Okb 3-4 senedir uğraştığım bir hastalık. Dolayısıyla kendisini çok tecrübe ettim ancak halen aşabildiğim söylenemez. Çünkü ağır bir lokma. Hatta en ağır psikolojik sıkıntılardan olduğu söyleniyor. Ve şeytan bizim başımıza bunu sarıyor ki dinimize hizmetimiz ve kulluk gayretimiz zaafiyete uğrasın diye. Halen çözemesem de bazı tecrübelerimi aktarabilirim bu süreçte
Bunlara geçmeden önce okb yi şöyle özetleyeyim ki bu sıkıntıyı yaşayanların içi rahatlasın aynı hikayeyi görüp
Önce bir vesvese/obsesyon dediğimiz şey gelir. Bu seni bayağı rahatsız eden bir şeydir. Türleri çok fazladır; temizlik obsesyonu, simetri obsesyonu, eşya obsesyonu, cinsel obsesyon vs vs... Uzayıp gidiyor. Bu gelen vesveseye karşı kompulsiyon yani vesveseyi çürütmek için karşı cevap getirmeye çalışırsın. Şeytanın dillendirdiği o şeyin doğru olmadığına inanmak istersin. Bu seni kısa süre bir 10-15 saniye rahatlatır. Sonra bu senin kompulsiyonunu çürütmeye yönelik yeni bir vesvese gelir ve şeytan o istemediğin ihtimali kuvvetli gösterebilmek için zorlar. Sen bu obsesyona da cevap vereyim dersin ve düşünüp o ihtimali çürütmeye çalışırsın, lakin verdiğin cevabı çürütmeye yönelik yeni bir obsesyon gelir. Her cevap verdiğinde tekrar cevap gelir ve o istemediğin şeyi şeytan sürekli doğruymuş gibi sana fısıldar. Senin delillerini çürütür. Sen onla mücadele edeyim derken bu saatler sürer. Beynin yanar, yorulmaya başlar.
Bu her gün devam eder. Haftalar belki aylar boyu sürer ve hayat kaliteni mahveder. Verimliliğini çok düşürür. Sen diyelim bir yolunu yöntemini bulup bu vesveseden kurtuldun. Bu kez farklı bir hususta yeni bir vesvese gelir ve serüven yeniden başlar.
Tecrübeleri şöyle listeleyebilirim:
1- Şeytan genelde fazla ilgilendiğimiz bir konuyu ele alıyor. Bugüne kadar uğraştığınız vesveselere bakarsanız aslında hep ortak bir konusunun olduğunu muhtemelen görürsünüz. Bende de öyle oldu. Dört yıldır uğraşıyorum ama şunu farkettim. Her ne kadar çeşit çeşit vesveselerle her birisi için haftalar ve aylar vererek uğraşsam da aslında hepsinin konusu ortak ve insan için önem duyduğu bir şey oluyor.
2- Maruz bırakma ve tepki önleme taktiği vardır. En azından vesvesenin o an karşıma çıkan türeviyle baş etmeme yaramıştır ancak sabır ister. Vesvese gelince bu vesvesenin varlığını kabullenmek ancak ona karşı bir cevap vermemek/kompulsiyon geliştirmemek ve kendini tutmak üzerine bir stratejidir. Böylece zaman zaman vesvesenin gücü azalır. Şeytanın sıktığı mermiler boşa gider. En nihayetinde vesvesenin o türevini mağlup edersin. Lakin bu tam manası ile okb yi yendiğin manasına gelmez. Ben de başta öyle sandım ancak sonra yeni türevleri karşıma çıkmaya başladı. Ve tekrar tekrar mücadele veriyorsun.
3- Vesveseyi tetikleyen ortamlardan uzaklaşma tekniği vardır, ancak genelde uğraşılan vesveseler mecburen olmak zorunda olduğun ortamla veya genel olarak dünya hayatını bir şekilde ilgilendiren bir konuyla alakalı gelir. Atıyorum temizlik vesvesesi geliyorsa gidip ormanın içinde çadırda yaşayacak halin yok. O yüzden bu strateji artık ne kadar oluyorsa olduğu kadar denenebilir.
4- Kendini dolu şeylerle meşgul et denir. Ekseriyetle geçici bir yöntemdir. Atıyorum kendimi kitap okumaya verdiğimde kafamı çok farklı bir şeye yoğunlaştırdığım ve o sırada dünyayla bağlantım kesildiği için evet vesvese zayıflıyor. Ancak kafanı kitaptan kaldırıp biraz dünya ile bağlantı kurunca geri başlıyor. Yani mesela bunu üçüncü maddeye göre nasıl çözebilirsin ki Allah'tan ölmeyi mi dileyeceksin dünyadan komple gitmek için
Veya dördüncü yöntemle sürekli durmadan kalktıktan sonra uyuyana kadar kitap mı okuyacaksın namaz araları hariç
İlla dünya ile irtibat kuruyorsun ve tekrar başa sarıyor
5- Şu yöntem de vardır, vesvese geldiğinde kendin için bir şey belirlemek (atıyorum kırmızı ışık hayal etmek veya el çırpmak gibi vs) ve bunu yaptığın an vesveseyi düşünmekten vazgeçip başka bir şeye odaklanmak. Bunu her vesvese geldiğinde tekrarlamak. Böylece vesveseyi zayıflatmak.
Şunu söyleyebilirim ki, okb zorlu bir hastalıktır. Zararları şunlardır: Hayat kaliteni düşürür, verimliliğini fazlasıyla azaltır, arkadaşınla konuşurken ara sıra duraksadığın dalgınlaştığın veya kısa kestiğin olabilir çünkü o zaman da rahatsız eder, vesvese hangi konuda geldiyse farzet ki bir kale savunuyorsun ve surun bir tarafına top geliyor. Sen o suru savaşta onarmaya çalışsan da eskisi gibi olmuyor. Okb hangi konuda geldiyse o konu artık eskisi kadar senin bilinçli ve bilgili olduğun bir husus olmuyor illa bir zarar alarak çıkıyorsun.
Mesela temizlik obsesyonu vardır, ben hiç yaşamadım ama onun üzerinden anlatayım. Bir yeri sürekli temizlemeye çalışıyorsun kirli olduğuna dair vesvese geliyor. Ben temizledim diyorsun ancak halen oranın kirli olma ihtimaline dair, sildiğin bezin temiz olmayabileceğine dair, kirin eline bulaşmış olabileceğine dair vs vs bir yığın obsesyonlar ile uğraşıyorsun. En nihayetinde maruz bırak-tepki önle stratejisi ile bu vesveselerden kurtuldun diyelim. Bu senin artık bu konuyu bu kadar düşünmemeni veya aşırı fazla ilgilenmemeni sağlıyor. Ancak oranın temiz olduğuna yüzde yüz ikna olmanı sağlamayabilir zira artık bu hususta alacağın zararı aldın. Halbuki okb öncesinde oranın temiz olduğunu biliyordun. Şimdi konuyla bu denli bağımlı şekilde ilgilenmemek suretiyle bundan kurtuldun. Eğer burası temizlendi herhalde diye düşünürsen mujtemelen yavaş yavaş tekrar vesveseler gelmeye ve serüvene kaldığın yerden devam etmeye başlayacaksın.
Çözüm önerisi olarak benim bugüne kadar en çok işime yarayan dua etmek ve maruz bırak-tepki önle taktiği (2.madde) oldu. bol bol dua etmek lazım. Neticede imtihan dünyası ve her birimizin illa imtihanları olacak. Allah Teâlâ yardımcımız olsun. Bir de bu okb dünyanın ne kadar değersiz bir yer olduğunu ve şeytanın nasıl bir düşman olduğunu bize iyice öğretiyor.