Neler yeni

Makale Amel Ve İbadet Bahsi, Muhammed Kutub

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
İslam-tr Yazar
“ İslami metodun en belirgin özelliklerden biri de ibadet programıdır. Fakat bu yol ve programda ibadet; sadece namaz, oruç, zekat diye bilinen ibadet şekillerinden ibaret değildir. Öz manasıyla düşündüğümüzde İslam’ın belirttiği ibadet, daima Allah ile beraber olmak, yüce ‘Rabb’ ile olan irtibatın hiçbir suretle kesintiye uğramamaması demektir.

gerçekte bu bağ, tüm eğitimi içine alan bir metottur. Bütün ayrıntılar bu programdan çıkar; birimlenir ve sonunda da o yola (programa) döner. Nispet yine aynı çizgiyedir. Mesela namaz, oruç, zekat, hac gibi kulluğu ilgilendiren vazifeler, ibadetin anahtarlarıdırlar. Soyut planda durum budur. Ya da ibadet çeşitleri birer istasyondurlar. Kulluk çizgisinde yürüyenler bu istasyonlarda durur ve kendileri için zorunlu olan rızık ve ihtiyaçlarını temin ederler. Fakat yol ise hakikatte tümüyle ibadettir. O yoldaki her amel ve ibadet, düşünce ve şuur, kişinin yönelişi ve niyeti Allah için olduğu sürece tamamı ile ibadet olur.

Bu anlamda ibadet tüm hayatı kapsamaktadır.

İbadet belirli zamanları dolduran sınırlı ve sayılı kulluk şekil ve yönelişleri değildir. İbadet bütün zamana yayılan bir özelliğe sahiptir. Şu ayet kelimeden kastedilen manada budur:

“Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56)


Yoksa varlık sürecinde geçen zamanların ne değeri olabilirdi? Çünkü aksi halde insan olumlu ve güzel izler bırakamaz ve netice itibari ile bütün zaman ve ömrünü boşlukta terk etmiş, hayatı yararsız bir tükenişle son bulmuş olurdu.

İbadetin kıymeti, tüm hayatı kaplayan bir program içerisinde yürümesine bağlıdır. İbadetin değeri gerçekten onun ahlak, çalışma, düşünce ve bilinç çizgileri üzerinde olması iledir. Bunların hepsinin de her gerekeni ve gerekmeyeni belirten, açık ve net olarak gösteren programları, yol ve yöntemleri vardır. Dolayısıyla bütün işlerin hedefi Allah’a yöneliktir. Merci -bütün işlerde- O’dur. Her an başvurulacak kanun, O’nun kanunudur. Gerek kalbin içinde, gerek aklın bilincinde ve gerek hayat gerçeğinde yolumuzu ve yöntemimizi tespite danışacağımız kaynak, O’nun yasalarıdır.

İslam’da ibadetin yorumu ve ifade tarzı bundan ibarettir. Yoksa onun manası, insanın dünyadan el etek çekerek ruhbanlaşması demek değildir. Yine, ibadetin manası, kişinin kalbini secde ve rükûda iken takvanın kaplaması, namazını bitirince ise iç dünyasında tekrar düşmanlık, hırs ve bir takım çıkar çekişmelerinin başlaması, emaneti yerine koyma duygularının kaybolması ya da hakka ve doğruya destek ve yardımcı olma bilincinin zayıflaması, hayat arenasında faydalı ve üretken; alın terine sahip kişilik tavrını bırakması demek değildir. Çünkü böyle bir durumda kişinin kalbi Allah ile irtibatlı değildir. İbadet istasyonda duran fakat bir türlü yola devam etmeyen garip bir kişi gibidir.

İbadet, zaman zaman azıklanarak yani ihtiyaçlarını karşılayarak yol almak demektir.

Muhammed Kutub, Biz Müslüman Mıyız?
(syf. 42-43)
 
Geri
Üst