Diyalog Mu? Velâyet Fıkhını Unutturma Mı?

Muhammed Yusuf Çevrimdışı

Muhammed Yusuf

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
بسم الله الرحمن الرحيم



إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ {55} وَمَن يَتَوَلَّ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ فَإِنَّ حِزْبَ اللّهِ هُمُ الْغَالِبُونَ {56} يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الَّذِينَ اتَّخَذُواْ دِينَكُمْ هُزُواً وَلَعِباً مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ أَوْلِيَاء وَاتَّقُواْ اللّهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ {57}
“Ancak sizin dostunuz Allah, Rasûlü ve iman edip namazı ikame eden, zekâtı veren ve ruku eden mü’minlerdir.Kim Allah'ı ve O‘nun Rasulü'nü ve iman edenleri veli edinirse, bilsin ki, şüphesiz Allahın hizbidir üstün gelecek olanlar
Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer iman ediyor iseniz Allah’tan takva ile sakının”

(Maide:55-57)

وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآَخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ



""Kim ki İslam’dan başkasını Din olarak ararsa o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.” (Al-i İmran:85)





Dinlerarası Diyalog; başta anlayış olarak Kur'an'daki Din ta’rifine aykırıdır. Zira "gerçek Din Allah katında İslam"dır.

Diyalog’tan amaçlanan ortak işbirliğidir. NATO askerî olarak, BM siyasi ve stratejik olarak dünyayı köleleştirirken, Müslümanları da sürü haline getirmiştir. ABD ve İsrail düşmanı olduğunu söyleyenler bile BM de üyeler.

Diyalog, tebliği ve daveti ortadan kaldırmakta ve kalplerini birbirine benzemesine yol açmaktadır. Mesela büyük bir cemaata mensup çok sayıda insan Bush ve Obama gibi ABD liderlerini küfr üzere olup olmadıkları kendilerine sorulduğunda bu işin Allah'a havale edilmesi gerektiğini söyleyebiliyorlar.

Afganlılar ve Somalili Müslümanları ABD'nin ve batılı kiliselerin KAFİRLERİ gibi görülürken, diyalogcu cemaatlar Kur'an'ın akidesini yıkıyorlar ve takiyye ile nifakı birbirine karıştırıyorlar.

Diyalog İslam’ın demokratlaştırılması ve sekülerleştirilmesinde münafık kilise babalarının ABD, AB ve bu ülkelerin istihbarat örgütleriyle işbirliği üzere yapılmaktadır. Gafil liderler ve kanaat önderleri ve şaşkın bazı âlimler, Ümmetin geleceğini; ABD'nin, İsrail'in ve AB’nin yayılmacı siyasetleri uğruna tehlikeye atıyorlar.

Nifak ehli âlimlerden de olanları bu ümmete tanıtmalıyız. Sahabe’nin akidesi ve yolu üzere olmayan dalalet âlimleri Ümmetin izzetini ayaklar altına alıyorlar ve akidemizden “VELA VE BERAE” ilkesini iptal ediyorlar. Yani onlara göre “irtidad” hiçbir tehlike ve önem arzetmiyor.

Müslümanlar yeryüzünde bu kadar acı çekerken, diyalogcular ABD’nin ve İsrail’in çıkarları için kardeşlerini terk edip onlara sırt çevirmişlerdir.

Türkiye Müslümanları hayr ve ihsan ehli olanları tenzih ederim. Dünya Müslümanlarıyla ilgileri duygusal ve sadece iaşe iysali şeklinde devam ediyor. Ama bu insanlar silaha da ve ilaca da muhtaç. Somali’de, Kenya ve Etopya ordularının saldırıları karşısında ölüm kalım mücadelesi veren Müslümanları kimler kayırıyor?

Müslümanları temsil eden kimse Somali’ye gitti mi hayır. Ajda Pekkan Somali’de alnımızı mı ağarttı şerefimize şeref mi kattı. Kimlere kaldık ya rabbi Ümmetin siyaseti kimlerin ellerine geçti. Dansözler ve zinacı şarkıcılar bizleri mi temsilen Somali’ye gitti?

Bizlerden imkân sahibi Müslümanların her alanda her ihtiyacına el uzatması gerekir. Bizim görevimiz; sadece yaralı, aç insanlara yardım etmek olmamalıdır.

Müslümanları, Müslümanların iradesi Kur’an ve Sünnet üzere temsil etmeyen ve edemeyen hiçbir yapıya ve cemaata itibar etmemeliyiz. Din Allah katında İslam’sa Şeriatta Allah katında İslamdır ve devlet anlayışımız da İslam’dan olmalıdır. Münafık âlimler; İslamı demokratlaştırıyorlar ve insanların önünde şirkin ve şüphelerin kapıları açıyorlar.

Böylece İslam beldelerinde Nasranîliğin ve Siyonizm’in yayılmasına ön ayak olunmakta. İslam beldelerini işgaline karşı Diyalogcı âlimlerin ve kanaat önderlerinin suskunluğu onların işgalci ABD karşısında bir yerlerden sus emri aldıklarını gösteriyor olabilir mi?

Türkiye’de ilim adamları İslam’ın değerine ve anlamına eş bir duruş sergileyememektedirler. Türkiye’de ilim adamı demek ilahiyatçı, felsefeci ve cemaatı olan molla demekten öte bir anlam taşımamaktadır.

Türkiye’de ilim adamlarımızın, içinde bulundukları Millî Din anlayışlı ve cemaatçılık kalıplarını ve duvarlarını yıkmadıkça Allah’ın dinine halisane hizmet etmeleri mümkün olamayacaktır. Elin kâfiriyle “dostluk- kardeşlik” ve ortak amentüden söz edenler” maalesef bizleri kendilerine kardeş göremiyorlar. Müslümanları kendilerine kardeş göremeyenler nasıl oluyor da Nasranîleri dost görüyorlar?

Diyalogdan yana olan üstadları ve âlimleri önce Afganistan’da, Irak’ta ve Somali’de’ kardeşlerine neler yapıldığını gidip görmelerini teklif ediyorum.

Gidin oralara ve kardeşlerinize ve ümmetin kadınlarına neler yapılıyor ve İslam’a nasıl kâfirce ve düşmanca bir tuzak kuruluyor bir görün!

ABD ve AB İsrail’in güvenliği için Siyonist ve İslam düşmanı Yahudiliğin korunması için bizden koruma duvarı oluşturuyor. İlahiyatlarda Nasranîlerin ve Yahudilerin cennete girecekleri neden ısrarla öğretilmek isteniyor?

Mescid-i Aksa’nın yeryüzünde değil “gökyüzünde” olduğu fikri neden Türkiye’de popüler İslamcılar (!) tarafından meallere yerleştiriliyor?

Kur’an’da Süleyman’ın kuşları ve cinleri neden Sümer Babil ve Mısır gibi ülkelerin dini sembollerine işaret etmesi dile getiriliyor. Bununla aynı zamanda İsrail’in haritası da te’vil adı altında bize deklare ediliyor. Daha neler neler!

Türkiye’de te’vil bunun için İsrai’in siyasi çıkarlarına ve Batınîleri ekmeğine yağ sürüyor. Siyasal İslam Radikal İslam gibi tanımlamalarla Müslümanlara yeni kimlikler biçiliyor. Müslümanların kâfirler tarafından kendilerine biçilen bütün libasları reddetmeleri gerekirken, ne yazık ki bu tanımlamalara yenilerini onlar ekliyor.

Siz önce “Ancak Müminler kardeştir” akidesini Müslümanlar arasında tesis ediniz sonra, Nasranîleri nerede yanlış ve nerede doğru anlıyormuşuz onu konuşalım.

Burada bir hususa daha değinmekte yarar var o da “İbrahimî Dinler” söylemidir. Bu söylem Kur’an’ı yalanlayan ve nifak içeren bir söylemdir. Ne Yahudilik ve ne de Nasranîlik İbrahimî birer Din değildir.

مَا كَانَ إِبْرَاهِيمُ يَهُودِيًّا وَلا نَصْرَانِيًّا وَلَكِنْ كَانَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ

“İbrahim ne Yahudi idi ve ne de Nasranî idi. Fakat o, Hanîf bir Müslim idi ve müşriklerden değildi”

(Al-i İmran:67)

İbrahim ne Yahudi idi ve ne de Nasranî ve müşriklerden değildi. Bu ayet İbrahimî Dinler” söyleminin “küfr ”olduğunu açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Allah Azze ve Celle Yahudilerin ve Nasranîlerin kendilerine İbrahim’e nisbet etmelerini ve onu kendilerinden göstermelerini reddederken, bu muharref şeriatlara Din denmesi ve Dinin bir “kişi”ye ya da “rasul”e nisbet edilmesinin kabulü ileride İslam’ın da Muhammedî bir Din olarak tanımlanmasını bize dayatacaktır.

İslam adına konuşan ve İslam'ı uygulayan bir devletimiz olmadığı sürece; laik devletler tarafından görevlendirilmişlerin ya da kendilerini Müslümanlar adına görevli gören bazıları yüzünden Ümmet’in Din ve akıl emniyeti tehlikeye atılıyor. Vatikan’ın diyalog projelerinin birer aktörü haline gelen bu insanlar önce Kur’an’da kardeş oldukları Ümmetle diyaloglarını ikame etsinler sonra Ümmet adına davet ve tebliğ için Kitap Ehli İle diyaloga girelim. Kitap Ehli’nin devletleri ve askeri güçleri var. Ya bizim diyalogcuların nesi var?

İslam; var olduğu günden beri diğer İslam dışı batıl ve şirk dinlerinin hepsiyle siyasi ve diplomatik ilişkiler içinde olmuştur. Fakat güçlü, muzaffer ve etkin taraf olarak, edilgen ve İslam dışı devletlerin güdümünde olan ve İslam üzerinde laikleştirme ve liberalleştirme mühendisliği yürüten devletlerin ve rejimlerin projelerinin bir parçası olarak değil.

Müslümanlar Allah Azze ve Celle’nin şu mübarek sözüne;

وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّاً وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيراً

“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ve bize bir yardımcı ver” diyerek yalvaran güçsüz düşürülmüş erkeklerin, kadınların ve çocukların uğrunda savaşmıyorsunuz?”

(Nisa:75)

iman gereğince kardeşlerini başına gelenleri deftemeye çalışmayıp küfr ve şirk ehliyle diyalog tuzaklarında zaman kaybederlerse sonumuz Endülüs gibi olacaktır. Zira diyalog kâfirlerin dost edinilmemesi gerektiği imanî hakikatını gündem dışı bırakıyor ve bunu fıkhî sözlüğümüzden dışlıyor.

Evet her diyalogdan söz eden âlimi veya insanı nifakla ve hiyanetle suçlamak elbette doğru değildir. Fakat şu an yürütülmekte olan dinler arası (!) diyalog diplomasisi, belki Nasranîler ve Yahudiler ile dostluğumuz, iman esası üzerinde oturmuyor gibi görünse de; İslam’la harb halinde olan sistemlerin emrinde bir misyonu üstlenmiş olanlarla, Müslümanların maruz kaldıkları zulümlerin konuşulması sürekli ertelenmekte ve bu diyaloglarda İslam laik bir Din gibi gündeme getirilmektedir. Bilmem meramımı anlatabildim mi?

03.01.2012

Mehmet Emin Akın
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İslam-tr Sakini
Site Emektarı
tarikatçılık,nurculuk.fetoşçuluk.saidçilik vs.... bunların alayı bu coğrafyada yaşayan insanları birer yaşayan zombiye dönüştürüp ellerini kollarını İSLAM A ters düşen herşeye ama aklınıza gelecek ne var ne yok ise ona bile kaldıramayacak ,sesini çıkaramayacak halk dili ile ipliği bile çuvaldıza geçeiremeyecek hale sokmaktır .MALESEF BAŞARDILAR....
 
M Çevrimdışı

musab99

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Ahiler bir sey soracam. Benim is arkadasim nurcu ne dediysem ne anlattiysam feto hocasindan vazgecemiyor.

Ayrica bu siteye yonlendirip feto ve saidi nursi sapikliklarini , ayrica oy verme meselesini okumasini soylememe ragmen goruslerinden ufakta olsa taviz vermiyor. Biz onlari anlayamiyormusuz inceligi kavrayamiyormsuzz))))

Simdi bu adamin tavri inadi kufre giriyormu cunku kendisine teblig bir sekilde ulasiyor. Cahilligi mazareti ortadan kalkmis olmuyormu??
 
ibnikayyim Çevrimdışı

ibnikayyim

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Allah dileseydi, onlar O'na ortak koşmazlardı. Biz seni onların başına korucu, bekçi dikmedik; sen onların vekili, davranışlarının sorumlusu da değilsin. 107. Ayet
 
Üst