Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber El Kaide'den Kassam Tugayları'na Taziye

Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
El Kaide'den Kassam Tugayları'na taziye

El Kaide'nin merkez yapılanması, Filistin'de devam eden olaylara ilişkin yayınladığı mesajında, İsrail bombardımanında yaşamını yitiren bir Kassam lideri için taziyede bulundu.

El Kaide'nin merkez yapılanması, Filistin'de devam eden çatışma sürecine ilişkin yayınladığı mesajında, İsrail bombardımanında yaşamını yitiren bir Kassam lideri için taziyede bulundu.

Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın Gazze şehrinden sorumlu komutanı olan Basim İsa (Ebu İmad), 12 Mayıs'ta düzenlenen İsrail saldırısında yaşamını yitirmişti. İsa, saldırılarda öldürülen en üst düzey Kassam komutanları arasında yer alıyordu. İsa'nın yanı sıra birçok diğer Kassam komutanı da İsrail saldırılarında yaşamını yitirdi.

Dün sosyal medya üzerinden dolaşıma sokulan mesajda Filistin'de İsrail ile yaşanan çatışmalara ve güncel duruma da değinildi.

"Dünyada Müslümanlar ilerliyor"
Açıklamada İsrail'in saldırılarının, dünyada Müslümanların ilerlemeye başladığı bir döneme denk geldiği vurgulandı.

El Kaide "mücahitlerin Afganistan, Somali ve Batı Afrika'da Haçlılara karşı ilerleme kaydettiğini, ABD'yi Afganistan'dan çıkarmaya başladığını" ifade etti.

Bu bölgelerin yanı sıra diğer İslam coğrafyalarında da benzer bir durumun olduğu kaydedildi.

Filistin meselesi
El Kaide'nin merkez yapılanması tarafından yayınlanan açıklamada, Filistin'deki güncel meselelere dair birçok önemli ifade yer aldı.

Açıklamadan Filistin'e dair satır başları şu şekilde:

- El Kaide, "Yahudilerin, 1967 savaşından sonra doğan Filistinli nesillerin zihinlerini Yahudileştirebileceğini düşündüğünü, ancak bu nesillerin de kendilerinin cihat ve şehadete inançlı bir nesil olduğunu kanıtladığını" savundu.

- Grup, Filistin meselesinin sadece Filistinlilerle kısıtlı bir mesele olmadığını, tüm İslam dünyasının bu mesele için gayret sarf ettiğini söyledi. Filistin'i kurtarmanın, İslam dünyasının Amerikan hegemonyasından kurtarmaktan geçtiği ifade edildi.

- Açıklamada, bazı Arap yöneticilerin İsrail ile normalleşme girişimleri de eleştirildi. El Kaide İsrail ile normalleşmenin mümkün olmadığını, Yahudilerin "hiçbir zaman Allah ve peygamberleriyle normal ilişkiler kurmadığını" belirtti.

Basim İsa için taziye
El Kaide'nin merkez yapılanması tarafından yayınlanan dört sayfalık açıklamanın son kısmında, "Filistin'deki şehitler ve bunların en başında Basim İsa (Ebu İmad) için taziyelerimizi iletiyoruz. Ki o (Ebu İmad), bu mübarek günlerde canını Allah'a teslim etmiştir."

Açıklamada Ebu İmad'dan "kahraman bir komutan" olarak bahsedildi.
 
E Çevrimdışı

Ebu Süleyman

Üye
İslam-TR Üyesi
Bu olaydan sonra El kaidenin akidesiyle ilgili şüphelenmeye başladım. Hurras ed din Haması tekfir ediyor ama merkez komutanlığı şehit diyor, Hem de iran güdümünde olan bir yapıya.
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bu olaydan sonra El kaidenin akidesiyle ilgili şüphelenmeye başladım. Hurras ed din Haması tekfir ediyor ama merkez komutanlığı şehit diyor, Hem de iran güdümünde olan bir yapıya.

Allah'a hamdolsunki ümmeye Makdisi gibi bir alimi bahşetti. Eğer o olmasaydı şu anda ümmet mürcie zihniyetine saplanıp kalırdı!
Yahu arkadaşım, El Kaide'nin akidesi ile ilgili şübheleneceğine Makdisi ile ilgili şüblensen biraz nasıl olur acaba?
 
Abdulafuv Çevrimdışı

Abdulafuv

Hak Ehli Susarsa Batıl Ehli Kendini Hak Zanneder
İslam-TR Üyesi
Allah'a hamdolsunki ümmeye Makdisi gibi bir alimi bahşetti. Eğer o olmasaydı şu anda ümmet mürcie zihniyetine saplanıp kalırdı!
Yahu arkadaşım, El Kaide'nin akidesi ile ilgili şübheleneceğine Makdisi ile ilgili şüblensen biraz nasıl olur acaba?
Allahtan kork şeyh makdisinin şüphelenecek neyi var
sen daha bu akideyi bilmezken Şeyh makdisi ilmiyle cihad ediyordu zindanda bedel veren tağutların asla razı olmadığı birine nasıl bir yaklaşımda bulunuyorsun ayrıca kardeş hurras tekfir ediyor demiş ben öyle bir beyanat görmedim(!) sen bunu nasıl makdisiye bağladın yada nasıl bir saplantı oluşmuşsa sende makdisiye karşı onuda anlamış değilim
 
Son düzenleme:
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
Bu olaydan sonra El kaidenin akidesiyle ilgili şüphelenmeye başladım. Hurras ed din Haması tekfir ediyor ama merkez komutanlığı şehit diyor, Hem de iran güdümünde olan bir yapıya.

Bunun akideyle ne ilgisi var kardeşim? Siyasi akideden mi bahsediyorsun ki, dönem dönem değişecek? Öyle ise doktrin veya ideoloji kelimesini kullanman daha iyidir.
Akaidde Müslümanım diyen Müslümandır, kafirim diyen kafirdir, Allah'ın zamanında açığa çıkardıkları münafıktır, ortak koşan müşriktir. Akaid burada biter. Eğer bir kadı, bir müçtehit şehadet getiren bir zındığı tekfir ediyorsa bu şeri bir hükümdür ve fıkıha girer, akaide değil! İtikad değişmez, içtihat değişebilir.

Bu arada İran güdümlü dediğiniz Hamas komutanları Yermuk kampında Suriye cihadına bir çok insan eğitmiştir (Muzemcir Twitter), 2012'de Suriye'den kovulmuştur. Bir kimse ile işbirliği yapmak onun güdümüne girdirmez. El Kaide'nin de İran ve Hizbullah ile işbirliği yapmışlığı vardır ABD'ye karşı.

# Muhaysini, Kafirlerden Yardım Almak: (dışa bağımlılık ve yardım ilişkini anlatıyor kafirler bazında) [Arapça-İngilizce]
 
Son düzenleme:
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bunun akideyle ne ilgisi var kardeşim? Siyasi akideden mi bahsediyorsun ki, dönem dönem değişecek? Öyle ise doktrin veya ideoloji kelimesini kullanman daha iyidir.
Akaidde Müslümanım diyen Müslümandır, kafirim diyen kafirdir, Allah'ın zamanında açığa çıkardıkları münafıktır, ortak koşan müşriktir. Akaid burada biter. Eğer bir kadı, bir müçtehit şehadet getiren bir zındığı tekfir ediyorsa bu şeri bir hükümdür ve fıkıha girer, akaide değil! İtikad değişmez, içtihat değişebilir.

Bu arada İran güdümlü dediğiniz Hamas komutanları Yermuk kampında Suriye cihadına bir çok insan eğitmiştir (Muzemcir Twitter), 2012'de Suriye'den kovulmuştur. Bir kimse ile işbirliği yapmak onun güdümüne girdirmez. El Kaide'nin de İran ve Hizbullah ile işbirliği yapmışlığı vardır ABD'ye karşı.

# Muhaysini, Kafirlerden Yardım Almak: (dışa bağımlılık ve yardım ilişkini anlatıyor kafirler bazında) [Arapça-İngilizce]
Bahsi geçen konuşmanın Türkçesi
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Allahtan kork şeyh makdisinin şüphelenecek neyi var
Senin söylediğin manada kastetmemiştim. Her insan hata yapabilir, mesela size görede Abdullah Azzam; Ziya ul-Hak'ı tekfir etmemek ile hata yapmıştır.
Ama senin dediğin gibi sorarasan derimki: İsraile ile arası en iyi olan Ürdünde oturup, HAMAS aleyhine konuşmasıdır!
sen daha bu akideyi bilmezken Şeyh makdisi ilmiyle cihad ediyordu zindanda bedel veren tağutların asla razı olmadığı birine nasıl bir yaklaşımda bulunuyorsun ayrıca kardeş hurras tekfir ediyor demiş ben öyle bir beyanat görmedim(!) sen bunu nasıl makdisiye bağladın yada nasıl bir saplantı oluşmuşsa sende makdisiye karşı onuda anlamış değilim
Makdisiye karşı bir saplantım yok, hatta eskiden bir hüsnüzannımda vardı.
Saplantılı olanlar sizlersiniz, Amerika'nın başına milyonlarca dolar ödül koyduğu insanların akidesinden Makdisi'nin beyanları ile şübhe ediyorsunuz.
Makdisiden selamette olan bir grup yok, varsada ben bilmiyorum!
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
El-Kaide de akide makide kalmadı...
El Kaide hala ilk günkü akidesinde, yanlızca sizin gibi haricilik kokusu saçan insanlar kendilerine dayanak bulamadığı zaman sallıyor.
Tanzim'in kurucusu olan Abdullah Azzam'ın, Hamas ve İhvan'ı övdüğünü bilmeyen yok. Ziya ul-Hak'ıda keza tekfir etmiyor.
Ama işte anlamak istemeyen anlamıyor
 
E Çevrimdışı

Ebu Süleyman

Üye
İslam-TR Üyesi
Bunun akideyle ne ilgisi var kardeşim? Siyasi akideden mi bahsediyorsun ki, dönem dönem değişecek? Öyle ise doktrin veya ideoloji kelimesini kullanman daha iyidir.
Akaidde Müslümanım diyen Müslümandır, kafirim diyen kafirdir, Allah'ın zamanında açığa çıkardıkları münafıktır, ortak koşan müşriktir. Akaid burada biter. Eğer bir kadı, bir müçtehit şehadet getiren bir zındığı tekfir ediyorsa bu şeri bir hükümdür ve fıkıha girer, akaide değil! İtikad değişmez, içtihat değişebilir.

Bu arada İran güdümlü dediğiniz Hamas komutanları Yermuk kampında Suriye cihadına bir çok insan eğitmiştir (Muzemcir Twitter), 2012'de Suriye'den kovulmuştur. Bir kimse ile işbirliği yapmak onun güdümüne girdirmez. El Kaide'nin de İran ve Hizbullah ile işbirliği yapmışlığı vardır ABD'ye karşı.

# Muhaysini, Kafirlerden Yardım Almak: (dışa bağımlılık ve yardım ilişkini anlatıyor kafirler bazında) [Arapça-İngilizce]

Bilmediğim için soruyorum, peki bu yardım alma Şeyh Usame döneminde mi olmuştur yoksa sonradan mı?
Bu arada bunu önce genel olarak herkese söyleyeyim: Benim Makdisi hakkında fazla bilgim yok, el kaideyi de tekfir etmek mürcie diye yaftalamaya çalışmıyorum sadece bilmediğim için gerçeği öğrenmek istiyorum
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Soru:
HAMAS hareketiyle ilgili, önemli olan başka bir konu hakkında da sormak istiyorum. Sizin HAMAS hakkındaki, onların Fetih hareketinden farklı olmayan İslam’la bağları bulunmayan bir hareketten ibaret olduğuna dair eleştirinize birçok kardeş itibar ediyor ve bazıları da liderlerini tekfir ediyor. Bu durumda, kerim Şeyhimiz, kardeşlerin bu yaptıklarının ışığında HAMAS hareketine karşı duruşunuzu net olarak anlamak ve bütün bunları bize açıklamanızı istiyorum. Allah sizi korusun

Cevap:
HAMAS ve el Fetih’i bir tutanlarla aynı fikirde değilim. HAMAS İslam’a intisabına vurgu yapan bir hareket iken el Fetih laik bir hareket. Ve HAMAS’ın liderlerinin tekfir edilmesinde de aynı fikirde değilim. Bireyleri tekfir, şartlarının bulunması ve mazeretin olmaması gereken ciddi bir meseledir. Bu yüzden kardeşlerime bu noktadan vazgeçmelerini ve HAMAS doğruysa desteklemeye odaklanmalarını, yanlışsa adil, ilmi ve tebliğsel bir şekilde eleştirmeyi tavsiye ediyorum.
(Şeyh Eymen ez Zevahiri, 2008)
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Soru: Mücahidlerin Öldürülmesinin Fetvasını Veren Şeyhlerin Hükmü Nedir? Bu Fetva, Kişiyi Küfre Düşüren “Kâfirlere Destek Olma” Babından Sayılır Mı? Tağut’u Veliyyu’l-Emr Olarak, Mücahidleri İse Harici Olarak Zanneden Şeyhler Bu Tevilleriyle Mazur Olabilirler Mi? Aynı Bunun Gibi Tevil Edip Mücahidleri Öldürmek İçin Kendi İsteğiyle Silahını Alarak Operasyona Çıkan Asker-Polis Mazur Olur Mu? Çünkü Şeyh Ona, Tağutların Veliyyu’l-Emr, Mücahidlerin İse Harici Olduğunu, Onlarla Savaşmanın Ecir Olacağının Fetvasını Vermiştir

Cevap:
“Bu şekilde bir genelleme ile mücahidlerin öldürülmesinin fetvasını veren kişinin kafir olması gerekir. Çünkü bu ifadenin manası şudur; müftü, Allah yolunda cihad etmeleri sebebiyle onların öldürülmesinin fetvasını vermiştir. Zira bu, müştak vasıftan çıkartılan illettir. Ayrıca senin “fetva veriyorlar” sözün, yenilenmeyi ve sürekliliği gerektiren muzari fiildir.

Ancak bizim bu tür genellemelere aldanmamız uygun değildir. Bilakis, bizim vaziyeti incelememiz vaciptir.

Diyoruz ki: “Senin mücahidler diye vasıflandırdığın kişiler gerçekten mücahid mi?

Sonra onların mücahid olmaları muhalif iddianın dinlenilemeyeceği zaruri bir ilim midir? -misal olarak; sahabenin Bedir günü Allah yolunda cihad etmeleri gibi, hatta Tarik bin Ziyad eliyle Endülüs’ün fethedildiği gün mücahidlerin Allah yolunda cihad etmeleri gibi veya buna benzer misaller gibi… Yoksa ihtilaf edilebilecek bir pozisyonu var mıdır? Başka bir ifadeyle; insanlardan bazısının onların mücahid olmadıklarını, tam tersine dünya için savaşan zalim gerilla veya buna benzer bir taife olduklarını zannetmesi mümkün mü? Sonra hangi vecih üzere öldürülmelerine hükmedildi? Mücahid oldukları için mi? Yoksa başka bir sebepten dolayı mı? Bu konuya bakacağız.

Ayrıca -her ne kadar bu gerekli bir inceleme değil ekstra bir inceleme olsa bile- mücahidlerin öldürülmesinin fetvasını veren müftü; fiilinde ihtimalin olması daha fazla mümkün olan belirli bir vakıada bir defa hüküm vermiş birisi mi, yoksa her halükarda sürekli, devamlı mücahidlerin öldürülmesine hüküm veren birisi mi?

Kıymetli kardeşim, ne dersiniz? İfadeniz, soruşturma ve araştırma esnasında nasıl da daha fazla incelemeye ve izahata ihtiyaç duymaktadır. Kelamınızda kendilerine işaret edilen Şeyhler, mücahid oldukları, Allah yolunda cihad şiarını ve farizasını yerine getirdikleri için, başka bir nedenden dolayı değil sırf bundan dolayı mücahidlerin öldürülmelerinin fetvasını verirlerse kafir olurlar. Onların hiçbir kıymetleri de yoktur.

Buna, onların din ve mücahid düşmanı kafirlere destek olmak için fetva vermiş oldukları ilave edilecek olursak, evet bu durumda bu fiilin insanı “küfre düşüren desteklemek” kabilinden addedilmesinde hiçbir şek ve şüphe yoktur. Allah’tan (azze ve celle) selamet istiyoruz.

Şayet onlar, bazı mücahidlerin öldürülmesini gerektirecek her hangi bir sebepten dolayı öldürülmesinin fetvasını vermişlerse –mesela, mücahidlerin haksız yere Müslüman kişileri öldürdükleri için ölüm fetvasının verilmesi gibi- veya sen her ne kadar onları mücahid diye adlandırsan bile bir takım müftüler onları asıl itibariyle mücahid olarak görmedikleri için –çünkü daha önce dediğimiz gibi ihtilafın olması mümkündür- mesela yol kesiciler, ifsat çıkarıcı zalim gerilla olarak görmüşlerdir, bu durumda bu müftüyü tekfir etmeyiz. Fakat onu hatalı kabul ederiz ve ne derece cezaya müstahak olduğuna bakarız. Fakat kafir görmeyiz.

“Şeyh, tağut’u veliyyu’l-emr, mücahidleri ise hariciler olarak zannetse, verdiği bu fetvada tevil ettiği için mazeret sahibi olur mu?”

Evet, bu teviliyle mazeret sahibi olur. Mazeret sahibi olmasından maksat, tekfir edilmesi noktasında özür sahibidir. Başka bir değişle; bu tevil mazereti devam ettiği sürece, biz onu bu mazeretten dolayı tekfir etmeyiz. Bunun sebebi; bazen mücahidleri tanımamasından, kendisine güvendiği ve kulak verdiği bazı kişilerin meseleyi ona karışık hale getirmesinden ve daha başka sebeplerden kaynaklanabilir. Bunun manası; onun kayıtsız ve şartsız mazeret sahibi olması, ayıplanmaması ve cezalandırılmaması değildir.

Hiç şüphesiz, biz onu ayıplıyor, hesaba çekiyor, ondan tövbe etmesini ve hakka dönmesini talep ediyor, duruma göre kaba ve sert davranıyor, hatasını, zellesini ve fetvasının batıl ve sapkın olduğunu beyan ediyor ve Müslümanları bundan sakındırıyoruz. Bunların hepsi caiz ve talep edilen davranışlardır.

“Aynı bunun gibi tevil edip mücahidleri öldürmek için kendi isteğiyle silahını alarak operasyona çıkan asker-polis mazur olur mu? Çünkü şeyh ona, tağutların veliyyu’l-emr, mücahidlerin ise harici olduğunu, onlarla savaşmanın ecir olacağının fetvasını vermiştir.

Evet; müftü hakkında söylediğimiz gibi, ikisi de tamamen benzer bir şekilde aynı hükümdedir. Aynı şekilde buradaki özrün manası, onu tekfir etmediğimizdir. Fakat savaşa girdiğimizde öldürme ve savaşma hükümleri ise ayrı bir mevzudur. Nitekim cevapların başka bir bölümünde bunu açıklamıştık.

Bir kere daha diyoruz ki: “Bu ancak ihtilafın olduğu yerlerde mümkündür. Nitekim bunu tekrar tekrar açıkladık. İhtilafın muteber olabileceği yer ile –ki bu içtihadi ve istidlali olan yerlerdir- ihtilafın caiz olmadığı, muhalif bir iddiaya kulak asılmadığı yer arasını –ki bu, zaruri olarak bilinen yerlerdir- ayırmak Müslümanların avamının bildiği meşhur ve açık bir durumdur. Eğer bu konuda bir müşkül hasıl olursa, dinlerinde emin ve ehil alimlere müracaat edilmelidir. Allah en iyisini bilir.”
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aynı şekilde ez-Zevahiri, müslümanlara işkence yapan ve Milli Güvenliğin bazı özel kademelerinde bulunan polis memurları dışında tağutların destekçilerini tekfir etmiyor. Ez-Zevahiri şöyle diyor:

“Milli Güvenliğin Dini Eylemcilikle Mücadele şubesinde bulunan, dini meseleleri araştıran ve Müslümanlara işkence yapan polis memurlarının bireysel olarak kafir olduklarını düşünüyorum. Çünkü onlar islami hareketlerin mensuplarından daha çok bu hareketler hakkında bilgiye sahipler. Milli Güvenlik memurlarını ve bütün polislerini, devam eden bir çatışma ortamında, eğer cihadın maslahatı için saldırı yoluyla onlara zarar vermek bir araç olduysa, bireysel olarak veya genel olarak tekfir edilip edilmediğine bakılmaksızın öldürmek caizdir. Bu böyledir, çünkü karşı koyan mürted bir guruba karşı bir bütün olarak savaşılır. Onlardan kaçanları öldürmek ve yaralı olanların işini bitirmek caizdir. Bu, bireysel durumu belirsiz olan bir kişiyi öldürmek gibidir. Kural budur, çünkü bireylerin durumunu ayırdetmek onların ‘makdur aleyhim’ (müslümanların iktidarı altında) olmaları durmunda yapılır. Bu bireyler makdur aleyhim değildir. Bu yüzden farz olan savunma cihadı, bireylerin durumlarını ayırdetme uğruna durdurulamaz” (el-Liga el-Meftuh – el-Halakat el-Ula).

O yine şöyle diyor: “Orduların ve emniyet kurumlarının tekfiri, detaylandırmayı gerektiren bir meseledir. Benim görüşüm, müslümanları araştıran ve onlara işkence yapan Milli Güvenliğin Dini Eylemcilikle Mücadele ve benzeri şubelerinde bulunan polis memurlarının bireysel olarak kafir olduklarıdır. Mesele üzerinde küçük bir ihtilaf vardır ve bu ihtilaf evlilik ve miras gibi şahsi hükümlerle sınırlıdır. Fakat pratik açıdan onlarla savaşma konusunda iki görüş arasında ihtilaf yoktur. Ve mesele üzerinde ihtilafa yer vardır” (el-Liga el-Meftuh – el-Halakat el-Ula).
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Görüldüğü gibi şeyh Atiyetullah el Libi, tağutun askeri olup mücahidlere karşı savaşan kişileri bile hemen tekfir etmiyor ve bu kişileri te'vil ehli müslüman kabul ediyor.
 
عبد الرحمن Çevrimdışı

عبد الرحمن

قُل آمَنتُ بِاللهِ ثُمَّ استَقِم
İslam-TR Üyesi
Bilmediğim için soruyorum, peki bu yardım alma Şeyh Usame döneminde mi olmuştur yoksa sonradan mı?

Şeyh Üsame zamanında da olmuştur. NATO harekatı başladıktan sonra bir çok üst düzey El Kaide liderinin İran'a sığınmasıyla birlikte yükselmiştir ama daha öncelerine dayanır. İran bu liderleri rehin olarak tutmuştur, ilişki kavgaya da dönmüştür dönem dönem, ki zaten farklı amaçlar gütmekteler, ama buna rağmen iş birliği yaptıkları alanlar olmuştur, ABD-İsrail çıkarlarına karşı eylemlerde özellikle. Burada lojistik yardım, patlayıcı eğitimi vs. sağlanmıştır. Ayrıca İran El Kaide üyelerini ABD'ye teslim etmemiş, bazılarını serbest bırakmıştır.
Buna dair ABD'nin yayınladığı Abbottobad mektuplarında ve onun haricinde tanıkların ifadelerinden bir çok şey öğrenilebilinmiştir.
Düşman olmak her sahada çatışmada olmayı, ilişkiyi kesmeyi ve iş birliğinden kaçınmayı gerektirmez. Çıkarların birleştiği yerde işbirliği yapılır. Daha doğal ne olabilir?
 
Abdulafuv Çevrimdışı

Abdulafuv

Hak Ehli Susarsa Batıl Ehli Kendini Hak Zanneder
İslam-TR Üyesi
Senin söylediğin manada kastetmemiştim. Her insan hata yapabilir, mesela size görede Abdullah Azzam; Ziya ul-Hak'ı tekfir etmemek ile hata yapmıştır.
Ama senin dediğin gibi sorarasan derimki: İsraile ile arası en iyi olan Ürdünde oturup, HAMAS aleyhine konuşmasıdır!

Makdisiye karşı bir saplantım yok, hatta eskiden bir hüsnüzannımda vardı.
Saplantılı olanlar sizlersiniz, Amerika'nın başına milyonlarca dolar ödül koyduğu insanların akidesinden Makdisi'nin beyanları ile şübhe ediyorsunuz.
Makdisiden selamette olan bir grup yok, varsada ben bilmiyorum!
bana söylesene makdisiden selamette olan grup yok demişsin hangi grupları tekfir ediyor makdisi hamas hariç(muayyene indirmiyor)
IŞİD'e karşı yaptığı beyanatlar ortada htş ye karşı yaptığı beyanatlar ortada yada talibana karşı yaptığı beyanatlar ortada hangisini tekfir etmiş.

ayrıca meseleyi dallanıp budaklandırıyorsun herseferinde daha öncede dediğim gibi cihad alimide olsa bu insanlarda ismet sıfatı yok hata edebilirler abdullah azzam v.b alimler hepsi başımızın tacıdır. onların bastığı toprak olamam fakat sen her seferinde abdullah azzam üzerinden kalkıp sıkıştığında bana ondan örnek veriyorsun. yahu bu insanlar peygamberde benmi bilmiyorum. ayrıca alimdir. illaki onun dediğini kabul edeceğim diye bir kaide yok
senin dediğini daha önce rahat yaşamak için şeytanın vesvese verdiği ve abdullah azzamın verdiği fetva üzerinden tayyibi ulul'emr yapan insanlarıda gördüm fakat gittiğin yol çok sıkıntılı sana söyleyeyim şeyhin fetvaları ile tayyibe de müslüman diyen mürcieyede şahid oldum.
subhanAllah
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt