Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Bayindirdan Cübbeliye Gönderme

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ebu Yusuf Çevrimdışı

Ebu Yusuf

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu sitede çok kez insanları tekfir edene harici denildi, bende şunu diyorum bu insanlara harici deniyorsa buyrun Muhammed bin Abdulvahhab rha ve ailesine neden harici ve tekfirci denilmiyor? Zira Muhammed bin Abdulvahhab büyük şirkte mutlak muayyen gibi bir ayrımın bidat olduğunu ve İbn Teymiyyenin bu konudakini mezhebini yansıtmak için Mufidil Mustefid fi Kufri Tarikit Tevhid kitabını yazdı. Ve yine cehaletin büyük şirkte mazeret olmadığını Durerus Seniyye'de belirtti. Yine torunları, talebeleri yani ailesinden niceleri bu konuda kitaplar tasnif etti. Mesela Şeyh İshak bu konuda kitaplar tasnif etti. Şeyh Ebu Batın ve Şeyh Abdurrahman'da Mesailu Resaili Necdiyye'de bu konuda görüşlerini belirttiler.

Hatta bu sitede halkları tekfir eden bidatçı harici diye nitelendiriliyor. Muhammed bin Abdulvahhab'ın ailesinden Hamd bin Atik ise şöyle diyor : "Sizin el-Ahsa’nın halkından zorla alınan malların (ganimet) ticaretini yapan kişileri azarladığınızı işittim ve bu beni üzdü. Bu kişileri, sadece her La ilahe illallah diyenin hiç bir zaman kafir olamayacağını düşünen, dalalette olanlar azarlayabilir. Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir." Durerus-Seniyye el-Ecvibe en-Necdiyye 6/402

Hatta Hammad, cehaleti mazeret göreni bile şöyle tekfir etti : "Düşünün, eğer bir kişi Kabe'ye, makama, hateme, peygambere yada sahabeye dua eden birine : "Ey sen, Allah’tan başkasına dua etme." yada " Sen bir müşriksin." derse onu affedeceklerini mi zannediyorsunuz? Ya da ona karşı bir pusu kuracaklarını mı düşünuyorsunuz? Bu konuda tartışan kişi bilmeli ki o Allah’ın tevhidi üzere değildir. Allah’ın indinde tevhidi anlamamıştır ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in dinini gerçekleştirmemiştir." Durerus-Seniyye el-Ecvibe en-Necdiyye 9/259-263

Heralde şimdi bugün kilere HARİCİ TEKFİRCİ SAPIK diyipte Muhammed bin Abdulvahhab'a gelince kediye dönüşen münafıklara çağrımı anlamışsındır heralde. Garibanlar olunca "HARİCİ TEKFİRCİ" meşhurlar olunca "Şeyh"


Kardeşim...

Yukarıdada bir noktanın üzerinde durduğum bir yazı yazdım tekrardan okumanı tavsiye ederim.
Burada Meseleye duygusal olarak bakarsak hata yapmış oluruz. Bu şu misale çok benzer bir silahı kullanmayı bilmeyen kişinin eline verirsen hem kendisine hemde etrafına zarar verir.

Şimdi insanlar neden Muhammed bin abdulvehhaba harici demiyor meselesine gelince şundan dolayı demiyorlar.
Bazı cahiller cıkıp diyolarki çocugunu okula göndermek küfürdür veya şirktir buda büyük küfür ve büyük şirktir abdulvehhabda büyük şirki ve küfrü mazeret görmüyor diyorlar.
vs vs....
Önce bir küfür uyduruyorlar sonrada alimle onu destekliyorlar.
Böyle bir ilim şekli yokki ama.

Şeyhul islam ibn teymiyyenin Allah ona rahmet etsin dediği gibi."73 Fırkanında Delili var" Bu minvalde bir sözü var. Yani Özü kaybedersek malumatta boğuluruz. Özü yakalar ve Anlarsak Ozaman Meselelerde sorun yaşamayız.

Hay ve kayyum olan Rahman ve Rahim olan Allah azze ve celle bize iman etmemiz için kolay ve anlaşılabilir bir din göndermiş. O ki Zulm etmez ve bundan beridir.

Daha'da anlayamıyorsak sorun bizde var demektir dönüp tefekkür etmemiz ve kendimizi hesaba çekmemiz gerekmezmi.

Hem bunu yaparkende sadece kendimizle uğraşmış oluruz insanlarlada uğraşmaya vaktimiz olmaz.

Tartışmanın uzamamasını temenni ediyorum.

Vesselam....
 
A Çevrimdışı

ansar-as-sunna

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Kardeşim...

Yukarıdada bir noktanın üzerinde durduğum bir yazı yazdım tekrardan okumanı tavsiye ederim.
Burada Meseleye duygusal olarak bakarsak hata yapmış oluruz. Bu şu misale çok benzer bir silahı kullanmayı bilmeyen kişinin eline verirsen hem kendisine hemde etrafına zarar verir.

Şimdi insanlar neden Muhammed bin abdulvehhaba harici demiyor meselesine gelince şundan dolayı demiyorlar.
Bazı cahiller cıkıp diyolarki çocugunu okula göndermek küfürdür veya şirktir buda büyük küfür ve büyük şirktir abdulvehhabda büyük şirki ve küfrü mazeret görmüyor diyorlar.
vs vs....
Önce bir küfür uyduruyorlar sonrada alimle onu destekliyorlar.
Böyle bir ilim şekli yokki ama.

Şeyhul islam ibn teymiyyenin Allah ona rahmet etsin dediği gibi."73 Fırkanında Delili var" Bu minvalde bir sözü var. Yani Özü kaybedersek malumatta boğuluruz. Özü yakalar ve Anlarsak Ozaman Meselelerde sorun yaşamayız.

Hay ve kayyum olan Rahman ve Rahim olan Allah azze ve celle bize iman etmemiz için kolay ve anlaşılabilir bir din göndermiş. O ki Zulm etmez ve bundan beridir.

Daha'da anlayamıyorsak sorun bizde var demektir dönüp tefekkür etmemiz ve kendimizi hesaba çekmemiz gerekmezmi.

Hem bunu yaparkende sadece kendimizle uğraşmış oluruz insanlarlada uğraşmaya vaktimiz olmaz.

Tartışmanın uzamamasını temenni ediyorum.

Vesselam....

Ben buraya Muhammed bin Abdulvahhab'ın okula göndereni tekfir edenden daha aşırı olduğunu her türlü şekilde kanıtlayabilirim. Ben sadece insanların samimi olmasını bekliyorum. Bugün Suud'da bile insanlara Durerus Seniyye satılmıyor, bunun nedenide içinde kafir devletlerin istemediği şeylerin dolu olmasıdır. Mesela cehaletin mazeret olmaması, halkların toplu olarak tekfiri vs. Hatta Suud'da bir kitapçıdan tekfirle alakalı bir kaç kitap alırsanız üstüne üstükte beyaz iseniz hemen karşılaşacağınız soru şudur : "Sen harici misin? Neden bu kitapları alıyorsun? Git sana satmıyorum".

Bende Türkiye'de okula göndereni, oy vereni tekfir edenlere "HARİCİ, TEKFİRCİ" diyenlere diyorum ki, buyursunlar Şeyhulislam Muhammed bin Abdulvahhab'a da bu ithamı yapsınlar. Nitekim o Ahsa ve Kerbela olmak üzere, Osmanlı ordusuna yemek veren köylerin kafirliğine hükmetti. Hatta Şeriat iddiasında olan Osmanlı'yı da tekfir etti. Yine "Türklere Yardım Etmenin Hükmü" isimli bir kitap tasnif etti.

Bende şimdi bugün ki insanlardan samimiyet bekliyorum ve Muhammed bin Abdulvahhab'a da harici ve tekfirci demelerini istiyorum.
 
I Çevrimdışı

ismt

Üye
İslam-TR Üyesi
Anladım lakin çağrında bir sıkıntı var..

Bir insan Muhammed Bin Abdulvahhab r.a veyahut İbni Teymiyye r.a harici derken elbette ki bin defa düşünür neden ? Çünkü bu kişiler ilim ehlidir, bir kişinin bunları yargılayabilmesi için en azından onlara yakın bir ilmi yahut onlara laf demiş olan alimlerin sozlerini delil olarak getirmesi gerekir...

Bir insanın böyle alimlere laf demekten çekinmesi bence güzel bir davranıştır, aslında bu haddini bilmektir.

Lakin senin gibi veyahut benim gibi kişiler için ise, ilk mesajında dedigin gibi pc başında insanlar farklı muamele görüyor, işte sende pc başında olmanın muamelesini görüyorsun.

Sen buraya kendine ait hiç bir söz yazmasan sadece alimlerden gelen sözleri yazıp altınada kaynağını yazıp kenara çekilsen, serzenişte bulunduğun onlara neden bir şey demiyorlar, bana harici diyorlar, sözünü söylemek zorunda kalmazsın..


Ama sen kalkıp alimin sözünü buraya yazıp şerhini yapmaya kalkarsan işte o zaman sana, gerekli yakıştırmayı yaparlar..

Zaten bu yüzden alimlerden gelen söze eyvallah deyip saygı duyanlar, senin kendi mantığınla vardığın şerhlere, onlarda kendi mantıklarıyla şerh edip sana çok rahat harici diyebilirler, aslında bunda abartılacak hiç bir şey yoktur..

Ayrıca Muhammed Bin Abdulvahhab r.a dinde tek otorite degildir, zira Muhammed Bin Abdulvahhab bir İbni teymiyye, İbni kayyim, imam şafi r.a asla degildir, sadece degerli bir alimdir, nasıl mezheb imamlarının hatalı görüşleri varsa onunda vardır, hatasız olan tek insan Muhammed s.a.v dir..

Ayrıca tekfir gibi onemli bir hususta ben bu çağın alimi yerine kaynağa en yakın olan alimleri tercih ederim.
 
A Çevrimdışı

ansar-as-sunna

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Anladım lakin çağrında bir sıkıntı var..

Bir insan Muhammed Bin Abdulvahhab r.a veyahut İbni Teymiyye r.a harici derken elbette ki bin defa düşünür neden ? Çünkü bu kişiler ilim ehlidir, bir kişinin bunları yargılayabilmesi için en azından onlara yakın bir ilmi yahut onlara laf demiş olan alimlerin sozlerini delil olarak getirmesi gerekir...

Bir insanın böyle alimlere laf demekten çekinmesi bence güzel bir davranıştır, aslında bu haddini bilmektir.

Lakin senin gibi veyahut benim gibi kişiler için ise, ilk mesajında dedigin gibi pc başında insanlar farklı muamele görüyor, işte sende pc başında olmanın muamelesini görüyorsun.

Sen buraya kendine ait hiç bir söz yazmasan sadece alimlerden gelen sözleri yazıp altınada kaynağını yazıp kenara çekilsen, serzenişte bulunduğun onlara neden bir şey demiyorlar, bana harici diyorlar, sözünü söylemek zorunda kalmazsın..

Ama sen kalkıp alimin sözünü buraya yazıp şerhini yapmaya kalkarsan işte o zaman sana, gerekli yakıştırmayı yaparlar..

Zaten bu yüzden alimlerden gelen söze eyvallah deyip saygı duyanlar, senin kendi mantığınla vardığın şerhlere, onlarda kendi mantıklarıyla şerh edip sana çok rahat harici diyebilirler, aslında bunda abartılacak hiç bir şey yoktur..

Aslında senin "Haddi bilmek" dediğin şeye İslam'da münafıklık deniyor. Burada sözler ya da şerhler sorun değil ki? Burada şerhten bahseden kim?
Biz burada itikaddan bahsediyoruz. Cehaleti mazeret görmeyip, halkları tekfir edene harici tekfirci deniliyor. Bende diyorum ki bu akidede olan Muhammed bin Abdulvahhab'a ve ailesinede bu itham yapılmak zorundadır. Meşhur kimseler olunca "Şeyh" deniliyorsa, fakat aynı çağda yaşayıpta meşhur olmadan Muhammed bin Abdulvahhab ile aynı akideye sahip bir kimse "Harici, Tekfirci" diyen anılıyorsa, bu haddi bilmek değil, ancak münafıklıktır.

Bende sadece buna çağırıyorum. Demiyorum ki, diyin ki şu hak bu batıl, ben sadece herşeyi yerli yerince söyleyin, Muhammed bin Abdulvahhab'a ve ailesinede düşmanlık edilsin diyorum. Bak sadece üç söz koyuyorum buraya. Aslında Türklere Yardım Etmenin Hükmü risalesine bakılırsa Necid uleması, Osmanlı halkını zaten tekfir etmişken, kendi taraflarında bulunupta onlara yardım eden köyleride tekfir ediyor. Muhammed bin Abdulvahhab bizzat Kerbelaya adam gönderip orada ki cahil sofileri, şiileri ve Osmanlı askerlerini öldürüyor. Onlar neden Harici olmuyor da, bugün aynı itikadda ki kimseler oluyor?

"Sizin el-Ahsa’nın halkından zorla alınan malların (ganimet) ticaretini yapan kişileri azarladığınızı işittim ve bu beni üzdü. Bu kişileri, sadece her La ilahe illallah diyenin hiç bir zaman kafir olamayacağını düşünen, dalalette olanlar azarlayabilir. Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir." Durerus-Seniyye el-Ecvibe en-Necdiyye 6/402

Hatta Hammad, cehaleti mazeret göreni bile şöyle tekfir etti : "Düşünün, eğer bir kişi Kabe'ye, makama, hateme, peygambere yada sahabeye dua eden birine : "Ey sen, Allah’tan başkasına dua etme." yada " Sen bir müşriksin." derse onu affedeceklerini mi zannediyorsunuz? Ya da ona karşı bir pusu kuracaklarını mı düşünuyorsunuz? Bu konuda tartışan kişi bilmeli ki o Allah’ın tevhidi üzere değildir. Allah’ın indinde tevhidi anlamamıştır ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in dinini gerçekleştirmemiştir." Durerus-Seniyye el-Ecvibe en-Necdiyye 9/259-263

"İnsanların çoğu kendilerini İslama nisbet ediyorlar, kelime-i şehadeti ikrar ediyorlar ve İslam’ın zahiri amelleriyle amel ediyorlar. Fakat bu, bu kişilere İslam hükmü vermeye yeterli değildir, bunun yanında onların kestiklerini yemekte caiz değildir. Çünkü onlar başka şirklerin yanında, peygamberlere dua edip onlardan yardım dileyerek ibadette Allah’a şirk koşuyorlar .Kendini İslam’a nisbet eden insanların arasında yapılan bu ayrım, delillerle Kur'andan, sünnetten, selefin ve imamların icmasından açıklanmıştır." Fetava ve'r-Resail Muhammed bin İbrahim Alu'Şeyh 1.cilt s.63
 
A Çevrimdışı

ansar-as-sunna

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Bu kanıya nasıl vardınız?

Bu kanıya ben varmadım, bu söz Hammad'ın sözüdür.

Diyorki :"Sizin el-Ahsa’nın halkından zorla alınan malların (ganimet) ticaretini yapan kişileri azarladığınızı işittim ve bu beni üzdü. Bu kişileri, sadece her La ilahe illallah diyenin hiç bir zaman kafir olamayacağını düşünen, dalalette olanlar azarlayabilir. Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir." Durerus-Seniyye el-Ecvibe en-Necdiyye 6/402

Ahsa o zamanın Osmanlısının kontrolü altında bulunan sufi bir şehir. Hammad diyor ki : "O şehirdekilerin kanı malı canı helaldir."
Ve zaten öncesinde şu kaideyi naklediyor : "Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir."
Bunlar benim sözüm değil, Muhammed bin Abdulvahhab'ın talebesinin sözüdür.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Bana uzun uzun alimlerin sözünü yazmana gerek yok.

O sözle siteyi nasıl bütünleştirdin.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Söz de sorun yok, hatta daha şedid cümlelerde kurulabilir.

Benim size söylemek istediğim, o sözü site yönetimine mi atfediyorsunuz.
 
A Çevrimdışı

ansar-as-sunna

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Söz de sorun yok, hatta daha şedid cümlelerde kurulabilir.

Benim size söylemek istediğim, o sözü site yönetimine mi atfediyorsunuz.

Sözde bana göre sorun yok, fakat size göre var. Zira siz burada halkı tekfir edene harici ve tekfirci diyorsunuz. Sözü heralde okumadınız. Bir daha yazayımda iyice anlaşılsın : "Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir."

Yani kelime-i şehadet getiren, namaz kılan ancak sufi olan bir toplumun canını malını helal kılıyor, açıkça müşrikler olduklarını söylüyor Necid Uleması. Sizler ise bugün Ahsa'dan daha iğrenç ve çokça şirke bulaşmış halkı tekfir edenlere Harici tekfirci diyorsunuz. Bu sözün mahiyeti ve buraya konuşma nedeni budur.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Peki bana şunun cevabını verir misin?

1- İbn teymiyye ve muhammed bin abdulvehab Allah onlardan razı olsun, yaşarken muayyen olarak kimleri tekfir etmişlerdir.
2- Üstte dediğim alimler yaşarken, halkdan yani sizin gibi cahillerden yahutta sitede bizim tekfirci dediğimiz avam kesimden, imamların zamanında yaşamış avam ya da cahil kesimden kimler muayyen tekfir yapmıştır ve imamlar bu cahillerin yaptığı muayyen tekfiri onaylamıştır.

Sadece tekfir eden, tekfir edilen ve kitap ismi yazmanı rica ediyorum.

Aksi halde lütfen benim zamanımı alma.
 
E Çevrimdışı

ehlisünnet76

Üye
İslam-TR Üyesi
Sözde bana göre sorun yok, fakat size göre var. Zira siz burada halkı tekfir edene harici ve tekfirci diyorsunuz. Sözü heralde okumadınız. Bir daha yazayımda iyice anlaşılsın : "Ulemanın sözlerini araştıran herkes, bir ülkede büyük şirkin yaygınlaştığını, yasak amellerin açıkça işlendiği ve İslam’ın inançlarının saklandığı zaman, bu ülkenin darul küfür olduğunu, o halkların mallarının ganimet olarak alınabileceğini ve onların kanlarının helal olduğunu bilir."

Yani kelime-i şehadet getiren, namaz kılan ancak sufi olan bir toplumun canını malını helal kılıyor, açıkça müşrikler olduklarını söylüyor Necid Uleması. Sizler ise bugün Ahsa'dan daha iğrenç ve çokça şirke bulaşmış halkı tekfir edenlere Harici tekfirci diyorsunuz. Bu sözün mahiyeti ve buraya konuşma nedeni budur.


o zaman bu foruma neden giriyorsun?
 
A Çevrimdışı

ansar-as-sunna

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Peki bana şunun cevabını verir misin?

1- İbn teymiyye ve muhammed bin abdulvehab Allah onlardan razı olsun, yaşarken muayyen olarak kimleri tekfir etmişlerdir.
2- Üstte dediğim alimler yaşarken, halkdan yani sizin gibi cahillerden yahutta sitede bizim tekfirci dediğimiz avam kesimden, imamların zamanında yaşamış avam ya da cahil kesimden kimler muayyen tekfir yapmıştır ve imamlar bu cahillerin yaptığı muayyen tekfiri onaylamıştır.

Sadece tekfir eden, tekfir edilen ve kitap ismi yazmanı rica ediyorum.

Aksi halde lütfen benim zamanımı alma.

İbn Teymiyye, Fahruddin er-Razi'yi, Ebi Maşer'i İktidas Sıratel Mustakim'de, İbn Arabi, Tilmisani ve Tusi'yi El-Furkan'da, İbn Dirhem ve İbn Safvan'ı Mecmu'l Fetava'nın çokça yerinde tekfir etti. Bikri'yi Er-Reddu Ala Bikri'de tekfir etti.

Muhammed bin Abdulvahhab'ın tekfir ettiklerini sayarsam çok sıra alır. Hatta o, sizin gibi "Büyük şirkte mutlak muayyen ayırırz, bu İbn Teymiyye'nin mezhebidir" diyenlere karşı, İbn Teymiyye'nin mezhebini ve muayyen tekfirde görüşünü reddiye halinde Mufidil Mustefid Fi Kufir Tarikit Tevhid kitabında yazdı. Arapçan varsa al bunu oku. Bu kitapta Fahrurrazi, Tilmisani, Tusi, İbn Arabi ve meşhur sufileri tekfir etti. Bu kitapta cehaletin mazeret olmadığıyla alakalı bir babta mevcuttur. Okuyacaklar için ayıraç olarak söyleyeyim zikrettiğim bab İbn Kayyım'ın Menazil'inden söze nakil ile başlıyor.

Yine Muhammed bin Abdulvahhab bu kitapta İbn Cevzi'nin Şeyhi İbn Akilden nakil ile kabirlere dönenlerin muayyen olarak kafir olduklarını naklediyor.
Muhammed bin Abdulvahhab'ın yine Osmanlı valilerini tekfir ettiği bilinir birşeydir. Yine Kerbela, Ahsa ve Mısır valilerine yazdığı mektuplar Durerus Seniyye'de mevcuttur. Yine Ahsa ve Kerbela halkının kafir olduğunu Durerus Seniyye'de nakletmiştir. Muayyen tekfirine örnek arayan, burada yazığımdan katlarca çoğunu Durerus Seniyye'de bulabilir inşaAllah.

Hatta bu adamlar Osmanlı'ya yardım eden köyleri kitlesel şekilde tekfir edip onların mallarını canlarını almış, hacca giden kafilelerini basıp mallarını almışlardır. Buda meşhur kavillerdendir.

İkinci soruna gelince, bu soru biraz komik olmuş. Bizim gibi cahiller Durerus Seniyye'yi okuduğu için sizin lugatinize göre "Tekfirci" oldu. Ama bilmiyorum sizler kimi okudunuz?
Bu sorunun komikliği şurada, alimin kitabında şu dediğin ne arar? Yani alim "Falan avam tekfir etti bende onayladım" diye birşey aramak ne kadar mantıklı bir soru?

Ama ben sana hemen Muhammed bin Abdulvahhab'ın torunlarından bir fetva nakledeyim : Abdullatif'e soruldu ve denildi ki : "Bizim memleketimiz de bir talebe halka kabire tapanların muayyen olarak tekfir edilmediğini ve ona avamın kafir diyemeyeceğinden bahsetti. Ya şeyh, bu doğru mudur? Ve Şeyhin (Abdulvahhab'ın) bu konuda ki mezhebi gerçekten bu mudur? Denildi ki : Sizin kabre dönen ve ölmüşlere, cinlere kurban kesenlere kafir demenizde sakınca yoktur. Şeyhin mezhebide budur." Feteva En-Necdiyye 1.cilt (Fetva çok uzundu öz halini naklettim)
 
I Çevrimdışı

ismt

Üye
İslam-TR Üyesi
madem çagdan örnek veriyoruz, seyyid kutuba r.a o zaman biz diyelim ki osman lıya neden hilafet devleti dedin ? Bu mantıkla bakınca seyyid kutubunda r.a munafık olması lazım değil mi ?

Hammadın sozunu getiriyorsun hammad bu dinde otoritemidir ? Kaç kişi bilir hammadı?

Müctehitler ufak meselelerde bile ihtilafa düşmüş iken (aynı yerde yaşamış) bir grub alimin sözünü insanların motamod kabul etmesini nasıl bekleyebilirsiniz ?

Bir insan halkı tekfir etmeyen şehid inş atiyetullah'ın hukmune uyarsa bu adama ne dememiz lazım ?

Bir insan şehid inş seyyid kutubun r.a osmanlı hakkında verdigi hukmu alıp Abdulvahhab'ın r.a verdigi hukmu reddetse ne olacak ? Kişi dese ki o adam hem şehid olmuştur ben ona uymak istiyorum, onun goruşu bana daha muteber geldi derse bu kısının hukmu nedir ?

Farkındamısınız tekfir ile alakalı getirdiginiz deliller hep, necd ulemasının verdigi hukumler... Sizin akideniz necd ulemasına göre mi şekillenmiş ?

Osmanlı gitmiş bitmiş devlet bu ulke kafir olsa ne olmasa ne ? Abdulvahhab r.a savundugunu (İDDİA) eden her insanın neden cumleye osmanlıyla başladıgını merak ediyorum açıkcası..

Şerh sorun degil diyorsunuz Abdulvahhab r.a bugun suud'da devletin destekledigi birisidir, suud da ibni teymiyyeden bile daha populerdir, suud devleti istemese bunu ondan sonraki alimleri oldurdukden sonra yasaklayabılırdi, ama suud ŞERH ederek abdulvahhab r.a işine gelen kısmına onay verdi, kitab ismi verdiniz o kitaba suud onay vermiyor diyorsunuz, işte bu ŞERH etmektir, kendine zararlı olan kısımları yasaklar diger kısma ise izin verir, ayrıca abdulvahhab r.a butun akidesi o kitabtamıydı ?

Çagdan konusuyoruz madem El kaideyede sorsan onlar da onun takipcisi hatta onun cihad yonunu almışlar, şia ya karşı savaşma yonunu almışlar, bireylerle degil devletlerle muhattab olmuşlar, diger yonlerini alanlar gibi kolaya kaçmamışlar, onlarda halklar hakkında farklı hukume varmışlar, onlarda böyle şerh etmişler..

diger arkadaşın dedigi gibi sitede ki sözler bu kadar zorunuza gidiyor hakikaten neden bu siteye giriyorsunuz ? Mesela size hak yayinlarının sitesini önerebilirim, orda tekfir listesi bile var, ama dikkat edin onlar sizden daha katıdır...

Herhalde siz utanmadan babasının karşısına dikilip senin karın ve kızın bana helal diyen deyyus gibi degilsinizdir..

Ayrıca bir insan dese ki ben abdulvahhab r.a goruşlerini tasvip etmiyorum diger alimlerinkini alıyorum, abdulvahhab r.a muteber bulmuyorum dese bu kişinin akidesi zedelenir mi ?
 
A Çevrimdışı

asrinsirri

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İbn Teymiyye, Fahruddin er-Razi'yi, Ebi Maşer'i İktidas Sıratel Mustakim'de, İbn Arabi, Tilmisani ve Tusi'yi El-Furkan'da, İbn Dirhem ve İbn Safvan'ı Mecmu'l Fetava'nın çokça yerinde tekfir etti. Bikri'yi Er-Reddu Ala Bikri'de tekfir etti.

Muhammed bin Abdulvahhab'ın tekfir ettiklerini sayarsam çok sıra alır. Hatta o, sizin gibi "Büyük şirkte mutlak muayyen ayırırz, bu İbn Teymiyye'nin mezhebidir" diyenlere karşı, İbn Teymiyye'nin mezhebini ve muayyen tekfirde görüşünü reddiye halinde Mufidil Mustefid Fi Kufir Tarikit Tevhid kitabında yazdı. Arapçan varsa al bunu oku. Bu kitapta Fahrurrazi, Tilmisani, Tusi, İbn Arabi ve meşhur sufileri tekfir etti. Bu kitapta cehaletin mazeret olmadığıyla alakalı bir babta mevcuttur. Okuyacaklar için ayıraç olarak söyleyeyim zikrettiğim bab İbn Kayyım'ın Menazil'inden söze nakil ile başlıyor.

Yine Muhammed bin Abdulvahhab bu kitapta İbn Cevzi'nin Şeyhi İbn Akilden nakil ile kabirlere dönenlerin muayyen olarak kafir olduklarını naklediyor.
Muhammed bin Abdulvahhab'ın yine Osmanlı valilerini tekfir ettiği bilinir birşeydir. Yine Kerbela, Ahsa ve Mısır valilerine yazdığı mektuplar Durerus Seniyye'de mevcuttur. Yine Ahsa ve Kerbela halkının kafir olduğunu Durerus Seniyye'de nakletmiştir. Muayyen tekfirine örnek arayan, burada yazığımdan katlarca çoğunu Durerus Seniyye'de bulabilir inşaAllah.

Hatta bu adamlar Osmanlı'ya yardım eden köyleri kitlesel şekilde tekfir edip onların mallarını canlarını almış, hacca giden kafilelerini basıp mallarını almışlardır. Buda meşhur kavillerdendir.

İkinci soruna gelince, bu soru biraz komik olmuş. Bizim gibi cahiller Durerus Seniyye'yi okuduğu için sizin lugatinize göre "Tekfirci" oldu. Ama bilmiyorum sizler kimi okudunuz?
Bu sorunun komikliği şurada, alimin kitabında şu dediğin ne arar? Yani alim "Falan avam tekfir etti bende onayladım" diye birşey aramak ne kadar mantıklı bir soru?

Ama ben sana hemen Muhammed bin Abdulvahhab'ın torunlarından bir fetva nakledeyim : Abdullatif'e soruldu ve denildi ki : "Bizim memleketimiz de bir talebe halka kabire tapanların muayyen olarak tekfir edilmediğini ve ona avamın kafir diyemeyeceğinden bahsetti. Ya şeyh, bu doğru mudur? Ve Şeyhin (Abdulvahhab'ın) bu konuda ki mezhebi gerçekten bu mudur? Denildi ki : Sizin kabre dönen ve ölmüşlere, cinlere kurban kesenlere kafir demenizde sakınca yoktur. Şeyhin mezhebide budur." Feteva En-Necdiyye 1.cilt (Fetva çok uzundu öz halini naklettim)
Osmanlı Devletinin özellikle 1800'lü yıllardan sonra şeriatten koptuğunda neredeyse ittifak halindeyiz... sana bir soru kardeş, Muhammed B. Abdulvehhab ( ALLAH c.c rahmet etsin ) Fatih sultan mehmed, yavuz sultan selim hakkında ne düşünüyordu ? osmanlı devleti'nin yönetimi hakkında ne düşünüyordu ?
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
İbn Teymiyye, Fahruddin er-Razi'yi, Ebi Maşer'i İktidas Sıratel Mustakim'de, İbn Arabi, Tilmisani ve Tusi'yi El-Furkan'da, İbn Dirhem ve İbn Safvan'ı Mecmu'l Fetava'nın çokça yerinde tekfir etti. Bikri'yi Er-Reddu Ala Bikri'de tekfir etti.

Muhammed bin Abdulvahhab'ın tekfir ettiklerini sayarsam çok sıra alır. Hatta o, sizin gibi "Büyük şirkte mutlak muayyen ayırırz, bu İbn Teymiyye'nin mezhebidir" diyenlere karşı, İbn Teymiyye'nin mezhebini ve muayyen tekfirde görüşünü reddiye halinde Mufidil Mustefid Fi Kufir Tarikit Tevhid kitabında yazdı. Arapçan varsa al bunu oku. Bu kitapta Fahrurrazi, Tilmisani, Tusi, İbn Arabi ve meşhur sufileri tekfir etti. Bu kitapta cehaletin mazeret olmadığıyla alakalı bir babta mevcuttur. Okuyacaklar için ayıraç olarak söyleyeyim zikrettiğim bab İbn Kayyım'ın Menazil'inden söze nakil ile başlıyor.

Yine Muhammed bin Abdulvahhab bu kitapta İbn Cevzi'nin Şeyhi İbn Akilden nakil ile kabirlere dönenlerin muayyen olarak kafir olduklarını naklediyor.
Muhammed bin Abdulvahhab'ın yine Osmanlı valilerini tekfir ettiği bilinir birşeydir. Yine Kerbela, Ahsa ve Mısır valilerine yazdığı mektuplar Durerus Seniyye'de mevcuttur. Yine Ahsa ve Kerbela halkının kafir olduğunu Durerus Seniyye'de nakletmiştir. Muayyen tekfirine örnek arayan, burada yazığımdan katlarca çoğunu Durerus Seniyye'de bulabilir inşaAllah.

Hatta bu adamlar Osmanlı'ya yardım eden köyleri kitlesel şekilde tekfir edip onların mallarını canlarını almış, hacca giden kafilelerini basıp mallarını almışlardır. Buda meşhur kavillerdendir.

İkinci soruna gelince, bu soru biraz komik olmuş. Bizim gibi cahiller Durerus Seniyye'yi okuduğu için sizin lugatinize göre "Tekfirci" oldu. Ama bilmiyorum sizler kimi okudunuz?
Bu sorunun komikliği şurada, alimin kitabında şu dediğin ne arar? Yani alim "Falan avam tekfir etti bende onayladım" diye birşey aramak ne kadar mantıklı bir soru?

Ama ben sana hemen Muhammed bin Abdulvahhab'ın torunlarından bir fetva nakledeyim : Abdullatif'e soruldu ve denildi ki : "Bizim memleketimiz de bir talebe halka kabire tapanların muayyen olarak tekfir edilmediğini ve ona avamın kafir diyemeyeceğinden bahsetti. Ya şeyh, bu doğru mudur? Ve Şeyhin (Abdulvahhab'ın) bu konuda ki mezhebi gerçekten bu mudur? Denildi ki : Sizin kabre dönen ve ölmüşlere, cinlere kurban kesenlere kafir demenizde sakınca yoktur. Şeyhin mezhebide budur." Feteva En-Necdiyye 1.cilt (Fetva çok uzundu öz halini naklettim)
Bak soru soruyorum bana 10 tane tekfir edilen adam sayamadın. Demekki tekfir sizin gibilerin ağzında sakız olacak gibi bir kavram değil.


Sizin bu fetvalar ile fetevalardan cümle getirsem sözün imamlara ait olduğunu söylemesem siz imamları bile tekfir edersiniz.

Kusura bakmak isteyen bakabilir ama osmanlıyı tekfir eden bir kişi bu forumda barınamaz.

Hadi kardeş, lütfen bu foruma bir daha girme. Şuana kadar attığım kardeşler en azından osmanlıyı tekfir etmiyordu.

Konu gereksiz kaydığından dolayı kilitlenmiştir.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
İslam alimlerini Necd bölgesi ve alimleri ile kısıtlayan aşırı tekfir hastalarına bir şey anlatmak çok zordur.
Konuyu nerden nereye getirdiler. Fitne fesad çıkarmaktan başka bir çaba göremiyoruz. Nerde şaz denilebilecek, ya da tekfir konusunda neredeyse kendisinden daha katısı bulunmayan görüşleri Cumhura rağmen bulup çıkartıp, nihai hukummuş gibi dayatıyorsunuz!
Osmanlı'yı tekfir ederek savaş açan Muhammed bin Abdulvahhab'a bakarak ; İslam devleti gören ehl-i sunnetin cumhur ulema ve eski ve yeni günümüz mucahid alimleri/el kaide vs. tekfir etmek ne derece akıl, insaf, izandır?
Geçmişine sövmeden muvahhid olunamaz mı?
Osmanlı'ya İslam devleti (velev ki hadisteki ifadeyle, 30 yıl raşid halifelikten sonra gelen, ısırıcı sultanlık veya ceberrut saltanatttan sayılsın) demek; 600 yıldaki pek çok hatasını gizlememizi gerektirmediği gibi; Necid'li alimlerinde bilhassa Osmanlı , tekfir, ve halkların komple tekfiri konusundaki görüşlerine katılmamızı da gerektirmemelidir!


Nuzul'u İsa (a.s.) mevzusu haktır ve Allah'ın dilediği zamanda gelecektir.
Ne Şeyhulİslam İbn Teymiyye (rahimehullah), ne de diğer alimler, çeşitli yorumlarla (tevil velev ki fasid olsa da) Kader ve Nuzul'u İsa (a.s.)'ı inkar eden Mutezile'ye Bid'at fırka demelerine rağmen tekfirinden sakınmışlardır.

Mu'tezile kelâmcılarının yanı sıra Ahmed Emîn, Abdulkerîm el-Hatîb, Ebû Rayye ve Muhammed İzzet Derveze gibi çağdaş âlimler, Hz. İsa (a.s.) düşmanlarınca öldürülmek istendiği anda, Allah tarafından tabii bir ölümle öldürülerek ruhen kendi katına yükseltilmiştir inancındadırlar.
Muhammed Abduh, M. Raşîd Rızâ gibi son devir âlimleri ve Halîmî ve Teftâzânî gibi bazı eski kelâmcılar da nuzûl-i İsâ'ya dair nasları te'vil etmeyi caiz görmüşler; ileriki asırlarda Hz. İsâ (a.s.)'ın manevî şahsiyetinin ortaya çıkıp insanlığa getirdiği sevgi, barış, şefkat gibi değerlerin onun mensubları tarafından uygulanacağını söylemişlerdir.

Tüm yukarıdaki isimler, bu açıklamalarıyla hatalı olmalarına rağmen, ehl-i sunnet tarafından kendileri tekfir edilmemişlerdir.


Mutevatir hadisleri inkar edenin durumu şöyledir;
Bir kısım alimlere göre; "Ehl-i sunnetin mutevatir dediği" bir hadisi, inkar eden kafir olur" derken ;
Cumhura göre ise; "ummetin mutevatir dediği" hadisi (Ehli sunnetin ve diğer fırkalar, şia, mutezile, harici vb hepsinin mutevatir dediği hadisi) inkar eden kafir olur demektedir.

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt