Cüppeli Şarlo Ekrandan Yine Bozuk Geleneksel Hurafelerini Kustu!

farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Elhamdülillah ben Müslümanım.Kur'anı aklımla anlamaya kalkmayan, mezhepleri kabul eden, hadisi sünneti reddetmeyen bu kadar mümini veliyi şirkle sapıklıkla suçlamayan, kafir müşrik ilan etmeyen bir Müslümanım.

:D

Bu foruma girmişsin . De bu forum sadece bu konudan ibaret değil. Onu da biliyorsundur umarım.
Tasalanma, okuyabilirsin diğer konuları da. Üye profiline baktım az önce. Bu konu haricinde hiçbir başlığa bakmamışsın.

Öylesine bir ruh hali sergiliyorsun ki; inan senin için üzülüyorum.
Birazcık, azıcık gayret etsen. o kadar zor değil.
Ama yok illa da ben başkasının aklıyla düşünürüm, benim aklım falan yok diyorsan, sana sözüm;
Peşinden gittiklerinin beyinlerinin doğru olduklarını, onların şeytan olmadığına nasıl emin olabilirsin?
Sen daha kendi beynine güvenemiyorsun ki?
O zaman peşinden giden kişi cehenneme gider ise, bunda senin kabahatin neolacak ki, sen de peşinden oraya gidebilirsin.
Gerçi ben bunu da duydum. Şeyhim cehenneme giderse ben de gideyim diyenler de var!!!!
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Kur'an-ı kerimde, Allah yolunda ölenlerin yani peygamberlerin ve şehitlerin ölmediği bildiriliyor. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Fî-sebîlillah [Allah yolunda] öldürülenlere ölü demeyin! Bilâkis onlar diridir, ama siz bunu anlayamazsınız.) [Bekara 154]


BAK ALLAH SWT DIYORKI SIZ ANLAYAMAZSINIZ .. PEK SEN NASIL ANLADIN ...



Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.

Allah yolunda öldürülenlere: “- Onlar ölüler’dir” demeyin. Hakikatte onlar diridirler. Fakat siz anlayıp bilemezsiniz.

Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız.

baska bir ayettede soyle gecer (ALI IMRAN 169)

(169-170) Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.


Ve sakın Allah yolunda katledilenleri ölmüşler sanma, hayır, hep hayattadırlar, Rablarının ındinde yaşarlar


ALLAH yolunda vurulanları ölü sanmayın; bilakis onlar Rableri katında nimetler içinde diridirler.


ARKADASIM SEN YANLIS YOLDASIN .. sen Allah swt nin gucu ile kendini kandiriyorsun Allah swt nin gucu here seye yeter ama Allah sozunde yalanci degildir, Allah swt nin gucu kafirleri cennete koymayada yeter lakin Allah cehennemi onlara vaad etmistir ..


sen kendi aklinla dini yorumlama bak boyle demissin " 2- Diriye de yardım ettiren Allah'tır. (Allah diriye yardım ettirir, ölüye yardım ettiremez) demek küfürdür. Allahü teâlâya ölülere kuvvet vermekten âciz değildir." iyide kimse acizdir demedi yanliz once Allah swt nin olulere kuvvet verdigini ispatlaman lazim,

simdi senin o kit aklina gore ben sana sorayim, Allah swt la olulere kuvvet vermeden isleri yonetmekten acizmi ? (hasa) yani senin aklina gore senin soylediginde kufur.. boyle akilsizca bir sey olmaz .. bana KURANI KERIMDEN VE SUNNETEN Allah swtnin olulerle insanlara yardim ettigini ispatlarmisin ..

bu yazdiklarin ispat degil

Allah’ın kudreti olmadan, dirinin yardım edeceğine inanıp da, ölünün yardım edemeyeceğine inanmak şirk olur. Dirinin yardım edeceğine inanıp da, Allah’ın kudretiyle ölünün yardım edeceğine inanmamak da, Allah’ı âciz kabul etmek olacağı için küfür olur. Hâlbuki Allahü teâlâ her şeye kadirdir. Ölüden diri, diriden ölü yaratır. (Âl-i İmran 27)

BU YAZI FIKIHSIZLIK CUNKI SEBEBINI YAZMAMIS ALI IMRAN 27 SOYLENEN SOZE DELIL DEGIL KISI SOYLE DIYEREK Dirinin yardım edeceğine inanıp da, Allah’ın kudretiyle ölünün yardım edeceğine inanmamak da OYSA BU SOZUN KENDI BASINA ISPATI LAZIM ALLAH SWT NEREDE YADA RESULULLAH SAV IN HANGI SOZUNDEN ALLAH SWT NIN KUDRETIYLE OLUYE YARDIM ETTIRDIGINI SOYLUYOR .. YOKKI BOYLE BIR SEY VARSA ISPATLA ..




Abdülhak-i Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: İnsan ölünce ruhunun ölmediği âyet ve hadisle sabittir. Ruh şuur sahibidir, ziyaret edenleri tanır. Velilerin ruhları, diri iken de, öldükten sonra da, yüksek mertebededir. Keramet sahibi olan ruhlardır. Ruh, insanın ölmesiyle ölmez. Kerameti yapan, yaratan, yalnız Allahü teâlâdır. İnsan diri iken de, ölü iken de bir şey yaratamaz. Ancak Allahü teâlânın yaratmasına vasıta, sebep olmaktadır. (Mişkat)

BU ADAMDA SIZIN GIBI MUSRIK YADA SIZ BU ADAMA IFTIRA ATIYORSUNUZ .. SIMDI BU ADAMIN SOZUNU ISPATLAYIN

YANI RUH OLMUYOR MESELESI DEGIL OMEYEN RUHUN YARDIM EDECEGI MESELESINI KURAN VE SUNNETTEN ISPATLAYIN ..

BU ADAM DOGRU SOZLE BATILA ISABET ETMIS .. YANI SENIN SEHITLER ALLAH KATINDA DIRIDIRLER DEMEN GIBI TABIKI SEHITLER DIRIDIRLER AMA BIZIM MESELEMIZ DIRI OLUP OLMAMASI DEGIL SEHITLERIN INSANLARA YARDIM EDIP EDEMEMESI ANLADIN UMARIM,

BIR AYET GETIRIYORSUN AMA YANLISA ISABET EDIYORSUN .. YOKSA BURADA KIMSE ALLAHIN KUDRETI YETMEZ YADA SEHITLER ALLAH KATINDA DIRI DEGILDIR DEMEDI SEN ISKEMBENDEN YAZMISSIN


Şihabüddin-i Remli hazretleri buyuruyor ki: Enbiya ölünce mucizeleri, evliya ölünce de kerametleri kesilmez. Peygamberlerin mezarda diri olup namaz kıldıkları, şehitlerin de diri oldukları, kâfirlerle savaşırken yardım ettikleri hadis-i şeriflerle bildirildi. (Şevâhid-ül-hak)

YINE AYNI AYAK BU SAHISTA YA SIZIN TARAFINIZDAN IFTIRAYA UGRUYOR YADA BU HAZRETLERI DEDIGINIZ SAHISTA MUSRIK SENDEN RICAM HANGI SAVASTA BU OLULER YARDIM ETMIS MESELA BEDIRDE MELEKLER YARDIM ETMIS, HANI MELEKLER INSAN SURETINDE YARDIM EDER AMA OLULER NEREDE NASIL YARDIM ETMIS KURAN VE SUNNETEN DELILIN VARMI?

BAKIN SIMDI DAVAMIZ SEHITLER DIRIDIRLER DEGIL BU KONUDA HEM FIKIRIZ SEHITLER ALLAH KATINDA DIRIDIRLER AMA SORUMUZ OLUNUN DUNYANIN NERESINDEN OLURSA OLSUN KENDINI YARDIMA CAGIRANI DUYMASI VE ONA YARDIM ETMESI (Allah swt nin gucu yeter deme ben yetmez demiyorum lakin Allah swt boyle bir durumu olusturduguna sizin deliliniz ne ? )


Mevlana Abdülhakim-i Siyalküti hazretleri buyuruyor ki: Ölü yardım eder. Dua eden, Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu vasıta yapmakta, (Ey Allah’ın veli kulu, bana şefaat et! Allahü teâlânın dileğimi ihsan etmesi için vasıta ol!) demektedir. Dileği veren yalnız Allahü teâlâdır. Veli, yalnız vesiledir, sebeptir. (Zad-ül-lebib)

MEKKELI MUSRIKLERIN SIRKIDE BUYDU ONLAR BU PUTLAR BIZIMLE ALLAH ARASINDA ARACILARDIR DIYORLARDI AYNI ISTE TAM MUSRIKLIK YOKSA ONLARDAN HIC BIRI ALLAH SWT OLMADAN BU PUT YARATIR DEMIYORDU HATA DIYORLARDIKI BIZ BU PUTLARA ALLAH SWT YA YAKINLASMAK ICIN IBADET EDIYORUZ .. AYNI SIZIN GIBI ..
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
peki cübbeli şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır mı diyor.bunu söyleyen beyazidi bestami kafir mi oluyor.bizim de verecek bir ilmi cevabımız olacaktır
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
@ 15kasım
bu eklediğin yazılar her nereden alıntı ise;
israiliyat, materyalizm, felsefe, ateizm, budizm kokuyorlar
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
BİRGİVİ RİSALESİ (KADIZADE ŞERHLİ BİRGİVİ VASİYETNAMESİ)
HALİFE SULTAN 3. SELİM RAHİMEHUMULLAH DEVRİ 1803 ÜSKÜDAR BASKISI-Akıncı arşivi

Birgivi ve Kadızade, Sağda en altta, bakalım ELFAZ-I KÜFÜR bahsinde ne diyor: senin için transkriptini de yapayım kardeş;

ERVAH-I MEŞAYIH HAZIRADUR, BİLÜRLER DİSE KAFİR OLUR DEMİŞLER..

Yani, şeyh ruhları, adları anıldığında bundan haberdar olurlar diye inanmak küfürdür..
Veya mekana geldiklerini o anda oraya geldiklerine inanmak küfürdür..

Düşünün ki, sadece oraya geldiği veya anıldıklarını bildiklerine inanmak küfürse,
bir de onlardan medet himmet imdat dilemek daha kat'i ve katmerli küfürdür..

Bu babda sufi olan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi'nin Camiul Mütun'unda Elfaz-ı Küfür kısmında bile aynı sözleri göreceksin baktığında..

Zira bu cümle, tüm HANEFİ AKAİD KİTAPLARINDA, ELFAZ-I KÜFÜR kısmında vazgeçilmez klişelerdendir..

Gümüşhanevi bile bunu yok sayamamış nakletmiş ve tasdik etmiştir..

Birgivi Risalesi.jpg


Birgivi.jpg


Risale-i Birgivi Ervah Babı.jpg
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Elhamdülillah ben Müslümanım.Kur'anı aklımla anlamaya kalkmayan, mezhepleri kabul eden, hadisi sünneti reddetmeyen bu kadar mümini veliyi şirkle sapıklıkla suçlamayan, kafir müşrik ilan etmeyen bir Müslümanım.



SEN MUSRIKSIN .. ALLAH SWT YA INANAN, ONUN YARATAN GOKTEN RIZIKLANDIRAN OLDUGUNA INANAN AMA ONA ORTAK KOSAN BIR MUSRIKSIN .. SANA GORE SEYH ABDULKADIR GEYALANI NEREDE OLURSAN OL SENI DUYAR ISITIR GORUR VE SANA YARDIM EDER (Allah swt nin dilemEsi ile).. iste bu mekkeli musriklerin sirki idi onlarda putlarina senin abdulkadir geylaniye verdigin sifatlari veriyorlardi yoksa onlarda senin gibi Allahin yaratigina rizk verdigine gucunun her seye yetigine inaniyorlardi .. sen ve cubbeli ne ise onlarda ayniydi sen kendini Allah resulu asv ma nispet ediyorsun , onlarada ibrahim as ma kendilerini nispet ediyorlardi, sizin Allah swt ya ortak kosarken Allah swtnin sifatlarini kullara verirken (Allah swt nin dilemEsi ile) DEMENIZ sizi musriklikten kurtarmaz ..

zaten peygamberimiz sizin gibilerin sadece tek bir olan ilaha Allah'a ibadet etmelerinini saglamak icin gonderilmistir .. ve Resulullah sav sizin gibilere soyle demistir siz LA ILAHE ILLAALLAH DIYINCEYE KADAR SIZINLE SAVASMAKLA EMIR OLUNDUM ..

siz bugun LAILAHE ILLAALLAH DIYORSUNUZ, SOZ ILE AMA AMEL ILE, ILLA ABDULKADIR GEYLANI, ILLA SEYH FELANCA, ILLA GAVS, ILLA ANAM, ILLA BABAM, ILLA FELANCA, ILLA FULANCA ONLARDA ALLAHIN DILEMESI ILE DIYEREK .. ALLAHTAN BASKA ILLAH YOKTUR SOZUNU YALANLIYORSUNUZ ..

sizin Allahin kudreti yetmezmi? yada Allah swt nin dilemsi ile demeniz sizin Allaha ortak kilmanizi mesrulastirmaz .. yani siz Allah kendisine ortak kilinmasina gucu yetmezmi diyen bir akilsizdan baska bir sey degilsiniz .. ama farkinda degilsiniz ..
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
yusuf ahi Allah cc senden razı olsun ilmini bereketlendirsin ve ayaklarını sabit kılsın bu kişiye daha söylenecek söz kalmadı bence cümleten hayırlı geceler
 
aknczlfkr Çevrimdışı

aknczlfkr

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
-HALİFE SULTAN SÜLEYMAN RAHİMEHULLAH DEVRİ FATİH CAMİİ İMAMI İBRAHİM EL HALEBİ RAHİMEHULLAH

-HALİFE SULTAN SÜLEYMAN-2.SELİM RAHİMEHUMALLAH DEVRİ MÜDERRİSİ DARUL-HADİS BAŞ MÜDERRİSİ İMAM MUHAMMED BİRGİVİ RAHİMEHULLAH..

-HALİFE SULTAN 4. MEHMED RAHİMEHULLAH DEVRİ KUDÜS-Ü ŞERİF MEVLEVİYETİ PAYELİ KADI EBUL BEKA EL KEFEVİ RAHİMEHULLAH..

-HALİFE SULTAN 1. ABDULHAMİD RAHİMEHULLAH DEVRİ DERS-İ AMM MÜDERRİS KADIZADE AHMED BİN EMİN EL İSLAMBULİ RAHİMEHULLAH..


Akıncı, bu dört alimin eserlerini, evveliyatla resimlerini verdiklerimizi şerh yazarak hazırlamaktadır.. İnşallah tab edildiğinde vicdan sahibi sufiler çok şey öğrenmiş olacaklar ve kendilerini , sürekli tarihi referans alarak kandıran şeyh efendileri konusunda sorgulamaya başlayacak ve gerçek Hanefi Ulema'ya yani Medrese'ye yönelecekler, Tekke'nin hele hele bu laik asırdaki tekkelerin küfürlerini fark edeceklerdir.. niyeti bozuk olanlar ise çok üzülecek ellerinin tersini ısıracaklardır öfkelerinden..




şimdilik bu kadar 15kasım kardeşş.. Diğer sözlerin tek tek kaynağını ve sahifesini numarasını vs vermeye gerek duymam için önce bu verdiklerimin yanlış olduğunu isbatlaman gerek ki buna değsin.. dedik ya, sencileyin vaktin bol olabilir, kes yapıştır yapıp burada polemiğe gireceğin malzeme kaynağı olarak sufi sitelerin de bol olabilir elinin altında, ama sırayla aşama aşama gidersek tüm dediklerinde mesele böyle gider vesselam.. tadımlık olsun diye ve vaktimiz olmadığı için burada kesiyoruz..



şimdilik...

Birgivi-Halebi.jpg


Birgivi.jpg


Halebi Babadağı-Kefevi Tuhfe ilk sayfa.jpg


Halebi-Babadağı-Kadızade.jpg


Halebi Babadağı-Kefevi Tuhfe.jpg
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
bence sen tasalanma ben uzun zamandır bu forumdayım bu ne ilk hesabım ne de ilk konum.
kimin algısının bozuk olduğu belli yaşayan birinden dua isteyebilir ama ölüden isteyemez neden? Allah ona duyuramaz mı.yada yaşayanın kendi kudretiyle sana yardım ettiğini, öldüğü için de kudret falan olmadığından yardım edemeyeceğini mi düşünüyorsun.oysa herşeyiyaratan Allahtır.ölüyü de sebep kılabilir.
Resul sav sağ idi yani duyuyordu
şimdi öldü ve duymaz bunu demek istiyorsun yani
Onlardan daha iyi işitmezsiniz
Resulullah efendimiz, Bedir’de öldürülen kâfirlerin gömüldüğü çukurun başına gelip, ölülerin ve babalarının isimlerini birer birer söyleyerek, (Rabbinizin, size söz verdiğine kavuştunuz mu? Ben, Rabbimin söz verdiği zafere kavuştum) buyurdu. Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah, cansız ölülere neden söylüyorsun?) dedi. Resulullah, (Rabbimin hakkı için söylüyorum ki, siz beni onlardan daha iyi işitmezsiniz. Fakat cevap veremezler) buyurdu. (Buhari, Müslim) [Hazret-i Ömer’in ölünün işittiğini bildiği halde böyle sorması, dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindir.]
kafir ölü işitiyor ama Resulullah işitmiyor öyle mi.ya da bu hadisi inkar mı ediyorsun
(Kabrimin yanında, benim için okunan salevatı işitirim. Uzak yerlerde okunanlar bana bildirilir.) [İbni Ebi Şeybe] (Diri olan işitir. Bir söz, diri olana
(Ölü kabre konurken, ayak seslerini işitir.) [Buhari] (Diri olan işitir.)


(Ölüler yaptığınız iyi işlerinizi görünce sevinir, kötü işlerinize üzülürler.) [İ.Ebiddünya] (Diri olan sevinir, üzülür.)


Vehhabilerin kendi kitaplarında diyor ki: (Gökler Allah’tan korkar, Allah göklerde his yaratır. Anlarlar, Kur’anda, yerlerin ve göklerin tesbih ettikleri bildirildi. Resulullahın avucuna aldığı taş parçalarının tesbih ettiklerini ve mescitteki Hannane denilen direğin inlediğini ve yemeğin tesbih ettiğini Eshab işittiler.) (s. 200)


(Buhari’de, İbni Mesud diyor ki, yediğimiz yemeğin tesbih sesini işitirdik. Ebu Zer diyor ki, Resulullah, avucuna taş parçaları aldı. Bunların tesbih sesleri işitildi. Resulullahın hutbe okurken dayandığı odunun inlemesi haberi sahihtir.) (Feth-ül-mecid s. 201)


Dağlarda, taşlarda, direkte his ve idrak olduğunu söyleyip de, Peygamberlerde ve Evliyada his olmaz demeleri, şaşılacak şeydir. Dirilere tevessül olunur, ölülere tevessül olunmaz demekle kendileri müşrik oluyorlar. Çünkü bu söz, diriler duyar ve tesir eder, ölüler duymaz ve tesir etmez demektir. Allah’tan başkasının tesir ettiğine inanmak olur. Böyle inananlara kendileri müşrik diyor. Halbuki, ölü de, diri de birer sebeptir. Tesir eden, yaratan yalnız Allahü teâlâdır.








(Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin! Onlar diridir; ama siz anlayamazsınız.) [Bekara 154]
simdi senin o kit aklina gore ben sana sorayim, Allah swt la olulere kuvvet vermeden isleri
yonetmekten acizmi ? (hasa) yani senin aklina gore senin soylediginde kufur.. boyle akilsizca bir sey olmaz
hangisi akılsızlık belli.ben sana soruyorum Allah sebepsiz iş yapmaktan aciz mi şifaya ilacı sebep kılıyor.sebeplerle iş görüyor? Peygamberine vahyi doğrudan bildirmekten aciz mi Cebrail Aleyhisselamı gönderiyor.tabiat olaylarını yönetmekten aciz mi Mîkail Aleyhisselamı sebep kılıyor
Nâziât
1. Bütün kuvvetleriyle koşanlar,


2. Neş'e ve şevkle yürüyenler,


3. Yüzüp yüzüp gidenler,


4. Yarışıp geçenler


5. İşleri düzenleyip yönetenler, hakkı için ki: kıyamet gerçektir, hepiniz ölümden sonra diriltileceksiniz.


Allah işleri düzenleyip yönetmekten aciz mi.kiminki akılsızlık bir daha düşün


ALLAH SWT DIYORKI SIZ ANLAYAMAZSINIZ .. PEK SEN NASIL ANLADIN demişsin sen şimdi tefsir mi yapmaya çalışıyorsun yoksa kafana göre ayet mealleri delil getirmeye devam mı ediyorsun hangisi


Allah yolunda öldürülenler şehiddir. Şehidden daha üstün olan Peygamber efendimize nasıl ölü denir! O âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir, bütün âlemler Onun hürmetine yaratılmıştır. Şehidler gibi Peygamberlerin bedenleri de çürümez. Dört hadis-i şerif meali şöyledir:
(Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, "Falan oğlu filan, sana selam söyledi" der.) [İbni Mace]


(Peygamberlerin vücudunu toprak çürütmez.) [Ebu Davud]


(Her Peygamber, kabrinde diri olup namaz kılar.) [Beyheki, Ebu Ya’la]


(Ölüler yaptığınız iyi işlerinize sevinir, kötü işlerinize üzülürler.) [İbni Ebiddünya]


Resulullahın Hayber’de yediği zehirli et, ölüm hastalığında etkisini gösterdi ve şehid olmasına sebep oldu. (Mevahib-i ledünniyye)




Müşrik, puta tapar, Allahü teâlâyı düşünmez veya Allah’ın düşmanı olan putları Allah’a yaklaşmak için vesile yaptığını iddia eder. Müşriklerin putlarıyla, Allah’ın sevgili kulları olan Enbiya ve Evliya nasıl aynı kefeye konur? Müslüman, sebepleri, vasıtaları kullanırken, sebeplere, mahlûklara, tesir, hassa veren Allahü teâlâyı düşünür. İstediğini Allahü teâlâdan bekler. Geleni Allahü teâlâdan bilir. Müminler her namazda Fatiha suresini okurken, (Ya Rabbi, dünyadaki arzularıma, ihtiyaçlarıma kavuşmak için maddi sebeplere yapışıyor ve bana yardım etmeleri için, sevdiğin kullarına yalvarıyorum. Bunları yaparken ve her zaman, dilekleri verenin, yaratanın yalnız Sen olduğuna inanıyorum. Yalnız Senden bekliyorum) anlamında söylüyorlar. Her gün böyle söyleyen müminlere nasıl müşrik denir ki?




Allahü teâlâya mahsus olan sıfatlara Üluhiyyet sıfatları denir. Taş, ağaç, güneş, yıldız, inek, insan, heykel, resim gibi bir mahlukta üluhiyyet bulunduğuna inanmak, bunlara yalvarmak, ibadet etmek olur ki, böyle inanmaya şirk denir. Şirke girene müşrik denir. Müşrikin ibadet ettiği bu şeylere şerik, mabud, put denir. Şimdiki Hıristiyanların çoğu, Budistler, Brehmenler ve Mecusiler müşriktir.


Müslüman, hiçbir evliyada üluhiyyet sıfatı bulunduğuna inanmaz. Enbiyanın ve evliyanın, Allah’ın sevgili birer kulları olduklarını bilirler. Ziyaret edenleri, dua isteyenleri, Allahü teâlânın kendisine haber verdiğine inanırlar. Dua etmeleri için bunlara yalvarırlar. Kur'an-ı kerimde, (Allahü teâlâya yaklaşmak için vesile arayınız) buyuruluyor. Peygamber efendimiz de, (Bir işinizde şaşırırsanız, ölmüşlerden yardım isteyiniz) buyuruyor. Bu hadis-i şerif, Cinlere de fetva vermekle meşhur olan Müfti-yüs-sekaleyn ve Şeyh-ül İslam ibni Kemalpaşazade hazretlerinin Hadis-i erbain kitabında vardır.


Ölülerin işitmediğini zannedenler Ehl-i sünnet değildir.
Ölünün de, dirinin de yardımı ancak Allahü teâlânın izni ile olur.




Evet, isteyenler olmuştur. Bir tanesi şöyledir:
Meymune binti Haris “radıyallahü anha” validemiz anlatır:
Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, Teheccüd namazı için abdest alırken âniden üç kere (Lebbeyk) dedi, sonra yine üç kere (Nusirte) dedi. Bunun sebebini sordum. Ömer bin Salim Raciz isimli bir sahâbînin, (İmdat yâ Resulallah!) diyerek yardım istediğini, kendisinin ona yardım ettiğini, yoksa Kureyşlilerin onu öldüreceklerini bildirdi. (Taberanî)






Bu hadis-i şerif, İmam-ı Taberanî’nin Sagir’inde bildiriliyor. Türkçe tercümesi de vardır, kolayca bulunabilir. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize yardım ettirdiği gibi, evliya zatlara da yardım ettirmektedir.


Hadis-i şerifteki Lebbeyk, (İşittim, söyle!) demektir. Nusirte, (Yardım olundun, sana yardım ulaştı) demektir.
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
israiliyat mı? senin yazın da kültürsüzlük kokuyor.bir şeyin İsrailiyattan olması için bir defa, İsrailoğullarından bahsetmesi lazım bilmem biliyor muydun? ayet hadis alim sözlerinden bu kokuları alıyorsan burnunu kontrol et
@ 15kasım
bu eklediğin yazılar her nereden alıntı ise;
israiliyat, materyalizm, felsefe, ateizm, budizm kokuyorlar
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
@15 kasim
Kac tane din ile alakali kitap okudun
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
SEN MUSRIKSIN .. ALLAH SWT YA INANAN, ONUN YARATAN GOKTEN RIZIKLANDIRAN OLDUGUNA INANAN AMA ONA ORTAK KOSAN BIR MUSRIKSIN .. SANA GORE SEYH ABDULKADIR GEYALANI NEREDE OLURSAN OL SENI DUYAR ISITIR GORUR VE SANA YARDIM EDER (Allah swt nin dilemEsi ile).. iste bu mekkeli musriklerin sirki idi onlarda putlarina senin abdulkadir geylaniye verdigin sifatlari veriyorlardi yoksa onlarda senin gibi Allahin yaratigina rizk verdigine gucunun her seye yetigine inaniyorlardi .. sen ve cubbeli ne ise onlarda ayniydi sen kendini Allah resulu asv ma nispet ediyorsun , onlarada ibrahim as ma kendilerini nispet ediyorlardi, sizin Allah swt ya ortak kosarken Allah swtnin sifatlarini kullara verirken (Allah swt nin dilemEsi ile) DEMENIZ sizi musriklikten kurtarmaz ..

zaten peygamberimiz sizin gibilerin sadece tek bir olan ilaha Allah'a ibadet etmelerinini saglamak icin gonderilmistir .. ve Resulullah sav sizin gibilere soyle demistir siz LA ILAHE ILLAALLAH DIYINCEYE KADAR SIZINLE SAVASMAKLA EMIR OLUNDUM ..

siz bugun LAILAHE ILLAALLAH DIYORSUNUZ, SOZ ILE AMA AMEL ILE, ILLA ABDULKADIR GEYLANI, ILLA SEYH FELANCA, ILLA GAVS, ILLA ANAM, ILLA BABAM, ILLA FELANCA, ILLA FULANCA ONLARDA ALLAHIN DILEMESI ILE DIYEREK .. ALLAHTAN BASKA ILLAH YOKTUR SOZUNU YALANLIYORSUNUZ ..

sizin Allahin kudreti yetmezmi? yada Allah swt nin dilemsi ile demeniz sizin Allaha ortak kilmanizi mesrulastirmaz .. yani siz Allah kendisine ortak kilinmasina gucu yetmezmi diyen bir akilsizdan baska bir sey degilsiniz .. ama farkinda degilsiniz ..

senin bu sözüne göre sen de müşrik olduğunu söylüyorsun farkında mısın Allahın dilemesiyle bunu yapar, Allahın dilemesiyle şöyle olur diye düşününce.böyle birşeyi nasıl savunabiliyorsun.Allahın dilemesiyle olacağına inanmanın şirk olduğunu nasıl söyleyebiliyorsun aklım almıyor. farkında olmayan sensin ama umarım bir gün anlarsın ve müminleri küfürle itham etmekten vazgeçersin bu kadar insan, evliya bilmiyor sen biliyorsun öylemi.sen kimseden yardım istemiyormusun o zaman sen de müşrik oluyorsun bu söylediğine göre.işte böyle çelişkiler yumağı içindesin.
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
@farkındayız ne yapacaksın kaç tane okuduğumu şimdi de buna mı geldin İsrailiyat diyordun en son.din ile ilgili kitap okumak değil doğru kitap okumak önemli.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
seninle kelime kelime gidecegim aslinda sana vakit ayrilmaz ama umulurki hayir olur ...

ilk meselemiz bu olsun senin yazinin ilk kismi ama Allah rizasi icin baska konuya atlama bu bitsin sonra diger sozune gecelim ..


soyle demissin



kimin algısının bozuk olduğu belli yaşayan birinden dua isteyebilir ama ölüden isteyemez neden? CUNKI KURAN VE SUNNETTEN BOYLE BIR DELIL YOK VARSA BUYUR VER ( AMA ONCE BIR TANE VER EN GUVENDIGIN DELILI ONU KONUSALIM SONRA YINE BASKA BIR DELILIN VARSA GETIRIRSIN) BIRDE HERANGI BIR ALIM SOYLE DEMIS DERKEN ONUNDA SADECE SOZUNU DEGIL SOZUNUN DELILINIDE GETIR yani felanca oluden istenir diyor diyip kesme felanca oluden istenir diyor ve bu delili getiriyor de yoksa ben yalancidir der cikarim )


seytandan Allah swt ya sigin ve oluden isteyemez neden dedin bende kuran ve sunnten delil bilmiyoruz dedim sende ben biliyorum buyur de istersen cubbeliye sor deki sadece bir delil ver onu konusalim sonra digerine gecelim CUNKI ANLAYAMIYORSUNUZ belki tane tane anlarsiniz yada biz anlamiyorsak fikih etmemiz kolay olur .. Allah swt bizleri islah etsin
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
@farkındayız ne yapacaksın kaç tane okuduğumu şimdi de buna mı geldin İsrailiyat diyordun en son.din ile ilgili kitap okumak değil doğru kitap okumak önemli.

Bi kere de ac fatiha suresini oku diyecektim. Uzun degil. 3 dk sürmez.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
akhiler yazmayin tane tane gidelim .. ya kucuk bir cocuk yada yeni islam girmis olabilir dua edin hayir olsun .. ilk delilini versin sonra yazariz ama sadece verdigi delil hakinda ..

bize sordu
kimin algısının bozuk olduğu belli yaşayan birinden dua isteyebilir ama ölüden isteyemez neden?

bizde dedik kuran ve sunnetten boyle bir delil yok simdi oda bakin delil bu diyerek ilk delili verecek oyle sayfa sayfa yazmayacak ki bizlerde anlayabilelim ..
 
farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
akhiler yazmayin tane tane gidelim .. ya kucuk bir cocuk yada yeni islam girmis olabilir dua edin hayir olsun .. ilk delilini versin sonra yazariz ama sadece verdigi delil hakinda ..

bize sordu
kimin algısının bozuk olduğu belli yaşayan birinden dua isteyebilir ama ölüden isteyemez neden?

bizde dedik kuran ve sunnetten boyle bir delil yok simdi oda bakin delil bu diyerek ilk delili verecek oyle sayfa sayfa yazmayacak ki bizlerde anlayabilelim ..

Sabir bu oluyo demek :D
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
İbni Şazan’da, İbni Mesud’dan bir rivayet vardır: “Biz Allah Resulü’nün Hamza bin Abülmuttalib’e ağladığı kadar daha önce hiç kimseye ağladığım görmedik. Onu kıbleye karşı yerleştirdikten sonra cenazesinin başında durmuş, sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı. Gözyaşları akarken bir yandan şöyle diyordu:




"Ey Hamza! Ey Resulüllah'ın amcası Hamza! Ey Allah'ın ve Resulü'nün aslanı Hamza! Ey Hamza! Ey hayırlar işleyen, sıkıntıları gideren Hamza! Ey Resulüllah'tan kötülükleri defeden Hamza."11


Eğer birisi: “Allah Resulünden yardım istemek, şefaat dilemek ya da kendi halinden şikâyette bulunmak, o hayattayken mümkün idi. Ama vefatından sonra böyle bir şey yapmak küfürdür, -ya da biraz insaflılarının dediği gibi- küfür değilse bile caiz olmayan gayrı meşru bir harakettir” diyecek olursa, ona şöyle cevap verilir:


Birisinden yardım istemeyi ya da tevessül etmeyi meşru kılan şey, sizin ileri sürdüğünüz gibi hayatta olmak şartı olsa bile, unutulmamalıdır ki peygamberler ve Allah’ın razı olduğu kullan kabirlerinde diridirler.


Vefatından sonra Peygamberimizden yardım istemek ya da onunla tevessül etmenin meşruiyeti için delil aranıyorsa, hali hayatında onunla tevessül edilmiş ve ondan yardım istenilmiş olmasına kıyas yapılması yeterli olacaktır. O her iki cihanda da diridir. O, Allah’ın izni ile ümmetin işleri ile alakalı tasarrufta bulunmakta ve ümmetine yardım etmektedir. Ümmetinin sayısı çok olmasına rağmen ona yapılan salât ve salamlar kendisine ulaşmaktadır.


Ruhların hallerine ve Allah’ın onlara verdiği özelliklere dair daha fazla malumat edindikçe bu meseleyi anlamak ve kabul etmek daha kolay olacaktır. Ruha dair hakikatler anlaşılmaya başladığında, ruhların ruhu ve nurların nuru olan Peygamber Efendimiz -sallallahü aleyhi ve sellem-in ruhu için bu özelliklerin ne boyutlarda olabileceği daha iyi anlaşılacaktır.


Eğer Peygamberimiz -sallallahü aleyhi ve sellem- ile tevessül etmek ondan yardım ve şefaat dilemek bazılarının zannettiği gibi şirk ve küfür olsaydı, ne hayatında, ne vefat ettikten sonra, ne kıyamet gününden sonra ne de önce hiçbir şekilde caiz olmaması gerekirdi. Zira şirk her yerde şirktir ve her durumda reddolunmuştur.


“Dünya işlerinde şaşırıp hayrete düştüğünüz zaman kabir ehlinden yardım isteyin.” (Acluni)


Mevlana Abdülhakim-i Siyalkuti hazretleri buyuruyor ki:
“Dua eden, Allahü Teâlâ’dan istemektedir. Duasının kabul olması için, Allahü Teâlâ’nın sevdiği bir kulunu vasıta yapmaktadır. “Ya Rabbi, bu sevgili kulunun hatırı ve hürmeti için bana da ver” demektedir. Yahut evliyadan bir zata, “Ey Allah’ın velisi, bana şefaat et, bana vasıta ol, benim için dua et” demektedir. Dilekleri yerine getiren, yalnız Allahü teâlâdır. Veli, yalnız vesiledir, sebeptir. O da fanidir, tasarrufu, gücü yoktur. Böyle inanmak, Allah’tan başkasına güvenmek olsaydı, diriden de dua istemek, bir şey istemek yasak olurdu. Diriden de dua istemek, bir şey istemek, yasak edilmedi. Bir cahil, dileğini Allah’ın kudretinden beklemeyip (Veli yaratır) der, bu düşünce ile ondan isterse, bu elbette yanlıştır. Bunu ileri sürerek, İslam âlimlerine dil uzatmak çok yanlıştır.” (Zâd-üllebib)




“Dünya işlerinde şaşırıp hayrete düştüğünüz zaman kabir ehlinden yardım isteyin.” (Acluni)
Ebu Abdullah el-Kureşi hazretleri: “Vefatlarından sonra kabirde kerametleri ve tasarrufları devam eden Evliyadan dördünü gördüm. Bunlar Maruf-i Kerhi Abdülkadir-i Geylani Ukayl-i Münbeci ve Hayat bin Kays el-Harrani hazretleridir” demiştir.
“Veli, dünyada iken kınındaki kılıç gibidir. Ölünce kınından çıkan kılıç gibi olup, tasarrufu tesiri kuvvetlenir.” (İbn-i Kemal el-Vezir)
Hanefi İmamlarından Ahmed b. Muhammed el-Hamevi: “Evliyaullah, ruhaniyetlerinin cismaniyetlerine galip olması sebebiyle birçok suretlerde görünebilirler. Onların tasarruf ve kerametleri, hayatlarında olduğu gibi mematlarından sonra da devam eder.” (Nefahatü’l-Kurb)
Bu Hadis-i Şeriften ve âlimlerin sözlerinden de anlaşıldığı üzere vefat etmiş olan mübarek zatların insanlar üzerinde tasarrufları söz konusudur.
Ölümle ruhlar âlemine geçmiş insanlar bizimle alâkadardır. Bizim dualarımız ve manevi hediyelerimiz onlara gittiği gibi onların da tasarrufları bizlerledir.
 
1 Çevrimdışı

15kasım

Üyeliği İptal Edildi
Banned
“Tasavvuf erbabına göre himmet, kulun kendisini veya başkasını bir hayra ulaştırmak, bir şerden korumasını veya bir kemali ele geçirmek için bütün manevi gücünü kullanarak kalbiyle Cenab-ı Hakk’a yönelmesidir(dua etmesidir). ” Aslında kuluna destek veren ve problemini çözen Yüce Allah’tır. Himmet şeyhimdiyen kimse;ey şeyhim şu isteğimi yaratdemek istemez. Bu ifadeyle;”Ey şeyhim! Şu ihtiyacımı gidermek için Rabbime benim için dua etdemek ister.” (Kaynakları ile Tasavvuf)
Bir sufi, şeyhi hususunda ifrata kaçmadan; “Onlar Allahın dostlarıdır. Allah, onların hurmetine bizleri feyizlendiriyor, onların duaları vesilesi ile başımıza gelmesi muhtemel olan musibetleri kaldırıyor, islah ve irşad olmamıza onları sebep kılmaktadır.”diye itikat ediyorsa, bu asla şirk değildir. Zira Peygamber(aleyhissalatü vesselam) Efendimiz de; “Ben de, dua ederken salih kulları vesile ederek Allahu tealadan istiyorum.”diye buyurmaktadır. Nitekim Adem (aleyhisselam), Rabbinden tevbesinin kabulünü Peygamber Efendimizin hürmetine isteyince, Allahu teala onun tevbesini o vesile ile kabul etmiştir.

ALLAH’tan BAŞKASINDAN YARDIM İSTENEBİLİR Mİ ?

SORU 2: Kur’an-ı Kerim’in Fatiha Suresi’nde geçen:”iyyâkenesteîn” (De ki;)Yalnız senden yardım isteriz.)mealindeki ayeti;”Allah’tan başkasından yardım istemek şirktir” şeklinde yorumlayanlar vardır. Bu yapılan yorum doğru mudur?

CEVAP 2: Allahu Teala hayır ve şer, her şeyin yaratıcısıdır. O, bir şeyin olmasını dilemedikçe, hiç bir kimse dileyemez ve o iş oluşmaz. Nitekim bir ayeti kerimede Allahu Teala buyurur ki: “Ve mâ teşâûne en yeşâallâhu rabbul âlemîn.” ( Alemlerin Rabbi Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz.”)
“iyyâkenesteîn” ayetine o kimselerin verdikleri anlam (haşa) onların yorumu gibi olsaydı, onlar da müşrik durumunda olurlardı. Çünkü onlar da her gün birilerinden yardım istemektedirler. Allah’tan başka birinden yardım istemeyen bir Allah’ın kulu, var mıdır? Peygamberler dahi diğer insanlardan yardım istemişlerdir.
Kul, yardım etme hususunda vesiledir. Hakikatte o yardımı yaratan Allahu tealadır. Yusuf peygamber de, zindandan çıkan bir kimseden yardım isterken, bu bilinç içindeydi:
-”(Yusuf) Onlardan, kurtulacağını sandığı kimseye dedi ki; “Efendinin yanında beni zikret.” Ama şeytan onu efendisine hatırlatmayı unutturdu. (Yusuf böylece) Zindan da bir süre daha kaldı.” (Yusuf Suresi/42)

-”Vaktaki İsa onlardan küfrü sezince,: “Bana Allah için kim yardım edecek”dedi. Âl-i İmran-52
Bu ayet, İsa Peygamberin kafirlere karşı Havarilerden yardım istediğini açıkca bildirmektedir.

Bir gün Rasul-i Ekrem(s.a.v.) , Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin (radıyallahu anhum) bir yere gittiler.
Rasul-i Ekrem:
-”Bana yardım edin” buyurdular.
Onlar:
-”Sana nasıl yardım edelim”dediler.
Rasul-i Ekrem:
-”Abdest alıp namaz kılarak, sonrada “Ya Rabbi atamız Muhammede rahmet eyle”diye dua ederek.”dedi.
Bunun gibi, yardım istemek hususunda Peygamberimizin hayatında bir çok misaller bulunmaktadır. Başkalarından yardım istemek şirk olsaydı, Allah’ın Rasulü ehl-i beytinden yardım ister miydi? Hâşâ.
Ehl-i Sünnetin haricinde olan Mu’tezile Mezhebi ve Vehhabi Mezhebleri anlayışında; Allah’ın bir emri inkar edilmeyip sadece yapılmadığı halde, şirk sayılmaktadır. Bu bir şaşkınlık ve sapıklık anlayışı olduğundan, bizim memlektimiz de ki bu şaşkınların uyduları da, bunlardan daha da şaşkındır.

SORU 3: Bir mezhepsiz ilahiyatçı hoca, ruhlardan yardım istemek konusunda şöyle diyor:
- “ Herkes bilir ki, ruhanîlerden beklenen yardım farklıdır. Onlardan insanların güç yetiremediği konularda ve olağan dışı yollarla yardım istenir. Bu, ya bir korkudan kurtulmak veya bir isteğe kavuşmak için olur. Mesela İstanbul’da Tuzla’da bindikleri otomobille sele kapılıp sürüklenenlerden biri, “Ya Seyyidenâ Hamza!” diye Hz. Hamza’yı yardıma çağırdığını yazıyor. Eğer bu zat orada bulunan kişileri çağırsaydı yadırganmazdı. Ya da Allah Teâlâ’dan yardım isteseydi güzel bir şey yapmış olurdu. Ama o, İstanbul’dan binlerce kilometre uzaktaki kabrinde yatan, olup bitenden haberi olmayan Hz. Hamza’yı çağırıyor. Demek ki o, Hz. Hamza’nın çağrıyı işittiğine, oraya gelip kendisini kurtaracak güç ve kuvvete sahip olduğuna inanıyor. Yoksa dar zamanda Hz. Hamza’yı hatırlar mıydı? Öyleyse, bu zat, Hz. Hamza’da bazı insanüstü sıfatlar olduğunu hayal ediyor. Bunlar hayat, ilim, semi, irade ve kudret basar gibi sıfatlardır..
Hayat dirilik demektir. Bu zat Hz. Hamza’yı diri saymasaydı yardıma çağırmazdı.”diyor. Buna cevabınız nedir?
CEVAP 3: Hazreti Hamza şehittir. Bu hoca: “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz” ayetinin manasından haberi yok galiba. Yaşayan insanların aciz kaldığı yerde, Allahu Tealadan, veya Allahu Tealanın dostları vesile edilerek Allah’tan yardım istemeyi hangi senetle şirk saymaktadır? Allahu Teala, En-Naziat suresi 5. ayetinde buyuruyor ki, mealen:
- “Zor işleri yapıp çevirenlere yemin ederim ki” Bu ayeti kerimenin tefsirinde Tefsir alimlerinin bir çoğu; (Beydavi, Ruh-ul Beyan, Tefsiri Hüseynî ) enbiya, melekler ve evliyaların ruhlarının (Hızır ve İlyas aleyhesselam) Allahu Tealanın verdiği güç ile bir çok İlahi yardımların yaratılmasına vesile olalabileceklerini bildirmekteler.
Malum hocanın dediği şu manada olursa doğru olur: O şekilde Hz.Hamza’dan yardım isteyen kimse, çağrıda bulunduğu velinin ruhaniyetinde, yukarıda bahsedilen; hayat, ilim, semi, irade ve kudret basar gibi İlahi sıfatların ezeli ve ebedi olarak bulunduğuna inanarak yardım istiyorsa, müşrik olur. Zira bu sıfatlar kullarda da vardır amma, Allahu tealanın vermesi iledir, ezeli ve ebedi değildir. Allah Kur’an’da “Biz onları işiten ve gören kimseler kıldık “ buyurmaktadır.
Bu hocanın söylediği gibi dua eden kimselerin bir çoğunun, onların sui zan ettiği gibi olmadığını bizzat o kimselerle görüştüğümüz için bilmekteyiz. Onlara böyle istimdatta bulunduklarında itikatlarının ne olduğunu sorduğumuzda, onlar:
-“ Biz evliyanın ruhlarını vesile biliyor, bize yapılan ve yapılacak olan her türlü yardımın Allah’tan olduğunu biliyoruz” diyorlar.
SORU 4: Vesile caiz midir?
CEVAP 4: Allahu teala Maide suresi 35′te: “Yâ eyyühellezîne âmenuttekullâhe vebteğû ileyhilvesilete ve câhidû fî sebîlihî leallekum tuflihûn.” mealen; “Ey iman edenler Allah’tan sakının, O’na(rızasına ermek için) vesile arayınız. Ve O’nun yolunda mücadele veriniz. Umulurki kurtuluşa erersiniz.”diye buyurmaktadır. Her kula yardım ancak Allah’tandır. Ölü veya diri her kul, yardım hususunda sadece vesiledir. Allah, İlahi adeti gereği yardımlarını, vesilelerle yaratmaktadır.
Ölülerin aciz olduğuna inanıpta, yaşayanların kuvvetinin Allah tarafından verilmediğine itikat eden kimseler de şirke girer.
Boğulmakta olan birininin kurtulmasına, birileri sebep oluyorsa, aslında orada kurtarıcı Allahu tealadır, kul ise sebeptir. Zira ölülerin ruhuna da işttirip güç veren, yaşayanlara da güç verip işittiren Allahtır. Allah’ın ölülerin ruhlarına işttirmekten ve yardım hususunda ölülerin ruhlarını yaşayanlara vesile kılmaktan yana aciz olduğunu sanmakta küfürdür. Zira, ölü veya diri herkese kuvvet ve hareket, ancak Allah’tandır. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh. Allah dilerse, kuru ağaca konuşma, görme ve işitme gücü verir. Ve Allah dilerse, ölüleri dirilerin yardımına vesile kılar. Bunlara inanmayan kimse, Allahu tealanın: “Ve Huve alâ külli şeyin Kadîr” mealinde olan;” Ve O Allah’ın gücü her şeye yeter.” ayetine inanmamış olur ki, bu da açık bir küfürdür.
Allah’tan başkasından yardım istemek konusunda bir mü’min şu bilinçte olursa, birinden yardım istemek asla şirk olmaz:
Her kim, herhangi bir kuldan, her ne şekilde yardım iserse istesin, yardıma vesile olacak kimsenin, o yardım hususunda sadece bir vesile olduğunu bilmelidir.
SORU 5: Şirke girmek ile, Allah’ın; “(de ki)Yalnız Senden yardım isteriz ” emrini terk etmenin ne alakası vardır? Zira bir emri yapmamak günah değil midir?

CEVAP 5: Allahu tealanın bir emrini yapmamak şirk değil günahtır. Dolaysı ile bu yardım konusunda ki Cenab-ı Hakk’ın emrini terk etmekte şirk değil günah olur. Bu vehhabi mezhebsizlerine göre bir emri terk etmekte şirk sayıldığı için; “(de ki)yalnız Senden yardım isteriz”mealindeki ayete de, kendi kafalarına göre mana vererek sırat-ı müstekîmden çıkmışlardır.
SORU 6: Birinden yardım istemek ne zaman şirk olur?
CEVAP: Yardım taleb eden kimse, yardıma vesile olacak kimseyi vesile bilmez de, o kimse de bazı İlahi vasıflar olduğu inancına saplanırsa, orada hazırda olan yaşayan birinden veya, orada hazırda olmayan birinin ruhaniyetinden bu itikatla yardım isterse, o kimse şirke girmiş olur.
SORU 7: Mademki her şeyi Allah yarattığına göre, neden Allah’tan istenmiyor da, kullar aracılığı ile isteniliyor?
CEVAP 7: Allahu Tealanın İlahi adeti gereği, Cenab-ı Hakk Teala kullara rızıklarını vesilelerle vermektedir. O dileseydi doymamız için ekmeğe gerek kalmazdı. Susadığımız da, suya gerek kalmazdı. Zira ekmeği de, suyu da, susuzluğu da, açlığı da yaratan ve onları gideren de O’dur. Cenab-ı Hakk’ın duaların kabulünde Enbiya ve Evliyayı vesile kılması ise, Onlara vermiş olduğu değeri, biz aciz kullarına bildirmek içindir. Tıpkı Adem Peygambere, Muhammed aleyhisselamın Allah katındaki değerini, bildirmesi gibi.
SORU 8: Bir şey nasıl şirk olur?
CEVAP 8: Şirk; ortak, denk ve eş kabul etmek anlamlarına gelen bir kelimedir. Allahu teala Kur’an-ı Kerim’de, şirkin çok büyük bir zulum olduğunu ve şirki(tevbesiz) asla affetmeyeceğini bildiriyor. Allahu tealaya şirk koşmak demek; O’nun, yüce zatı ve varlığının ve sıfatlarının eşi ve denklerinin olduğuna inanmak demektir. Şirk; mahlukların, Allahu teala ile birlikte başka ilahlar tarafından yaratılmış olduğuna inanmaktır. Kainattaki olayların yaratılışında Allah’a ortaklar tayin etmek, her türlü zarar ve faydanın yaratılışında Allah’a ortaklar, yardımcılar tanımak demektir.
SORU 9: Gıyaba hitaben bir işin yapılmasını istemek dinen doğru mudur?
CEVAP 9: Bu, Allahu tealanın peygamberler ve evliyayı sebep kılarak yarattığı olağan üstü hallerdendir. Bir gün, Hazreti Ali Medine’den üç aylık uzak bir mesafede düşmanlarla savaş ederken, bir kâfir arkadan yakalaşıp, Ali(radıyallahu anh) hazretlerine kılıcını arkadan vurmak istediği esnada, Peygamber(s.a.v.) Efendimiz :
-”Ya Ali! Arkana bak! ” diyerek Hazreti Ali’yi uyardı. Eshabdan bazıları bu uyarının tarihini yazdılar ve üç ay sonra Medine’ye dönen Hazreti Ali’ye bunu sordular. Hz.Ali:
-” Evet bundan üç ay önce böyle bir olay vukuu buldu. Ben o gün, Rasulullah’ın: ” Ya Ali! Arkana bak!” dediğini duydum ve geriye baktığımda, bir kafir arkamdan bana kılıcını vurmak üzere olduğunu fark ettim ve onu bertaraf ettim.”dedi.
Bunun benzeri bir durum da, Hazreti Ömer’in(r.a.) halifeliği zamanın da oldu. Hazreti Ömer’in İranlılarla savaşan Kumandan Sariye’ye, çok uzak mesafelerden:”Ya Sariyel-cebel”(Ey Sariye Dağa çekil”diye hitab etmeleri meşhur haberlerdendir. Bu ve bunun benzeri olaylar, Allah’ın kudreti ile yaratılmaktadır. Yeter ki, bu işlerin Allahu teala tarafından yaratıldığına itikat edilsin ve O’ndan başka güç ve gerçek tasarruf sahibi olmadığına inanılsın.
Soru 1: EVLİYALIK NEDİR? Cevap: Ehli Sünnet İnancına sahip ilmi ile amil her mümin Allah’ın velisidir yani dostudur. Bu hususta daha titiz bir kulluk yapan müstesna kullara halk arasında veli, çoğuluna evliya denir.
 
yusuf Çevrimdışı

yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
ne diyecen ... Allah swt nin saptirdigina kimse hidayet edemez .. rabbim islah etsin .. HAYIRLI SABAHLAR ..
 

Benzer konular

Üst