Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru El Albani'nin Mısırlı Gençle Konuşmasını Bulabilir miyiz?

B Çevrimdışı

BuRuC

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum;

Kapanan sitelerden birindeydi. Tak-va'da ya da Darultawhid'de . Albani Mısırlı bir gence müslüman ismiyle yetinmenin neden olmayacağını ve selefi adını almanın gereğine dair nasihat veriyordu. Bu metin arşivinde olan var mı? Varsa ekleyebilir mi?
 
H Çevrimdışı

HalilTas

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Allah bizlere müslüman ismini vermiştir. Neden kendimizi selef'e nizbet etmek zorundayız?
Şeyh el-Albani [[rahimehuAllah. Bir kaç yıl önce vefat eden Şeyh Muhammed NasirudDiin el-Albani zamanımızın en büyük muhaddisiydi. Muhaddis el-Asr/Asrın muhaddisi diye anılırdı. Günümüzdeki hadis ve sünnet çalışmalarının hemen hemen hepsine katkısı vardır. İslam aleminin en meşhur 'Namaz Hocası' kitabı olan 'Sıfatu salat'un-Nebi' şeyhin hayatının eseridir. Allah'a hamdolsun türkçe olarak tercüme edilip bir kaç kez basilmistir]] bu konuyu 'Ene Selefi...' isimli (ders/sohbet) kasetinde güzel bir şekilde açıklamıştır. Burada bir pasaj aktaralım:

Şeyh el-Albani: "Şayet sana: 'Mezhebin nedir?' diye sorulursa cevabın nasıl olur?"

Sorucu [[anlaşılan o ki bu zat mezkur ders kasetinde şeyhe konuyla alakalı sorular
sorar.]] :" Ben bir müslümanım."

Şeyh el-Albani: " Bu yeterli değildir."

Sorucu: "Allah (subhanehu ve teala) bize 'müslüman' ismini vermiştir." Ve şu ayeti okur: " O (Allahu subhanehu ve teala) bundan önce (ki kitablarında da) bu (Kur'an'da) da size 'müslümanlar' ismini verdi..." (Hac Suresi, 78. ayet)

Şeyh el-Albani: "Bu cevab (İslam'ın) ilk devrinde, çeşitli fırkaların/grupların ortaya çıkmadığı ve yayılmadığı zamanda yaşadığımızda verilseydi doğru olurdu. Günümüzde ise bu gruplardan bir müslümana-ki onların akidesiyle/inancıyla bizimkisi farklıdır-sorarsak, cevabı (senin verdiğin) cevaptan daha değişik bir şey olmayacaktır. Hepsi: rafizi şiileri, hariciler, nusayri alevileri- diyecekler ki: '...ben bir müslümanım'. Binaenaleyh böyle demek artık günümüzde kifayet etmemektedir/yeterli gelmemektedir." [[Allahu subhanehu ve teala Şeyh el-Albani'ye rahmet etsin, burada en sapık grupları zikretmiştir-dolayısıyla onlar bile '...ben bir müslümanım!' demektedirler oysa rafizi şiileri Kur'an'ın (haşa) tahrif edildiğine, sahabenin bir kaçı müstesna kafir ve munafık olduğuna inanırlar. Haricilerin günümüzde ki fikir torunları müslümanları kafir görerek kanlarını ve mallarını helal görürler. Nusayrı alevileri ise tamamen farklı bir dine inanırlar. ]]

Sorucu: "Ben Kur'an ve sünnete göre (amel eden) bir müslümanım."

Şeyh el-Albani:" Bu da yeterli değildir."

Sorucu:" Neden?"

Şeyh el-Albani:" Bu adı geçen fırkalardan her hangi birinin şöyle dediğini gösterebilirmisin:'...ben Kur'an ve sünnete uymayan bir müslümanım!' Doğrusu:' ...ben Kur'an ve sünnete uymuyorum!' kim der?" Sonra Şeyh el-Albani Kur'an ve sünnete uymanın ancak selefi salihin anlayışı üzere olması gerektiğini beyan eder. [[Pasajın bu kısmı 6.bölümde devam eder.]]

Sorucu:" O zaman ben Kur'an ve sünneti selefi salihinin anlayışı üzere takib eden bir müslümanım."

Şeyh el-Albani:" Şayet birisi sana mezhebini sorsa cevabın böylemi olacak?"

Sorucu:" Evet."

Şeyh el-Albani:" O zaman bu tarifi biraz kısaltıp-ki en iyi deyimler kısa,yeterli ve anlatılmak istenileni anlaşılır kılanlarıdır- şöyle desek daha hoş olmazmı:"...ben bir selefiyim!" [[Bu tabir bazı ülkelerde maalesef-selefi olmadıkları halde bazı bid'atcilar tarafından kullanıldığı için suç sayılabilinir. Ama bizim için önemli olan bu tabirin ne manaya geldiğini bilmektir: Allah azze ve celle tarafından gönderilen İslam'ın sahih/doğru anlayışı! Muhtemelen bid'atcilarin da bu ismi kullanması gerçek yüzleriyle ortaya çıktıklarında peşlerinden gidecek insan bulamama kaygısıdır. ]]

'Müslüman' veya 'sünni' gibi tabirler bütün fırkalar/gruplar tarafından kullanıldığı için günümüzde kafi gelmemektedir. Şeyh el-Albani bununlar hakikati sapıklıktan ayırt etme önemliğine-ki akide(inanç) ve menhecin (metodun) temelidir- parmak basmıştır. Her ikiside (akide ve menhec yani) anlayışlarını veya isimlerini kurucularından alan çeşitli fırkaların/grupların aksine selefi sahin(in anlayışı) eksenlidir.

Alintidir
 
Üst Ana Sayfa Alt