Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

El Cihadu Hattal Mevt

E Çevrimdışı

Ehlitakwa

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum ve rahmetullah i ve berakatuh. Elhamdulillah i rabbil alemin. Salat ve selam imamul mücahidin Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'in ve onun güzide ashabının üzerine olsun. Allah rasulu sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki Cennet Kılıçların gölgesi altındadır. Evet kardeşlerim bu dinin mübelliği öğreticisi bizlere cennete girecek her ameli öğretmiş bu amellerin en faziletlisini Allah yolunda cihad olarak belirtmiştir. Allah cc bizleri yolunda savaşan ve hak söz üzere nefes veren kullarından eylesin. Amin

Cennet Kılıçların Gölgesi Altındadır:

842- Abdullah b. Ebi Evka'dan (r.a.), Rasulullah (s.lvl düşmanla karşılaştığı bazı günlerinde güneş batıncaya kadar beklerdi. O zaman ayağa kalkar şöyle buyururdu:"Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'tan afiyet isteyin. Onlarla karşılaştığınız zaman da sabredin. Bilin ki, cennet kılıçların gölgeleri altındadır.[3]

843- Ebubekir b. Ebi Musa: Düşman karşısmdayken babamın şöyle dedğini işittim: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Muhakkak ki cennet kapıları kılıçların gölgeleri altındadır.[4]Bunun üzerine pejmürde kılıklı bir adam ayağa kalkarak şöyle dedi:"Ey Ebu Musa! Sen gerçekten Nebi'nin (s.a.v.) bunu söylediğini duydun mu?" O da:"Evet" deyince adam hemen arkadaşlarının yanma dönüp şöyle dedi:"Size selam ediyorum." Kılıcının kınını parçaladı. Orada bıraktı attı ve kılıcıyla düşmana yürüyüp öldürülünceye kadar savaştı.



Kılıçlar Cennetin Anahtarlarıdır:


Yezid b. Şecere'nin hadisinde daha önce şöyle geçmiş-"Bana haber verildiğine (rivayet edildiğine) göre kılıçlar cenetin anahtarıdırlar.[5]İbni Asakir ve başkası Ne-bi'den (s.a.v.) merfü olarak rivayet etmişler.

844- Bunu Şifa'us-Sudur'da Mekhul'dan, o da Nebi'den (,a.v.) mursel olarak rivayet etmiş.MüelJif -Allah onu affetsin- der ki: Bu hadisle kılıçlar cennetin anahtarları kılınmış. Çünkü onun kapılarının açılması için sebeptir. İki saf karşı karşıya gelip Allah yolunda kılıçlar çekildiğinde cenetin kapıları açılır. İkinci bapta,"Şüphesiz cennet kılıçların gölgeleri altındadır." sözünün anlamı (detaylı bir şekilde) geçmişti.Allah yolunda kılıçla vurmak cennete girmek için sebeptir:İbni Asakir isnadıyla Ebu Hureyre'den (r.a.), Rasulul-lah'm (s.a.v,) şöyle buyurduğunu işittim:"Sizi cennete sokacak şeyi size haber vereyim mi?""Evet" dediler."Kılıçla vurmak, misafiri yedirme ve namaz vakitlerine önem vermedir"[6]diye buyurdu.Kim-Allah yolunda bir kılıç takarsa, Allah ona üstünlük/keramet kemerini takar, iman ridası ile giydirir:

845- Ebu Umame'den (r.a.) merfu olarak:"Kim (bir) namazda, (bir) cihadda veya ribatta kılıç takarsa/kuşanırsa, Allah ona keramet/üstünlük kemerini (kuşağını) takar."Bunu Şifa'us-Sudur'da zikretmiş.

846- Yine onda Hasan'dan o da Nebi'den (s.a.v.): "Kim Allah yolunda kılıç takarsa, iman elbisesiyle ilegiydirilir ve bu onun üzerinde olduğu müddetçe melekler onun için istiğfarda bulunurlar.

847- Hafız Ebu Nuaym... Ebu Eyyub el-Ensari'den (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Kılıçlar mücahidlerin rida (giysi)leridir.[7]

848- İbni Asakir'den bu isnad ile Zuhri'den... Yezid b. Sabit'ten o da Nebi'den (s.a.v.) rivayet etmi Kim Allah Yolunda (bir) kılıç takarsa bu onun için teşten bir koruyucu/kalkan olur:

849- Şifa'us-Sudur'da İbni Abbas'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Kim Allah yolunda kılıç takarsa/kuşanırsa, bu onun için ateşten bir kalkan olur. Kim Allah yolunda bir mızrak taşısa kıyamet gününde bu onun için bir bayrak/işaret olur."Kim Allah yolunda bir kılıç takarsa/bağlasa Allah ona cennetten iki kuşak takar. Muhakkak ki Allah meleklerine savaşçının kılıç ve mızrağıyla övünür:

850- Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kim Allah azze ve celle yolunda bir kılıç kuşanırsa, Allah kıyamet gününde ona cennetin kuşaklarından/per-danlıklarından iki tane takar. Dünya, Allah'ın onu yarattığı günden yok olacağı güne kadar onlara denk gelmez. Kılıcını bırakıncaya kadar melekler ona dua ederler. Ve muhakkak ki Allah meleklerine karşı gazinin ılıcı ve mızrağıyla övünür. Allah meleklerine karşı kullarından biriyle övünürse sonra ona azab etmez.[8]Hafız Ebu Hafs Şahin Terğib adlı eserinde ihtisarla ve îbni Asakir rivayet etmiş. İkisi de Mücahid'ten rivayet etmişler.Gazinin kılcı boynunda olduğu müddetçe melekler ona dua eder ve yine onu bırakana kadar ona dua ederler:

851- İbni Asakir tahric etmiş, ibni Abbas'dan (r.a.) Ra-sulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş:"Gazinin boynunda kılıcının bağları oldukça melekler ona dua etmeye devam ederler."

852- Şifa'us-sudur'un sahibi Ali b. Ebi Talib'den (r.a.)nakletmiş:"Muhakkak ki Allah, Allah yolunda kılıcını kuşanan kimseyle meleklere karşı övünür. O kılıcını kuşandığı müddetçe melekler ona dua ederler. İtikafa girenin süneti nasıl ki oruçsa murabıtın sünneti de kılıcı kuşanmaktır."



Fasıl


853- İbni Asakir kendi isnadıyla Kab'ten tahric etmiş:Şöyle demiş:"Allah azze ve celle'nin Yemen'de iki hazinesi var. Birini Yermuk günü getir(t)di. Ötekisini de savaşın şiddetli gününde getir(t)ecek. O gün yetmiş bin kişinin kılıç ipleri

854- Buhari Ebu Umame'den (r.a.). Der ki:Fetihleri öyle insanlar yaptı ki kılıçlarının süsü ne altın ne de gümüştü. Ancak süsleri sarmaşık bitkisi, kurşun ve demir idi.[9]

855- İbni Ebi Şey-be rivayet etmiş. Ömer (r.a.) şöyle dedi:"Düşman toprağında tırnaklarınızı uzatınız/bulundurunuz. Çünkü o (da) (bir) silahtır.[10]Muğni sahibi der ki: Ahmed,"Düşman toprağında ona ihtiyaç duyulur. Görmüyor musun, ipi (düğümü) veya başka bir şeyi çözmek istediğinde buna ihtiyaç duyar, onu tırnakları yoksa bunu yapamaz.[11]

856- Hakem b. Amr'dan (r.a.) Rasulullah (s.a.v.) cihad-ta tırnaklarımızı kesmememizi emretti. Çünkü, güç/kuvvet tırnaklarındır."

857- Bir çok kişi Allahu Teala yolunda çekilen ilk kılıcın Zübeyr b. Avvam'm kılıcı olduğunu söyler. Buda Ne-bi'nin (s.a.v.) yaptığı duadan dolayıdır Olay şudur:"O sekiz yaşındayken müslüman oldu. İçine şeytandan Nebi'nin (s.a.v.) Mekke'nin yukarılarına kaçırıldığı konusunda bir vesvese girdi. Zubeyr on İki yaşıyla kılıcıyla çıktı. Onu görenler tanımıyorlardı. Onu o elinde kılıç olan bir çocuk diyorlardı. Bu haliyle Nebi'nin (s.a.v.) yanma kadar geldi. Rasulullah (s.a.v.):"Sana ne oldu?" O:"Alındığına/kaçırıldığına dair bir his aldım" dedi. Rasulullah (s.a.v.):"O durumda ne yapardın?" diye sordu. O:"Seni alanları/kaçıranları öldürürdüm" dedi. Nebi (s.a.v.)ona ve kılıcına dua etti. Onun kılıcı Allah yolunda kınından sıyrılan kılıç onun kılıcıdır. O îslam kahramanlarından ve yiğitlerindendi.[12]

858- İbn'uz-Zennad der ki: Hendek günü Zübeyir Osman b. Abdilah b. Muğire'yi kılıçla miğferi üzerine darbe vurdu. Dediler ki: Kılıcın ne kadar da iyidir? Zübeyir buna çok kızdı. (Kızmasının nedeni) Bununla marifetin kılıçta değilde elinde olduğunu söylemek istiyordu.Bu vuruş İslam'da meşhur darbelerdendir. Bundan daha çok şaşılması gereken Tartuşi'nin Sirac'ul-Mülük'te rivayet ettiği kıssadır. Der ki, Ülkemizde yaşlı askerler anlatırlar ki: Müslümanlar ile kafirler arasında savaş çıktı/oldu. Sonra onlar savaş meydanında bir kılıcın üç, birinin bir kafaya girdiğini/sapladığını buldular. Ne cahiliyede ne de İslam'da ondan daha güçlü darbenin görülmediği söyleniyordu. Rumlar bunu alıp kendileriyle beraber götürüp kiliselerine astılar. Yenildiklerinden dolayı ayıplandıklarında "öyle bir kavimle karşılaştık ki darbeleri böyledi" diyorlardı. Rum kahramanları/yiğitleri bunu görmek için buraya geliyorlardı.



Fasıl


Nebi'nin (s.a.v.) Bazı kılıçları vardı. Onlar şunlardı: El-Mesur: Babasından miras kalmış. Onunla Medine'ye

geldi.El-Adb: Sa'd b. Ubade Uhud'a giderken ona gönderdi.Zul-fikar: Ortası omurga kemikleri gibiydi. Bedir'de ganimet aldı. Tüm savaşlarında yanındaydı. Onun kabzası, halkası, bağı/ipi ve kılıfı gümüştendi.Samsam: Amr b. Ma'di Kerib'in kılıcıydı. Buda meşhurdur.Kala'a: Çöldeki bir köleye nisbetledir. EI-Bettar. El-Hatf: Hatfı ölümün isimlerindendir. Er-Rasub: Suya dalmak demektir. Çünkü bununla vurduğunda vurulana dalar/girer.EI-Mihzam: Keskin kılıç demektir. El-Kadib: (Çok keskin, kesici, etkili demektir.) Rasulullah'ın (s.a.v.) beş tane mızrağı vardı. Üç tanesini Beni Kaynuka'da edindi/aldı.El-Mesva: Onunla vurulanın son yerine gitmesidir (öldür-mesidir).Diğeri de El-Munseni idi. Onun El-Bet'a adında kısa bir mızrağı vardı. Beyda adında da büyük bir tane vardı. Ayrıca Anze adında da daha küçük bir tane vardı. Ona dayanır, onunla yürür bayramlarda da önünde taşır, namaz kılarkende önüne bırakır setre yapardı.Onun (s.a.v.) yedi tane zırhı vardı. Zat'ul-Fudul. Uzun oluşundan bu adı aldı. Ailesine aldığı arpaya karşılık Ebu Şahin adındaki yahudiye rehin alarak bıraktığı zırhı budur. Zat'ul-Vişah, Zat'ul-Havaş, Es-Sudiyye: Zırhların yapıldığı yere nisbetledir. Bunun Davud'un (a.s.) calut ile savaştığında giydiği zırh olduğu nu da söyleyen vardır. Fidda.Betra ve Hirnık'tır.Nebi'nin (s.a.v.) demirden yapılmış Muveşşic ve es-Se-buğ veya Zu's-Sabuğ adında miğferi vardı. Fetih günü Mekke'ye girince Rasulullah'ın (s.a.v.) res'i şeriflerinde (şerefli başlarında) bulunan miğfer de buydu. Onun (s.a.v.) şu kalkanları vardı:Ez-Zeluk: Silahların ondan kaydığı için bu ismi almış.El-Fenak: Ona üzerinde keçi veya kartal resmi vardı^ Rasulullah (s.a.v.) üzerine elini koydu. Allahu Teala(da) bu resmi giderdi.




--------------------------------------------------------------------------------






[8] Senedte Abdülaziz b. Abdurrahman var. Zehebi; İmam Ahmed onu İtham etmiş. Onun musibetlerinden biride bu, "Kim Allah yolunda bir kılıç kuşanırsa..." hadisidir" demiş. Mizan'ul-İtidal: 2/631.

[9] Feth'ul-Bari, Kitab'ul-Cihad, Babu ma cae fi huliyyeti's-Suyufi: 6/95, H. no: 2909.

[10] Bunu Musannef inde bulamadım.

[11] Mıîğni: 8/353.

[12] Hakim rivayet etmiş. O da, Zehebi de ondan sükut etmişler. Müstedrek: 3/360-361; El-İstiab ala hamiş'il-İsabe: 1/581; El-İsabe:1/545.
 
Üst Ana Sayfa Alt