infocenter.media
Suriye asıllı yazar Ebu Basir El Tartusi, kendisine yöneltilen bir soruya verdiği ‘fetva’ ile dikkatleri üzerine çekti.
El Kaide karşıtlığı ile tanınan yazar, ‘Nusret Cephesine katılmanın hükmü nedir’ şeklindeki soruya ‘tavsiye etmiyorum’ diye karşılık verdi.
İngiltere’de yaşayan ve yazdığı cihat ideolojisi kitapları ile tanınan Tartusi, özellikle 11 Eylül eylemleri nedeniyle El Kaide’ye şiddetli eleştiriler yöneltiyor.
Ebu Basir Tartusi’ye sorulan soru ve cevaba ait metni ilginize sunuyoruz:
Soru: Devlet Grubu (IŞİD) hakkındaki görüşünüzü biliyoruz fakat Suriye’de cihat etmek isteyenlere Nusret Cephesi’ne katılmayı ve saflarında bulunmayı tavsiye ediyor musunuz; biliyorsunuz ki Nusra kendisini El Kaide’nin Şam kolu olarak tanımlıyor?
Allah sizi hayırlı bir karşılıkla mükafatlandırsın.
El Cevap: Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Nusret Cephesi, El Kaide’ye bağlandığından ve kendisini El Kaide’nin Şam kolu olarak görmesinden bu yana ne ona katılınmasını tavsiye ediyorum ne de saflarında bulunmayı. Bu, şu sebeplerden ötürüdür:
1-El Kaide ismine sahip olmak ve ona ait olmak, Şam’a, mücahitlerine, devrimlerine ve onların İslam’larına zarar verir ve bütün dünya ordularını Şam’a ve halkına karşı harekete geçirir. Bu konuda Peygamber’den sav nakledilen sahih bir hadis bulunmaktadır: “(İslam’da) zarar vermek ve zarara sebep olmak yoktur.” Yine O sav buyurur ki “Eğer bir kişi diğerlerine zarar verirse ve eğer birisi birisi için zorlaştırırsa Allah da onun için zorlaştırır.”
2-El Kaide ismine sahip olmak ve Şam devrimini El Kaide diye tasnif etmek, dünya ve bölge devletlerinin, Şam tağutlarına ve mücrimlerine güç ve hayat vermesini sağlayacak; onlara daha fazla cürüm ve Suriye halkına karşı katliam için koz verecektir. Çünkü onlara göre varil bombaları ile vurulanlar başkaları değil El Kaide! Bunu herkes biliyor. Bu Mücrim Tağutun ilk günden bu yana Şam devrimini El Kaide’ye mal etme çabasının nedenidir.
3-Şam devrimini El Kaide ile anmak, El Kaide’nin bütün hareketlerinin sonuçlarını Şam’a ve ehline yüklemek anlamına gelir. Bunca zorluğun yanında Şam halkının bir de buna ihtiyacı yok.
4-Nusret Cephesine yada El Kaide’ye örgütsel bağlılık,, işleri sizin için daraltmak, sizi zorluğa sokmak, kolaylıktan sonra zorluk ve darlık demektir. Şeri ve akli olarak böyle bir şeye ihtiyacınız yok. El Kaide’ye bağlandığınız ilk günün ardından ‘küresel terörist’ olacaksınız. El Kaide’nin yaptığı tüm işlerin sorumluluğunu taşıyacaksınız. Tüm dünya devletleri tarafından takibe alınacak ve arananlar listesinde olacaksınız. Gizlenmek zorunda kalacaksınız. İşlerinizi gizlice yapacaksınız. Yer altında gezineceksiniz, yer üstünde değil. Basit olan bazı şeyleri kendiniz için zorlaştıracaksınız. Hem de bütün bunlara hiç ihtiyacınız yokken!
Peygamberimiz buyurmuştur ki “Mümin kendisine zulmetmez” Sordular: ‘Kendisine nasıl zulmeder Ya Resulullah’ Peygamberimiz cevap verdi: “Taşıyamayacağı bir dert yüklenerek.”
5-El Kaide bir direniş projesine sahip fakat, Devlet, tesis, yapı ve imar projesi yok. Bu yüzden, kendi projesi nedeniyle direniş safhasını aşamayacak, mümkün olduğunca uzun bir süre direniş safhasını sürdürecektir. Değiştirme ve dönüştürme boyutundan daha önemlisi, inşaa, imar ve tesis boyutudur. El Kaide’nin bu konuda zikredebileceğimiz hiçbir tecrübesi yok. Zikredilen bu önemli safhalardan hiçbiri olmadan El Kaide ile yada El Kaide ile bağlantılı olarak veyahut El Kaide adı altında hiçbir şey başaramazsınız. Ne zaman ki Irak ve Yemen’de birşeyler yapmaya kalktı, başarısızlık ve trajedi ile sonuçlandı! Muttefekunaleyh bir hadiste “Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz” buyurulmuştur.
İşte bu gibi sebepler nedeniyle tavsiye ettik, söyledik ve söylüyoruz ki Nusret Cephesi El Kaide’ye bağlılığını sürdürdüğü müddetçe, İslam, Ümmet ve Müslüman halklar adından vazgeçmek pahasına El Kaide adına fanatiklik gösterdiği sürece, Nusret Cephesine katılmak caiz değildir.
Yukarda söylediklerimiz Nusret Cephesini İslam kardeşliği hukukundan çıkardığımız, onlarla iyilikte ve takvada, Nusayri Tağutu ve ordusuna karşı direniş ve savaşta yardımlaşmayı kestiğimiz manasına gelmez.
Hayır biz bunu söylemek istemedik. Aksine onlara –ve diğerlerine- iyilikte ve takvada ve düşmanın saldırılarını geri püskürtmekte yardım etmek gerekir. Bu başka; onlara katılmak, saflarında yer almak ve stratejilerine dahil olmak başkadır.
Allah buyurur ki: “Birbirinizle iyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve isyanda ise yardımlaşmayın.”
Eğer bana ‘Şam’daki hangi mücahit grubuna katılmayı ve saflarında yer almayı tavsiye edersiniz’ deseniz, derim ki: Özellikle herhangi bir grubu belirtmem. Derim ki: Şam’daki tüm Mücahit Gruplar. Adları ne olursa olsun, Allah yolunda, ülkenin ve halkın hakları ve izzeti için savaşan her gruba katılabilir ve kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Bu sizin için caizdir ve Allah, kendi yolunda cihat edenleri mükafatlandıracaktır inşallah.
AbdulMunim Mustafa Halim Ebu Basir Tartusi
www.abubaseer.bizland.com
Suriye asıllı yazar Ebu Basir El Tartusi, kendisine yöneltilen bir soruya verdiği ‘fetva’ ile dikkatleri üzerine çekti.
El Kaide karşıtlığı ile tanınan yazar, ‘Nusret Cephesine katılmanın hükmü nedir’ şeklindeki soruya ‘tavsiye etmiyorum’ diye karşılık verdi.
İngiltere’de yaşayan ve yazdığı cihat ideolojisi kitapları ile tanınan Tartusi, özellikle 11 Eylül eylemleri nedeniyle El Kaide’ye şiddetli eleştiriler yöneltiyor.
Ebu Basir Tartusi’ye sorulan soru ve cevaba ait metni ilginize sunuyoruz:
Soru: Devlet Grubu (IŞİD) hakkındaki görüşünüzü biliyoruz fakat Suriye’de cihat etmek isteyenlere Nusret Cephesi’ne katılmayı ve saflarında bulunmayı tavsiye ediyor musunuz; biliyorsunuz ki Nusra kendisini El Kaide’nin Şam kolu olarak tanımlıyor?
Allah sizi hayırlı bir karşılıkla mükafatlandırsın.
El Cevap: Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun. Nusret Cephesi, El Kaide’ye bağlandığından ve kendisini El Kaide’nin Şam kolu olarak görmesinden bu yana ne ona katılınmasını tavsiye ediyorum ne de saflarında bulunmayı. Bu, şu sebeplerden ötürüdür:
1-El Kaide ismine sahip olmak ve ona ait olmak, Şam’a, mücahitlerine, devrimlerine ve onların İslam’larına zarar verir ve bütün dünya ordularını Şam’a ve halkına karşı harekete geçirir. Bu konuda Peygamber’den sav nakledilen sahih bir hadis bulunmaktadır: “(İslam’da) zarar vermek ve zarara sebep olmak yoktur.” Yine O sav buyurur ki “Eğer bir kişi diğerlerine zarar verirse ve eğer birisi birisi için zorlaştırırsa Allah da onun için zorlaştırır.”
2-El Kaide ismine sahip olmak ve Şam devrimini El Kaide diye tasnif etmek, dünya ve bölge devletlerinin, Şam tağutlarına ve mücrimlerine güç ve hayat vermesini sağlayacak; onlara daha fazla cürüm ve Suriye halkına karşı katliam için koz verecektir. Çünkü onlara göre varil bombaları ile vurulanlar başkaları değil El Kaide! Bunu herkes biliyor. Bu Mücrim Tağutun ilk günden bu yana Şam devrimini El Kaide’ye mal etme çabasının nedenidir.
3-Şam devrimini El Kaide ile anmak, El Kaide’nin bütün hareketlerinin sonuçlarını Şam’a ve ehline yüklemek anlamına gelir. Bunca zorluğun yanında Şam halkının bir de buna ihtiyacı yok.
4-Nusret Cephesine yada El Kaide’ye örgütsel bağlılık,, işleri sizin için daraltmak, sizi zorluğa sokmak, kolaylıktan sonra zorluk ve darlık demektir. Şeri ve akli olarak böyle bir şeye ihtiyacınız yok. El Kaide’ye bağlandığınız ilk günün ardından ‘küresel terörist’ olacaksınız. El Kaide’nin yaptığı tüm işlerin sorumluluğunu taşıyacaksınız. Tüm dünya devletleri tarafından takibe alınacak ve arananlar listesinde olacaksınız. Gizlenmek zorunda kalacaksınız. İşlerinizi gizlice yapacaksınız. Yer altında gezineceksiniz, yer üstünde değil. Basit olan bazı şeyleri kendiniz için zorlaştıracaksınız. Hem de bütün bunlara hiç ihtiyacınız yokken!
Peygamberimiz buyurmuştur ki “Mümin kendisine zulmetmez” Sordular: ‘Kendisine nasıl zulmeder Ya Resulullah’ Peygamberimiz cevap verdi: “Taşıyamayacağı bir dert yüklenerek.”
5-El Kaide bir direniş projesine sahip fakat, Devlet, tesis, yapı ve imar projesi yok. Bu yüzden, kendi projesi nedeniyle direniş safhasını aşamayacak, mümkün olduğunca uzun bir süre direniş safhasını sürdürecektir. Değiştirme ve dönüştürme boyutundan daha önemlisi, inşaa, imar ve tesis boyutudur. El Kaide’nin bu konuda zikredebileceğimiz hiçbir tecrübesi yok. Zikredilen bu önemli safhalardan hiçbiri olmadan El Kaide ile yada El Kaide ile bağlantılı olarak veyahut El Kaide adı altında hiçbir şey başaramazsınız. Ne zaman ki Irak ve Yemen’de birşeyler yapmaya kalktı, başarısızlık ve trajedi ile sonuçlandı! Muttefekunaleyh bir hadiste “Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz” buyurulmuştur.
İşte bu gibi sebepler nedeniyle tavsiye ettik, söyledik ve söylüyoruz ki Nusret Cephesi El Kaide’ye bağlılığını sürdürdüğü müddetçe, İslam, Ümmet ve Müslüman halklar adından vazgeçmek pahasına El Kaide adına fanatiklik gösterdiği sürece, Nusret Cephesine katılmak caiz değildir.
Yukarda söylediklerimiz Nusret Cephesini İslam kardeşliği hukukundan çıkardığımız, onlarla iyilikte ve takvada, Nusayri Tağutu ve ordusuna karşı direniş ve savaşta yardımlaşmayı kestiğimiz manasına gelmez.
Hayır biz bunu söylemek istemedik. Aksine onlara –ve diğerlerine- iyilikte ve takvada ve düşmanın saldırılarını geri püskürtmekte yardım etmek gerekir. Bu başka; onlara katılmak, saflarında yer almak ve stratejilerine dahil olmak başkadır.
Allah buyurur ki: “Birbirinizle iyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve isyanda ise yardımlaşmayın.”
Eğer bana ‘Şam’daki hangi mücahit grubuna katılmayı ve saflarında yer almayı tavsiye edersiniz’ deseniz, derim ki: Özellikle herhangi bir grubu belirtmem. Derim ki: Şam’daki tüm Mücahit Gruplar. Adları ne olursa olsun, Allah yolunda, ülkenin ve halkın hakları ve izzeti için savaşan her gruba katılabilir ve kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Bu sizin için caizdir ve Allah, kendi yolunda cihat edenleri mükafatlandıracaktır inşallah.
AbdulMunim Mustafa Halim Ebu Basir Tartusi
www.abubaseer.bizland.com