ك
Çevrimdışı
Mart 2011’de barışçıl gösterilerle başlayarak daha sonra iç savaşa evrilen Suriye devriminde Sünni Muhaliflerin giderek daha küçük alanlara sıkıştırıldığı gözleniyor.
Sünni direnişçilerin devrimin ilk dönemlerinde ülkenin yarısından fazlasını elinde bulundurmasına karşın giderek istikrarlı biçimde kaybetmesinin ana nedenleri halen aşılamamışken sahadaki önemli grupların bir araya gelerek oluşturduğu ve yeni bir umut olarak değerlendirilen Heyet Tahrir Eş Şam’ın da dayanaksız tartışmalarla yıpratılmaya çalışıldığı görülüyor.
Özellikle aşırı fikirleriyle tanınan yazarların desteğiyle yıpratılmak istenen Heyet Tahrir Eş Şam’ın ülkedeki farklı gruplarla olan birlikteliği El Kaide liderliğince onaylanıyor.
Şeyh Atiyetullah El Libi’nin El Kaide’nin aşırı Sufilerle birlikte Sovyetlere ve NATO’ya karşı savaştığını belirten ifadeleri Tahrir Eş Şam’ı destekliyorken Arap Yarımadasındaki El Kaide lideri Kasım Er Rimi ile önceki ay yapılan röportajdaki bazı ifadeler de Suriyeli örgüt için iyi bir dayanak olarak değerlendiriliyor.
Zengin içeriği ve profesyonel tasarımıyla Türkiye’de yapılan en kaliteli çalışma olarak kabul edilen YERKÜRE Dergisi, El Melahim Medyanın Kasım Er Rimi ile yaptığı röportajı okurları için Türkçeye aktardı.
Kasım Er Rimi’nin Yemen’deki son durumu değerlendirdiği ve önceki ay yapılan röportajıyla Suriye savaşının kaybedilmesinin nedenlerinden biri olarak görülen ‘tecrübesiz ve bilgisiz unsurların El Kaide adına Suriyeli grupları eleştirmesi’ yalanlanmış oldu.
El Melahim Medyanın Şeyh Kasım Er Rimi’ye yönelttiği soruları arasındaki ‘Peki sahada bazı İslami Cemaatler de mevcut onlarla muameleniz nasıl? Aynı şekilde Yemen’de Müslüman halkın içinde toplumsal kabile oluşumları da mevcut’ ifadeleri El Kaide Genel Emiri Er Rimi tarafından şöyle cevaplandı:
“Sevgili kardeşim bu halk Müslüman bir halktır. Biz onlara Şeriatın ahlakı ve İslam esaslarına göre muamele ederiz. Her Müslüman bizim kardeşimizdir. Biz bugün önüne çıkan kimseyi ayırt etmeden saldıran Rafızi ve Haçlı Seferleri ile karşı karşıyayız. Savunma cihadı herhangi bir şart gerektirmez. Biz her Müslümana yardım etmeye ve onu savunmaya hazırız, tüm Müslümanlar ile beraber tek bir Hendek’te savaşırız. Şeyh Eymen ez Zevahiri’nin bu konudaki bizim görüşümüzü özetleyen “Nusretul’l İslam Vesikası” adıyla yayınlanan görsel dokümanları mevcut. Biz Allah’a hamdolsun Yemen’de her Müslümanla ve farklı farklı İslam cemaatlerinin tümüyle beraber savaşa çıkıyoruz. Selefilerin tümü, İhvan-ı Müslimin, kabilelerin evlatlarından olan kardeşlerimiz ve Aden’deki tüm insanlar vs. tümü ile beraber düşmana karşı savaşıyoruz. Müslümanlarla beraber savaşa katılıyoruz. Evet, Müslümanların arasını bazı Şer’i meselelerde, belli fıkhi tercihlerinde ve bunun dışında bazı konularda ihtilaflar olabilir fakat bu ihtilaflar her Müslümanın Müslüman kardeşine karşı ona nasihat etmek, yardım etmek, adil olmak gibi Şer’i haklarını gözetmekten alıkoymaz. Yardım etme bu haklardan biridir ki bir düşmanla karşılaşıldığı zaman tüm Müslümanlar saldırıyı def etmek için tek saf olur. Ve hep beraber savaşırlar. Selef alimleri (Allah Onlara rahmet etsin) kendilerine esma ve sıfat konularında dahi ihtilaf edenlerle beraber savaşa çıkmışlardır ve demişlerdir ki İyi olsun facir olsun herkesle cihada çıkılır.”
Asya’nın Sesi Haber Merkezi
