Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Ben Bilmem Liderim Bilir!

Mercan Çevrimdışı

Mercan

Eski nick : Salih Kul
İslam-TR Üyesi
Eylül 1, 2014 — Cahide Sultan

Selamun aleykum dostlar, 30 ağustos resepsiyonunda başı örtülü cumhurbaşkanının eşi 1500 e yakın erkekle, c.başkanı da aynı sayıda kadınla tokalaşınca aklıma tokalaşmakla ilgili rivayetler geldi.
Rasulullah (s.a.v.), kadınlardan biat alırken : “Ya Rasulullah, biat ederken elimizi tutmadınız.”
Rasulullah (s.a.v.) : “Kadınların elini tutup, tokalaşmam” buyurdu. (Ahmed bin Hanbel, Nesâî, İbn Mâce)

Mu’minlerin annesi Aişe (r.anha), biat ile ilgili şöyle buyuruyor: Allah’a yemin ederim ki Rasûlullah’ın eli bir kadının eline dokunmadı. Sadece sözle onlardan biat aldı” (Muslim)

Kimin ne yaptığı, nerede durduğu değil benim derdim. Sorun şu ki, devletin başında İslam adına söylemlerde bulunan ve eşlerinin başı örtülü olan kişilerin yaptıklarını halk meşru görüyor ve aynısını yapmakta bir beis görmüyor.

Ey peygamberin kadınları, sizden kim açık bir çirkin-utanmazlıkta bulunursa, onun azabı iki kat olarak arttırılır. Bu da Allah`a göre pek kolaydır. (Ahzab:30)

Bu ayet bana şunu hatırlatıyor; tepede, yönetimde olan kişilerin yaptıkları halkı etkiliyor ve örneklik teşkil ediyor. Bu yüzden onlar ne yaparsa halk onu meşru görüyor. İki kat azap! çok ürkütücü!

Bunu siyasi bir tartışmaya girmek için yapmadığımı bilmenizi isterim. Ya da yönetimdeki kişileri, Peygamber veya eşleriyle de kıyaslamıyorum. Fakat söylemlerinde sıkça İslam vurgusu olan kişilerin her yaptığını meşru gören, sorgulamayan, doğruların yanında yanlışları göremeyen bir kesim beni ürkütüyor. Öyle ki, ağzınızı açıp küçük bir eleştiri yapamıyor, soru dahi soramıyorsunuz. “Yapılan güzel şeyler çok fakat…” diyecek olsanız, “Üniversitede başörtüsü serbest oldu, daha ne istiyorsun!” diye susturuluyorsunuz…
Hiç mi eleştiremiyeceğiz? Başımızdakilerin yanlışlarını gördüğümüzde sorgulamadan kabul mü edeceğiz? Ya hesap günü ne olacak kardeşlerim? Bizler nasıl hesap vereceğiz?

Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Peygamber’e de itaat etseydik! derler.

Ve derler ki: Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar. (Ahzâb:66-67)

Bu nasıl bir zafer sarhoşluğudur, nasıl kör bir akılla uymaktır kalabalığa anlamıyorum. “Yavaş yavaş olacak, herşey birdenbire olmaz ki” diyorlar! Yavaş yavaş yok oluyor değerlerimiz. Yavaş yavaş kaybediyoruz hassasiyetlerimizi…

Lider eşlerinin kısala kısala cekete dönen pardesüleri, küçüle küçüle mendile dönen başörtüleri, daraldıkça daralan kıyafetleri, artarak devam eden tavizleri; “Nereye kadar devam edecek?” sorusunu aklıma getiriyor… Zira ben sokaklarda, ayaklar altında çiğnenen Ayetler görüyorum… Moda illetini başına tac etmiş, ayetleri paspas yapmış Müslümanlar görüyorum.

Vah bizim halimize! vah bizim Müslümanlığımıza!
 
Üst Ana Sayfa Alt