Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Cennette de Cezalandırılma İhtimali Var mıdır?

Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum hocam,

Cabir (ra) anlatmıştır: Cahiliyet devrinde Tufeyl bin Amr ed-Devsî’nin bir kalesi vardı. Tufeyl bin Amr ed-Devsi, Peygamber Efendimiz’e (asm) geldi ve kendisini korumayı taahhüt ederek, “Yâ Resûlallah! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misiniz?” dedi.

Fakat Allah Medine’ye hicreti emrettiğinden, Peygamber Efendimiz (asm) Devsî’nin bu teklifini kabul etmedi.

Nihayet Peygamber Efendimiz (asm) Medine’ye hicret ettiği zaman, Tufeyl bin Amr ed-Devsi de kavminden birisiyle Medine’ye hicret etti. Fakat Medine’de hastalandılar ve sıkıntı çektiler. Bilhassa Tufeyl bin Amr’ın arkadaşı, hastalıktan çok elem ve acı duymaya başladı. Nihayet bir gün keskin bir bıçakla kendi parmak eklemlerini kesti. Parmaklarından aşırı kan fışkırması ve kan kaybı sebebiyle de öldü.

Sonra Tufeyl bin Amr (ra) onu rüyasında güzel bir sûrette, fakat eli sarılı olduğu halde görmüş.

Ona:
“Rabb’in sana ne yaptı?” diye sormuş.

O da:
“Peygamberinin yanına hicret ettiğim için Rabb’im bana mağfiret buyurdu, beni bağışladı” diye cevap vermiş.

Bu sefer Tufeyl bin Amr (ra):
“Neden seni iki elin sarılmış görüyorum?” diye sormuş.

Adam da:
“Bana, ‘Kendi vücudundan bozduğun şeyi düzeltmeyiz!’ denildi” diye cevap vermiş.

Tufeyl bin Amr (ra) bu vakıayı ve rüyasını Resûlullah’a (asm) anlattı.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):
“Allah’ım! İki eli için de mağfiret eyle” diye duâ buyurdu.

(Müslim, Cenâze, 37)


Bu hadisten ne gibi hükümler çıkıyor?

ve eğer cennette de cezalandırılmak mümkünse bu ebedi ceza mı olacaktır yoksa geçici bir ceza mı?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim

Sahih-i Muslim

Muslim şerhi.jpg

عَنْ جَابِرٍ أَنَّ الطُّفَيْلَ بْنَ عَمْرٍو الدَّوْسِيَّ، أَتَى النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ، هَلْ لَكَ فِي حِصْنٍ حَصِينٍ وَمَنْعَةٍ؟ – قَالَ: حِصْنٌ كَانَ لِدَوْسٍ فِي الْجَاهِلِيَّةِ – فَأَبَى ذَلِكَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِلَّذِي ذَخَرَ اللهُ لِلْأَنْصَارِ، فَلَمَّا هَاجَرَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى الْمَدِينَةِ، هَاجَرَ إِلَيْهِ الطُّفَيْلُ بْنُ عَمْرٍو وَهَاجَرَ مَعَهُ رَجُلٌ مِنْ قَوْمِهِ، فَاجْتَوَوُا الْمَدِينَةَ، فَمَرِضَ، فَجَزِعَ، فَأَخَذَ مَشَاقِصَ لَهُ، فَقَطَعَ بِهَا بَرَاجِمَهُ، فَشَخَبَتْ يَدَاهُ حَتَّى مَاتَ، فَرَآهُ الطُّفَيْلُ بْنُ عَمْرٍو فِي مَنَامِهِ، فَرَآهُ وَهَيْئَتُهُ حَسَنَةٌ، وَرَآهُ مُغَطِّيًا يَدَيْهِ، فَقَالَ لَهُ: مَا صَنَعَ بِكَ رَبُّكَ؟ فَقَالَ: غَفَرَ لِي بِهِجْرَتِي إِلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: مَا لِي أَرَاكَ مُغَطِّيًا يَدَيْكَ؟ قَالَ: قِيلَ لِي: لَنْ نُصْلِحَ مِنْكَ مَا أَفْسَدْتَ، فَقَصَّهَا الطُّفَيْلُ عَلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اللهُمَّ وَلِيَدَيْهِ فَاغْفِرْ»
Cabir (Allah ondan radı olsun) anlatmıştır:
Cahiliyet devrinde Tufeyl b. Amr ed-Devsî’nin bir kalesi vardı. Tufeyl bin Amr ed-Devsi, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e geldi ve kendisini korumayı taahhut ederek, “Ey Allah’ın elçisi! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misiniz?” dedi.
Fakat Allah Medine’ye hicreti emrettiğinden, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Devsî’nin bu teklifini kabul etmedi. Nihayet Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye hicret ettiği zaman Tufeyl b. Amr ed Devsi de kavminden biriyle birlikte Medine’ye hicret etti. Fakat Medine’de hastalandılar ve sıkıntı çektiler. Bilhassa Tufeyl b. Amr’ın arkadaşı, hastalıktan çok elem ve acı duymaya başladı. Nihayet bir gün keskin bir bıçakla kendi parmak eklemlerini kesti. Parmaklarından aşırı kan fışkırması ve kan kaybı sebebiyle de öldü.
Sonra Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh) arkadaşını rüyasında gördü.
Onu çok güzel bir surette fakat eli sarılı olduğu halde görünce ona: “Rabb'in sana ne yaptı?” diye sormuş.
O da: “Peygamberinin yanına hicret ettiğim için Rabb'im beni afv etti, beni bağışladı” diye cevab vermiş.
Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh): “Neden seni iki elin sarılmış görüyorum?” diye sormuş.
Arkadaşı da: “Bana, ‘Kendi vücudundan bozduğun şeyi düzeltmeyiz!’ denildi” diye cevab vermiş.
Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh) bu vakıayı ve rüyasını Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e anlattı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Allah’ım! İki eli için de mağfiret eyle(Sahih-i Muslim, Bab: ed-Delil ala enne katile nefsihi la yukfer) diye dua buyurdu.
(Sahih-i Muslim)


İmam Nevevi, Muslim'in şerhinde (el Minhac) bu rivâyet hakkında bir açıklamada bulunmamıştır.
Tahavi ise Muşkil'ul Asar şerhinde elindeki ağrı sebebiyle keserek kan kaybından bir nevî intihar ederek ölen kişiye Rasulullah (s.a.v.)'in dua yapmasının sebebi olarak ; Bu kişi elindeki hastalıktan dolayı tedavide kullanabileceği ilaca rağmen (kendi hatasından dolayı) eklem yerlerinden keserek kan kaybından ölen bu kişiye haklı şekilde dua etmiştir. Yâni kişi çaresizlikten dolayı değil, alternatif bir tedaviye rağmen yarayı keserek kurtulabileceğini ya da çektiği acıya son vermek düşüncesiyle kendini öldürerek günaha girmiştir. Rasulullah (s.a.v.)'in yanına Hicret etme ecrinden dolayı da afv olunmuş, bundan dolayı da Peygamber (a.s.) elinin tamamen iyileşmesi (düzelmesi) için dua etmiştir.

Buradan anladığımız gibi ebedî saadet yurdu Cennette cezalandırma yoktur, aksine mukâfat vardır. Elinin sarılı olması, dünyada iken kendisi kestiği için düzeltilmemiş, öyle bırakılmıştır, yani sağlamken eli kusurlu yapılmamıştır.



Ebu Ca'fer Ahmed b. Muhammed b. Selamet El-Ezdi Et-Tahavi, Muşkil'ul Asar şerhi
Mişalul Asar hadis.jpg



 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rasulullah (s.a.v.)'in yanına Hicret etme ecrinden dolayı da afv olunmuş, bundan dolayı da Peygamber (a.s.) elinin tamamen iyileşmesi (düzelmesi) için dua etmiştir.

Buradan anladığımız gibi ebedî saadet yurdu Cennette cezalandırma yoktur, aksine mukâfat vardır. Elinin sarılı olması, dünyada iken kendisi kestiği için düzeltilmemiş, öyle bırakılmıştır, yani sağlamken eli kusurlu yapılmamıştır.

elini kestiği için cennette elinin sarılı olması bir dezavantaj olduğu, diğer cennetteki kişilerde böyle bir durum olmadığı için bunu bir cezalandırma olarak algılamıştım,

peki bu ellerinin sarılı olması ebedi bir durum mudur yoksa bir müddet böyle olup daha sonra normalleşecek mi?

Peygamberimizin dua etmesinden anladığım,
1. bu durumda (ellerinin sarılı olması) da affedilme ihtimalin bulunduğu ve bu kişinin de normal cennet ehli gibi ellerinin olacağı,
2. affedilmese de bu dezavantajın ebedi değil, geçici olduğu. Yanlış mı anlıyorum?

Benim tanıdıklarım arasında da "kul hakkına taalluk eden günahlarda cennette de birisi cezalandırılabilir" gibi bir hurafe var.
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim

Sahih-i Muslim

Ekli dosyayı görüntüle 27859

عَنْ جَابِرٍ أَنَّ الطُّفَيْلَ بْنَ عَمْرٍو الدَّوْسِيَّ، أَتَى النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ، هَلْ لَكَ فِي حِصْنٍ حَصِينٍ وَمَنْعَةٍ؟ – قَالَ: حِصْنٌ كَانَ لِدَوْسٍ فِي الْجَاهِلِيَّةِ – فَأَبَى ذَلِكَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِلَّذِي ذَخَرَ اللهُ لِلْأَنْصَارِ، فَلَمَّا هَاجَرَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى الْمَدِينَةِ، هَاجَرَ إِلَيْهِ الطُّفَيْلُ بْنُ عَمْرٍو وَهَاجَرَ مَعَهُ رَجُلٌ مِنْ قَوْمِهِ، فَاجْتَوَوُا الْمَدِينَةَ، فَمَرِضَ، فَجَزِعَ، فَأَخَذَ مَشَاقِصَ لَهُ، فَقَطَعَ بِهَا بَرَاجِمَهُ، فَشَخَبَتْ يَدَاهُ حَتَّى مَاتَ، فَرَآهُ الطُّفَيْلُ بْنُ عَمْرٍو فِي مَنَامِهِ، فَرَآهُ وَهَيْئَتُهُ حَسَنَةٌ، وَرَآهُ مُغَطِّيًا يَدَيْهِ، فَقَالَ لَهُ: مَا صَنَعَ بِكَ رَبُّكَ؟ فَقَالَ: غَفَرَ لِي بِهِجْرَتِي إِلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: مَا لِي أَرَاكَ مُغَطِّيًا يَدَيْكَ؟ قَالَ: قِيلَ لِي: لَنْ نُصْلِحَ مِنْكَ مَا أَفْسَدْتَ، فَقَصَّهَا الطُّفَيْلُ عَلَى رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اللهُمَّ وَلِيَدَيْهِ فَاغْفِرْ»
Cabir (Allah ondan radı olsun) anlatmıştır:
Cahiliyet devrinde Tufeyl b. Amr ed-Devsî’nin bir kalesi vardı. Tufeyl bin Amr ed-Devsi, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e geldi ve kendisini korumayı taahhut ederek, “Ey Allah’ın elçisi! Sana kötülük yapacaklardan, seni koruyacak olanların yanına, güvenilir bir kaleye gelir misiniz?” dedi.
Fakat Allah Medine’ye hicreti emrettiğinden, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Devsî’nin bu teklifini kabul etmedi. Nihayet Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye hicret ettiği zaman Tufeyl b. Amr ed Devsi de kavminden biriyle birlikte Medine’ye hicret etti. Fakat Medine’de hastalandılar ve sıkıntı çektiler. Bilhassa Tufeyl b. Amr’ın arkadaşı, hastalıktan çok elem ve acı duymaya başladı. Nihayet bir gün keskin bir bıçakla kendi parmak eklemlerini kesti. Parmaklarından aşırı kan fışkırması ve kan kaybı sebebiyle de öldü.
Sonra Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh) arkadaşını rüyasında gördü.
Onu çok güzel bir surette fakat eli sarılı olduğu halde görünce ona: “Rabb'in sana ne yaptı?” diye sormuş.
O da: “Peygamberinin yanına hicret ettiğim için Rabb'im beni afv etti, beni bağışladı” diye cevab vermiş.
Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh): “Neden seni iki elin sarılmış görüyorum?” diye sormuş.
Arkadaşı da: “Bana, ‘Kendi vücudundan bozduğun şeyi düzeltmeyiz!’ denildi” diye cevab vermiş.
Tufeyl b. Amr (radıyallahu anh) bu vakıayı ve rüyasını Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e anlattı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): “Allah’ım! İki eli için de mağfiret eyle(Sahih-i Muslim, Bab: ed-Delil ala enne katile nefsihi la yukfer) diye dua buyurdu.
(Sahih-i Muslim)


İmam Nevevi, Muslim'in şerhinde (el Minhac) bu rivâyet hakkında bir açıklamada bulunmamıştır.
Tahavi ise Muşkil'ul Asar şerhinde elindeki ağrı sebebiyle keserek kan kaybından bir nevî intihar ederek ölen kişiye Rasulullah (s.a.v.)'in dua yapmasının sebebi olarak ; Bu kişi elindeki hastalıktan dolayı tedavide kullanabileceği ilaca rağmen (kendi hatasından dolayı) eklem yerlerinden keserek kan kaybından ölen bu kişiye haklı şekilde dua etmiştir. Yâni kişi çaresizlikten dolayı değil, alternatif bir tedaviye rağmen yarayı keserek kurtulabileceğini ya da çektiği acıya son vermek düşüncesiyle kendini öldürerek günaha girmiştir. Rasulullah (s.a.v.)'in yanına Hicret etme ecrinden dolayı da afv olunmuş, bundan dolayı da Peygamber (a.s.) elinin tamamen iyileşmesi (düzelmesi) için dua etmiştir.

Buradan anladığımız gibi ebedî saadet yurdu Cennette cezalandırma yoktur, aksine mukâfat vardır. Elinin sarılı olması, dünyada iken kendisi kestiği için düzeltilmemiş, öyle bırakılmıştır, yani sağlamken eli kusurlu yapılmamıştır.



Ebu Ca'fer Ahmed b. Muhammed b. Selamet El-Ezdi Et-Tahavi, Muşkil'ul Asar şerhi
Ekli dosyayı görüntüle 27858



Bir başka sorum daha var hocam, imam Tahavi; bu kişinin öleceğini bile bile, intihar kastıyla ellerini kesmediğini söylemiş; peki çaresizlikten, dünyevi sıkıntılardan dolayı intihar eden birisinin iyi amel(ler)i intihar günahına kefaret olur mu?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
elini kestiği için cennette elinin sarılı olması bir dezavantaj olduğu, diğer cennetteki kişilerde böyle bir durum olmadığı için bunu bir cezalandırma olarak algılamıştım,

peki bu ellerinin sarılı olması ebedi bir durum mudur yoksa bir müddet böyle olup daha sonra normalleşecek mi?

Peygamberimizin dua etmesinden anladığım,
1. bu durumda (ellerinin sarılı olması) da affedilme ihtimalin bulunduğu ve bu kişinin de normal cennet ehli gibi ellerinin olacağı,
2. affedilmese de bu dezavantajın ebedi değil, geçici olduğu. Yanlış mı anlıyorum?

Benim tanıdıklarım arasında da "kul hakkına taalluk eden günahlarda cennette de birisi cezalandırılabilir" gibi bir hurafe var.
C 1- Evet, bilhassa Rasulullah (s.a.v.)'in dua da buyurması bu yönde (duanın kabûlu) olacağına işarettir.
C 2- Allahu âlem, mümkün.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bir başka sorum daha var hocam, imam Tahavi; bu kişinin öleceğini bile bile, intihar kastıyla ellerini kesmediğini söylemiş; peki çaresizlikten, dünyevi sıkıntılardan dolayı intihar eden birisinin iyi amel(ler)i intihar günahına kefaret olur mu?
Direkt afv (iyilikleri keffaret) edilebilir veya cezası uzun da olsa şirk koşmamışsa afv olunacaktır, Âllahu âlem.
 
Üst Ana Sayfa Alt