بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
Davet Vesileleri ve Şekli
Kuşkusuz davet vesileleri çoktur; fertlere, zaman ve mekanlara göre değişir. Hulasa olarak şöyle diyebiliriz. Davet vesileleri tevfikidir. Dolayısıyla Kur’an ayetleri ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in tavsiyeleri ışığı altına olması gerekir. Örneğin:
1) Din işleri ve dünyada sana fayda verecek şeylerde çok okumak ve araştırma yapmakla kendini yetiştir.
2) Ev dersleriyle eşini, çocuklarını ve aileni eğit.
3) Faydanın genel olması için uygun kitabı seç diğerlerine de uygun kitaplar tavsiye et.
4) Uygun kasetler dinle.
5) Şer’i sakıncası olmayan kasetler kullan.
6) İslam’ın her yere ulaşması için radyo ve televizyondan istifade et.
7) Allah ve Rasulünün, razı olduğu meşru yollarla İslam’ın öğretilerini herkese ulaştırmak için gazete, dergi ve iletişim vasıtalarını kullan.
8) Eğitim vasıtalarını geliştirmek ve teknolojiyi kullanmak. Dünya ve ahiretinde Müslümanın kendi için zaruri olan şeyleri bollaştırmak için bilgisayar âlemine girmek.
9) Müslümanın vaktini hayırda geçirmesi için, onları ilim meclislerine, sohbetlere, vaaz ve nasihatlere katılmaya teşvik etmek.
10) Sahabe ve selef-i salihinin yaptığı gibi, mubah davet vasıtalarını kullanmaya teşvik, davet vesilelerindendir.
11) Müslümana, Allah’a iman ve dininde sebatı artıran değişik ilimlere şamil kitaplardan oluşan bir kütüphaneyi evinde yapması gereklidir.
12) Allah yolunda Cihad etmek. Allah yolunda Cihad, dinin korunmasını yerine getiren vesiledir.
Müracaat Edilmesi Tavsiye Edilen Kitaplar
Dinde fıkıh ve şeriat işlerini öğrenmek farzların en öncelikli ve evla olanlarındandır. Şüphesiz Allah-u Teâlâ bu dinde âlimlerin yerini yükseltmiştir:
“Allah sizden iman edenleri ve ilim sahiplerini derece derece yükseltir.”Mücadele 11 “Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur.”
Mücadele 19
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bir yola süluk eder ve orda ilim öğrenmek isterse, Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır.”
Müslim 2699/38, Ebu Davud 3641
Müslüman kardeşim, din işlerini öğrenmen gerekir. Çünkü bu, güç yetirebildiğinde Kelime-i Şahadetin şartlarındandır. Eğer bu dini öğrenmekten yüz çevirirsen ki felahın ve kıyamet gününde kurtuluşun onu öğrenmendedir masiyetlere düşersin ve kendinden başka kınayacak kimseyi bulamazsın.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Bu Kur’an’ı öğrenin! Çünkü o, kıyamet günü sahipleri için şefaatçi olarak gelecektir.”
Bir alimin nasihati: Allah’a basiret üzere ibadet etmen için, ilim talebinde düşünmen ve bununla şereflenmen gerekir. Bu da ilimle şöhret bulmuş âlimlerin halkalarına oturmak ve ilim talebinde ilerlemekle olur.
-Kur’an-ı Kerim’i ezberlersin.
-Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hadislerinden ezberlersin.
-Arapça dil kurallarını ve onunla alakalı şeyleri öğrenirsin.
-Sonra başlangıç olarak mezheplerden biri üzere fıkıh usulü ilmini öğrenirsin.
-Sonra hadis usulü ilmini öğrenirsin.
İmam Abdurrahman bin Sa’d’i’nin ilim öğrenme usulü hakkında söylediği şu sözler ne güzeldir: “İlim talebesinin meşgul olacağı kitaplar, haller ve beldelere göre değişik olur. Görüşümüze yakın olan hal, öğrenci ilgilendiği ilim dalında yazılan muhtasar kitapları ezberlemeye çalışır. Muhtasar kitapları metin olarak ezberleyemezse, onların manaları hafızasına yerleşene kadar tekrar ederek okur.
Sonra öğrencinin seçtiği ilmin geri kalan kitapları ezberlediği yahut çok okuyarak manalarını kavradığı muhtasar kitapların açıklama ve tefsiri olur. Öğrenci Akidede, Şeyhülislam’ın Akidetu’l-Vasıtiyye, Muhammed bin Abdulvahhab’ın Üç Asıl ve Kitabu’t-Tevhidini, Fıkıhta: Delilu’t-Talib, Zadu’l-Müstaknıu, hadiste, Buluğu’l-Meramı, Nahivde: Acurrumiyyeyi ezberlese ve bu metinleri şerhlerinden kolayına gelene müracaat ederek anlamaya çalışsa, bunlar o ezberlediği metinler için bir açıklama olur. Çünkü öğrenci, usulleri ezberlediğinde kendi için o usulleri bilmede tam bir meleke oluşur.
Dolayısıyla kendi branşında küçük-büyük her kitap onun için kolaylaşır. Bu anlamda, usulü olmayan kimseye vusul haram olur denmiştir. Herkim bu faydalı ilimleri öğrenmeye gayret eder ve Allah’tan yardım isterse, Allah ona yardım eder, ilmi ve süluk ettiği yolu ona bereketli kılar. Herkim de ilim talep ederken faydasız yollara süluk ederse, vaktini boşa harcamış tecrübeyle görüldüğü gibi meşakkatten başka bir şey elde edememiş olur.”
Vusul: Herhangi bir şeye ulaşmak, onu elde etmek demektir.
Bil ki kardeşim, Müslümanların yanında şeriat usulleri dörttür:
1) Kur’an.
2) Sahih sünnet.
3) Âlimlerin icması.
4) Kıyas.
Müslümanların hepsinin dinlerini anlama ve uygulamada bu usuller üzere itimat etmesi gerekir. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faydalı ilme, salih amele ve bunlar üzere sabretmeye davet ederdi. Bu yol üzere değerli sahabeler ve bu ümmetin salih selefi devam etmiştir.
İmam İbni Kayyım (Rahmetullahi Aleyh)’de bu hususta şöyle demiştir: Kabul edilmesi için salih amelin bazı şartlar vardır, onlar:
1) Allah’ın rızası için samimiyetle yapılmış olması gerekir.
2) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ın sünnetine uygun, doğru bir amel olması gerekir.
İnsanlar Allah’ın dininde onu tatbik ederken dört kısımdır:
1) Kendilerinde ihlas ve ittiba hasletleri bulunan kimseler, bu kimselerin amelleri makbuldür.
2) Kendilerinde ihlas ve ittiba hasletleri olmayan kimseler, bu kimseler Allah’ın haklarında “…Onların azaptan kurtulacaklarını sanma.” buyurduğu kimselerdir.
3) Harici ve hristiyanlar örneği, kendilerinde ihlas bulunup, ittiba bulunmayan kimselerdir.
4) İki yüzlü riyakarlar örneği, kendilerinde ittiba olup ihlas olmayan kimselerdir.
Müslüman kardeşim! Amellerinin makbul ve kurtulanlardan olman için sahabelerin, ateşte helak olmaktan kurtulan taifeyi sorduğunda şöyle cevap vermiştir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in onlara:
“Onlar benim ve ashabımın yolunda olanlardır.”
Ebu Davud 4596
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
sahihhadisler.com
Davet Vesileleri ve Şekli
Kuşkusuz davet vesileleri çoktur; fertlere, zaman ve mekanlara göre değişir. Hulasa olarak şöyle diyebiliriz. Davet vesileleri tevfikidir. Dolayısıyla Kur’an ayetleri ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in tavsiyeleri ışığı altına olması gerekir. Örneğin:
1) Din işleri ve dünyada sana fayda verecek şeylerde çok okumak ve araştırma yapmakla kendini yetiştir.
2) Ev dersleriyle eşini, çocuklarını ve aileni eğit.
3) Faydanın genel olması için uygun kitabı seç diğerlerine de uygun kitaplar tavsiye et.
4) Uygun kasetler dinle.
5) Şer’i sakıncası olmayan kasetler kullan.
6) İslam’ın her yere ulaşması için radyo ve televizyondan istifade et.
7) Allah ve Rasulünün, razı olduğu meşru yollarla İslam’ın öğretilerini herkese ulaştırmak için gazete, dergi ve iletişim vasıtalarını kullan.
8) Eğitim vasıtalarını geliştirmek ve teknolojiyi kullanmak. Dünya ve ahiretinde Müslümanın kendi için zaruri olan şeyleri bollaştırmak için bilgisayar âlemine girmek.
9) Müslümanın vaktini hayırda geçirmesi için, onları ilim meclislerine, sohbetlere, vaaz ve nasihatlere katılmaya teşvik etmek.
10) Sahabe ve selef-i salihinin yaptığı gibi, mubah davet vasıtalarını kullanmaya teşvik, davet vesilelerindendir.
11) Müslümana, Allah’a iman ve dininde sebatı artıran değişik ilimlere şamil kitaplardan oluşan bir kütüphaneyi evinde yapması gereklidir.
12) Allah yolunda Cihad etmek. Allah yolunda Cihad, dinin korunmasını yerine getiren vesiledir.
Müracaat Edilmesi Tavsiye Edilen Kitaplar
Dinde fıkıh ve şeriat işlerini öğrenmek farzların en öncelikli ve evla olanlarındandır. Şüphesiz Allah-u Teâlâ bu dinde âlimlerin yerini yükseltmiştir:
“Allah sizden iman edenleri ve ilim sahiplerini derece derece yükseltir.”Mücadele 11 “Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur.”
Mücadele 19
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Kim bir yola süluk eder ve orda ilim öğrenmek isterse, Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır.”
Müslim 2699/38, Ebu Davud 3641
Müslüman kardeşim, din işlerini öğrenmen gerekir. Çünkü bu, güç yetirebildiğinde Kelime-i Şahadetin şartlarındandır. Eğer bu dini öğrenmekten yüz çevirirsen ki felahın ve kıyamet gününde kurtuluşun onu öğrenmendedir masiyetlere düşersin ve kendinden başka kınayacak kimseyi bulamazsın.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Bu Kur’an’ı öğrenin! Çünkü o, kıyamet günü sahipleri için şefaatçi olarak gelecektir.”
Bir alimin nasihati: Allah’a basiret üzere ibadet etmen için, ilim talebinde düşünmen ve bununla şereflenmen gerekir. Bu da ilimle şöhret bulmuş âlimlerin halkalarına oturmak ve ilim talebinde ilerlemekle olur.
-Kur’an-ı Kerim’i ezberlersin.
-Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hadislerinden ezberlersin.
-Arapça dil kurallarını ve onunla alakalı şeyleri öğrenirsin.
-Sonra başlangıç olarak mezheplerden biri üzere fıkıh usulü ilmini öğrenirsin.
-Sonra hadis usulü ilmini öğrenirsin.
İmam Abdurrahman bin Sa’d’i’nin ilim öğrenme usulü hakkında söylediği şu sözler ne güzeldir: “İlim talebesinin meşgul olacağı kitaplar, haller ve beldelere göre değişik olur. Görüşümüze yakın olan hal, öğrenci ilgilendiği ilim dalında yazılan muhtasar kitapları ezberlemeye çalışır. Muhtasar kitapları metin olarak ezberleyemezse, onların manaları hafızasına yerleşene kadar tekrar ederek okur.
Sonra öğrencinin seçtiği ilmin geri kalan kitapları ezberlediği yahut çok okuyarak manalarını kavradığı muhtasar kitapların açıklama ve tefsiri olur. Öğrenci Akidede, Şeyhülislam’ın Akidetu’l-Vasıtiyye, Muhammed bin Abdulvahhab’ın Üç Asıl ve Kitabu’t-Tevhidini, Fıkıhta: Delilu’t-Talib, Zadu’l-Müstaknıu, hadiste, Buluğu’l-Meramı, Nahivde: Acurrumiyyeyi ezberlese ve bu metinleri şerhlerinden kolayına gelene müracaat ederek anlamaya çalışsa, bunlar o ezberlediği metinler için bir açıklama olur. Çünkü öğrenci, usulleri ezberlediğinde kendi için o usulleri bilmede tam bir meleke oluşur.
Dolayısıyla kendi branşında küçük-büyük her kitap onun için kolaylaşır. Bu anlamda, usulü olmayan kimseye vusul haram olur denmiştir. Herkim bu faydalı ilimleri öğrenmeye gayret eder ve Allah’tan yardım isterse, Allah ona yardım eder, ilmi ve süluk ettiği yolu ona bereketli kılar. Herkim de ilim talep ederken faydasız yollara süluk ederse, vaktini boşa harcamış tecrübeyle görüldüğü gibi meşakkatten başka bir şey elde edememiş olur.”
Vusul: Herhangi bir şeye ulaşmak, onu elde etmek demektir.
Bil ki kardeşim, Müslümanların yanında şeriat usulleri dörttür:
1) Kur’an.
2) Sahih sünnet.
3) Âlimlerin icması.
4) Kıyas.
Müslümanların hepsinin dinlerini anlama ve uygulamada bu usuller üzere itimat etmesi gerekir. Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) faydalı ilme, salih amele ve bunlar üzere sabretmeye davet ederdi. Bu yol üzere değerli sahabeler ve bu ümmetin salih selefi devam etmiştir.
İmam İbni Kayyım (Rahmetullahi Aleyh)’de bu hususta şöyle demiştir: Kabul edilmesi için salih amelin bazı şartlar vardır, onlar:
1) Allah’ın rızası için samimiyetle yapılmış olması gerekir.
2) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ın sünnetine uygun, doğru bir amel olması gerekir.
İnsanlar Allah’ın dininde onu tatbik ederken dört kısımdır:
1) Kendilerinde ihlas ve ittiba hasletleri bulunan kimseler, bu kimselerin amelleri makbuldür.
2) Kendilerinde ihlas ve ittiba hasletleri olmayan kimseler, bu kimseler Allah’ın haklarında “…Onların azaptan kurtulacaklarını sanma.” buyurduğu kimselerdir.
3) Harici ve hristiyanlar örneği, kendilerinde ihlas bulunup, ittiba bulunmayan kimselerdir.
4) İki yüzlü riyakarlar örneği, kendilerinde ittiba olup ihlas olmayan kimselerdir.
Müslüman kardeşim! Amellerinin makbul ve kurtulanlardan olman için sahabelerin, ateşte helak olmaktan kurtulan taifeyi sorduğunda şöyle cevap vermiştir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in onlara:
“Onlar benim ve ashabımın yolunda olanlardır.”
Ebu Davud 4596
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
sahihhadisler.com