Çevrimdışı
Elimi Tut Anne
Seher Aydın'ın ikinci kitabı "Elimi Tut Anne" ismiyle
yayınlanan kitabından bahsediyorum. İlk kitabı "Seni Tanımadan
Önce"yi okumuştum. O zaman da duyguları ifade etmede çok
başarılı bulduğumu ifade etmiştim. Şimdi de bu kitabın anne ve
babalar tarafından okunması gerektiğini söylüyorum. Çocuk
yetiştirmek zor bir iştir. Aynı zamanda çok sorumluluk gerektiren
bir görev. Yarınlar onlarla devam edecek. Bizim geleceğimiz olan
onlar. Onara nasıl davranılacağını, anne babanın nasıl örnek
davranışlar göstermesi gerektiğini bu kitapta bulacaksınız.
Abartısız içten ve anlaşılır...
En önemlisi de çocuklarımıza vakit ayırabilmektir.
Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza bugünümüzü
ayırmak gerektiğini söylemeye gerek var mı? Her şeye rağmen, bu
sorudan sonra cevap olarak yine söylüyorum: Yarınlarımız emanet
edeceğimiz çocuklarımıza bugünümüzü, vaktimizi, zamanımızı,
ilgimizi ayırmak zorundayız. Onların buna ihtiyacı var: sevgiye,
ilgiye, birlikte vakit geçirmeye...
İşte Seher Aydın bu konularda yol gösterici bir şekilde,
yapılması gerekenleri kitabında sıralamış...
Kitabın arka kapak yazısıyla başlıyorum kitabı tanıtmaya.
"Elimi tut anne!
Kollarım çok kısa uzanamıyorum,
Bacaklarım çok küçük göremiyorum!
Yollar karışık, yokuşlar dik,
Her şeyini veren annem olarak
Yorulmadan, azimle yürüyebileceğim bir ehliyet,
Yılmadan görebileceğim bir de gözlük ver!
Hayat çok zor Anne!
Elimden sıkı tut ve öğret!
İhtiyaçlarımı eksiksiz tamamla ki;
Kendim olarak
Kuvvetli ve
Başarılı bir şahsiyet olarak
Sağlıkla büyüyebileyim."
Seher Aydın: "Aslında her çocuğun en temel ihtiyacıdır bu. Her
çocuk hal lisanıyla böyle söyler. Hem de içten, defaatle,
yalvarırcasına. Ama birçok ebeveyn bunları duyamadığı için,
çocukların bu en önemli ihtiyacını göz ardı eder. Sözde iyilik
yaptığını zannederek güzel bir ehliyet ve sağlıklı bir gözlük
yerine süslü kıyafetler, şık oyuncaklar ve tembellik veren
rahatlık ve kolaylıklar vermeyi tercih eder. Çocuğunun işlerini
yapmanın, ona olan borcunu ödemek olduğuna inanır. Bir nevi balık
tutmayı öğretmek yerine, balık verirler." Diyor.
Doğru söylüyor. Çocuklarımıza seyrettiğimiz dizi, dinlediğimiz
müzik, işimiz, arkadaşımız kadar değer vermezsek; onun
isteklerini maddi olarak karşılamakla değer verdiğimizi
düşünürsek, manevi ihtiyaçlarını gideremezsek ya da giderecek
donanımı onlara yükleyemezsek, günah olarak bize yeter zaten.
Onların geleceklerini karartmayalım. Onlara gereken ilgiyi
gösterelim.
Bu konuda kitap yazıp anne babalara yardımcı olduğundan dolayı
Yazar Seher Aydın'ı kutluyorum.
Bir teşekkür de Nüve kültür merkezi ilgililerine ve özellikle
İsmail Çalışkan'a... Konyalı ya da Konya'da yaşayan
yazarların eserlerini bir biri ardına yayınlamaya devam ediyor. Bu
Konya'ya ve Konyalıya Bir hizmettir.
Kültür dünyamıza daha nice Konyalı yazarlar kazandıracağını
ümit ediyorum.
Seher Aydın'ın ikinci kitabı "Elimi Tut Anne" ismiyle
yayınlanan kitabından bahsediyorum. İlk kitabı "Seni Tanımadan
Önce"yi okumuştum. O zaman da duyguları ifade etmede çok
başarılı bulduğumu ifade etmiştim. Şimdi de bu kitabın anne ve
babalar tarafından okunması gerektiğini söylüyorum. Çocuk
yetiştirmek zor bir iştir. Aynı zamanda çok sorumluluk gerektiren
bir görev. Yarınlar onlarla devam edecek. Bizim geleceğimiz olan
onlar. Onara nasıl davranılacağını, anne babanın nasıl örnek
davranışlar göstermesi gerektiğini bu kitapta bulacaksınız.
Abartısız içten ve anlaşılır...
En önemlisi de çocuklarımıza vakit ayırabilmektir.
Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza bugünümüzü
ayırmak gerektiğini söylemeye gerek var mı? Her şeye rağmen, bu
sorudan sonra cevap olarak yine söylüyorum: Yarınlarımız emanet
edeceğimiz çocuklarımıza bugünümüzü, vaktimizi, zamanımızı,
ilgimizi ayırmak zorundayız. Onların buna ihtiyacı var: sevgiye,
ilgiye, birlikte vakit geçirmeye...
İşte Seher Aydın bu konularda yol gösterici bir şekilde,
yapılması gerekenleri kitabında sıralamış...
Kitabın arka kapak yazısıyla başlıyorum kitabı tanıtmaya.
"Elimi tut anne!
Kollarım çok kısa uzanamıyorum,
Bacaklarım çok küçük göremiyorum!
Yollar karışık, yokuşlar dik,
Her şeyini veren annem olarak
Yorulmadan, azimle yürüyebileceğim bir ehliyet,
Yılmadan görebileceğim bir de gözlük ver!
Hayat çok zor Anne!
Elimden sıkı tut ve öğret!
İhtiyaçlarımı eksiksiz tamamla ki;
Kendim olarak
Kuvvetli ve
Başarılı bir şahsiyet olarak
Sağlıkla büyüyebileyim."
Seher Aydın: "Aslında her çocuğun en temel ihtiyacıdır bu. Her
çocuk hal lisanıyla böyle söyler. Hem de içten, defaatle,
yalvarırcasına. Ama birçok ebeveyn bunları duyamadığı için,
çocukların bu en önemli ihtiyacını göz ardı eder. Sözde iyilik
yaptığını zannederek güzel bir ehliyet ve sağlıklı bir gözlük
yerine süslü kıyafetler, şık oyuncaklar ve tembellik veren
rahatlık ve kolaylıklar vermeyi tercih eder. Çocuğunun işlerini
yapmanın, ona olan borcunu ödemek olduğuna inanır. Bir nevi balık
tutmayı öğretmek yerine, balık verirler." Diyor.
Doğru söylüyor. Çocuklarımıza seyrettiğimiz dizi, dinlediğimiz
müzik, işimiz, arkadaşımız kadar değer vermezsek; onun
isteklerini maddi olarak karşılamakla değer verdiğimizi
düşünürsek, manevi ihtiyaçlarını gideremezsek ya da giderecek
donanımı onlara yükleyemezsek, günah olarak bize yeter zaten.
Onların geleceklerini karartmayalım. Onlara gereken ilgiyi
gösterelim.
Bu konuda kitap yazıp anne babalara yardımcı olduğundan dolayı
Yazar Seher Aydın'ı kutluyorum.
Bir teşekkür de Nüve kültür merkezi ilgililerine ve özellikle
İsmail Çalışkan'a... Konyalı ya da Konya'da yaşayan
yazarların eserlerini bir biri ardına yayınlamaya devam ediyor. Bu
Konya'ya ve Konyalıya Bir hizmettir.
Kültür dünyamıza daha nice Konyalı yazarlar kazandıracağını
ümit ediyorum.
