Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Dünya'nın Büyüklüğü

EBU HANİFE Çevrimdışı

EBU HANİFE

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Yaşamın varlığının sebeblerinden biri: Dünya'nın büyüklüğü..

İnsan, ayağa kalkıp yürümeye başladığında, üzerinde ne yukarı ne de yere doğru bir basınç hissetmez. Oturmak, yürümek, koşmak son derece olağan işlerdendir. Oysa ayağa kalkıp yürüdüğünde, hatta koltuğunda rahat otururken bile oldukça güçlü yerçekimi kuvvetine karşı direnç gösterir. Bu kuvvet öylesine kararında bir orana sahiptir ki, insan, günlük hayatında gösterdiği bu direncin farkında bile değildir.

Bunun en önemli sebebi Dünya'nın büyüklüğüdür. Dünya eğer biraz daha küçük olsaydı yerçekimi çok zayıflayacak ve atmosfer Dünya çevresinde tutunamayacak, dağılıp gidecekti. Biz de tıpkı atmosfer gibi yeryüzünde bir türlü sabit duramayacaktık. Eğer Dünya daha büyük olsaydı, bu kez de yerçekimi çok artacak ve bazı zehirli gazları da tutan atmosfer öldürücü hale gelecekti. Bizler, bu zehirli gazlardan korunmayı başarsak bile, oturduğumuz yerde ağırlaşacak ve hareket edemeyecektik.

Ancak böyle bir sorun hiçbir zaman söz konusu değildir. Çünkü Dünya'nın büyüklüğü, üzerinde bizim yaşayabilmemize olanak verecek şekilde oldukça özel belirlenmiş bir orana sahiptir.

İnsanın yaşayabilmesi için bir araya gelen sebepler, öylesine büyük bir hassasiyete sahiptir ki, bunlardan bir tanesinin bile tesadüfen meydana gelmiş olması mümkün değildir. Bilim adamları Dünya'daki yaşama elveren şartların oluşma ihtimalini hesap etmişler ve bunun 10 üzeri 123'te bir ihtimal olduğunu belirlemişlerdir.
(Roger Penrose, The Emperor's New Mind, 1989; Michael Denton, Nature's Destiny, The New York: The Free Press, 1998, s. 9)

Bu rakam, 10'un yanına 123 sıfırın gelmesiyle oluşur ve Dünya'da yaşama elverişli bir ortamın tesadüfen oluşmasının imkansızlığını açıkça ilan eder.

Elbette Allah dilese, yarattığı tüm yıldız ve gezegenleri yaşama elverişli kılabilirdi. Allah dilese, yarattığı insanların ne su içmeye, ne yemek yemeye, ne belli orandaki özel gazları solumaya, ne yerçekimi kuvvetine, ne de Güneş'e ihtiyacı kalmazdı. Her birini ayrı ayrı yaratan Allah, dilese hiçbirini birbirine bağımlı kılmayabilirdi. Ancak sadece yaşam için bile sayısız sebep bir araya gelmiş ve bunlar bizleri hayrete düşüren detaylara sahip olmuşlardır. Bütün bunlar, her şeyi Allah'ın yarattığı ve her an kontrolü altında tuttuğu gerçeğini bir kez daha hatırlatmakta, bizlere Allah'ın Yüce kudretini bir kez daha takdir edip O'na yönelme imkanı vermektedir.

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.
(Furkan Suresi, 2)

İnsan, sürekli olarak yerçekimi kuvvetine karşı direnç gösterir. Oldukça kararında olan bu hassas çekim kuvvetinin sebebi, Dünya'nın büyüklüğüdür. Dünya'nın büyüklüğü, Allah'ın dilemesiyle, üzerinde canlılığın oluşabilmesine olanak verecek şekilde özel olarak belirlenmiştir.
 
Üst Ana Sayfa Alt