Yani önce Allah burada yazılanlara şahit sonra sizler. Yazılarımın neresinde ben Aidin Salih'in itikadına laf etmişim?
=>
İşte burada söylediklerin kardeşim:
Kalın puntoya aldığım kısmı dikkatle incelerseniz sanırım kopukluğun nereden kaynaklandığını anlayacaksınız. Tam olarak Aidin Salih isimli şahsı kalın puntoya aldığım kısımdaki gibi insanlara önerdiği bazı tedavi yöntemleri, eserine kaynaksız mevzu hadisleri alması, ayetleri bağlamından koparıp tefsir etmesi ve bu ayetler üzerinden haddi olmadığı halde fetva vermesi, özellikle eserinde modern tıp kullanmış kişilere karşı kullanmış olduğu kaba ve yerici uslup için eleştirdim.
Özetle bu hanım:
1. Dini konulara dayalı olmaksızın ileri sürdüğü hatalı tıbbi tedavi yöntemleri olabilir, ki modern tıbbın da bolca var; bunda hemfikiriz ve olağan karşılıyoruz.
2. Ara kısımda bu hanımın itikadını, kendince fetvalarını, tefsirlerini açıkça eleştiriyorsun; işte bu ilk alıntıda sorduğun sorunun doğrudan cevabı kardeşim.
3. Aidin Salih'in kişilere deccal, şeytan vb hakaretlerine kızıyorsun ama kadın kendi dini çıkarımlarına, yani itikadına göre öyle inandığı için öyle ağır şeyler söylüyor; yani bu da yine kadının itikadının eseri ve sorduğun bu sorunun dolaylı cevabı.
Kısaca 2 ve 3 no aynı şeye dayanıyor: Kadının inancı.. Batıl tefsir, batıl inanç => sonuç: haksız öfkeler..