Es selamu aleykum hocam,
Cabir (ra) anlatmıştır: Cahiliyet devrinde Tufeyl bin Amr ed-Devsî’nin bir kalesi vardı. Tufeyl bin Amr ed-Devsi, Peygamber Efendimiz’e (asm) geldi ve kendisini korumayı taahhüt ederek, “Yâ Resûlallah! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misiniz?” dedi.
Fakat Allah Medine’ye hicreti emrettiğinden, Peygamber Efendimiz (asm) Devsî’nin bu teklifini kabul etmedi.
Nihayet Peygamber Efendimiz (asm) Medine’ye hicret ettiği zaman, Tufeyl bin Amr ed-Devsi de kavminden birisiyle Medine’ye hicret etti. Fakat Medine’de hastalandılar ve sıkıntı çektiler. Bilhassa Tufeyl bin Amr’ın arkadaşı, hastalıktan çok elem ve acı duymaya başladı. Nihayet bir gün keskin bir bıçakla kendi parmak eklemlerini kesti. Parmaklarından aşırı kan fışkırması ve kan kaybı sebebiyle de öldü.
Sonra Tufeyl bin Amr (ra) onu rüyasında güzel bir sûrette, fakat eli sarılı olduğu halde görmüş.
Ona:
“Rabb’in sana ne yaptı?” diye sormuş.
O da:
“Peygamberinin yanına hicret ettiğim için Rabb’im bana mağfiret buyurdu, beni bağışladı” diye cevap vermiş.
Bu sefer Tufeyl bin Amr (ra):
“Neden seni iki elin sarılmış görüyorum?” diye sormuş.
Adam da:
“Bana, ‘Kendi vücudundan bozduğun şeyi düzeltmeyiz!’ denildi” diye cevap vermiş.
Tufeyl bin Amr (ra) bu vakıayı ve rüyasını Resûlullah’a (asm) anlattı.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):
“Allah’ım! İki eli için de mağfiret eyle” diye duâ buyurdu.
(Müslim, Cenâze, 37)
Bu hadisten ne gibi hükümler çıkıyor?
ve eğer cennette de cezalandırılmak mümkünse bu ebedi ceza mı olacaktır yoksa geçici bir ceza mı?
Cabir (ra) anlatmıştır: Cahiliyet devrinde Tufeyl bin Amr ed-Devsî’nin bir kalesi vardı. Tufeyl bin Amr ed-Devsi, Peygamber Efendimiz’e (asm) geldi ve kendisini korumayı taahhüt ederek, “Yâ Resûlallah! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misiniz?” dedi.
Fakat Allah Medine’ye hicreti emrettiğinden, Peygamber Efendimiz (asm) Devsî’nin bu teklifini kabul etmedi.
Nihayet Peygamber Efendimiz (asm) Medine’ye hicret ettiği zaman, Tufeyl bin Amr ed-Devsi de kavminden birisiyle Medine’ye hicret etti. Fakat Medine’de hastalandılar ve sıkıntı çektiler. Bilhassa Tufeyl bin Amr’ın arkadaşı, hastalıktan çok elem ve acı duymaya başladı. Nihayet bir gün keskin bir bıçakla kendi parmak eklemlerini kesti. Parmaklarından aşırı kan fışkırması ve kan kaybı sebebiyle de öldü.
Sonra Tufeyl bin Amr (ra) onu rüyasında güzel bir sûrette, fakat eli sarılı olduğu halde görmüş.
Ona:
“Rabb’in sana ne yaptı?” diye sormuş.
O da:
“Peygamberinin yanına hicret ettiğim için Rabb’im bana mağfiret buyurdu, beni bağışladı” diye cevap vermiş.
Bu sefer Tufeyl bin Amr (ra):
“Neden seni iki elin sarılmış görüyorum?” diye sormuş.
Adam da:
“Bana, ‘Kendi vücudundan bozduğun şeyi düzeltmeyiz!’ denildi” diye cevap vermiş.
Tufeyl bin Amr (ra) bu vakıayı ve rüyasını Resûlullah’a (asm) anlattı.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):
“Allah’ım! İki eli için de mağfiret eyle” diye duâ buyurdu.
(Müslim, Cenâze, 37)
Bu hadisten ne gibi hükümler çıkıyor?
ve eğer cennette de cezalandırılmak mümkünse bu ebedi ceza mı olacaktır yoksa geçici bir ceza mı?