baci müjahıdan afgan....

CİHADDA KADININ ROLÜ

Muavviz kızı Rübeyyi (r.a)’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«Biz kadınlar Rasulullah (s.a.s) ile beraber gazada bulunurduk. Mücahidlere su verir ve onlara hizmet ederdik. Yaralıları ve şehidleri Medine’ye taşırdık.»
(Buhari)


HADİSTEN NE İSTİFADE EDERİZ
— Bu din kadına cihad vakası içinde en az erkeğinki kadar hatta bazı şartlarda ondan daha çok ve daha önemli sorumluluklar yüklemiştir. Yaşadığımız çağın ve bu karanlık dönemdeki İslam mücadelesinin zor şartları, kadının üzerine düşen sorumlulukları daha da arttırmıştır. Cahili sistemlerin, insanlara maddi-manevi her yönden çok ince ve etkin bir yaklaşımla hücum ettiği günümüzde dava kadını mücadeleye girişirken, aile içinde çocukların terbiyecisi ve eğiticisi olarak onları cahili düşünce ve hayatın tüm etkilerinden korumak; kocasının en önde gelen yardımcısı sıfatıyla çalışmalarında ona destek olmak ve cahili sistemin onun üzerindeki baskısını teselli ve manevi telkinlerle en aza indirmek ve ona itaatte kusur etmemek; dava kadını olması yönüyle bu dinin hakimiyeti için zamanın ve zeminin gerektirdiği her uğraşıyı ve hatta yeri geldiğinde silahlı mücadeleyi de hakkıyla yerine getirmek gibi çok yönlü bir çalışmayı göze almak zorundadır. Evet, ancak böyle bir teslimiyetle yola çıkan kadın «dava kadını» sıfatını kazanabilir. Allah’a teslimiyeti her yönüyle ve hakkıyla hissetmek ve yaşamak arzusunda olan müslüman kadınların çalışmalarında, Allah için mücadele veren bir dava kadınının annesi ve babası olmayı amaç edinmiş kişilerin kız çocuklarının eğitiminde, kendisinin dünya ve ahirette saadete ulaşmasına vesile olacak bir eş sahibi olmak isteyen dava erlerinin eş seçiminde bu gerçeği gözönünde bulundurmaları mutlaka gereklidir. Bu hakikatin daha gerçekçi olarak dikkate alınmasını sağlayacak en güzel örnek, sahabe kadınlarının bu gerçeğin pratik uygulayıcıları olarak çizdikleri muhteşem tablolardır.