Çözüldü Allah'tan Başkası İçin Savaşmak, Mucahede ve Mucadele Etmek Küfür müdür?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Malını korumak için (ama sırf bunun için) savaşan insan örneğin, veya genel olarak herhangi bir şey için savaşmak
Bunu Uluhiyet Tevhidi kapsamında nasıl ele alabiliriz

Keza bir İslâm devleti için savaşan kimse Allah için değil de toprak ve para için savaşırsa hükmü nedir
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tevhîdu’l-ulûhiyye, yalnızca Allah’a ibadet etmeyi, O’ndan başkasına yönelmemeyi ve tüm kulluk türlerinin sadece Allah’a has kılınmasını ifade eder. Bu bağlamda: Savaşmak (cihad) da bir ibadet türüdür.
İbn Teymiyye rahimehullah şöyle der:
“Cihad, Allah’a kulluğun en üstün şekillerindendir.” (İbn Teymiyye, el-Fetâvâ el-Kubrâ, C. 4, Sf: 609)
Eğer bir kimse cihad gibi ibadeti, Allah’tan başkası için yaparsa, bu şirk olur. Bu durumda savaşmak / cihad, bir ibadet olduğu için, ancak Allah rıdası için yapılmalıdır.

Sadece Malı İçin Savaşan Kimsenin Durumu

Kim malı için öldürülürse, O şehiddir.”
(Buhârî, Mezâlim, 33; Muslim, Îmân, 216)
Bu kişi, sadece malını korumak için savaşmış olsa bile, şehid olarak kabul edilir. Ancak bu savaş bir ibadet değil, doğal bir savunma tepkisidir. Burada maksad, niyetin ibadet yönünden değil, dünyevî korunma yönünden olmasıdır. Yani:
Malı için savaşmak, ibadet kastıyla (malı putlaştırarak) değilse şirk değildir. Ancak bu savaş Allah için değilse, bu savaşın Allah katında sevabı yoktur. Bu savaş doğal bir tepki (nefsini, malını savunma) sayılır, şirk olmaz; ama ibadet de sayılmaz.



Peki, Sorunda Dediğin Gibi Kişi İslam Devleti İçin Savaşsa Ama Niyeti Toprak, Şan, Para Olsa Durumu Ne Olur?

Kim ganimet (mal) elde etmek için, gösteriş için veya cesaretini göstermek için savaşırsa; Onun için hiçbir şey yoktur (yani Allah katında sevabı yoktur).
(Muslim, İmâre 155)


Niyet, savaşın (cihadın) geçerliliği için belirleyicidir. Allah rıdası için olmayan bir cihad, sevab getirmez. Eğer bu savaş başkası için bir ibadet kastıyla yapılırsa, bu şirk olur (ulûhiyet tevhidine aykırıdır).
İbn Kayyim rahimehullah şöyle demiştir: “Allah için olmayan bir cihad, cihad değildir. Aksine bu, heva ve dünyevi arzular uğruna yapılan bir savaştır.”
(İbn Kayyim, el-Furûsiyye, Sf: 18)

Kişinin savaşında ibadet kastı var, fakat Savaşı Allah'tan başkası için ise; bu açık şirktir. Çünkü ibadet olan bir ameli Allah’tan başkasına yapmak ulûhiyet tevhidini bozar.

Kişinin savaşında ibadet kastı yok, fakat dünyevi menfaat / çıkar varsa; bu şirk değildir ama tehlikelidir. Çünkü kişi niyetiyle Allah rıdasını dışlamış, sadece dünyevî gayeye yönelmiştir. Bu ise amelin sevabını yok eder, riyâ tehlikesi taşır, ayrıca ölmesi durumunda azaba dûçar olabilir.

: حدثنا يحيى بن حبيب الحارثي. حدثنا خالد بن الحارث. حدثنا ابن جريج. حدثني يونس بن يوسف عن سليمان بن يسار. قال
تفرق الناس عن أبي هريرة. فقال له ناتل أهل الشام: أيها الشيخ! حدثنا حديثا سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم. قال: نعم. سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إن أول الناس يقضى يوم القيامة عليه، رجل استشهد. فأتى به فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: قاتلت فيك حتى استشهدت. قال: كذبت. ولكنك قاتلت لأن يقال جريء. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه حتى ألقي في النار. ورجل تعلم العلم وعلمه وقرأ القرآن. فأتي به. فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: تعلمت العلم وعلمته وقرأت فيك القرآن. قال: كذبت ولكنك تعلمت العلم ليقال عالم. وقرأت القرآن ليقال هو قارئ. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه حتى ألقي في النار. ورجل وسع الله عليه وأعطاه من أصناف المال كله. فأتى به فعرفه نعمه فعرفها. قال: فما عملت فيها؟ قال: ما تركت من سبيل تحب أن ينفق فيها إلا أنفقت فيها لك. قال: كذبت. ولكنك فعلت ليقال هو جواد. فقد قيل. ثم أمر به فسحب على وجهه. ثم ألقي في النار
Bize Yahya b. Habib el-Harisı tahdis etti
Suleyman b. Yesar dedi ki: İnsanlar Ebu Hurayra'nin etrafından dağıldılar.
Bunun üzerine [Şam ahalisinden bir kişi olan Natil adındaki birisi] Ona: Ey ustaz: Bize Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den dinlemiş olduğun bir hadisi naklet, dedi.
Ebu Hurayra: Peki. Ben, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken dinledim dedi: "Kıyamet gününde insanlar arasında aleyhine hüküm verilecek ilk kişi şehid düşmüş bir adamdır. Bu kişi getirilecek Ona nîmetlerini hatırlatacak O da onları itiraf edecek. (Yüce Allah Ona): Peki bu nimetleri nasıl kullandın? buyuracak.
O:
Senin uğrunda şehid düşünceye kadar savaştım diyecek.
Yalan söyledin! Fakat sen bu cesur birisidir denilsin diye savaştın, nitekim denildi buyuracak. Sonra da verdiği emir ile yüzü üstüne sürüklenip nihayet cehenneme atılacak.
Bir diğer adam da ilim öğrenmiş, öğretmiş, Kur'an okumuş bir adamdır. O da getirilecek. Ona üzerindeki nimetlerini hatırlatacak, O da bunları itiraf edecek.
Bu nimetler ile nasıl amel ettin? buyuracak.
O:
ilim öğrendim, Onu öğrettim ve Senin uğrunda Kur'an okudum diyecek.
O:
Yalan söyledin! Ama sen alimdir denilsin diye ilim öğrendin, güzel Kur'an okuyor denilsin diye Kur'an'ı okudun. Nitekim denildi de buyuracak. Sonra verdiği emir ile yüzü üstüne sürüklenecek ve nihayet cehenneme atılacak.
Bir diğer adam ise Allah'ın kendisine bolluk verip, bütün mal türlerinden kendisine verdiği bir kişidir. Huzura getirilecek, Ona nimetlerini hatırlatacak. O da onları itiraf edecek.

O nimetlerle ne amel ettin? buyuracak.
O:
Senin infakta bulunulmasını sevdiğin ve uğrunda Senin için infakta bulunmadığım hiçbir yolu bırakmadım diyecek.
O:
Yalan söyledin! Ama sen bu kişi pek cömerttir denilsin diye yaptın. Nitekim denildi buyuracak. Sonra da verdiği emir ile yüzüstü sürüklendikten sonra cehennem ateşine atılacak."
(Muslim, Cihad, Bab 43, Hadis no: 152 - 1905)
 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt