Allah’tan başka dost ve yardımcı var mı?
Bu konuyla ilgili iddiada farklı yerlerde geçen iki ayetteki ifadeler arasında Allah’tan başka yardımcı olup olmaması konusunda bir çelişki olduğu iddia edilmektedir. Bununla ilgili ayette geçen ifadelerden ilki Bakara suresindeki ayetedir:
2:107 Yerin, göklerin egemenliğinin ALLAH’a ait olduğunu ve ALLAH’tan başka bir sahip ve yardımcınızın olmadığını bilmez misin?
Buradaki ifade de bir hitap vardır. “ALLAH’tan başka bir sahip ve yardımcınızın olmadığını bilmez misin?” Bu hitabın kime olduğu konu akışı içinde okunduğunda anlaşılmaktadır. 108. ayete bakıldığında bu hitap edilen kişilerin tıpkı Musa peygambere yapıldığı gibi Hz. Muhammed’e de eziyete etmek isteyen insanlar olduğu anlaşılacaktır. Yani bu kişilerin Allah’tan başka yardımcıları yoktur.
Diğer ifade ise Ankebut suresinde geçmektedir:
29/2. Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin ALLAH’tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur.
Buradaki hitap da kime olduğu bir sonraki ayet okunduğunda anlaşılmaktadır. 30 ayette bu kişilerin Allah’ın ayetlerini ve ahiret gününü inkar etmek isteyen insanlar olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu insanların dost ve yardımcıları Allah’tan başka yoktur.
Bu iki ayetle çeliştiği iddia edilen ayet ise fussulet suresindeki ayettedir. Bu ayette de konu bütünlüğü içinde dikkatli bir şekilde okunursa, ortada bir çelişki olmadığı anlaşılacaktır. Fussilet suresindeki ayeti bir önceki ayetle birlikte okuyalım:
30. “Rabbimiz ALLAH’tır,” dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner:”Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz cennetle sevinin.”
31. “Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”
Burada da bir gruba hitap vardır. Melekler bu kişilere “Dünyada da ahirette de dostları olduklarını” bildirmektedirler. Eğer 31. ayetteki ifade 30. ayetteki ifade ile birlikte okunursa, bu kişilerin Allah’a iman eden ve doğru yolu izleyen kişiler olduğu görülecektir.
Meleklerin dünyada da ahirette de dost olduğu kişiler ile yukarıdaki iki ayette Allah’tan başka dost ve yardımcı bulamayan kişiler arasında bir fark vardır. Bir grup Allah’a iman etmekte diğer grup ise inkar etmektedir. Bu iki gruba yapılan hitapların da farklı olması dolayısıyla bir çelişki oluşturmamaktadır.
Bu tarz çelişki iddialarında yapılan temel hata ayetlerin konu bütünlüğünden ( belki de art niyetli olarak ) kopartılması ve konunun saptırılmasıdır. Oysa normal akla ve mantık örgüsüne sahip bir kişi objektif bir şekilde bu ifadeleri okusa iki durumun farklı olduğunu dolayısıyla bu ayetler arasında bir çelişkinin olmadığını anlayabilecektir
Bu konuyla ilgili iddiada farklı yerlerde geçen iki ayetteki ifadeler arasında Allah’tan başka yardımcı olup olmaması konusunda bir çelişki olduğu iddia edilmektedir. Bununla ilgili ayette geçen ifadelerden ilki Bakara suresindeki ayetedir:
2:107 Yerin, göklerin egemenliğinin ALLAH’a ait olduğunu ve ALLAH’tan başka bir sahip ve yardımcınızın olmadığını bilmez misin?
Buradaki ifade de bir hitap vardır. “ALLAH’tan başka bir sahip ve yardımcınızın olmadığını bilmez misin?” Bu hitabın kime olduğu konu akışı içinde okunduğunda anlaşılmaktadır. 108. ayete bakıldığında bu hitap edilen kişilerin tıpkı Musa peygambere yapıldığı gibi Hz. Muhammed’e de eziyete etmek isteyen insanlar olduğu anlaşılacaktır. Yani bu kişilerin Allah’tan başka yardımcıları yoktur.
Diğer ifade ise Ankebut suresinde geçmektedir:
29/2. Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin ALLAH’tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur.
Buradaki hitap da kime olduğu bir sonraki ayet okunduğunda anlaşılmaktadır. 30 ayette bu kişilerin Allah’ın ayetlerini ve ahiret gününü inkar etmek isteyen insanlar olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu insanların dost ve yardımcıları Allah’tan başka yoktur.
Bu iki ayetle çeliştiği iddia edilen ayet ise fussulet suresindeki ayettedir. Bu ayette de konu bütünlüğü içinde dikkatli bir şekilde okunursa, ortada bir çelişki olmadığı anlaşılacaktır. Fussilet suresindeki ayeti bir önceki ayetle birlikte okuyalım:
30. “Rabbimiz ALLAH’tır,” dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner:”Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz cennetle sevinin.”
31. “Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”
Burada da bir gruba hitap vardır. Melekler bu kişilere “Dünyada da ahirette de dostları olduklarını” bildirmektedirler. Eğer 31. ayetteki ifade 30. ayetteki ifade ile birlikte okunursa, bu kişilerin Allah’a iman eden ve doğru yolu izleyen kişiler olduğu görülecektir.
Meleklerin dünyada da ahirette de dost olduğu kişiler ile yukarıdaki iki ayette Allah’tan başka dost ve yardımcı bulamayan kişiler arasında bir fark vardır. Bir grup Allah’a iman etmekte diğer grup ise inkar etmektedir. Bu iki gruba yapılan hitapların da farklı olması dolayısıyla bir çelişki oluşturmamaktadır.
Bu tarz çelişki iddialarında yapılan temel hata ayetlerin konu bütünlüğünden ( belki de art niyetli olarak ) kopartılması ve konunun saptırılmasıdır. Oysa normal akla ve mantık örgüsüne sahip bir kişi objektif bir şekilde bu ifadeleri okusa iki durumun farklı olduğunu dolayısıyla bu ayetler arasında bir çelişkinin olmadığını anlayabilecektir