E
Çevrimdışı
Ebu & Dücane
Misafir
HARAMLARI MASLAHATLA YIKMAK
ŞİRKİ MASLAHATLA MEŞRULAŞTIRMAK
Bu yazı 2012 anayasası günleri yayınladığım yazılardan birisi idi, asker anayasası ile beraber burada tekrar yayınlıyorum:
Başörtülü bir genç kız Mısır’daki büyük âlimlerden birine gelerek, ona şöyle dedi: “Hocam, benim yabancı bir şirkette, gerçekten iyi bir maaşla işe girebilmek için diplomam var, ancak bu şirketin tek şartı başörtülü olmamak ve açık saçık olan memur üniformasını giymek.”
Kıymetli âlim ona; “Câiz değildir değerli kardeşim.”
Bunun üzerine genç kız: “Ama Hocam, ben maaşımın tamamını Suriye’deki cihada destek olmak ve orada İslâm ahkâmını uygulayan bir İslâm devleti kurulması için harcamak niyetindeyim”
Kıymetli âlim: “Hayır kardeşim! Câiz değil. Allah (cc), kadınlara başörtüsünü farz kılmıştır. Ve –cihada destek olmak gibi- soylu bir gâye, -açılmak gibi- haram bir fiili meşrulaştıramaz. Biz Allah’a ancak emrine itaat ederek ve O’na isyandan kaçınarak yaklaşabiliriz.”
Genç kız: “Ama Hocam, bu şirkette çalışmakta maslahat (fayda) var, hangi maslahat! Cihada destek ve İslâm Devletinin kurulmasına katkıda bulunmak. Ve bu benim milyonlarca açık saçık kızın ortasında tek başına bir kız olarak tesettürümün faydasından daha büyük bir şey. Hal böyleyken eğer cihada destek olmazsam, birçok ırza dokunulacak ve Müslümanlar öldürülüp, işkenceye uğrayacak. Benim açıklığımın zararı şüphesiz Suriye’deki kız kardeşlerimin şerefine halel gelmesinden daha basit bir şey. Niçin şirketin şartlarını, iki zarardan daha hafif olanını işlemek babından kabul etmeyeyim? Hem ben bu durumu darda kalanın hükmü içerisinde sayıyorum. Ve ben yabancı şirketlerin şartlarını da biliyorum, herkes kendi durumunu daha iyi bilir.”
Hoca irkilerek: “Hayır kardeşim, câiz olmaz, câiz olmaz!”
Genç kız: “Hocam, şahsınız bizleri, beni, anne-babamı ve kardeşlerimi anayasa oylamasına çağırmış ve onun teşri yetkisini Allah’tan başkasına mahsus kıldığı için şirk olduğunu ama maslahat ve şerri azaltma ve hayrı artırma umuduyla iki zarardan daha hafif olanı yapmak olduğunu söylemiştiniz. Şimdi ülkenin istikrarını sağlamak ve bazı zaaflarını azaltmak niyetiyle şirk olan bir anayasayı onaylamak câiz olurken, benim açıklığım –şirk derecesine bile ulaşmayan bir günahken – ve de Müslümanların zaferi, İslam devletinin kuruluşu ve şeriatın tatbiki gibi hususlara katkı sağlayacakken câiz olmaması makul mü??!! Siz çelişki içindesiniz kıymetli Hocam!
(Sembolik bir hikâye)
Muhaliflerimizden birçoğunun anlamadığı şu ki, mesele bizce artık Allah’tan başkasına teşri yetkisini veren anayasa sorununu aşarak daha tehlikeli bir boyut kazandı. Bu günlerde ortaya çıkan şey, şer’i kuralları kullanmadaki acayip karışıklık ve bazı Müslüman hanımların yıkımı… Selefi şeyhler yakında bunun yıkıcı etkilerini görecekler.
Dr. İyad Kunaybi
Bu yazı Kulliyetu Neva tarafından tercüme edilmiştir.