Selamün aleyküm
Üyesi olduğum bir sitede aşşagıda ekliyecegim düşüncelere sahip bir arkadaş musallat oldu.
Benin bilgilerim bu kadar derin değil, eminimki daha yeni islamla tanışan arkadaşların kafasıda karışıyordur.Sadece yazdıklarının küçük bir kısmı.Buna cevap verebilecek biri yardımcı olursa sevinirim.
selam dua ile
NUR SURESİ 31. AYETİN GERÇEK MEALİNİ APAÇIK ANLATAN YAZIYI BİRKAÇ KEZ OKU.
SONRA İSTERSEN DERMİŞ LE KARŞILIKLI ŞİİRLER YAZAR ÜZERİNEDE HATİM İNDİRİR CENNETİN BİLETİNİ ALIRSINIZ.
NUR SURESİ 31. AYET
Ayetin tümünün ABC ile Arapça yazılımı tüm harfler birebir karşılayamaz ama anlamın özünü görebilelim diye şöyle:
24(102.) :31. Ve kul lil müminati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdıne zıynetehünne illa ma zahera minha vel yadrıbne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdıne zıynetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihnne ev ıhvanihinne ev benı ıhvanihinne ev benı ehavatihınne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evit tabiıyne ğayri ülil irbeti miner ricali evit tıflillezıne lem yazheru ala avratin nisai ve la yadrıbne bi ercülihunne li yuleme ma yuhfıne min zıynetihinn ve tubu ilellahi cemıan eyyühel müminune lealleküm tüflihun.
Bu yazılım Üçlü Kuran Meâllerinde ve internette de var. Peki başörtüsü konusunun buradaki anlamını inceleyelim bakalım doğrusu ne: Birincisi cüyûbihinne cüyûb cim,ye,be ile yazılan ceybin çoğulu, ceyb aslında yaka demek değil, kese demek, kadın için meme demek, göğüs demek ama cep anlamına da yaka anlamına da kullanılmakta.cüyûb bu anlama geliyor. vel yadrıbne bihümùruhinne alâ cüyùbihinn: en doğrusu ki, örtülerini göğüslerinden (göğüslerinin ayrımından) yükseğe vurunsunlar yadrıbne, yedribne aynı, farklı okunuşlar, söylenişler kökü darb vurmaktan geliyor, yadrıbne, yedribne vurunsunlar anlamına geliyor.
Kuran-ı Hâkîmde bir harf bile gelişigüzel rasgele değildir, İlâhî Sözün her harfi özel anlamlıdır. Bu bakımdan Kurandaki Sözün aslına bağlı kalmak ve bugüne uymayan anlamlar çıksa bile üzerinde uzun uzun düşünüp beynimizi yormamız gerekir. Bakın, niçin Türkçede sanıyorum 100 den çok meâl vardır, 10 larca da tefsir olmalı. Peki niçin bunca çok ve farklı olabiliyorlar. Çünkü müminler emin değiller, bir yerden tutturup kafalarının estiği yerlere doğru anlamları sürüklüyorlar. Aslında bir tek kişi ömrü boyunca uğraşsa kelime ve harf sadâkatiyle Kuran-ı Hâkimi tümüyle tam ve özlü olarak anlamlandırıp çeviremez. Tam anlamıyla düşünerek okuması bile yıllar alabilir. velyadrıbne bihümùrihinne alà cüyubihinn: en doğrusu ki, örtülerini göğüslerinden yükseğe vurunsunlar. Ne yana çekiyorlar, yakalarının üzerine bıraksınlarmış. yakalarının üzerine koysunlar, yakalarının üzerine salsınlar Boyunlarına sarıp elbiselerinin içine alsınlar bunlarda bunca tahrifçilik varken her anlama çekebilirler, peki iki kat sıkmabaş örtünmek anlamı nasıl çıkarılıyor. Bunlar Başörtüsünü öne çıkarmışlar, dokunmayın, inancımdır, namusumdur, Allah'ın emridir... tercihimdir... falan filan diye dayatıyorlar. Şimdi anlam tahrifine/çarpıtmaya bir bakın: alâ : yükseğe deniliyor. aşağıdaki bir şey yukarı çıkarılırsa yükseğe çıkarılmış olur. yukarıdaki bir şey aşağıya salınırsa yükseğe çıkarılmış olabilir mi? alâ - yükseğe anlamını da üzerine olarak tahrif ediyorlar. alâ üzerine de olur fakat ancak yükseğe, yukarıya, yüceye anlamlarında üzerine denilebilir fakat yükseğe, yüceye daha doğru ve yakın sözler varken, üzerine kullanılması anlamı kaypaklaştırmaktadır. Hümur başörtüsüymüş. Kadınların başörtüsüne Araplar ne diyorlar: Oysa başörtüsünün Arapçası HİMAR değil. Araplar başörtüsüne MİKNA ve NASIYF diyor. Erkeklerin başörtüsüne de kefiye denilmektedir. Kuranda Nur Sûresi 31.Âyette/belitte söyle deniliyor: vel yadrıbne bihumurihinne alâ cuyubihinn. Ve doğrulamadır; Vel en doğrusu ki anlamındadır. Önceki söyleme bu söylemi ekleme işlevi de vardır. Yadrıbne darbdan türevdir. vurunsunlar anlamındadır. Şapkayı başına vurunmak gibi.. Çünkü, insanlar, eskiden, dikişsiz olarak, dokumaları türlü biçimde üzerlerine atıp sarınarak örtünebiliyorlardı. Bu bakımdan humur herhangi bir örtü demektir. Tanımlanması, adlandırılması gereksizdir. Örtünün amacı örtünmek içindir. bihumurihinne örtüleriyle anlamındadır. Burada örtülerini oluyor. (Humr: alkollü içki bilinci örtüyor ki, soyut bir örtüdür. Hamur: Mayasına göre, işlenmekle sonradan bir şey olacak onu örtüyor. Mahmur, kişinin uykusu gözünden akıyor, bilinci tam açık değil ...) alâ âlî den türevdir ki âli yüce alâ yüksek anlamındadır. Cuyûb için Yaka diyorlar, elbise yakası.... oysa ki o zamanlarda giyinmekten, elbiseden daha genel olarak örtünme konu olduğundan yaka genel bir söylem olamaz. Şimdi bile olamaz çünkü yaka bazı giysilere özgüdür. Tüm giysilerde de yaka yoktur. O halde, buradaki cüyûb ceybin çoğuludur. ceyb kese demek, kadının göğsü, memesi o halde burada ancak ve ancak kadınların göğüsleri, göğüslerinin arası anlamındadır. Nasıl ki şimdi göğüs dekoltesi modası varsa, ve nasıl ki kadın şuram-buram güzel diye ezelden beri kendinin güzelliğini sergilemek hevesinde ve çabasında birbirleriyle yarışıyorsa, âyet vahyedildiğinde de demek ki göğüsleri görünecek halde açık saçık örtünüyorlarmış, bu da hem erkekleri tahrik edeceği ve hem de edebe/ahlâka uygun olmadığı ve hem de aklı bu gibi görüntülere takılan inanırların Rabbe/Allah'a sürekli yöneliş halleri bozulacağından vel yadrıbne bihumurihinne alâ cuyubihinn. En doğrusu ki, (kadınlar) örtülerini göğüslerinin ayrımından yükseğe vurunsunlar anlamındadır. Burada başınızı önce içten sıkmabaşlıkla bağlayıp örtünün ki, boynunuza da sarın, sırtınıza, omuzlarınıza, yakalarınızın üzerinden aşağıya doğru yayıp salın.... anlamları yoktur.
Meâllerde, tefsirlerde anlamlar verilirken âyetler tahrif edilmektedir. Size ne, ben böyle anlıyorum, böyle inanıyorum. demek başka, Kur'an'da böyle yazıyor demek başka.
Üyesi olduğum bir sitede aşşagıda ekliyecegim düşüncelere sahip bir arkadaş musallat oldu.
Benin bilgilerim bu kadar derin değil, eminimki daha yeni islamla tanışan arkadaşların kafasıda karışıyordur.Sadece yazdıklarının küçük bir kısmı.Buna cevap verebilecek biri yardımcı olursa sevinirim.
selam dua ile
NUR SURESİ 31. AYETİN GERÇEK MEALİNİ APAÇIK ANLATAN YAZIYI BİRKAÇ KEZ OKU.
SONRA İSTERSEN DERMİŞ LE KARŞILIKLI ŞİİRLER YAZAR ÜZERİNEDE HATİM İNDİRİR CENNETİN BİLETİNİ ALIRSINIZ.
NUR SURESİ 31. AYET
Ayetin tümünün ABC ile Arapça yazılımı tüm harfler birebir karşılayamaz ama anlamın özünü görebilelim diye şöyle:
24(102.) :31. Ve kul lil müminati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdıne zıynetehünne illa ma zahera minha vel yadrıbne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdıne zıynetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihnne ev ıhvanihinne ev benı ıhvanihinne ev benı ehavatihınne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evit tabiıyne ğayri ülil irbeti miner ricali evit tıflillezıne lem yazheru ala avratin nisai ve la yadrıbne bi ercülihunne li yuleme ma yuhfıne min zıynetihinn ve tubu ilellahi cemıan eyyühel müminune lealleküm tüflihun.
Bu yazılım Üçlü Kuran Meâllerinde ve internette de var. Peki başörtüsü konusunun buradaki anlamını inceleyelim bakalım doğrusu ne: Birincisi cüyûbihinne cüyûb cim,ye,be ile yazılan ceybin çoğulu, ceyb aslında yaka demek değil, kese demek, kadın için meme demek, göğüs demek ama cep anlamına da yaka anlamına da kullanılmakta.cüyûb bu anlama geliyor. vel yadrıbne bihümùruhinne alâ cüyùbihinn: en doğrusu ki, örtülerini göğüslerinden (göğüslerinin ayrımından) yükseğe vurunsunlar yadrıbne, yedribne aynı, farklı okunuşlar, söylenişler kökü darb vurmaktan geliyor, yadrıbne, yedribne vurunsunlar anlamına geliyor.
Kuran-ı Hâkîmde bir harf bile gelişigüzel rasgele değildir, İlâhî Sözün her harfi özel anlamlıdır. Bu bakımdan Kurandaki Sözün aslına bağlı kalmak ve bugüne uymayan anlamlar çıksa bile üzerinde uzun uzun düşünüp beynimizi yormamız gerekir. Bakın, niçin Türkçede sanıyorum 100 den çok meâl vardır, 10 larca da tefsir olmalı. Peki niçin bunca çok ve farklı olabiliyorlar. Çünkü müminler emin değiller, bir yerden tutturup kafalarının estiği yerlere doğru anlamları sürüklüyorlar. Aslında bir tek kişi ömrü boyunca uğraşsa kelime ve harf sadâkatiyle Kuran-ı Hâkimi tümüyle tam ve özlü olarak anlamlandırıp çeviremez. Tam anlamıyla düşünerek okuması bile yıllar alabilir. velyadrıbne bihümùrihinne alà cüyubihinn: en doğrusu ki, örtülerini göğüslerinden yükseğe vurunsunlar. Ne yana çekiyorlar, yakalarının üzerine bıraksınlarmış. yakalarının üzerine koysunlar, yakalarının üzerine salsınlar Boyunlarına sarıp elbiselerinin içine alsınlar bunlarda bunca tahrifçilik varken her anlama çekebilirler, peki iki kat sıkmabaş örtünmek anlamı nasıl çıkarılıyor. Bunlar Başörtüsünü öne çıkarmışlar, dokunmayın, inancımdır, namusumdur, Allah'ın emridir... tercihimdir... falan filan diye dayatıyorlar. Şimdi anlam tahrifine/çarpıtmaya bir bakın: alâ : yükseğe deniliyor. aşağıdaki bir şey yukarı çıkarılırsa yükseğe çıkarılmış olur. yukarıdaki bir şey aşağıya salınırsa yükseğe çıkarılmış olabilir mi? alâ - yükseğe anlamını da üzerine olarak tahrif ediyorlar. alâ üzerine de olur fakat ancak yükseğe, yukarıya, yüceye anlamlarında üzerine denilebilir fakat yükseğe, yüceye daha doğru ve yakın sözler varken, üzerine kullanılması anlamı kaypaklaştırmaktadır. Hümur başörtüsüymüş. Kadınların başörtüsüne Araplar ne diyorlar: Oysa başörtüsünün Arapçası HİMAR değil. Araplar başörtüsüne MİKNA ve NASIYF diyor. Erkeklerin başörtüsüne de kefiye denilmektedir. Kuranda Nur Sûresi 31.Âyette/belitte söyle deniliyor: vel yadrıbne bihumurihinne alâ cuyubihinn. Ve doğrulamadır; Vel en doğrusu ki anlamındadır. Önceki söyleme bu söylemi ekleme işlevi de vardır. Yadrıbne darbdan türevdir. vurunsunlar anlamındadır. Şapkayı başına vurunmak gibi.. Çünkü, insanlar, eskiden, dikişsiz olarak, dokumaları türlü biçimde üzerlerine atıp sarınarak örtünebiliyorlardı. Bu bakımdan humur herhangi bir örtü demektir. Tanımlanması, adlandırılması gereksizdir. Örtünün amacı örtünmek içindir. bihumurihinne örtüleriyle anlamındadır. Burada örtülerini oluyor. (Humr: alkollü içki bilinci örtüyor ki, soyut bir örtüdür. Hamur: Mayasına göre, işlenmekle sonradan bir şey olacak onu örtüyor. Mahmur, kişinin uykusu gözünden akıyor, bilinci tam açık değil ...) alâ âlî den türevdir ki âli yüce alâ yüksek anlamındadır. Cuyûb için Yaka diyorlar, elbise yakası.... oysa ki o zamanlarda giyinmekten, elbiseden daha genel olarak örtünme konu olduğundan yaka genel bir söylem olamaz. Şimdi bile olamaz çünkü yaka bazı giysilere özgüdür. Tüm giysilerde de yaka yoktur. O halde, buradaki cüyûb ceybin çoğuludur. ceyb kese demek, kadının göğsü, memesi o halde burada ancak ve ancak kadınların göğüsleri, göğüslerinin arası anlamındadır. Nasıl ki şimdi göğüs dekoltesi modası varsa, ve nasıl ki kadın şuram-buram güzel diye ezelden beri kendinin güzelliğini sergilemek hevesinde ve çabasında birbirleriyle yarışıyorsa, âyet vahyedildiğinde de demek ki göğüsleri görünecek halde açık saçık örtünüyorlarmış, bu da hem erkekleri tahrik edeceği ve hem de edebe/ahlâka uygun olmadığı ve hem de aklı bu gibi görüntülere takılan inanırların Rabbe/Allah'a sürekli yöneliş halleri bozulacağından vel yadrıbne bihumurihinne alâ cuyubihinn. En doğrusu ki, (kadınlar) örtülerini göğüslerinin ayrımından yükseğe vurunsunlar anlamındadır. Burada başınızı önce içten sıkmabaşlıkla bağlayıp örtünün ki, boynunuza da sarın, sırtınıza, omuzlarınıza, yakalarınızın üzerinden aşağıya doğru yayıp salın.... anlamları yoktur.
Meâllerde, tefsirlerde anlamlar verilirken âyetler tahrif edilmektedir. Size ne, ben böyle anlıyorum, böyle inanıyorum. demek başka, Kur'an'da böyle yazıyor demek başka.