Âleykum selam we rahmetullah
Kabir sorgusu ve azabı toprağa gömülmeyle sınırlı değildir. Çünkü azab ve sorgu asıl olarak ruha yöneliktir; cesetle ilişkisi ikinci plandadır.
Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle der: “Kabir azabı, sadece gömülene değil, ölen herkese olur; ister gömülsün, ister yakılsın, ister hayvanlar yesin.” (İbn Teymiyye, el-Fetâvâ, C. 4, Sf: 284)
İbn Teymiyye şöyle der: "Kabir azabı ve nimeti, ceset gömülse de gömülmese de meydana gelir. Hatta ölü denizde boğulup yok olsa, yahut yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanıp yense, yine de Munker ve Nekîr’in sorgusu ve kabir azabı gerçekleşir. Bu azab, ruh ile beden arasında olur." (İbn Teymiyye, el-İstikâme, C. 1, Sf: 250)
İbn Teymiyye başka bir eserinde şöyle der: "Kabir, sadece toprakla sınırlı değildir. Kabir, ölenin girdiği berzah âlemidir. Cesedi denize atılmış veya kuşlara yem olmuş bile olsa, sorgu ve azab Ona ulaşır." (İbn Teymiyye, er-Ruh, Sf: 51)
İbn Kayyim, şunları söyler: "Kâbir azabı sadece toprağa konulan kimseler için değildir. Kâbir azabı ve sorgusu, berzah âleminde gerçekleşir. Cesedi yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanan, suda kaybolan, yakılan veya gömülmeden kalan kişi de bu azab ve sorguya tabi tutulur."
"Kabir hayatı hak bir hayattır. Bu hayat, ölünün bedenine ve ruhuna yöneliktir. Bedeni hangi hâlde olursa olsun – gömülü, parçalanmış, dağılmış – Allah Onun bedenine kabir hayatını ulaştırır." (İbn Kayyim, er-Rûh, Sf: 69 - 70 - 71)
İbn Hacer el-Heytemî: “Kabir azabı sadece kabirde değil, ölüm ile kıyamet arasındaki her durumda gerçekleşir. Ruh azab görür, cesetle bağlantılı olarak.” (İbn Hacer el-Heytemî, ez-Zevâcir an İḳtirâfi’l-Kebâir, C. 1, Sf: 340)
İmam Kurtubî: “Kabir azabı, her ölüye ulaşır; ister denizde boğulmuş olsun, ister parçalanmış ya da yakılmış. Toprağa gömülmek şart değildir.” (Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî, et-Teẕkire fî Aḥvâli’l-Mevtâ ve Umûri’l-Âḫire, Sf: 109-110)
Savaşta parçalanan, yakılan veya kaybolan ceset; Kazada vücudu parçalanan ; Denizde boğulan ve cesedi balıklara yem olan beden sahibi; Yanarak kül olan vb. bunların hepsi kabir sorgusuna ve azabına uğrayabilir, çünkü bu olaylar ruhun berzahta yaşadığı hallerdir, ceset sınırlı değildir.
Kabir sorgusu bedenle birlikte olur, ama asıl olarak ruh merkezlidir. Cesedin gömülmesi, Allah’ın kudreti karşısında fark etmez. O, her şeyi bilir, her şeyi yaratmaya kâdirdir.
