Niçin insanlar Allah'a itaatsizlik edip yoldan çıkarlar?
Kur'an'a göre bunun üç ana nedeni vardır.
Birincisi kişinin kendi isteklerine boyun eğmesidir:
"Allah'ın yol göstericiliğini reddederek kendi isteklerine göre hareket edenler yoldan çıkmışlardır. Şüphesiz ki Allah yanlış yapanlara yol göstermez." (Kasas 50)
Demek ki insanı yoldan çıkaran her şeyden daha çok kendi istek ve arzularıdır. Çünkü kendi arzularına kul olan bir insan asla Allah'a gerçek bir kul olamaz. Kendisine en çok dünyevi faydayı, şan ve şöhret ne getiriyorsa, ne hoşnut ediyor, zevk veriyorsa, rahatlık ve kolaylık sağlayan neyse her zaman onları göz önünde bulundurur. Böylece Allah'ın yasaklarına aldırmadan amacına ulaşmak için gerekli olan her şeyi yapar ve Allah'ın emri olsa bile, amacına ulaşmada ona yardım etmeyecek hiçbir şey yapmaz. Böyle bir insanın ilahı Allah değil, kendi benliği -nefs- ya da arzuları, kendi hoşlandığı ya da hoşlanmadığı -heves- şeylerdir. Kur'an böyle birinin Allah'ın yol göstericiliğinden nasıl faydalanacağını soruyor:
"Kendi arzularını ilahlaştıranı gördün mü? Onları koruyacak mısın? Ya da çoğunun mantıklarını kullanıp onun sesini dinlediklerini mi düşünüyorsun? Hayır, onlar aynı hayvanlara benzerler; hayır belki onlar daha da sapıklıktadırlar. " (Furkan 43)
İnsanın kendi arzularının esiri olması, çayırda bir hayvan olmasından daha kötüdür. Hiçbir hayvan Allah'ın belirlediği sınırları aşmaz. Her hayvan kendisi için tayin edilenleri yer ve yapar. Fakat insan öyle bir varlıktır ki kendini arzularına kaptırdığı zaman yaptığı işler şeytanı bile ürpertir.
Toplum ve Kültür
Yoldan çıkmanın ikinci sebebi de toplumun geleneklerini, alışkanlıklarını, inançlarını, düşüncelerini ve kurallarını körü körüne takip etmek, onları Allah'ın yol göstericiliğinden üstün tutmaktır. Böyle bir insana Allah'ın emirleri hatırlatılsa bile o, toplumun onayladığı işleri yapmakta ve ailesinin geleneklerini sürdürmeye devam etmekte ısrar eder. Böyle bir hastalığı olan bir insan nasıl Allah'ın kulu olabilir? Onun ilahları toplum, aile ve çevresindeki insanlardır. Ben müslümanım demeye hakkı olabilir mi? Kur'an böylelerini şöyle uyarıyor.
"Ve onlara 'Allah'ın size gönderdiğine uyun' denildiği zaman, onlar babaları akıllarını kullanmadığı ve doğru yolda gitmediği halde 'Hayır, biz babalarımız ne yaptıysa onu yaparız' derler." (Bakara 170)
"Ve onlara 'Allah'ın gönderdiğine ve Peygamber'in getirdiğine uyun' denildiği zaman 'Babamızdan gördüğümüz bize yeter' derler. Ya onların babaları bir şey bilmeyen ve yolları bulamayan kimselerse? Ey insanlar! Siz kendi kendinizden sorumlusunuz. Eğer doğru yoldaysanız, yoldan sapan kimseler size bir zarar veremez. Hepiniz Allah'a döneceksiniz ve O size bütün yaptıklarınızı bildirecek." (Maide 104-105)
Her çağda insanlar gerçeği görememe hastalığına yakalanmışlardı r. Bu onları her zaman Allah'ın Peygamberlerini izlemekten alıkoymuştur. Hz. Musa insanları Allah'ın birliğine davet ettiği zaman onlar şunu söylediler.
"Sen bizi babalarımızın yolundan döndürmeye mi geldin? (Yunus 79)
Hz. İbrahim arkadaşlarına Allah'a başka ilahları ortak koşmaktan vazgeçirmeye çalıştığı zaman "Babalarımızda onlara tapıyorlardı" dediler. (Enbiya 53)
İnsanlar her çağda peygamberlere "Söylediklerin büyüklerimizin alışkanlıklarına ters olduğundan kabul edemeyiz" diyerek kendilerini haklı çıkarmışlardır.
"Böylece sizden önce her ne zaman bir yere bir (ikaz eden) bir peygamber gönderdiysek, zevk peşindeki insanlar "Babalarımızı bu yolda bulduk, biz de onları takip ediyoruz" dediler. Peygamber onlara "Ben size babalarınızdan kalma dininizden daha doğrusunu getirecek olsam da yine babalarınızın yolunu mu tutarsınız?" dedi. Ve onlar da biz senin getirdiğine inanmıyoruz!" dediler. Biz de onlardan intikam aldık; doğruya yanlış diyenlerin akıbetini görün!" (Zuhruf 23-25)
Allah insanlara, atalarını, toplumu, kültürü, ya da O'nun emirlerini izleyebileceklerini söyler. Fakat ikisini birden izleyemezler. Eğer Müslüman olmak istiyorsanız Allah'tan başka her şeyden vazgeçmeli, O'nun emirlerine uymalısınız.
"Onlara Allah'ın gönderdiğine uyun denilince "Hayır biz atalarımızdan ne gördüysek ona uyarız" dediler. Öyleyse onlar, şeytan onları alevli ateşin azabına çağırsa da gidecekler mi? Kim iyilik ederek varlığını Allah'a teslim ederse, bir insanın sarılabileceği en sağlam kulpa sarılmış olur. İşlerin sonu Allah'ındır. İnanmayanların inançsızlıkları seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir ve biz onlara işlediklerini haber vereceğiz." (Lokman 21-23)
İnsanlara İtaat
Üçüncü sebepse Allah yerine diğer insanlara itaat etmektir. Bu nasıl olur? Büyük düşünür sandığımız kimsenin her sözüne inandığımız zaman, onun geçim kaynaklarımızı kontrol ettiğine, onları bizden alma gücüne sahip olabildiğine veya dilediği her şeyi bize verebileceğine inandığımız zaman, bize istediği her şeyi yapabilme yetkisine sahip olduğunu düşündüğümüz zaman ya da isterse bir bedduasıyla bizi mahvedip isterse Cennet'e göndereceği sabit fikrine kapıldığımız zaman ya da daha ileri, modern ve gelişmiş gördüğümüz bazı toplumların ardından gitmeye karar verdiğimiz zaman olur. Bu çeşit hareketlerde bulunursak Allah'ın ilahi kapısı kapanır.
"Eğer böylelerine uyarsanız, sizi Allah'ın yolundan çıkarırlar." (En'am 116)
Sadece bir tek Allah'a ve yol göstericiliğine inanırsak doğru yoldayız demektir. Bazen birine, bazen diğerine itaat ettiğimiz sayısız tanrılarımız olursa bu yolu nasıl buluruz?
İşte sizi yoldan çıkarabilecek üç ana sebep: kişinin kendi kendisine tapması ya da arzuların sınırsız tatmini; toplumsal düzen ya da toplumun, ülkenin, ailenin geleneklerini körü körüne izlemek; insanlara, özellikle zamanın yöneticilerine, zengin ve sahte dindarlara hizmet etmek.
Gerçek Müslüman olmak istiyorsanız bu üç yanlışın sizi yönetmesine izin vermeyin. Bunları yüreğinizde taşıdıkça Allah'ın kulları olamazsınız. Sadece günde birkaç kere namaz kılarak, gösteriş için oruç tutarak, Müslümanlar gibi giyinerek yalnızca çevrenizdekileri ve kendinizi kandırırsınız ama Allah'ı asla.
Gelin Müslüman Olalım - Mevdudi -
Kur'an'a göre bunun üç ana nedeni vardır.
Birincisi kişinin kendi isteklerine boyun eğmesidir:
"Allah'ın yol göstericiliğini reddederek kendi isteklerine göre hareket edenler yoldan çıkmışlardır. Şüphesiz ki Allah yanlış yapanlara yol göstermez." (Kasas 50)
Demek ki insanı yoldan çıkaran her şeyden daha çok kendi istek ve arzularıdır. Çünkü kendi arzularına kul olan bir insan asla Allah'a gerçek bir kul olamaz. Kendisine en çok dünyevi faydayı, şan ve şöhret ne getiriyorsa, ne hoşnut ediyor, zevk veriyorsa, rahatlık ve kolaylık sağlayan neyse her zaman onları göz önünde bulundurur. Böylece Allah'ın yasaklarına aldırmadan amacına ulaşmak için gerekli olan her şeyi yapar ve Allah'ın emri olsa bile, amacına ulaşmada ona yardım etmeyecek hiçbir şey yapmaz. Böyle bir insanın ilahı Allah değil, kendi benliği -nefs- ya da arzuları, kendi hoşlandığı ya da hoşlanmadığı -heves- şeylerdir. Kur'an böyle birinin Allah'ın yol göstericiliğinden nasıl faydalanacağını soruyor:
"Kendi arzularını ilahlaştıranı gördün mü? Onları koruyacak mısın? Ya da çoğunun mantıklarını kullanıp onun sesini dinlediklerini mi düşünüyorsun? Hayır, onlar aynı hayvanlara benzerler; hayır belki onlar daha da sapıklıktadırlar. " (Furkan 43)
İnsanın kendi arzularının esiri olması, çayırda bir hayvan olmasından daha kötüdür. Hiçbir hayvan Allah'ın belirlediği sınırları aşmaz. Her hayvan kendisi için tayin edilenleri yer ve yapar. Fakat insan öyle bir varlıktır ki kendini arzularına kaptırdığı zaman yaptığı işler şeytanı bile ürpertir.
Toplum ve Kültür
Yoldan çıkmanın ikinci sebebi de toplumun geleneklerini, alışkanlıklarını, inançlarını, düşüncelerini ve kurallarını körü körüne takip etmek, onları Allah'ın yol göstericiliğinden üstün tutmaktır. Böyle bir insana Allah'ın emirleri hatırlatılsa bile o, toplumun onayladığı işleri yapmakta ve ailesinin geleneklerini sürdürmeye devam etmekte ısrar eder. Böyle bir hastalığı olan bir insan nasıl Allah'ın kulu olabilir? Onun ilahları toplum, aile ve çevresindeki insanlardır. Ben müslümanım demeye hakkı olabilir mi? Kur'an böylelerini şöyle uyarıyor.
"Ve onlara 'Allah'ın size gönderdiğine uyun' denildiği zaman, onlar babaları akıllarını kullanmadığı ve doğru yolda gitmediği halde 'Hayır, biz babalarımız ne yaptıysa onu yaparız' derler." (Bakara 170)
"Ve onlara 'Allah'ın gönderdiğine ve Peygamber'in getirdiğine uyun' denildiği zaman 'Babamızdan gördüğümüz bize yeter' derler. Ya onların babaları bir şey bilmeyen ve yolları bulamayan kimselerse? Ey insanlar! Siz kendi kendinizden sorumlusunuz. Eğer doğru yoldaysanız, yoldan sapan kimseler size bir zarar veremez. Hepiniz Allah'a döneceksiniz ve O size bütün yaptıklarınızı bildirecek." (Maide 104-105)
Her çağda insanlar gerçeği görememe hastalığına yakalanmışlardı r. Bu onları her zaman Allah'ın Peygamberlerini izlemekten alıkoymuştur. Hz. Musa insanları Allah'ın birliğine davet ettiği zaman onlar şunu söylediler.
"Sen bizi babalarımızın yolundan döndürmeye mi geldin? (Yunus 79)
Hz. İbrahim arkadaşlarına Allah'a başka ilahları ortak koşmaktan vazgeçirmeye çalıştığı zaman "Babalarımızda onlara tapıyorlardı" dediler. (Enbiya 53)
İnsanlar her çağda peygamberlere "Söylediklerin büyüklerimizin alışkanlıklarına ters olduğundan kabul edemeyiz" diyerek kendilerini haklı çıkarmışlardır.
"Böylece sizden önce her ne zaman bir yere bir (ikaz eden) bir peygamber gönderdiysek, zevk peşindeki insanlar "Babalarımızı bu yolda bulduk, biz de onları takip ediyoruz" dediler. Peygamber onlara "Ben size babalarınızdan kalma dininizden daha doğrusunu getirecek olsam da yine babalarınızın yolunu mu tutarsınız?" dedi. Ve onlar da biz senin getirdiğine inanmıyoruz!" dediler. Biz de onlardan intikam aldık; doğruya yanlış diyenlerin akıbetini görün!" (Zuhruf 23-25)
Allah insanlara, atalarını, toplumu, kültürü, ya da O'nun emirlerini izleyebileceklerini söyler. Fakat ikisini birden izleyemezler. Eğer Müslüman olmak istiyorsanız Allah'tan başka her şeyden vazgeçmeli, O'nun emirlerine uymalısınız.
"Onlara Allah'ın gönderdiğine uyun denilince "Hayır biz atalarımızdan ne gördüysek ona uyarız" dediler. Öyleyse onlar, şeytan onları alevli ateşin azabına çağırsa da gidecekler mi? Kim iyilik ederek varlığını Allah'a teslim ederse, bir insanın sarılabileceği en sağlam kulpa sarılmış olur. İşlerin sonu Allah'ındır. İnanmayanların inançsızlıkları seni üzmesin. Onların dönüşü bizedir ve biz onlara işlediklerini haber vereceğiz." (Lokman 21-23)
İnsanlara İtaat
Üçüncü sebepse Allah yerine diğer insanlara itaat etmektir. Bu nasıl olur? Büyük düşünür sandığımız kimsenin her sözüne inandığımız zaman, onun geçim kaynaklarımızı kontrol ettiğine, onları bizden alma gücüne sahip olabildiğine veya dilediği her şeyi bize verebileceğine inandığımız zaman, bize istediği her şeyi yapabilme yetkisine sahip olduğunu düşündüğümüz zaman ya da isterse bir bedduasıyla bizi mahvedip isterse Cennet'e göndereceği sabit fikrine kapıldığımız zaman ya da daha ileri, modern ve gelişmiş gördüğümüz bazı toplumların ardından gitmeye karar verdiğimiz zaman olur. Bu çeşit hareketlerde bulunursak Allah'ın ilahi kapısı kapanır.
"Eğer böylelerine uyarsanız, sizi Allah'ın yolundan çıkarırlar." (En'am 116)
Sadece bir tek Allah'a ve yol göstericiliğine inanırsak doğru yoldayız demektir. Bazen birine, bazen diğerine itaat ettiğimiz sayısız tanrılarımız olursa bu yolu nasıl buluruz?
İşte sizi yoldan çıkarabilecek üç ana sebep: kişinin kendi kendisine tapması ya da arzuların sınırsız tatmini; toplumsal düzen ya da toplumun, ülkenin, ailenin geleneklerini körü körüne izlemek; insanlara, özellikle zamanın yöneticilerine, zengin ve sahte dindarlara hizmet etmek.
Gerçek Müslüman olmak istiyorsanız bu üç yanlışın sizi yönetmesine izin vermeyin. Bunları yüreğinizde taşıdıkça Allah'ın kulları olamazsınız. Sadece günde birkaç kere namaz kılarak, gösteriş için oruç tutarak, Müslümanlar gibi giyinerek yalnızca çevrenizdekileri ve kendinizi kandırırsınız ama Allah'ı asla.
Gelin Müslüman Olalım - Mevdudi -