Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Bazı Padişah Ve Alimler Neden Sakal Kesip, Bıyık Bırakmışlardır?

M Çevrimdışı

miraç burak

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
peygamber efendimiz s.a.v in kesin olarak yasaklamasına rağmen osmanlı padihşahlarında ve askerlerinde, bazı alimlerin de sadece bıyık bırakmalrının yada sakalla beraber bıyıkları pala diye tabir edilen şekilde uzatmalarının sebebi nedir ?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
peygamber efendimiz s.a.v in kesin olarak yasaklamasına rağmen osmanlı padihşahlarında ve askerlerinde, bazı alimlerin de sadece bıyık bırakmalrının yada sakalla beraber bıyıkları pala diye tabir edilen şekilde uzatmalarının sebebi nedir ?


Kisra'nın elçileri, Rasûlullah (s.a.v)'i Yemen'e götürmek için ve Kisrâ'nın tehditlerini içeren bir mesajla huzura çıktıklarında Rasûlullah (s.a.v) elçilerin bıyıklarını uzatıp sakallarını kısalttıklarını gördü, onlara bakmak istemedi ve şöyle dedi:
"Yazıklar olsun size! Bunu size kim emretti?"
Onlar: "Rabbimiz (yani Kisrâ) emretti." deyince,
Rasûlullah (s.a.v): "Lakin benim Rabbim bana sakalımı uzatıp bıyığımı kısaltmamı emretti." buyurdular. İbni Sa’d(1/449) Said Bin Mansur Musannef(172) İbni Kesir el Bidaye(4/264) Ebu Nuaym Delail(1/349) İbnu'l Cevzi el Vefa(2/460) Tarihut Taberi(2/654) Suyuti Durrul Mensur(1/276) Nebhani Huccetullah(1/521) Suyuti Esbabı Vurud(213) İbni Hacer Metalibul Aliye(2206)


İbni Ömer radıyallahu anhuma, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; “Bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın. Muşriklere benzemeyin".

Malik Muvatta(şa'r, 1) Buhari(libas,63-64) Muslim (taharet, 52) Ebu Davud (4199) Tirmizi (2764) Nesai(taharet 14) Ahmed(2/16, 356, 365, 366, 387) Beyhaki (1/151) Camius Sağir (3878) Cem'ul Fevaid(5872-73) Suyuti Esbabı Vurudil Hadis(77) Ramuz(19/12) Beyhaki Şuab(6430-34) et Tac(4/319) İbni Ebi Şeybe(8/376) Cem'ul Cevami(4611) Tarihu Bağdat(5/11) Kenz(17251) Berika(5/196) Neylul Evtar(1/114) Zadul Mead(1/163)

Ebu Hurayra radıyallahu anh’ın rivayet ettiği hadisi şerif; “Cuma günü gusletmek, misvak, bıyıkları kısaltmak, sakalı uzatmak, İslam fıtratındandır. Zira Mecusiler bıyıklarını uzatır, sakalı keserler. Şu halde onlara muhalefet edin."

İbni Sad (1/147) Muslim (taharet, 55) Beyhaki (1/150) Şafii el Umm (1/21) Beyhaki Ma'rife (1/246) Nesai (Zinet,2) Ahmed (2/52) Buhari Tarihul Kebir (1/140) Taberani Sağir (553) Hatib Tarih (6/247) Deylemi (2570) Fethul Bari (10/346) Ramuz (449/15) Suyuti Esbabı Vurud (212-214) Kenz (17223)



Osmanlı padişahlarının büyük bir çoğunluğu sakal bırakmış , sakal bırakıb bırakmadı hakkında 1-2 padişah hakkında ihtilaf bulunmaktadır.




Huzeyfe (r.anh) anlatıyor: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Nubuvvet içinizde Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nubuvvet sisteminde bir hilafet olacaktır. Bu da Allah’ın dilediği kadar devam eder; ardından Allah onu da (dilediği zaman) ortadan kaldırır. Sonra ısırıcı bir saltanat olur. O da Allah’ın dilediği kadar devam eder; sonra Allah dilediğinde onu ortadan kaldırır. Daha sonra ceberut bir saltanat olur; o da Allah’ın dilediği kadar devam eder, ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldırır. Sonra, nübüvvet sisteminde bir hilafet olur.” (Ahmed b. Hanbel, 4 / 273).

Hafız el-Heysemi; “hadisi, Ahmed b. Hanbel, Bezzar -daha tam-, Taberânî -bir kısmını- rivayet etmiştir; Ravileri sikadır” diyerek hadisin sıhhatine hükmetmiştir. (Mecmau’z-Zevaid, 5 / 226)
Beyhakî de aynı hadise yer vermiş ve herhangi olumsuz bir beyanda bulunmamıştır. (Beyhakî, Delailu’n-nubuvve, 7 / 413)

Hadiste bahsedilen ve otuz seneden sonra babadan oğula intikal etmeye başlayan hilafete, saltanat ve krallıklar hakim olmuştur. Halifelik muddetine, Dört Halifenin ve Hasan (r.anh)’ın altı aylık hilafetiyle beraber, bazı alimler Ömer bin Abdulaziz’in iki buçuk seneye yakın hilafet zamanını da eklemişlerdir.

Gerçekten de Ömer bin Abdulaziz tam manasıyla “Mu'minlerin Emiri” unvanına hak kazanmış, irade ve idare sahibi bir şahsiyetti. Ancak buna rağmen, hadisteki 30 sene tabiri dikkate alınarak Hasan (r.anh)’ın altı aylık hilafetiyle son bulduğu görüşü ağırlık kazanmıştır. Saltanata dönüşmesi de Muaviye (r.anh)’in, oğlu Yezid’i kendisine veliaht tayin etmesiyle başlamıştır.

Otuz seneye kadar hilafetin devam edeceğini beyan eden hadis-i şerif ile, hukuki bir mesele olan ümmetin bu müddetten sonra imamsız olduğu ve bundan mesul olup olmadığı sorusuna Sadeddin Taftazani şöyle cevap verir:
“Otuz senelik halifelikten maksat, kamil manadaki hilafettir; mutlak hilafet kastedilmiş değildir. Böyle bir itirazın doğruluğunu kabul etsek bile mümkündür ki, hilafet biter, ama imamet dönemi bitmez. Zira imamet daha umumi bir mefhumdur. Çünkü Ömer b. Abdulaziz gibi bazı kimselerin Raşid halifelerin yolunu izledikleri açıktır. Dolayısıyla hadisle anlatılmak istenen şey, kâmil bir halifeliğin bazen olacağı, bazan da bulunmayacağı hususudur." (et-Taftâzânî, Şerhu`l-Akâid, s. 180).

************


Osmanlı devleti kamil manada bir İslam devleti olamamıştır. Hilafet düzeni zaten değil, hatta hanedanlık üzerine bir padişahlık sistemi üzerine İslam'a hizmet etmiş, bununla beraber 600 kusur yıllık iktidar sürecinde (zaman zaman büyük) hatalar da işlenmiştir.

Padişahların Sakal bırakması meselesinde ise, muhaliflerin bile dile geetirdiği 36 padişahtan en fazla 1 veya 2'si, Osman'lı devleti araştırmacı Ahmed Akgündüz'e göre ise Yavuz Selim'in sakalsız resmi dahi orjinal olmadığından, kendisinin aslen sakallı olduğudur.

Bir başka görüşe görede, bazı padişahların savaş zamanlarında, düşmana daha korku vermek, heybetli görünmek için bazı alimlerin verdiği fetvalar üzerine sakallarını kesmelerinin mumkun olduğunu söylemişlerdir.


Osmanlı Devleti araştırmacısı Prof. ahmed Akgündüz, kitabında şunları aktarmıştır.

Yavuz'un pala bıyıklarının Uzunluğunun, Peygamber'in sünnetine uymadığı söylenmektedir? Doğrusu nedir?

İslâm Hukukunda, Peygamber'in "Bıyıkları kısaltınız, sakalları da bırakınız" manasını ifade eden hadisi sebebiyle, bıyıkların kısaltılması sünnettir. Ancak bunun tek istisnası, düşmana heybetli görünmek için, gazilerin bıyıklarını uzatmasının caiz görülmesidir. Nitekim Ebus' Suud Efendi de bir fetvasında bu hakikati dile getirmiştir:

"Sûfiler bıyıkları dibinden kırkmak sünnetdir deyu i'tikad eyleseler, şer'an mezbûrlara nesne lâzım olur mı?

El-Cevâb: İftiradan ictinâb etmek lâzımdır. Mesnûn olan kaş mikdârı kalınca almaktır. Ol dahi gazilerden gayrıyadır. Gâzîler uzatmak mendûbdur; adüvve (düşmana) heybetli görünmek içün".
İşte gerçek bir Gazi olan Yavuz'un pala bıyıklarının hikmeti ve şer'î dayanağı budur."

(Bilinmeyen Osmanlı : Âşıkpaşa-zâde, Tarih, sh. 220-269; İbn-i Kemal, Tevârih-i Âl-i Osman, VIII. Defter, (neşr. Ahmed Uğur), Ankara 1997, sh. 1; Âli, Künh'ül-Ahbâr, Es'ad Efendi, nr. 2162, vrk. 183/a-213/b; Ahmed Uğur neşri, sh. 955 vd.; Lütfi Paşa, Tevârih-i Âl-i Osman, sh. 191-203; Solakzâde, sh. 269-349; Aksun, Osmanlı Tarihi, c. I, sh. 174-203; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. II, sh. 161-248; Yılmaz, Belgelerle Osmanlı Tarihi, c. I, sh. 379-421; Uluçay, Padişahların Kadınları ve Kızları, sh. 21-29; "Bâyezid Il'nin Ailesi", Tarih Dergisi, c. X, sayı 14, İstanbul 1959, sh. 105-107; Öztuna, Devletler ve Hanedanlar, c. II, 136-148; Kantemir, c. I, sh.167-188; Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, "Fâtih Sultân Mehmed'in Vefatı Üzerine Vezir İshak Paşa'nın İkinci Bayezid'l Saltanata Daveti Arizası", Belleten, c. XXV, sayı 97(1961), sh. 75-77; Tansel, Selâhattin, "Yeni Vesikalar Karşısında Sultân İkinci Beyazıt Hakkında Bazı Mütalâalar", Belleten, c. XXVII, sayı 106(1963), sh. 185-236)


************

Osmanlı padişah ve askerlerinin savaşta düşmana daha heybetli görünmek için olmuş olsa da; gerek son asırda dünya üzerinde İslam devletinin hakim olmadığı bazı muasır alimler olsun sakal bırakmaları yanlıştır. Bu konuda isterse kesin nass'a rağmen! fetva verilmiş olsun, ister tevil olsun, isterse bulundukları mevki, şartlar dolayıyla fitneye düşmüş olsalarda, sakalı kesmiş olmak, Rasulun emrini dinlememek, muşriklere benzemek, amelleri sebebiyle avama kötü örnek ve günaha teşvik etmek, çok büyük bir hatadır, sünnete muhalefettir.
 
Üst Ana Sayfa Alt