GÜLLERİN EFENDİSİ
Önce aşka dairdi, ne varsa yazılan
Kitaplar Kitabı'ından ibretle okunan
Sonra meleğe secde düştü, Adem'e tevbe düştü
Şeytana haset düştü...
İsa'ya sofra, Musa'ya asa idi düşen;
İsmail'e bıçak düştü, İbrahim'e ateş düştü.
Yusuf'u kimsesiz kuyuya attılar,
Yakub'a sabır düştü...
Önce tevbe ettim ibret için, sonra secde
Kalbime haset düştü, asa toprağa düştü
Bahtıma hased düştü, sineme bıçak düştü
Hepsi birden nevarsa kör kuyuya düştü
Kuyuyu bir ateş sardı ifritten dumansız
Güllerim ateşe düştü
Ateşin bağrına iki damla yaş düştü güllerden,
Sönüp giderken sessizce, ateşe küller düştü...
Bir köprüde uzunca dizilmişler Efendiler,
Efendiler Efendi'si uzaklardan göründüler.
Kimine bir köşk düştü cennetten,
Kiminin kendi cennete düştü
Kimine bir yıldız düştü göklerden,
Kiminin gökler yıldızına düştü...
Cümle hasenatı pay atmişler evvelde,
Kimine bir damla düştü, kimi deryalara düştü...
Ey hüsnün, çilenin, sabrın sesi
Sıcak çöllerin ılık nefesi
Efendiler birer gül, sen GÜLLERİN EFENDİSİ
Topraktan ateşe gül düştü,
Gülden ateşe yaş düştü,
Sonunda bizim payımıza
Ateş gibi yanan güller düştü...
(Mustafa Yavuz)
Önce aşka dairdi, ne varsa yazılan
Kitaplar Kitabı'ından ibretle okunan
Sonra meleğe secde düştü, Adem'e tevbe düştü
Şeytana haset düştü...
İsa'ya sofra, Musa'ya asa idi düşen;
İsmail'e bıçak düştü, İbrahim'e ateş düştü.
Yusuf'u kimsesiz kuyuya attılar,
Yakub'a sabır düştü...
Önce tevbe ettim ibret için, sonra secde
Kalbime haset düştü, asa toprağa düştü
Bahtıma hased düştü, sineme bıçak düştü
Hepsi birden nevarsa kör kuyuya düştü
Kuyuyu bir ateş sardı ifritten dumansız
Güllerim ateşe düştü
Ateşin bağrına iki damla yaş düştü güllerden,
Sönüp giderken sessizce, ateşe küller düştü...
Bir köprüde uzunca dizilmişler Efendiler,
Efendiler Efendi'si uzaklardan göründüler.
Kimine bir köşk düştü cennetten,
Kiminin kendi cennete düştü
Kimine bir yıldız düştü göklerden,
Kiminin gökler yıldızına düştü...
Cümle hasenatı pay atmişler evvelde,
Kimine bir damla düştü, kimi deryalara düştü...
Ey hüsnün, çilenin, sabrın sesi
Sıcak çöllerin ılık nefesi
Efendiler birer gül, sen GÜLLERİN EFENDİSİ
Topraktan ateşe gül düştü,
Gülden ateşe yaş düştü,
Sonunda bizim payımıza
Ateş gibi yanan güller düştü...
(Mustafa Yavuz)