Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ali Şeriati Dinler Tarihi Pdf

A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tarihler 19 Haziran 1977 günün sabahında Şeriati evde, tek başına kaldığı odanın kapı eşiğinde cansız vaziyette bulunur. Bu ani ve genç yaştaki vefatı hakkında SAVAK’dan şüphelenilmektedir. Çünkü o sırada bedensel bir rahatsızlığı yoktu. Ayrıca vefatın üzerinden daha 1–2 saat geçmeden ev İran Konsolosluğu tarafından aranır ve cenazenin resmi işlemlerinin yapılmasını istenir. Vefatın ardından ceset üzerinde otopsiye dahi izin verilmez. Ayrıca İran devleti diri halde türlü oyunlarla kullanamadıkları Şeriati’nin cesedi üzerinden bir meşruluk çıkarmaya kalkmış, naaşı İran’da devlet töreni ile defnetmeyi ve sanki Şeriati’yi monarşiye destek çıkan bir aydın gibi sunma telaşına düşmüştür. Bunun üzerine Şeriati’nin ailesi ve yakın çevresinin gayretleri ile naaşı Şam’da Hz.Zeynep’in türbesine defnedilir.

şeriati 73 yılında iranın yönetiminin ve halkın yanlış din anlayışını eleştiren bir düşünürken iran devleti tarafından tehlikeli görülüyor ve tutuklanıyor.75 yılında serbest bırakılıp göz hapsine alınması bir takım sıkıntılar neticesinde avrupaya gidiyor ve 77 yılında vefat ediyor.....fikirlerinden düşüncelerinden dolayı hapse atılan şeriati sizin deyiminizle iki yıl sonra alkolikler gibi meyhane köşelerinde öldü diyenler insan varlığını tanımayan yaratılış kanunu anlamayan insanlardır........... bir düşünce fikrin beyinde ve kalp te ve harekette netlik kazanması benimsenmesinde sonra bu fikirlerin zıt bir yol alması meyhaneye kadar varması....yapılan taviz trafiğiyle en az 10 yılı alır.bir iki yıllık iş değildir hele o fikirler için hapse atılmış eziyet görmüş iseniz o sizin iç organlarınızı kapatan deriniz gibi olmuştur..öyle kısa zaman da ayrılamazsınız.......

bu şahısı sevmeye bilirsiniz size bir ışık vermeye bilir normal bir şey bu konuda kimse kimseyi kınamaz sonuçta insandır insanlar gelir geçer Allah cc hü bakidir.......Ama iftira atamassınız
Ali şeriati gibi bir sahabe düşmanını bir şiiyi bir melunu Hz.Osmana tuvaletten çıkmayan Adam diyen bir dinsizi nasıl savunursunuz bir de selefi akideye sahip olduğunu söylüyorsun

- - - Updated - - -

evet mısıroğlu adlı zat ! Das kapital'i marx'a cinlerin yazdırdığını iddia edecek kadar delilli konuşur.Kendisi osmanlının yok olmasının baş müsebbibleri olan geleneksel-bidatların-şirklerin-hurafelerin-şeyhlerin-kerametlerin-cehaletin vs vs cirit attığı bir anlayışın yaşayan pirlerindendir.Bu arada kardeş aya to farsi mi danid ki der barey-i ali şeriati harf mi zed ve kadir mısıroğlu ne arabi ne farsi nemi daned.
cinler bir insana bir şey yazdırabilir bu bir iddiadır sen onun bir kitabını bile okudunmu Allah aşkına
 
E Çevrimdışı

emirha_K

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ali şeriati gibi bir sahabe düşmanını bir şiiyi bir melunu Hz.Osmana tuvaletten çıkmayan Adam diyen bir dinsizi nasıl savunursunuz bir de selefi akideye sahip olduğunu söylüyorsun

- - - Updated - - -


cinler bir insana bir şey yazdırabilir bu bir iddiadır sen onun bir kitabını bile okudunmu Allah aşkına


okudum kardeş ben mısıroğlunu üsküdar'daki derslerinde de dinledim.Kendisinin tarih bilgisini takdir de ediyorum.Yalnız temel meselemiz olan ''Hilafet'' ve ''Saltanat'' meselesinde Kuran ve Sünneti terk ediyor ümmete en büyük darbeyi saltanat zihniyeti vurmuştur.
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
neren biliyorsun ümmete en büyük darbeyi saltanat vursaydı bugun müslümanlar ne bosnada ne kosovada ne balkanlarda nede rusyada olabilirdi bugun bu mısır varsaosmanlının sayesindendi çünkü yavuz orayı almadan önce memlükler yıkkılıs sürecine geçmiştir.................
 
E Çevrimdışı

emirha_K

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
neren biliyorsun ümmete en büyük darbeyi saltanat vursaydı bugun müslümanlar ne bosnada ne kosovada ne balkanlarda nede rusyada olabilirdi bugun bu mısır varsaosmanlının sayesindendi çünkü yavuz orayı almadan önce memlükler yıkkılıs sürecine geçmiştir.................

kardeş evvela saltanat kur'an-ı kerimin şura emrine terstir.Dört halife Kur'an-ı kerime göre müslümanların halifesi oldular.Muaviye ile birlikte Müslümanlar islam'i açıdan meşru bir yönetim tarzına sahip olamadılar zaten bu konu hadislerde de mevcud.Dört halifeden sonra değil islamın tebliğ edilmesi,insanlara islamların nimetlerinin ulaştırması sultanlar tarafından sadece yapılan taptıkları tahtlarını korumak olmuştur.Nice ehl-i beyt büyükleri,nice ashab bu katliamlar da şehid olmuştur.Sen hiç yezid'in yaptığı harre katliamını işittin mi? bu katliamlar tarih boyunca saltanat zihniyeti tarafından sürdürülmüştür.Ve tabiki de osmanlının islam'a hizmet etmesinin yanında masum insanları hatta bebekleri hunharca şehid etmesini de görmezden gelirsek hakkın yanında yer almamış oluruz.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
kardeş evvela saltanat kur'an-ı kerimin şura emrine terstir.Dört halife Kur'an-ı kerime göre müslümanların halifesi oldular.Muaviye ile birlikte Müslümanlar islam'i açıdan meşru bir yönetim tarzına sahip olamadılar zaten bu konu hadislerde de mevcud.Dört halifeden sonra değil islamın tebliğ edilmesi,insanlara islamların nimetlerinin ulaştırması sultanlar tarafından sadece yapılan taptıkları tahtlarını korumak olmuştur.Nice ehl-i beyt büyükleri,nice ashab bu katliamlar da şehid olmuştur.Sen hiç yezid'in yaptığı harre katliamını işittin mi? bu katliamlar tarih boyunca saltanat zihniyeti tarafından sürdürülmüştür.Ve tabiki de osmanlının islam'a hizmet etmesinin yanında masum insanları hatta bebekleri hunharca şehid etmesini de görmezden gelirsek hakkın yanında yer almamış oluruz.

osmanlı hangi masum insanları + hangi masum bebekleri hunharca öldürmüş yazabilirsen sevinirim
 
E Çevrimdışı

emirha_K

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allah'a emanet ol.Mevdudi'nin r.a Hilafet Ve Saltanat adlı eserini ve islamoğlu'nun islami hareket eserlerini oku inşaAllah.
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
hayır ben tarih konusunda bilgiliyim:yale:yalebilgimin yettiği kadarıyla cevap veriririm

- - - Updated - - -

hindistanlı mevdudiyi şii yaptın sen ne cahil birisin
1- Gayri müslimler, müminlere verilmiş bütün medeni haklardan aynı şekilde istifade eder. (s.58)

[Yanlıştır, bir gayri müslim, mümin kadınla evlenemez, seçme ve seçilme hakkına sahip olamaz.]



2- Benim nazarımda bütün insanlar eşittir. Bizden olsun veya olmasın. (s.68)

[İnsanlar, insan olarak eşitse de, bir müslümanla bir kâfir asla eşit değildir. Müslüman namaz kılması için zorlanır, fakat kâfir zorlanamaz. (Ancak müminler kardeştir) âyet-i kerimesine istinaden bütün vatandaşların eşit olduğu hükmünü çıkarıyor. s.69-70 ]



3- Sahabeden Hz. Sa'ad bin Ubade’ye, farklı ictihadı için kabilecilik taassubu diyor. (s.112)



4- Dördünün değil de, ilk iki halifenin icraatı numune kabul edilir diyor. (s.114)

[Hadis-i şerifte ise, (Benden sonra ihtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! Onlara azı dişlerinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) buyuruluyor. (Tirmizi, İbni Mace)]



5- Hulefa-i raşidinin aydınlattığı meşaleyi [Hz.] Osman söndürdü diyor. (s.117)



6- Hulefa-i raşidinin doğru yolu gösterdiklerini, fakat o yolda gitmediklerini belirtmek için, “Bu zevat-ı kirama hulefa-i raşide - doğru yolda giden halifeler – değil de, Hulefa-i mürşide - Doğru yolu gösteren halifeler - demek daha doğrudur” diyor. (s.122)



7- Beni Ümeyye [yani Hz. Osman sülalesi]nin memleket idaresinde söz sahibi olmasının kabiliyetle izahı mümkün olamaz diyerek iltimas olduğunu iddia ediyor. (s.30)



8- İbni Teymiye'den bile nakiller yapıyor. (s.135)



9- [Hz.] Osman'ın siyaseti hatalı idi diyor. (s.141)



10- İslam’ın emrettiği seçim şeklinin modern olmadığını veya modern seçimin İslam’ın koyduğu seçim sisteminden üstün olduğunu, dolayısıyla Hz. Ali’ye haksızlık yapıldığını belirtmek için, “Bugünkü modern usullerle bir seçim yapılmış olsaydı Hz. Ali kazanacaktı” diyor. (s.151)



11- “Talha, Zübeyir ve diğer kan davası peşinde koşanlar” diyor da, şer’i kısas isteyenler demiyor. Aşere-i mübeşşereden bu iki zatı "kan davası peşinde koşanlar” diye suçluyor. (s.164)



12- Hz. Ali'nin karşı taraftakilerin şehitlerine hürmet gösterdiğini ve mallarını ganimet saymadığını yazdığı halde hainliğinden karşı tarafa hücum etmekten kendini alamıyor. (s.167)



13- Resulullahın kayınbiraderi, vahiy katibi Hz. Muaviye'ye uzattığı kirli diline bakın:

Muaviye, Osman'ın kanını istemek hususunda gayri kanuni yolda yürüyordu. (s.169)

Muaviye, Osman'ın katillerinden değil, o zamanın halifesinden kan istiyordu. (s.171)



14- Hz. Osman'ın katilinin Hz. Ali'nin olduğunu söylemesi için, sahabeden 5 tane yalancı şahit bulundu diye iftira ediyor. (s.173-174)



15- Hakem olayında haklıyı haksızı tespitin, hakemlerin yetkisinde olmadığını, hakemlerin yaptığı işin tamamen yolsuz ve yersiz olduğunu söyleyerek, bu işe rıza gösteren Hz. Ali ile bütün Eshab-ı kiramı yolsuz ve yersiz iş yapmakla suçluyor. (s.182-183-187)



16- Hz. Ali'nin, Hz. Osman'ın katline iştirak eden iki sahabiyi vali yaptı diyerek, “İşte Hz. Ali'nin tek hatalı meselesi budur” diyerek Hz. Ali'yi suçluyor da, ictihadı böyle idi diyemiyor. (s.187-197)



17- Hz. Ebu Bekir’in Hz. Ömer'i yerine hilafete seçtiği gibi, Hz. Muaviye'nin de oğlunu hilafete seçmesini yanlış, hatalı ve usulsüz bir fikir olarak söyledikten sonra Eshab-ı kiramın bu işi aynen kabul etmesini hazmedemediği için Resulullahın arkadaşlarına yükleniyor. (s.197)



18- Hz. Muaviye hakkında ağzına geleni söylüyor, bir defacık olsun Hz. kelimesini bile uygun bulmadığı halde yaptığı hareketlerin tasvibi için bakın nasıl bir dil kullanıyor: Muaviye iyilikleri şöyle dursun sahabi olması hasebiyle hürmete şayan bir zattır. Onun hakkında her kim ileri geri konuşur, ona taan etmeye kalkarsa, o haddini bilmeyen bir kimsedir. (s.204)

[Hem hürmete layık diyor, hem de bir Hz demekten kaçınıyor. Mevdudi’nin samimiyetsiz olduğuna bu cümlesi yetmez mi?]



19- Hz. Muaviye için, “Politik gayeler uğruna şeriat hükümlerini tahrif etti” diyor. (s.235)



20- Şöyle bir iftira ediyor: “Bu hadise esnasında bin kadar kadın kendi kocalarından başka kimselerden gebe kaldı.” (s.247)

[Mevdudi, Eshab-ı kiram ve onların çocukları olan Tabiine bu ırz düşmanlığını nasıl layık görür ki? Hâşâ zina etseler bile gebe kaldığını hain nasıl tespit etmiş ki?]



21- Şirkten başka günahların affedilebileceği Mürcienin itikadı olduğunu söylüyor. (s.302)

Halbuki Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Allahü teâlâ, şirki asla affetmez ve şirkten başka olan bütün günahları dilerse affeder.) [Nisa 48]



22- İmam-ı a'zamın istisnasız bütün sahabileri hayırla, iyilikle yâdettiğini yazmasına rağmen, kendisi hain olduğu için Hazret-i Muaviye'ye, Hazret kelimesini bile çok görüyor. (s.326)



23- İslam âlimleri cumhuriyet esasları korunması şartıyla birlik için çalıştılar diyor. (s.360)



24- Sahabiler için, “Bilerek hata yapmaz” diyor ve ictihadi hataları olabilir demiyor. (s.436)



25- Es-sahabetü küllühüm adül, mefhumunun istisnasız bütün sahabiler hakkında varit olduğunu söylediği halde, yine de çokları adil iş yapmadı, şeriatı tahrif etti diyor. (s.437)



26- Bir hata işlemekle bir kimsenin derecesinin yüksekliğine noksanlık gelemiyeceğini belirterek “Eshab-ı kirama dil uzatıyorum ama onlara noksanlık gelmez” demek istiyor. (s.441)



27- “Benim düşüncem şöyle” diyerek kendini, Resulullahın arkadaşlarını, akrabasını hâşâ hesaba çeken savcı olarak görüyor. (s.443)



28- (Eshabım hakkında konuşulurken dilinizi tutunuz) hadis-i şerifine rağmen Sahabe-i kirama kusur yüklemeye, hata bulmaya çalışıyor. (s.444)



29- Sapıkların şahitliği kabul edilmediği halde iftiralarına ibni Sebecilerden delil getiriyor. İntak-ı hak kabilinden mehaz gösterdiği İbni Ebi Hadid'in ehl-i sünnet olmadığını kendi de itiraf ediyor. (s.445)



30- İbni Kuteybeyi mehaz olarak gösteriyor. İbni Kuteybe’nin ehl-i sünnet olmadığı bir tarafa, Hz. Ali'yi sevmemek anlamına gelen nasibilikle itham edildiğini belirtiyor. (s.446, 447)

[Sanki Hz. Ali düşmanı olunca sözü senet mi olur?]



31- İbni Teymiye’yi imam diye övüyor. (s.452) [Burada imam, mezhep sahibi büyük âlim demektir.]



32- İbni Arabi'nin, İbni Teymiye'nin ve Şah Abdülaziz'in Şiileri reddiye hakkında yazdıkları kitapların mehaz olamıyacağını beyan ediyor. (s.463-464)



33- Kendi fikirlerini yazdıktan sonra, “Kendi icthad-i fikrimi ortaya koysaydım” diyor. (s.463)



34- [Hz.] Osman'ın niyeti değil, düşüncesi yanlıştı diyor. (s.465)



35- Hz. Osman'ın firasetinin noksan olduğunu ispat için, “Herhangi cahil bir insan bile vukuu muhtemel zararları tahmin edebilir, iyi veya kötü bunlara karşı gerekli tedbirleri almayı ihmal etmezdi” diyor. Hz. Osman'ın bir cahil kadar bile tedbirli olmadığını söylüyor. (s.467)

[Hâşâ ALLAH onu aşere-i mübeşşereden Cennetlik biri olduğunu bildirmekle, Resulullah iki kızını ona vermekle ve sahabe-i kiram, halife seçmekle hata ettiği söylenmiş oluyor.]



36- Hz. Osman'ın Hz. Muaviye'yi uzun seneler valilikte bıraktığı için siyaset ve tedbirinin hatalı olduğunu, bir valiyi ancak 5-6 sene istihdam edip değiştirmenin münasip olacağını söylüyor. (s.472)



37- Hz. Osman'ın akrabalarına karşı olan tutumunu zaaf olarak vasıflandırıyor. (s.476)

[Mevdudi’yi savunan müslüman kardeşlerimiz, Hz.Osman’ı savunsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu. Bize ne kadar kızarlarsa kızsınlar, biz Hz.Osman’ı savunuyor ve onun tarafını tutuyoruz.]



38- [Hz.] Osman, bazı valileri değiştireceğine söz verdiği halde yine yerlerinde bıraktı diyerek, onu yalancılıkla suçluyor. (s.483)



39- Eshab-ı kiramın en büyüklerinden Amr İbni As hazretleri için, “Bu zatın yaptığı iş, düpedüz haksızlıktı” diyor. (s.498)



40- Mekke'nin fethinde [Hz.] Osman'ın iltiması ile bir zatın suçundan vazgeçildi diyor. (s.506)

[İltimas, bir haksızlığı meşru kılmak için yapılır. Hz. Osman iltimas yaptı demekle hem Hz. Osman suçlanıyor, hem de bu iltiması kabul eden Resulullah efendimiz suçlanmış oluyor.]



Mevdudi, (Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi ve Hz. Peygamberin Hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça Efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen Sebir, bazen Hıra tepesine gidip oradan kendini atmak, yani intihar etmek istediği yazılıdır.

Halbuki kitaplarda diyor ki:

Resulullah, (Cebrail aleyhisselam gözümden gaib oldu, lakin onun heybet, şiddet ve korkusu üzerimde sabit kaldı. Bana mecnun diyeceklerinden ve bana dil uzatıp kötüleyeceklerinden korktum. Hatice’nin yanına geldim. Vücudum titriyordu. Kendimden geçmiştim. Gördüğüm şeyleri Hatice’ye anlattım ve bana kahinlik arız olacağından korkuyorum dedim) buyurunca, Hz. Hatice, (Allah korusun. Hak teâlâ sana hayır ihsan eder. Hayrından başka şey dilemez. ALLAH hakkı için benim ümidim şöyledir ki, sen bu ümmetin peygamberi olacaksın. Zira sen misafiri seversin. Doğru söylersin ve emin kimsesin. Acizlere yardım eder, yetimleri korur, gariplere iyilik edersin. Ve iyi huylusun. Bu hasletlerin sahibi olana korku ve ürkmek olmaz) dedi. (Medaric-ün-nübüvve)



Mevdudi, Peygamberimize dil uzatıyor

Üstad Ahmet Davudoğlu hoca, Din tahripçileri kitabında, Mevdudi’yi tenkit ederek özetle diyor ki:

Felsefe ile meşgul olan Mevdudi, kolay tarafından din âlimi olmaya heves etmiş, dinde reformcu bir cemaat meydana getirmiştir. Mısır’ın reformcu yazarları onu göklere çıkarırken, Pakistan uleması da yerin dibine batırmıştır. (s.168)
Mevdudi, ulemasıyla, muhaddisiyle, fukahasıyla bütün İslam âlimlerine cahil demiştir. (s.173)

“Peygamber SAV, peygamberlik farzında kusur ettiği için ALLAH ona istiğfar emretmiştir” diyor. (s.173)

“Bütün peygamberler günah işlerler” diyor. (s.174)

“Peygamberimiz Kur’anın eşitlik esası ile ameli terk etti” diyor. (s.176)

Mevdudi, Resail Mesail isimli eserinde (s.57 de) “Resulullah Deccalin kendi zamanında çıkacağını sanıyordu, ama bu zannı üzerinden 1350 sene geçmesine rağmen, peygamberin zannı doğru çıkmamıştır” diyor. (s.179)

Yazılarında bunlara benzer saçmalar çoktur. (s.178)



Son söz olarak Mevdudi’nin kim olduğuna bakalım:

(Hindistan’daki dinde reformculardan, İngiliz casusu Ebülula el Mevdudi İskoç masonu idi.) [Faideli Bilgiler s.303]


önce siz buyrun yazın nasipse daha sonra cevapları yazarız
hak teala bize hakkı hak bilip uymayı batılı batıl bilip onbdan kaçınmayı nasip etsin
selametle kalın
 
ruveyda Çevrimdışı

ruveyda

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
bu yazdıkların nerde yazıyor kitabın ismini söylede bakıyım ben sana söylerim
 
A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ya yazdıklarına bilgin yetmezse, ne biliyon daha yazmadan
görürsün

- - - Updated - - -

bu yazdıkların nerde yazıyor kitabın ismini söylede bakıyım ben sana söylerim

Soru: Resulullah’ın intihara teşebbüs ettiği niye kabul edilmez ki? Mevdudi’nin (Tarih Boyunca Tevhid Mücadelesi) ve (Hazret-i Peygamberin Hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça Efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen Sebir, bazen Hira tepesine gidip oradan kendini atmak istediği yazılıdır. Mevdudi’nin yazısı, dinde senet değil mi?


CEVAP: Evet değildir. Mevdudi’nin sapıklığı hakkında çok eser yazılmıştır. Resulullah’a ancak onun gibi mezhepsizler iftira eder. İntihara teşebbüs etti demek ne kadar büyük yanlıştır. Böyle söylemek ya intiharı meşrulaştırmak olur, öyle ya Peygamber efendimiz yaptığına göre herkes yapabilir yahut hâşâ Resulullah efendimiz intihar edecek kadar büyük günahtan çekinmiyordu anlamına gelir. Her ikisi de büyük felakettir.


İlk vahiyden sonra Peygamber efendimizin ne yaptığına Mearicün-nübüvve isimli Peygamberler tarihinden bakalım:
Peygamber aleyhisselam, “Cebrail aleyhisselam gözümden kaybolduysa da, onun heybet, şiddet ve korkusu üzerimde sabit kaldı. Bana mecnun diyeceklerinden ve bana dil uzatıp kötüleyeceklerinden korktum. Hatice’nin yanına geldim. Vücudum titriyordu. Kendimden geçmiştim. Hatice’nin dizine yaslandım. Gördüğüm şeyleri ona anlattım ve bana kâhinlik arız olacağından korkuyorum dedim” buyurunca, Hazret-i Hatice, “Allah korusun. Hak teâlâ sana hayır ihsan eder. Hayrından başka şey dilemez. Allah hakkı için benim ümidim şöyledir ki, sen bu ümmetin peygamberi olacaksın. Sen misafiri seversin. Doğru söylersin ve emin kimsesin. Âcizlere yardım eder, yetimleri korur, gariplere iyilik edersin. İyi huylusun. Bu hasletlerin sahibi olanın korkulacak hâli olmaz” dedi.
 
Üst Ana Sayfa Alt