Cemaatlı : Masiyet olmadığı sürece itaat eder
Cemaatçı : Masiyet olsa da itaat eder
Cemaatsız : Ne masiyeti bilir ne itaat eder. Zira cemaatsızlık zaten başlı başına bir masiyettir
Cemaatlı : İlim ön plandadır
Cemaatçı : Şahıs ön plandadır
Cemaatsız : Esen rüzgara göre yön ve şekil alır, belli bir kriter yoktur
Cemaatlı : Ümmet’çidir, Biz’cidir
Cemaatçı : Bizimkiler’cidir
Cemaatsız : Ben’cidir
Cemaatlı : Cemaati Kur’an ve Sünnete uydurur.
Cemaatçı : Kur’an ve Sünnet’i cemaate uydurur
Cemaatsız : Dini, Kur’an ve Sünnet’ten kendi anladığına uydurur.
Cemaatlı : İnandığı gibi yaşar
Cemaatçı : İnandırıldığı gibi yaşar
Cemaatsız : Yaşadığı gibi inanır
Cemaatlı : Hem okur hem dinler
Cemaatçı : Sadece dinler
Cemaatsız : Kulaktan dolmadır ne okur ne dinler. Okusa da kendi sorar kendi cevaplar
Cemaatlı : Hoca/Şeyh ölse de fikir devam eder
Cemaatçı : Hocanın/Şeyhin ölmesiyle cemaat kepenk kapatır
Cemaatsız : Öyle bir derdi yoktur. Kendi ölümüyle güttüğü davası da toprağa karışır.
Cemaatlı : Zahire göre hareket eder
Cemaatçı : Batına göre hareket eder
Cemaatsız : O anki durum ve duygusuna göre hareket eder
Cemaatlı : Önce söylenene sonra söyleyene bakar
Cemaatçı : Önce söyleyene sonra söylenene bakar
Cemaatsız : Ne söyleyen önemlidir ne söylenen o sadece kendisine bakar
Cemaatlı : Hoca/Şeyh “yol” göstericidir.
Cemaatçı : Hoca/Şeyh yolun kendisidir
Cemaatsız : Öyle bir derdi yoktur, kendi ilmi kendisine yeterlidir.
Cemaatlı : Cemaat dinin yaşanması için bir vasıtadır
Cemaatçı : Cemaat dinin kendisidir
Cemaatsız : Cemaate gerek yoktur, kendi aklı kendisine yeterlidir
Cemaatlı : Cemaat olmak (namaz gibi) dinin emridir gereklidir
Cemaatçı : Cemaat olmak bazı şahısların birtakım menfaatlerini gerçekleştirebilmeleri için gereklidir
Cemaatsız : Cemaat olmak gereksizdir. (Diliyle olmasa da dinin bu emrini hal diliyle inkar etmiş gibidir)
Cemaatlı : Hoca/Şeyh de olsa hata yapar
Cemaatçı : Hocamın/Şeyhimin bir bildiği vardır
Cemaatsız : Zaten hocaya/şeyhe gerek bile yoktur
Cemaatlı : Ortada buluşalım
Cemaatçı : Bizde buluşalım
Cemaatsız : Bana karışmayın, ne haliniz varsa görün
Cemaatlı : (Cemaate) Şer’i delille girer çıkılacaksa da şer’i delille çıkar
Cemaatçı : Duygusal girer duygusal çıkar
Cemaatsız : Cemaat olsa da olur olmasa da olur
Cemaatlı : Olumsuz dış etkilere karşı korumalıdır
Cemaatçı :Olumsuz dış etkilere karşı korumalıdır fakat olumsuzluk kendi içerisinde mevcuttur
Cemaatsız :Her türlü etkiye açıktır, uzun süre dayanabilmesi imkânsızdır.
Cemaatlı : Cemaat kontrolünde olduğu için sosyal ve içtimai anlamda özgürlüğü kısıtlıdır
Cemaatçı : (Yine) Cemaat kontrolünde olduğu için sosyal ve içtimai anlamda özgürlüğü kısıtlıdır
Cemaatsız : Alabildiğine özgürdür. Uyaranı, karışanı, yapma-etme diyeni yoktur
Cemaatlı : Bilinçli müntesiptir
Cemaatçı : Bilinç dışı, duygusal müntesiptir
Cemaatsız : İntisap etmek gereksizdir.
Cemaatlı : Kurtuluş Kur’an ve Sünnettedir
Cemaatçı : Kurtuluş kendi cemaatlerine intisab etmekledir
Cemaatsız : Kurtuluş, bir takım ferdi ibadetleri yapmaktan ibarettir
Cemaatlı : Kendisinin doğru olduğuna inanır
Cemaatçı : Kendisinin “tek” doğru olduğuna inanır
Cemaatsız : Tek başına da olsa kurtuluşta olduğuna inanır.
Cemaatlı : Kendi aklıyla hareket eder
Cemaatçı : Başkalarının aklıyla hareket eder
Cemaatsız : Kendi aklı ve nefsiyle hareket eder
Cemaatlı : Vahdete açıktır
Cemaatçı : Vahdete kapalıdır
Cemaatsız : Vahdet imkânsızdır, tek başına dünyayı kurtaracağına bile inanır
Cemaatlı : Araştırır, usulünce sorgular, usulünce eleştirir
Cemaatçı : Kabulcüdür, sorgulamaz, eleştirmez.
Cemaatsız : Şeytanın rahatlatma tekniği sayesinde kendisiyle barışıktır, doğrusuyla yanlışıyla bir şekilde yaşar gider.
Cemaatlı : Sorumlu olduğu bir merci vardır, adeta işçidir
Cemaatçı : (Yine) Sorumlu olduğu bir merci vardır, adeta işçidir
Cemaatsız : Kendi işinin (dininin) patronudur.
Cemaatlı : İlimde usül takip edilir
Cemaatçı : Şahısların duygu ve düşünceleri çoğunlukla usûlü belirler
Cemaatsız : Aklî ve nefsî yargılar usûlü oluşturur. (Böylelikle kelle sayısınca usûl oluşmuş olur)
Cemaatlı : Delile ittiba eder
Cemaatçı : Şahıslara ittiba eder
Cemaatsız : Bazen aklına bazen nefsine bazen de çoğunluğa ittiba eder.
Cemaatlı : Sosyal ve içtimai hayatını (cemaat eliyle) Allah ve Resulü düzenler
Cemaatçı : Sosyal ve içtimai hayatını (cemaat eliyle) kısmen şahıslar düzenler
Cemaatsız : Hayatına kimseyi karıştırmaz. Sosyal ve içtimai anlamda “Laik”tir.
Cemaatlı : Ümmet için nimettir, umuttur
Cemaatçı : Ümmet için ayakbağıdır
Cemaatsız : Ümmet için etkisiz eleman hükmündedir, varlığıyla yokluğu birdir
Cemaatlı : Vasattır
Cemaatçı : İfrattır
Cemaatsız : Tefrit bile değildir
Cemaatlı : Kalite ön plandadır
Cemaatçı : Sayı ön plandadır
Cemaatsız : Kendisini zaten kaliteli ve tek başına sayıca birçok kişiden daha hayırlı görür.
Cemaatlı : Açıktan haram işlemeye karşı kontrol ve denetim altındadır.
Cemaatçı :(Yine) Açıktan haram işlemeye karşı kontrol ve denetim altındadır.
Cemaatsız :Günah işleyip işlememe konusunda serbesttir, üzerinde herhangi bir baskı ve etki yoktur.
Cemaatlı : Kurtuluşun cemaatle olduğuna inanır
Cemaatçı : Kurtuluşun kendi cemaatleriyle olduğuna inanır
Cemaatsız : Ferdi olarak kurtulabileceğine inanır.
Cemaatlı : Kurtuluşa dair korku ve ümit arasındadır
Cemaatçı : Şahıslara olan güveni sayesinde kurtuluşa dair özgüveni yüksektir.
Cemaatsız : Şeytanın rahatlatması ve cesaretlendirmesiyle kurtuluşuna dair özgüveni tavan yapmıştır.
Alıntı : Gökhan ARSLAN
Cemaatçı : Masiyet olsa da itaat eder
Cemaatsız : Ne masiyeti bilir ne itaat eder. Zira cemaatsızlık zaten başlı başına bir masiyettir
Cemaatlı : İlim ön plandadır
Cemaatçı : Şahıs ön plandadır
Cemaatsız : Esen rüzgara göre yön ve şekil alır, belli bir kriter yoktur
Cemaatlı : Ümmet’çidir, Biz’cidir
Cemaatçı : Bizimkiler’cidir
Cemaatsız : Ben’cidir
Cemaatlı : Cemaati Kur’an ve Sünnete uydurur.
Cemaatçı : Kur’an ve Sünnet’i cemaate uydurur
Cemaatsız : Dini, Kur’an ve Sünnet’ten kendi anladığına uydurur.
Cemaatlı : İnandığı gibi yaşar
Cemaatçı : İnandırıldığı gibi yaşar
Cemaatsız : Yaşadığı gibi inanır
Cemaatlı : Hem okur hem dinler
Cemaatçı : Sadece dinler
Cemaatsız : Kulaktan dolmadır ne okur ne dinler. Okusa da kendi sorar kendi cevaplar
Cemaatlı : Hoca/Şeyh ölse de fikir devam eder
Cemaatçı : Hocanın/Şeyhin ölmesiyle cemaat kepenk kapatır
Cemaatsız : Öyle bir derdi yoktur. Kendi ölümüyle güttüğü davası da toprağa karışır.
Cemaatlı : Zahire göre hareket eder
Cemaatçı : Batına göre hareket eder
Cemaatsız : O anki durum ve duygusuna göre hareket eder
Cemaatlı : Önce söylenene sonra söyleyene bakar
Cemaatçı : Önce söyleyene sonra söylenene bakar
Cemaatsız : Ne söyleyen önemlidir ne söylenen o sadece kendisine bakar
Cemaatlı : Hoca/Şeyh “yol” göstericidir.
Cemaatçı : Hoca/Şeyh yolun kendisidir
Cemaatsız : Öyle bir derdi yoktur, kendi ilmi kendisine yeterlidir.
Cemaatlı : Cemaat dinin yaşanması için bir vasıtadır
Cemaatçı : Cemaat dinin kendisidir
Cemaatsız : Cemaate gerek yoktur, kendi aklı kendisine yeterlidir
Cemaatlı : Cemaat olmak (namaz gibi) dinin emridir gereklidir
Cemaatçı : Cemaat olmak bazı şahısların birtakım menfaatlerini gerçekleştirebilmeleri için gereklidir
Cemaatsız : Cemaat olmak gereksizdir. (Diliyle olmasa da dinin bu emrini hal diliyle inkar etmiş gibidir)
Cemaatlı : Hoca/Şeyh de olsa hata yapar
Cemaatçı : Hocamın/Şeyhimin bir bildiği vardır
Cemaatsız : Zaten hocaya/şeyhe gerek bile yoktur
Cemaatlı : Ortada buluşalım
Cemaatçı : Bizde buluşalım
Cemaatsız : Bana karışmayın, ne haliniz varsa görün
Cemaatlı : (Cemaate) Şer’i delille girer çıkılacaksa da şer’i delille çıkar
Cemaatçı : Duygusal girer duygusal çıkar
Cemaatsız : Cemaat olsa da olur olmasa da olur
Cemaatlı : Olumsuz dış etkilere karşı korumalıdır
Cemaatçı :Olumsuz dış etkilere karşı korumalıdır fakat olumsuzluk kendi içerisinde mevcuttur
Cemaatsız :Her türlü etkiye açıktır, uzun süre dayanabilmesi imkânsızdır.
Cemaatlı : Cemaat kontrolünde olduğu için sosyal ve içtimai anlamda özgürlüğü kısıtlıdır
Cemaatçı : (Yine) Cemaat kontrolünde olduğu için sosyal ve içtimai anlamda özgürlüğü kısıtlıdır
Cemaatsız : Alabildiğine özgürdür. Uyaranı, karışanı, yapma-etme diyeni yoktur
Cemaatlı : Bilinçli müntesiptir
Cemaatçı : Bilinç dışı, duygusal müntesiptir
Cemaatsız : İntisap etmek gereksizdir.
Cemaatlı : Kurtuluş Kur’an ve Sünnettedir
Cemaatçı : Kurtuluş kendi cemaatlerine intisab etmekledir
Cemaatsız : Kurtuluş, bir takım ferdi ibadetleri yapmaktan ibarettir
Cemaatlı : Kendisinin doğru olduğuna inanır
Cemaatçı : Kendisinin “tek” doğru olduğuna inanır
Cemaatsız : Tek başına da olsa kurtuluşta olduğuna inanır.
Cemaatlı : Kendi aklıyla hareket eder
Cemaatçı : Başkalarının aklıyla hareket eder
Cemaatsız : Kendi aklı ve nefsiyle hareket eder
Cemaatlı : Vahdete açıktır
Cemaatçı : Vahdete kapalıdır
Cemaatsız : Vahdet imkânsızdır, tek başına dünyayı kurtaracağına bile inanır
Cemaatlı : Araştırır, usulünce sorgular, usulünce eleştirir
Cemaatçı : Kabulcüdür, sorgulamaz, eleştirmez.
Cemaatsız : Şeytanın rahatlatma tekniği sayesinde kendisiyle barışıktır, doğrusuyla yanlışıyla bir şekilde yaşar gider.
Cemaatlı : Sorumlu olduğu bir merci vardır, adeta işçidir
Cemaatçı : (Yine) Sorumlu olduğu bir merci vardır, adeta işçidir
Cemaatsız : Kendi işinin (dininin) patronudur.
Cemaatlı : İlimde usül takip edilir
Cemaatçı : Şahısların duygu ve düşünceleri çoğunlukla usûlü belirler
Cemaatsız : Aklî ve nefsî yargılar usûlü oluşturur. (Böylelikle kelle sayısınca usûl oluşmuş olur)
Cemaatlı : Delile ittiba eder
Cemaatçı : Şahıslara ittiba eder
Cemaatsız : Bazen aklına bazen nefsine bazen de çoğunluğa ittiba eder.
Cemaatlı : Sosyal ve içtimai hayatını (cemaat eliyle) Allah ve Resulü düzenler
Cemaatçı : Sosyal ve içtimai hayatını (cemaat eliyle) kısmen şahıslar düzenler
Cemaatsız : Hayatına kimseyi karıştırmaz. Sosyal ve içtimai anlamda “Laik”tir.
Cemaatlı : Ümmet için nimettir, umuttur
Cemaatçı : Ümmet için ayakbağıdır
Cemaatsız : Ümmet için etkisiz eleman hükmündedir, varlığıyla yokluğu birdir
Cemaatlı : Vasattır
Cemaatçı : İfrattır
Cemaatsız : Tefrit bile değildir
Cemaatlı : Kalite ön plandadır
Cemaatçı : Sayı ön plandadır
Cemaatsız : Kendisini zaten kaliteli ve tek başına sayıca birçok kişiden daha hayırlı görür.
Cemaatlı : Açıktan haram işlemeye karşı kontrol ve denetim altındadır.
Cemaatçı :(Yine) Açıktan haram işlemeye karşı kontrol ve denetim altındadır.
Cemaatsız :Günah işleyip işlememe konusunda serbesttir, üzerinde herhangi bir baskı ve etki yoktur.
Cemaatlı : Kurtuluşun cemaatle olduğuna inanır
Cemaatçı : Kurtuluşun kendi cemaatleriyle olduğuna inanır
Cemaatsız : Ferdi olarak kurtulabileceğine inanır.
Cemaatlı : Kurtuluşa dair korku ve ümit arasındadır
Cemaatçı : Şahıslara olan güveni sayesinde kurtuluşa dair özgüveni yüksektir.
Cemaatsız : Şeytanın rahatlatması ve cesaretlendirmesiyle kurtuluşuna dair özgüveni tavan yapmıştır.
Alıntı : Gökhan ARSLAN