav)'in ''Nübüvvet yani Peygamberlik içinizde, Allah’ın dilediği kadar devam eder'' sözüne bakılırsa Peygamberlik 23 yıl sürmüştür.

2-Peygamberimiz(sav) ''Hilafet benden sonra 30 senedir.Bu (30 senede) rahmet ve hilafet halini alacak ve nübüvvet sisteminde bir hilafet olacaktır'' demiştir.Hakikaten Hz.Ebubekir,Hz.Ömer,Hz.Osman,Hz.Ali ve Hz.Hasanın hilafetleriyle bu 30 sene tamamlanmıştır.Bu 30 sene de İslamın en güçlü dönemleri olmuştur.Tarih bunu bize gösterdi.

3-Peygamberimiz(sav)''Ondan sonra saltanat şeklini alacaktır.'' sözü de Hz.Muaviye(ra)'nın oğlu Yezidi seçerek hilafet saltana (babadan oğula) geçiş sistemine dönmüş ve Osmanlı devletinin sonuna kadar devam eden süreçte bu saltanat devam ede gelmiştir.Tarih yine bunu bize göstermiştir.

4-Peygamberimiz(sav) : ''İstanbul fethedilecektir. Onu fethedecek olan kumandan ne güzel kumandan ve onun ordusu ne güzel ordudur.'' diyerek İstanbul’un fethini ve Fatih Sultan Mehmed’in yüksek bir makamda olduğunu haber vermiştir; dediği gibi aynen vukua gelmiştir.

5-Peygamberimiz(sav) : ''Sonra da ceberût(zorbalık olan) bir saltanat,bir krallık,zalim yönetimler başa gelir ve fesâd-ı ümmet(ümmetin fesâdı) azgınlık meydan alacak'' demiştir.Hakikaten Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra bütün İslam aleminde küçük- büyük devletlerde hüküm sürmüş ve sürmekte olan şiddetli zulüm, istibdat(keyfe bağlı yönetim usulü, despotluk) ve ceberut(zorbalık) dönemine işarettir. Bugün Suriye,Filistin,Mısır,Arakan ve daha diğer İslam ülkelerinde görülen bu zulum ve despotluk hepimizin gözü önündedir.Hadis bunları aynı şekilde haber vermiştir.

6-Peygamberimiz(sav) : Melhame-i Kübra(Büyük Kanlı savaş) ile (2.kere) İstanbulun fethi fethi arasında altı sene vardır.'' demiştir.Melhame-i Kübra, (büyük etleşme,insanların bolca doğrandığı) savaş, 1. ve 2. Dünya savaşlarıdır. Osmanlı topraklarının yedi düvel tarafından işgal edildiği bu savaş, İslam aleminde gerçekleşen en büyük savaştır. İstanbul'un fethi ise, aynı savaşta İngilizler tarafından işgal edildikten birkaç yıl sonra yeniden kurtulmuş ve yeniden fethedilmiştir.İstanbul ancak 6 Ekim, 1923'de, Lozan'da kabul edilen şarta uygun olarak, yani Lozan antlaşmasının Meclis'de onaylanmasından altı hafta sonra, bu işgalden kurtulur. İşgal dönemi yaklaşık beş-altı yıl sürmüştür. Yani İstanbul yeniden fethedilmiştir.(Bu bir yorumdur,kesinlik ifade etmez)

-Peygamberimiz(sav) : 'Yedinci de Mesih Deccal çıkar'demiştir.Deccal'in çıkması ise, aynı savaşla bağlantılı olarak belli din düşmanı şahısların ortaya çıkması yanında, materyalist bir düşünce akımını temsil eden Avrupa ve Sovyetler Birliğinde genel olarak meydana gelen semavî dinlerin karşıtı cereyanlar da bu deccali simgelemektedir.Hadiste ifade edildiği gibi, bu olayların hepsi altı-yedi yıl içerisinde gerçekleşmiştir.

7-Peygamberimiz(sav) : ''Kur'ân'la idareci (din ve devlet işleri) birbirinden ayrılacaklar'' demiştir.Peygamberimizin (asm) Allah'ın bildirmesiyle verdiği bu haber, Emevîler devrinden itibaren gerçekleşmiş, idareciler Kur'ân'dan ayrılmıştır. Bizde de Tanzimat hareketiyle başlayan idarecilerin Kur'ân'dan ayrılması, Cumhuriyet devriyle, tamamen belirgin bir hal almıştır. Bu durumda Müslümanlara düşen, Peygamberimizin (asm) tavsiyesine uyarak,. "Kur'ân'a sarılmak, ondan ayrılmamak" olmalıdır.

8-Peygamberimiz(sav) : Katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek'' sözü bugünkü canlı bombalara işaret olabilir.Nitekim bomba takılan niye öldürdüğünün farkında değil.Orada ölenler de niye öldürüldüğünün farkında değiller.Bu hadis kanlı savaşlar ve bomba gibi azgınlık dönemine işaret olabilir.

9-Peygamberimiz(sav) : Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır'' demiştir. Müslümanların Yahudilerle savaşacakları açık bir dil ile bildirilmiştir. Bu savaşta Müslümanların saldırgan taraf olmayacağını da hadîslerin metninden anlamak mümkündür. Müslümanlar dâvâlarında haklı bulunacaklardır. Bundan dolayı Müslümanlar; Müslüman olsun gayr-i Müslim olsun dünya kamuoyunu arkalarına alacaklardır. Hadiste taş ve ağacın konuşması, insanlığın ortak vicdanına, yani dünya halklarının ortak sesine teşbihtir.(benzetmedir) Günümüzde Yahudi fitnesinin Ortadoğu’yu ne derece ateş cehennemine çevirdiği malûmdur. Hadislerden anlaşılan odur ki, Yahudi’ler bozguna uğratılıncaya kadar busavaş ahir zamanın acı bir musibeti olarak devam edecektir

10-Ve Peygamberimiz(sav) : ''Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.'' demiştir.Asr-ı saadete benzer bir dönem; insanların yeniden dine döndüğü, dinsizliğin çöktüğü, ahlaksızlığın iflas ettiği, dindarlık, dürüstlük, ilim ve sırat-ı müstakim yolunun açıldığı bir devir olarak gerçekleşeceğine işaret edilmiştir.

- Kısaca bu hadisin anlattığı safhaları şöyle sıralayabiliriz:

1. Peygamberlik dönemi; 23 yıl sürmüştür.

2. Raşit halifeler devri; 30 yıl sürmüştür.

3. Saltanat devri; Hz. Muaviye (veya oğlu Yezid) ile başlayan ve Osmanlı devletinin sonuna kadar devam eden süreç.

4. Ceberût devri; Osmanlı devletinin yıkılmasından sonra bütün İslam aleminde küçük- büyük devletlerde hüküm sürmüş ve sürmekte olan şiddetli zulüm, istibdat ve ceberut dönemine işarettir. Bu devir -tüm İslam aleminde- artık sekerâta başlamış, her halü kârda yakında ölecektir.

5. Asr-ı saadete benzer bir dönem; insanların yeniden dine döndüğü, dinsizliğin çöktüğü, ahlaksızlığın iflas ettiği, dindarlık, dürüstlük, ilim ve sırat-ı müstakim yolunun açıldığı bir devir olarak gerçekleşeceğine ümidimiz tamdır. Bu hadisin haber verdiği dört safhanın doğruluğu, beşinci safhanın da doğruluğunun garanti belgesidir.
 
İ Çevrimdışı

İbnAbbas

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Rasûlullâh –sallâllâhu aleyhi ve elem- bize yönelerek şöyle buyurdu:

“Ey Muhacirler cemâati!

Beş şey vardır ki, onlarla mübtelâ olacağınız zaman Ben sizlerin o şeylere erişmenizden Allâh’a sığınırım. Onlar şunlardır:

1- Bir milletin içinde zina, fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlediğinde, mutlaka içlerinde taun hastalığı ve onlardan önce gelip-geçmiş milletlerde vuku bulmamış hastalıklar yayılır.

2- Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve başlarındaki hükümdarların zulmü ile cezalandırılırlar.

3- Mallarının zekâtını vermekten kaçan her millet mutlaka yağmurdan menedilir (kuraklık cezası ile cezalandırılır) ve hayvanları olmasa (Allâh hayvanlara acımasa) onlara yağmur yağdırmaz.

4- Allâh’ın ahdini (emirlerini) ve Rasûlün sünnetini terk eden her milletin başına mutlaka Allâh kendilerinden olmayan düşmanı musallat eder ve düşman o milletin elindeki-avucundakilerin bir kısmını alır.

5- İmamları (yâni devlet adamları) Allâh’ın Kitabı ile amel etmeyip Allâh’ın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe Allâh onların hesabını kendi aralarında görür.” (İbn-i Mâce, Fiten, 22)

Fırat nehrinin suyu çekilip, aktığı yatakta bulunan bir altın dağı meydana çıkmadıkça ve kurtulup kazanan ben olayım diye birbiriyle çarpışan her yüz kişiden doksan dokuzu ölmedikçe kıyamet kopmaz.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29. Ayrıca bk. İbni Mâce, Fiten 25)


Diğer bir rivayet ise şöyledir: “Pek yakında Fırat nehrinin suyu çekilerek aktığı yatakta bir altın hazinesi meydana çıkacaktır. O günü gören kimse, o hazineden kesinlikle bir şey almasın.” (Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29-32. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Melâhim 13; Tirmizî, Sıfatü’l-cenne 26)

Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki kişi bir kabre uğrayıp üzerine abanarak: ‘Keşke bu kabrin içinde ben olsaydım’ demedikçe kıyamet kopmaz. Hâlbuki bu sözü ona söyleten din değil, belâ olacaktır.” (Buhârî, Fiten, 22; Müslim, Fiten, 53-54)

Beni İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan aleni olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Beni İsrail yetmişiki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmişüç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.”

“-Bu fırka hangisidir?” diye soruldu.

“-Benim ve ashabımın üzerinde olduğu şeyden ayrılmayanlardır!” buyurdular.” (Tirmizi, İman 18/2641)

Ümeranız hayırlı olanlarınızdan iseler, zenginleriniz sehâvetkâr kimselerse, işlerinizi aranızda müşavere ile hallediyorsanız, bu durumda yerin üstü (hayat), altından (ölümden) hayırlıdır. Eğer ümeranız şerirlerinizden, zenginleriniz cimri ve işleriniz kadınların elinde ise, yerin altı üstünden, (ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır. (Çünkü artık dini ikame imkanı kalmaz).” (Tirmizi, Fiten 78/2266)

Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Yanındakiler hayretle):

“-Ey Allah’ın Rasûlü, yani böyle bir hal mi gelecek?” dediler.

“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdu ve devam etti:

“-Emr-i bi’l-ma’rufta bulunmadığınız, nehy-i ani’l-münker yapmadığınız vakit haliniz ne olur?” diye sordu. (Yanındakiler hayretle

“-Yani bu olacak mı?” dediler.

“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve sormaya devam ettiler:

“-Münkeri emredip, ma’rufu yasakladığınız zaman haliniz ne olur?” (Yanında bulunanlar iyice hayrete düşerek):

“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” dediler.

“-Evet, hatta daha beteri!” buyurdular ve devam ettiler:

“-Ma’rufu münker, münkeri de ma’ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?” (yanindeki Ashab

“-Ey Allah’ın Rasûlü! Bu mutlaka olacak mı?” diye sordular.

“-Evet, olacak!” buyurdular.” (Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid, VII, 281)

İnsanların dünyaca en bahtiyarını âdi oğlu âdiler teşkil etmedikçe Kıyamet kopmaz.” (Tirmizi, Fiten 37/2209)


İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet’i bekleyin!” buyurdular.” (Buhari, İlm 2, Rikâk 35)

Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!” buyurmuşlardı. (Yanındakiler

“Ey Allah’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye sordular. Sallallâhu aleyhi ve sellem- saydı:

-Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,

-Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,

-Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.

-Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;

-Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;

-Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.

-Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;

-(Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği;

-(Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;

-İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;

-Çeşitli adlar altında şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;

-Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin.” (Tirmizi, Fiten 38/2210)

İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.

“-Niçin eriyecek yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda:

“-Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için” buyurdu. (Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)

Ümmetimin son zamanlarında bir takım topluluklar gelecek. Mescidlerini süsleyecekler, kalplerini ise harap bırakacaklar. Elbiselerini korudukları kadar dinlerini korumayacak, dünyası selâmet bulduğu zaman din işlerine aldırış etmiyecekler.(Hâkim,El Müstedrek)

On haslet vardır ki Lut kavmi onlar sebebiyle helak oldular. Benim ümmetimde onlara bir huy ilave edecektir. Erkeklerin birbirleriyle livata etmesi, çamurdan yapılmış küçük yuvarlak cisimleri atmak, sapan atmak, güvercin uçurtmak, def çalmak, içki içmek, sakal kesmek,bıyığı uzatmak, ıslık çalmak, alkış yapmak ve ipek giymektir.Ümmetimin bunlara ilave edeceği bir haslet ise, kadınların birbirleriyle ilişki kurmalarıdır.” (Ali el Muttaki, Kenzül Ummal,13014)

"Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar" (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52)

“Ümmetimin son zamanlarında açık ve çıplak kadınlar bulunacaktır. Başlarındaki saçlarının kıvrımları develerin hörgücü gibi olacaktır. Siz onları lânetleyin. Çünkü onlar mel’un kadınlardır.” (Taberânî, Mu’cemu’s-Sağîr)


Rasûlullah (s.a.s.), hafif bir elbise giyip tamamen vücut hatlarını örtmeyen kadınlara “Onlar adı örtülü ama gerçekten çıplaktırlar” buyurmuştur (Süyûtî, Tenvîru’l-Havâlif, c. 3, s. 103).


“Kadın, örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker.” (Tirmizî, Radâ 18)

Âişe (r.a.)'den rivâyete göre, bir gün Ebû Bekir (r.a.)'in kızı Esmâ (ki, Peygamberimiz’in baldızıdır) ince bir elbise ile Allah Rasûlü’nün huzuruna girmişti. Rasûlullah (s.a.s.) ondan yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu: “Ey Esmâ! Şüphesiz kadın ergenlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.” Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti." (Ebû Davûd, Libâs 31, 34, h. no: 4104)


"Kim dünyada şöhret için elbise giyerse Allah ona kıyâmet gününde zillet elbisesi giydirir. Sonra da onu cehennemin alevli ateşlerinde yakar." (Ebû Dâvud, Libas 5, h. No: 4029, 4030). "

Şöhret elbisesinden maksat, başkalarına câzip görünmek ve fors satmak için giyilen elbisedir" (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr, c. 2, s. 94).


"Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: Biri, sığır kuyrukları gibi kırbaçlarla (coplarla) insanları döven bir topluluk. Diğeri, giyinmiş oldukları halde çıplak görünen (örtülü çıplak) ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesâfeden hissedilen kokusunu bile alamazlar." (Müslim, Cennet 52, 53, h. no: 2857, Libâs 125, hadis no: 2128

“Ümmetimin son dönemlerinde bir takım adamlar olacaktır. Erkekler gibi eğerlerin (bineklerin) üzerine binip cami kapılarına ineceklerdir. Hanımları ise giyinik uryandır, (giyinik çıplaktır), başları üzerinde arık deve hörgücü gibisi vardır. Onalara lanet edin. Zira onlar lanet olunmuşlardır.” (Ahmet b.Hambel - müsned nr.6786, Ibn-i Hibban sahih nr:5655-7347)

Ümmetimin sonunda bir takım kadınlar peydah olur ki, erkekler gibi eğerlere binerler ve mescidin kapısında inerler. Onlar giyinik çıplaklardır. Başlarını da zayıf devenin hörgücü gibi yaptırırlar. Bunları telin edin. Zira onlar melundurlar. Eğer sizden sonra gelecek ümmet olsaydı, bunlar da o gelecek ümmete hizmetçi olurlardı. Nasıl ki, sizden önceki ümmetlerin kadınlarının sizlere hizmetçi oldukları gibi.

Ravi: Hz. İbni Amr (Radıyallahu Anh) [Ramuz El E-Hadis/Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, Sayfa 303]

Ümmetimin sonunda bir takım kadınlar olur ki, onlar tıpkı erkekler gibi eğerlerin üzerine binerler(arabalar?) ve mescidlerin kapılarının yanında bineklerinden inerler. Onlar elbiselidir ama hakikatte çıplaktırlar. Onların başları üzerinde zayıf develerin hörgücü gibi şey bulunur. Onlara lanet ediniz, çünkü onlar mel'un kadınlardır. Buyrulmuştur.

(Ahmed(2/223) Taberani Evsat(9/131) Taberani Sağir(2/257) İbni Hibban(Mevariduz Zaman-1/351) Berika (5/346) Dümeyri Hayatül Hayevan(s.133) Ramuzül Ehadis(3764))
 
Üst Ana Sayfa Alt