”Benim Çeyizim İffetimdir” Diyen Kızlar
Görüyorum ki insanlar çeyiz biriktirme telaşındalar..Çok nadir insan oturma odasına kitaplık koyuyor..Hangi eve girdiğinizde bir odayı mescit olarak gördünüz? Ben bir keresinde namaz saati görmüştüm bir evde..Düşünün, sabah namazı vaktinde evin içinde bir alarm..Ezan okunuyor..Kimseye kalk hadi, vakit girdi uyan, demiyorsunuz..Evin tam girişinde..Ya da bir misafirlik düşünün..Evin odalarından bile taşacak bir cemaat..Evinizi ALLAH böylede görsün istemez misiniz? Aslında yapmak çok da zor değil..Ama bizler mutluluğu eşyaların renginin uyumunda arıyoruz..Mobilyalarımız yüzünden o geniş odalarımızda 5 kişi bile yan yana namaz kılamıyor..Çocuk kendisine ait odasına daha doğar doğmaz sahip oluyor..Sonra bu çocuk neden bizimle oturmuyor, neden derdini paylaşmıyor? Biz tabiki her zamanki gibi iyilik yapıyoruz..Kitaplıklarımız çocuk odalarında..Salonda en pahalı süs eşyalarımız..Kur’an-ı Kerim ise evin çok kullanılmayan dolabının en üstünde..Ramazanda ve özel gecelerde açıp-kapatılan o mübârek kitabımız..Biz evimizi cennet yapabiliriz..Biz çeyizine süs eşyası biriktiren, saatlerce işleme yapıp dantel dokuyan kızlar olamayız..Bizim çeyizimiz iffetimizdir..Kitaplarımız en pahalı ziynetimizdir..Yazdıklarımız en zahmetli oyalarımızdır..Biz koltukları televizyona bakan bir ümmet olamayız..Bizim evimizde eşyalar konuşmaz, varsın boş olsun bir halıyla..Varsın bir oda olsun, saatlerce temizlenemeyen, vakit israfı yaptıran kocaman evlerde yaşamayı hayâl etmeyin..Muhabbetle doldurun evinizi, işte o zaman sevdiğinizle ALLAH’a koşmayı öğreneceksiniz..İşte o zaman evinizin içini mobilyalarla doldurma hayâlini değilde, Resulullah aleyhisselâmın evini isteyeceksiniz..Kolunuzdaki bileziklerin sayısını değil de, elinizdeki kitapların sayısını hesaplayacaksınız..İşte o zaman, biz gerçek bir Ümmet olacağız.
Selâmetle..
Selamun Aleyküm.
(Alıntı)
Görüyorum ki insanlar çeyiz biriktirme telaşındalar..Çok nadir insan oturma odasına kitaplık koyuyor..Hangi eve girdiğinizde bir odayı mescit olarak gördünüz? Ben bir keresinde namaz saati görmüştüm bir evde..Düşünün, sabah namazı vaktinde evin içinde bir alarm..Ezan okunuyor..Kimseye kalk hadi, vakit girdi uyan, demiyorsunuz..Evin tam girişinde..Ya da bir misafirlik düşünün..Evin odalarından bile taşacak bir cemaat..Evinizi ALLAH böylede görsün istemez misiniz? Aslında yapmak çok da zor değil..Ama bizler mutluluğu eşyaların renginin uyumunda arıyoruz..Mobilyalarımız yüzünden o geniş odalarımızda 5 kişi bile yan yana namaz kılamıyor..Çocuk kendisine ait odasına daha doğar doğmaz sahip oluyor..Sonra bu çocuk neden bizimle oturmuyor, neden derdini paylaşmıyor? Biz tabiki her zamanki gibi iyilik yapıyoruz..Kitaplıklarımız çocuk odalarında..Salonda en pahalı süs eşyalarımız..Kur’an-ı Kerim ise evin çok kullanılmayan dolabının en üstünde..Ramazanda ve özel gecelerde açıp-kapatılan o mübârek kitabımız..Biz evimizi cennet yapabiliriz..Biz çeyizine süs eşyası biriktiren, saatlerce işleme yapıp dantel dokuyan kızlar olamayız..Bizim çeyizimiz iffetimizdir..Kitaplarımız en pahalı ziynetimizdir..Yazdıklarımız en zahmetli oyalarımızdır..Biz koltukları televizyona bakan bir ümmet olamayız..Bizim evimizde eşyalar konuşmaz, varsın boş olsun bir halıyla..Varsın bir oda olsun, saatlerce temizlenemeyen, vakit israfı yaptıran kocaman evlerde yaşamayı hayâl etmeyin..Muhabbetle doldurun evinizi, işte o zaman sevdiğinizle ALLAH’a koşmayı öğreneceksiniz..İşte o zaman evinizin içini mobilyalarla doldurma hayâlini değilde, Resulullah aleyhisselâmın evini isteyeceksiniz..Kolunuzdaki bileziklerin sayısını değil de, elinizdeki kitapların sayısını hesaplayacaksınız..İşte o zaman, biz gerçek bir Ümmet olacağız.
Selâmetle..
Selamun Aleyküm.
(Alıntı)