S
Çevrimdışı
Anneler kan ağlıyor, insanlık ölüyor, çocuklar ölüyor...
Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne seccaden gelsin
Bana dua et emi?
Utanıyoruz, insanlığımızdan utanıyoruz. Bu çocuklardan utanıyoruz. Katillerden iğreniyor ve utanıyoruz. İsrail; Filistin ve Lübnan’da insanlığı öldürürken Amerika İncirlik’ten çocukları öldürmesi için TIR’larla bomba gönderiyor. Alçaklar!
Türkiye çocukları öldürecek bombaları taşıyan TIR’ların eskortluğunu yapıyor. Yüzsüzler.
Üzgünüz! Lübnan’da, Filistin’de ve diğer yerlerde bu feryad u figanı yükselten bombalar şuradan, burnumuzun dibinden, Adana’dan, İskenderun’dan gidiyor.
Üzgünüz! Hâlâ TBMM İsrail Dostluk (!) Grubu’nda aşkla, şevkle görev yapan milletvekilleri var. Üzgünüz bu milletvekillerine oy verip oraya gönderen bazı insanlar da hâlâ bir pişmanlık, bir nedamet, bir tevbe arzusu uyanmamış.
Üzgünüz! Yürüdüğümüz sokaklarda onlardan biri de vardır diye.
Utanıyoruz! Sofraya oturup yemek yiyebildiğimiz için..
Utanıyoruz! Akşam yatağa uzanıp uyuyabildiğimiz için..
Utanıyoruz! Sabah kalkıp işimize gücümüze dönebildiğimiz için utanıyoruz..
Bir kez, sadece bir kez Lübnan’da feryat eden babanın ellerindeki bebeğin bizim bebeğimiz olduğunu hissedebilsek, adamlığımızı, erkekliğimizi, kadınlığımızı, insanlığımızı, Müslümanlığımızı hissedip doğrulacağız.
Müslüman müslümana kardeş kılındı.
Bunu oyuncak mı belliyoruz?
Nasıl yemek yiyebiliyoruz? Nasıl işimize gücümüze devam edebiliyoruz? Nasıl şenlikler, eğlenceler tertipleyebiliyoruz? Nasıl insan olduğumuzu söyleyebiliyoruz?
Başta İslâm alemi, bütün dünya üçbuçuk siyonistin oyuncağı haline geldi..
Bu vahşeti durdurmak için canla başla, gece gündüz çalışmayan hiçkimsenin ne insanlık, ne İslâmlık iddiası olabilir...
Ey insanlar ayağa kalkın bu vahşeti durduralım.
ABD,AB gibi zalimlerden medet ummayalım.
BMgibi uluslararası kuruluşlar insanlık onurunu ayaklar altına aldı.
Çocuklar ölüyor, insanlık ölüyor, dünya ifsad oluyor, Arap Birliği ve İKÖ oyalanma turlarında ve dünya seyrediyor.
Gelin bu çocukları kurtararak, insanlığı ve dünyayı kurtaralım.
Katillere, işgalcilere, sömürgecilere, canilere; bunların destekçisi ve seyircisi devlet ve iktidar adlı şebekelere, ölüm satıp ölüm alan silâh tacirlerine, bir damla petrol için dünyaya toslayıp her yanı kana boyayan İspanya boğalarına dur diyelim.
Siyonist-Evangelist çeteye ve ruhuna onlara satanlara tek tek dur diyelim. Yedi milyar insanın yaşadığı bu gezegende yoksa hiç mi insan kalmadı ki, bu gezegen deliler ve caniler arenasına döndü?..
Ya Rab! Bu uğursuz gecenin yok mu sabahı
Biçarelerin mahşerde mi felâhı?..
Ey dünya, ey hayat! Ne çekilmez oldun, ne çok ağır geliyorsun.
Gel ey ölüm!..
Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne seccaden gelsin
Bana dua et emi?
Utanıyoruz, insanlığımızdan utanıyoruz. Bu çocuklardan utanıyoruz. Katillerden iğreniyor ve utanıyoruz. İsrail; Filistin ve Lübnan’da insanlığı öldürürken Amerika İncirlik’ten çocukları öldürmesi için TIR’larla bomba gönderiyor. Alçaklar!
Türkiye çocukları öldürecek bombaları taşıyan TIR’ların eskortluğunu yapıyor. Yüzsüzler.
Üzgünüz! Lübnan’da, Filistin’de ve diğer yerlerde bu feryad u figanı yükselten bombalar şuradan, burnumuzun dibinden, Adana’dan, İskenderun’dan gidiyor.
Üzgünüz! Hâlâ TBMM İsrail Dostluk (!) Grubu’nda aşkla, şevkle görev yapan milletvekilleri var. Üzgünüz bu milletvekillerine oy verip oraya gönderen bazı insanlar da hâlâ bir pişmanlık, bir nedamet, bir tevbe arzusu uyanmamış.
Üzgünüz! Yürüdüğümüz sokaklarda onlardan biri de vardır diye.
Utanıyoruz! Sofraya oturup yemek yiyebildiğimiz için..
Utanıyoruz! Akşam yatağa uzanıp uyuyabildiğimiz için..
Utanıyoruz! Sabah kalkıp işimize gücümüze dönebildiğimiz için utanıyoruz..
Bir kez, sadece bir kez Lübnan’da feryat eden babanın ellerindeki bebeğin bizim bebeğimiz olduğunu hissedebilsek, adamlığımızı, erkekliğimizi, kadınlığımızı, insanlığımızı, Müslümanlığımızı hissedip doğrulacağız.
Müslüman müslümana kardeş kılındı.
Bunu oyuncak mı belliyoruz?
Nasıl yemek yiyebiliyoruz? Nasıl işimize gücümüze devam edebiliyoruz? Nasıl şenlikler, eğlenceler tertipleyebiliyoruz? Nasıl insan olduğumuzu söyleyebiliyoruz?
Başta İslâm alemi, bütün dünya üçbuçuk siyonistin oyuncağı haline geldi..
Bu vahşeti durdurmak için canla başla, gece gündüz çalışmayan hiçkimsenin ne insanlık, ne İslâmlık iddiası olabilir...
Ey insanlar ayağa kalkın bu vahşeti durduralım.
ABD,AB gibi zalimlerden medet ummayalım.
BMgibi uluslararası kuruluşlar insanlık onurunu ayaklar altına aldı.
Çocuklar ölüyor, insanlık ölüyor, dünya ifsad oluyor, Arap Birliği ve İKÖ oyalanma turlarında ve dünya seyrediyor.
Gelin bu çocukları kurtararak, insanlığı ve dünyayı kurtaralım.
Katillere, işgalcilere, sömürgecilere, canilere; bunların destekçisi ve seyircisi devlet ve iktidar adlı şebekelere, ölüm satıp ölüm alan silâh tacirlerine, bir damla petrol için dünyaya toslayıp her yanı kana boyayan İspanya boğalarına dur diyelim.
Siyonist-Evangelist çeteye ve ruhuna onlara satanlara tek tek dur diyelim. Yedi milyar insanın yaşadığı bu gezegende yoksa hiç mi insan kalmadı ki, bu gezegen deliler ve caniler arenasına döndü?..
Ya Rab! Bu uğursuz gecenin yok mu sabahı
Biçarelerin mahşerde mi felâhı?..
Ey dünya, ey hayat! Ne çekilmez oldun, ne çok ağır geliyorsun.
Gel ey ölüm!..