S.A
Birincisi: Adaletli ve insaflı olmak lazım: Rasulullah (s.a.v): "savaş hiledir" buyurur...Bu bağlamda Rabbimizin izin verdiği şekilde Müslümanlar her şey yapabilirler: yani bir kişiyi bin kişide gösterebilirler, bin kişiyi bir kişide gösterebilirler. Savaşmayan bir kimseyi savaşıyormuş gibi de gösterebilirler, savaşan bir kimseyi de savaşmıyor diyede gösterebilirler. Dinimiz bu konulara cevaz vermiştir zira savaş hiledir..
İkincisi: Bir müslüman bilir ki şiilerin, rafizilerin ayin yaptıkları yerler hiçbir zaman mescidler değildir, bu yerler hiçbir zaman müslümanların mescitleri olmamıştır ve olamaz. Annemize sövülen, sahabelere hakaret edilen, imamlara tapınılan, kabirlerden medet umulan, ümmetle savaş açılan, ümmetin en faziletli insanlarına lanet edilen, sayısız küfür ve şirk işlenilen yerler hiçbir zaman müslümanların mescidi olmamıştır..
Bir düşünelim Rabbimiz ayetinde: Dırar mescidinin yıkılmasını emretmiştir. Ulema dört vasfa sahip olduğu için bu mescidin yıkılmasının gerekli olduğunu söylemişlerdir: Müslümanlar aleyhine gözetim yapılması,plan ve programlar kurgulanması, müminlerin arasını ayırması, takva üzere kurulmaması...
Acaba bu bütün güçleriyle ehli sünnete saldıran, zarar veren bu ümmetin mecusileri olan şiilerin ayin yerleri bu dört vasfa sahip değilmidir? Bu ayin yerleri ne zaman tertemiz Rabbe ibadet ve itaat edilen mescidler olmuştur ki!
Vesselam...