Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Arabca Olmazsa Konuşamayız!

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
ARAPÇA OLMASA KONUŞAMAYIZ!
30055

Geçenlerde bu “mecra”da, Arapçadan daha çok Farsçaya borçlu olduğumuza "dair" bir yazı gördüm.
Oturdum, düşündüm; gerçekten öyle midir?
“Hayalî” bir kurgu içinde Arapça kelimeleri tırnak içine alarak “sırf” “muhabbet” olsun diye ) “akl”ıma gelenleri yazdım. “Karar”, sizindir.
Biz Türkler ne ilginç bir “kavim”iz! “Eyvallah”, Arapça “Evet, yemin olsun!” anlamındaki “Î, vallah”dan; “Yallah”, “Yâ Allah”dan bozmadır. Elveda, “el-Vedâ‘”dır. “Vallahi” de “billahi” de öyledir. Ama, fakat, lakin! mi? “Ama”, “Emmâ”dan bozma; “fakat”, “lakin” ise Arapçadır.
“Acele” edip, “Asla ve kat’a!” mı diyeceksiniz. Acele ile kat’a, Arapça; “Asla” ise “Aslen”den bozmadır. Sahi, Türkler “aslen” nerelidir ) “Millet” oluşumuz bile “din” kokar. Millet, “din” anlamındadır çünkü. Bu arada birisi bana “Tarihte Türkler” mi dedi ) Ne “alaka!” mı )
Buyurun, ön“kabul”lerinizle “hareket” etmeyin, “mesele”ye bir de bu “zaviye”den “nazar” edin "lütfen". Arapça olmasa “hayat” olmaz; “teneffüs” edemez, “nefes” alıp veremezsiniz ) “Ruh” olmadan “beden”, “kalp” olmadan “kalıp” olur mu? “Vücut”, “uzuv-a’zâ”, “cesed”... Arapçadır.
“İnsan-hayvan”, “zaman-mekân”, “eşya-tabiat”, “halk-mahlûkat”, “kâinat-mevcudat”, “sema-ecram”, “cisim-ecsam”… hepsi Arapçadır. Arapça olmasa ne “dünya”mız olur ne “ahiret”imiz; ne “günah” kalır ne “sevap”; ne “hata” ne “savap”; ne “hayır” ne “şer”, ne “ceza” ne de “mükâfat”.
“Hukuk”unuz işlemez, “adalet”i “tesis” edemez, ülkeyi “idare” edemez duruma düşersiniz. Ne “devlet” kalır elinizde ne de “hükümet”. Ne “nüfuz”unuz kalır; ne “kuvvet” ve “kudret”iniz. Arapça olmasa “emniyet” duygusunu gönüllere yerleştiremez, “sulh” u “sükûn”ü sağlayamazsınız.
Ne “suikast” yapan “katil”in “eşkâl”ini “tespit” edebilir ne de “cinayet”i çözüp “cânî”yi adalete “teslim” edebilirsiniz. İş bu raddeye vardığında ne “mahkeme” ve “hapis”haneler çözüm olur ne “hâkim”, “vali”, “kaymakam”, emniyet "müdürü”, “muhtarın” "müspet" bir “tesir”i olur.
“Müessese”leriniz çöker, “iktisad”ınız “sekte”ye uğrar, “cârî” açık artar, “ithalat-ihracat” yapamazsınız! İş, “iflas”a “kadar” varır ) Ne “arsa-arazi”niz para eder ne de “menkul-gayr-i menkul” “emlak”iniz. Bütün “mal”ını, “haraç-mezat” elden çıkarsan bile “kıymet”i olmaz.
“Sene”ler geçer gider, “saat”ler, “dakika”lar, “saniye”ler, “salise”ler tükenir; geçen “zaman”ı, “zayi” olan “vakt”i geri getiremezsiniz. Bir eksiğiniz olsa “tedarik” edemez, bir yanlış yapsanız “telafi” edemezsiniz. Arapça olmasa “özür” dileyemez, bir “mazeret” sunamazsınız.
Birisi öfkelenip parlasa “teskin” edemezsiniz ) “Vaaz-nasihat” “fayda” vermez. “Takdir”, “tekdir” de her zaman iş görmez. Bir defa Arapça olmasa “Efenim, şey...” diye bile kekeleyemezsiniz ) Zira “şey” Arapçadır! Bir isteğiniz olsa “recâ”, “istirham” ederim ) diyemezsiniz.
Birbirinizi “teselli” edemez, “kader-i İlahi”dir, “mahzun-mükedder” olma, “sabr”et, “akıbet”i “hayr”olur, “vakt-i şâdî” de gelir, “mevsim-i mihnet” de geçer diyemezsiniz. “Nüfus” cüzdanınız “kayb”olsa “ilan” veremez, şöyle “lezzet”li bir yemeği “iştah”la “mide”ye indiremezsiniz.
Canım sıkıldı, açıp “haber”lere bakayım. Yok. Oturup bir “kitab”a sardırayım. Olmaz. Kendimi “sokağa”, “cadde”ye, “meydan”a atayım. “Mümkün” değil. Çıkıp “etraf”a bakayım, “mahalle”de, şu “civar”da bir turlayıp geleyim; yemez! Köyüme gideyim, bi “hava” değiştireyim! Yapamazsınız.
Köy değil ama köyün bağlı olduğu “kasaba”, “nahiye”, “belde”, “vilayet” Arapçadır. Ülke değil ama “vatan”, “memleket” Arapçadır. Beyler, işi “ciddi”ye alın. Kişinin “hadd”ini bilmesi büyük “fazilet”tir. “Talip” ne der: Kişi “noksan”ını bilmek gibi “irfan” olmaz. “İnsaf”, “Ya hu”!
“Din”, “iman”, “vicdan”, “ar”, “namus”, “haya”, “iffet”, “izzet”, “şeref”, “akıl”, “iz’an”, "irfan".. Hepsi Arapçadır. Ama bakıyorum da tatsız bir durumumuz var. “Haysiyet” “cellat”ları, “eyyam”cılar köşeleri tutmuş. Nereden türedi bu kadar “asıl”sız, “nur”suz şu güzelim ülkede..
Bu “tayfa”da “ahlak”, “edep” yok. Allah korkusu, ahiret endişesi, “helal-haram” ölçüsü yok. Yüzlerine tükürsen “iltifat” sayacaklar! “Rezalet” diz boyu. Her yol “mubah” sayılır olmuş. Kepazelik "arş"a çıkmış. Bir süredir hayasızlık, “cesaret” adı altında “arz”-ı endam eder olmuş.
“Samimiyet” yok. “Münafık” ağızlar, sahte “surat”lar, iğreti “tebessüm”ler, “muzdarib” görünen “müstehzi” çehreler, "zahmet"siz "dimağ"lar… “Kader” mi diyeceğiz? “Şüphe”siz öyle de bu “adam”ların (âdemlerin ) bizim hiç mi “kabahat”imiz yok. Ne diyelim. Allah “ıslah” etsin.
İnsanların iç “huzur”u yok. “Kanaat” duygusu kaybolmuş. “Nasib”ine “razı” olan yok. Büyük bir “hırs”, “tamah” var insanlarda. Toplum, "tehlike"li bir "şekil"de “kutup”lara ayrılmış; birbirlerine “nefret” gözüyle bakıp “husumet” besler olmuşlar. “Hakaret”, “küfür” bini bir para!
Hadi “aşk-meşk”i, “ahbap”lığı bir “taraf”a bırakalım; içtenlikle “hasbihal” edemez, “makul” bir zeminde bir araya gelip meselelerimizi konuşamaz, en azından birbirimize “selam” verip bir “merhaba” diyemez miyiz? Ne ara bu kadar “nezahet”ten, “nezaket”ten, “zarafet”ten uzaklaştık!
“Fakir-fukara”nın “hatr”ını sormak, “yetim-miskin”i arayıp bulmak, “mazlum-mağdur”un elinden tutmak, “hamal”ın, “hademe”nin “hakk”ını gözetmek, “rahmet, merhamet, şefkat” gibi “ulvî haslet”ler “müşteri”si az olan “meta” “sınıf”ına girdi. “Zayıf”ın “ızdırab”ını “hiss”etmez olduk.
Meğer ne çok şey borçluymuşuz şu Arapçaya.. “Hayat” da Arapçadır “vücud” (varlık) da.. “Ebediyet” de “saadet” de; “bereket” de “huzur” da.. “İstikbal”e dair “emel”lerimiz de Arapçadır; “mazi”ye “ait” “tahassür/tahassüs”lerimiz de.. “Ân”a “ait” “efkâr” ve "buhran"ımız da ..
Arapça olmasa “ilim”, “fen, “sanat” olmaz Efendiler! Hatta sizi “temin” ederim ki, hiçbir “faaliyet” yapılamaz. "Nokta!" (Nokta da Arapça ) O olmasa, ne “mütefekkir”imiz ne “ilim”, “edebiyat”, “tarih” adamımız olur. Ne “mefküre sahibi” idealist “siyaset”çi ne “dava” adamı kalır.
Ne “sanayi” ve “zenaat”kâr, ne “esnaf/ticaret erbabı”, ne “hizmet”li sınıfı, ne “amele”, ne de "maharet" ve "kabiliyet" sahibi "şahıs"lar kalır. Çocuklarımızın “mürüvvet”ini göremez, "nikah" yapamaz, onları “zifaf”a sokamayız. Böylece ne “aile” olur; ne “sülale” ne “nesep”.
Sahi, Türkler mi dediniz?! “Defter”ini, “kalem”ini, “kitab”ını bile Araplardan almış bu insanları ben “hesab”a katmıyorum )) “Ali-Veli, Ahmet-Mehmet, Hasan-Hüseyin, Ayşe-Fatma, Hatçe-Zehra”dan başka isim mi kalmadı memlekette, yahu! “Recep, Şaban, Ramazan"?! Pes, “yani”!
“İsim”, “fiil”, “harf”, “kelime” hepsi Arapça dostlar! Arapça olmasa iki “kelam” edemez, halleşip “sohbet” edemeyiz şurada! Bu kadarı da “fazla” mı diyorsunuz. Eh, size “sıhhat”ler olsun, “hüzün, keder” erişmesin o zaman. Her ne demiş de bir “kusur”, "hata" etmişsek affola )
Bir İsmet Özel fıkrasıyla bitirelim. Türkün biri “hac”dan gelmiş. Etrafına toplananlara "heyecan"la başından geçenleri anlatıyormuş. “Yahu, bu Araplar "tuhaf" insanlar”, demiş. “Ezanı Türkçe okuyorlar, namazı Türkçe kılıyorlar ama iş konuşmaya gelince sapıtıyorlar!” )
(Mehmet Fatih Kaya Hoca)
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
eski türk lehçelerindeki kelimelerle telafi edebiliriz bu yazıdaki kelimeleri, gerçi kemalist rejim bile bunu başaramadı ama mümkünatı var gibi gözüküyor, bu tarz çalışmalar yapan birini tanıyorum. türk olarak hoşumada gidiyor, acizane her müslüman kavim kendi dil ve kültürlerini azami derecede izhar edebilmeli. bir arap börk takmamalı kaftan giymemeli çizme giymemeli, hakeza bir türk de araplar gibi entariyle gezmemeli vs. vs.
 
Haitham Çevrimdışı

Haitham

Üye
İslam-TR Üyesi
Eğer Türk Dil Devrimi geçmişte kullanılıp unutulan öz Türkçe kelimeleri diriltmekle gerçekleşse kimse bir şey demezdi ama onlar dillerini Yahudiler kadar bile önemseyemediler.
 
Abdullah4 Çevrimdışı

Abdullah4

My leader is the Prophet, my Lord is Allah,
İslam-TR Üyesi
Evet bide Fransızca olmazsa konuşamayiz her türlü dil var Türkçe bu yüzden anlaşılmıyor büyük oranla arapça ve Fransızca var dilin yarısında fazla Fransızca ve Arapça var
 
Abdullah4 Çevrimdışı

Abdullah4

My leader is the Prophet, my Lord is Allah,
İslam-TR Üyesi
Ne kadar arapça kullanırsanız o kadar anlaşılmaz oluyor yanı Türkçe ilerliyor eski Türkçe yok oluyor Türkçe kuran kişiye sormak lazım o kişide öldü ve bu plan çok eskidir ama hayla o plan çok başarılı oldu İngilizlerin plani tam 11'den vurdu yüzde 90 başarılı oldu çünkü dil öğrendikçe Türkçe de İngilizce ve Arapça Fransızca çok büyük oranla kullanıldı belli oluyor bide bizim dilimiz Zengin diyorlar okullarda ama dilin büyük oranla Fransızca İngilizce Arapça ve Farsça var nasıl zengin oluyor bide anlaşılmıyor çok karışık bir dil bir yabancıdan YouTube de doğru mu bilmiyorum Türkçe matematik gibi bir dil diyorlar çok zor diyorlar bu gerçeği açıklıyor
 
Son düzenleme:
Abdullah4 Çevrimdışı

Abdullah4

My leader is the Prophet, my Lord is Allah,
İslam-TR Üyesi
Kardeşler beni lütfen yanlış anlamayın benim zeka farklı farklı anlayabiliyorum veya yanlış anlatabilirim hatam varsa lütfen hatamı düzeltiniz bazı şeyleri bilemeyebilirim sonuçta internet ve YouTube karışık bir yerdir her şey vardır günümüzde artık yapay zeka daha çok ilerledi
 
Abdullah4 Çevrimdışı

Abdullah4

My leader is the Prophet, my Lord is Allah,
İslam-TR Üyesi
Bende herkes gibiyim ama bazı ingellerim var konuşmada pek iyi değilimdir utangaçlık var ve çekingenlik var bu yüzden düzgün anlatamaya bilirim her hangi birinizi üzdüysem hepinizden özür dilerim ve bana Abdullahmuaz fıda el muhacir bana çok yardımcı oldu kendimi geliştirmeye çalışıyorum bazen herşeyi buraya yazamaya bilirim çünkü bazen endişe oluyor beni yanlış anlarlar diye ama herkese teşekkür ederim daha çok Abdullahmuaz fıda ve el muhacir teşekkür ederim
 
Yorgun Mucahid Çevrimdışı

Yorgun Mucahid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Eğer Türk Dil Devrimi geçmişte kullanılıp unutulan öz Türkçe kelimeleri diriltmekle gerçekleşse kimse bir şey demezdi ama onlar dillerini Yahudiler kadar bile önemseyemediler.
Doğru olmazdı çünkü Araplardan aldığımız kelimeler bizim İslâmî mefhumları daha rahat anlamamıza sebep oldu ve İslâma bağı kuvvetlendirdi.
Dil Arapça kelimelerden uzaklaştırılıp farklı farklı dillerden kelimeler getirildi ve bu şekilde Türklerin İslâm ve İslâm tarihi ile bağı koparıldı.
Sadece öz Türkçe getirseler bile böyle bir sonucu olacaktı.
Zaten bir dili sadece öz kelimeleri ile ayakta tutmak çok zordur. Eski çağlarda kabileler birbirleri ile bugünkü kadar kolay iletişim kurmadığı için bugünkü gibi hızlı kelime alışverişi belki olmuyordu. Buna rağmen yine farklı dillerden kelime girebiliyordu. Ama günümüzde ne yaparsan yap farklı dillerle muhakkak etkileşim oluyor ve kelime alışverişi yaşanıyor.
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
bende arapça öğreniyorum türkçenin çoğu arapçadan geliyor. Kalan kısmın çoğu fransızcadan, bir kısmı ingilizceden, karma karışık bir dil.
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
günümüz türkçesinin böyle bir durumda olmasının en büyük avantajı; arapça-farsça-fransızca gibi dilleri öğrenirken gayet derecede onların kelimelerine aşina olmamızdır
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
şunu farkettim mesela; arapçada tasrif ilmini (kelime çekimleme) öğrenip bunu pratiğe döken bir kimse, eğer 1920-1950 arası Türk lisanını okuyup anlayabiliyorsa veyahut Said Nursinin risalelerini sözlüğe bakmadan okuyup idrak edebiliyorsa, ayriyeten arapça kelime ezberlemesine pek hacet yok zira türkçedeki arapça kökenli kelimelerle fiil-fail-meful çekimlemelerini yaparak herhangi bir arap ülkesinde rahatlıkla hayatını arapçasıyla idame ettirir hakeza, Kuran ve Sünnete diğeryandan sair islami ilimlere dair eserleri pek zorlanmadan okuyabilir. Çünkü türkçede o kadar çok arapça kelime var ki bu kadar -kesret- arapça öğrenirken ayrıca kelime ezberlemekten insanı mustagni kılıyor

mesela o kadar çok arapça kelime ithal edilmiş ki (leh ve aleyh gibi) harfi cer denilen harfleri bile aşırmaktan (!) çekinmemiş atalarımız.
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
şunu farkettim mesela; arapçada tasrif ilmini (kelime çekimleme) öğrenip bunu pratiğe döken bir kimse, eğer 1920-1950 arası Türk lisanını okuyup anlayabiliyorsa veyahut Said Nursinin risalelerini sözlüğe bakmadan okuyup idrak edebiliyorsa, ayriyeten arapça kelime ezberlemesine pek hacet yok zira türkçedeki arapça kökenli kelimelerle fiil-fail-meful çekimlemelerini yaparak herhangi bir arap ülkesinde rahatlıkla hayatını arapçasıyla idame ettirir hakeza, Kuran ve Sünnete diğeryandan sair islami ilimlere dair eserleri pek zorlanmadan okuyabilir. Çünkü türkçede o kadar çok arapça kelime var ki bu kadar -kesret- arapça öğrenirken ayrıca kelime ezberlemekten insanı mustagni kılıyor

mesela o kadar çok arapça kelime ithal edilmiş ki (leh ve aleyh gibi) harfi cer denilen harfleri bile aşırmaktan (!) çekinmemiş atalarımız.
peki ya daha ihlasçıların İslam Ahlak'ı kitabını okurken latince okuyormuş gibi oluyorsa :D
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ihlasçılar telaffuza da önem veriyorlar; namaza (nemaz) demek gibi. namaz farsça bir kelime نماز aslı itibariyle de ''nemaz'' denmesi daha isabetli :) birkaç örneğine daha rastlamıştım bu meyanda
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
ihlasçılar telaffuza da önem veriyorlar; namaza (nemaz) demek gibi. namaz farsça bir kelime نماز aslı itibariyle de ''nemaz'' denmesi daha isabetli :) birkaç örneğine daha rastlamıştım bu meyanda
eski türkçe bana çok karmaşık geliyor ama telaffuzu ve çok eğlenceli :) bazen dalga olsun diye zatımı o şekilde arz ediyorum :D
Neyse ben arapçadan devam :D هل أنت تركي؟ :D
 
Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
farsçası o :) farsça öğrenmeye ugrasıyorum fırsat buldukça aslında pek gereği farsça bilenlerin önemli bir çoğunlu azerice de biliyor. sadece dilin ahengi, yapısı kulağıma çok hoş geliyor
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
farsçası o :) farsça öğrenmeye ugrasıyorum fırsat buldukça aslında pek gereği farsça bilenlerin önemli bir çoğunlu azerice de biliyor. sadece dilin ahengi, yapısı kulağıma çok hoş geliyor
iyi farsçaysa sıkıntı yok :) bu arada arapça ile urduca, farsça vs arasında ne fark var?
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt