Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü En'am 125 Ayeti Nasıl Anlaşılmalı?

T Çevrimdışı

tevhidyolundayim

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Herkese hayırlı akşamlar, çok merak ettiğim bir soru. Enam 125:
فَمَنْ يُرِدِ اللّٰهُ اَنْ يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلْاِسْلَامِۚ وَمَنْ يُرِدْ اَنْ يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَاَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَٓاءِۜ كَذٰلِكَ يَجْعَلُ اللّٰهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ﴿١٢٥﴾
125: Allah, kimi doğru yola erdirmek isterse onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de sapıklığa düşürmek isterse, onun göğsünü göğe yükseliyormuşçasına dar ve sıkıntılı yapar. Allah, iman etmeyenlerin başına böyle belâ ve sıkıntılar yağdırır.

MErak ettiğim kısım şudur:Elmalılı tefsirinde bu hal kalıcı gibi bahsetmiş yada ben öyle anladım başka tefsirlere de bakıp cevap verirseniz inşaallah güzel olur.Bir kişi dalalete düştükten sonra bu ayetteki gibi belirtilen kısımda tekrar insanı Allah swt iman nasip eder mi?.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Herkese hayırlı akşamlar, çok merak ettiğim bir soru. Enam 125:
فَمَنْ يُرِدِ اللّٰهُ اَنْ يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلْاِسْلَامِۚ وَمَنْ يُرِدْ اَنْ يُضِلَّهُ يَجْعَلْ صَدْرَهُ ضَيِّقًا حَرَجًا كَاَنَّمَا يَصَّعَّدُ فِي السَّمَٓاءِۜ كَذٰلِكَ يَجْعَلُ اللّٰهُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ﴿١٢٥﴾
125: Allah, kimi doğru yola erdirmek isterse onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de sapıklığa düşürmek isterse, onun göğsünü göğe yükseliyormuşçasına dar ve sıkıntılı yapar. Allah, iman etmeyenlerin başına böyle belâ ve sıkıntılar yağdırır.

MErak ettiğim kısım şudur:Elmalılı tefsirinde bu hal kalıcı gibi bahsetmiş yada ben öyle anladım başka tefsirlere de bakıp cevap verirseniz inşaallah güzel olur.Bir kişi dalalete düştükten sonra bu ayetteki gibi belirtilen kısımda tekrar insanı Allah swt iman nasip eder mi?.
Kardeşim; Allah (c.c.) bir konuda hüküm bildirmişse, farklı bir karine yok ise, o hüküm nihaî hükümdür ve değişmez.
"Allah, Onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de gerçekleri görmeye engel bir perde vardır; böylelikle gerçeği görmezler, en büyük azab Onlara hazırlanmıştır." (Bakara 7)

"
Hani Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Size Allah tarafından gönderilmiş elçi olduğumu gayet iyi bildiğiniz halde ne diye beni üzüyorsunuz?” Onlar eğrilik yapınca Allah da kalblerini eğriltti. Allah günaha saplananları doğruya eriştirmez." (Saf 7)


Fakat Allah kişinin kalbini muhurlememişse; o zaman kişinin tevbe veya hayra yönelmesine göre Allah O kişiyi afvedip yollarına eriştirebilir.
De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şubhesiz ki O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zumer 53)


Yunus’un kavmi iman ettiğinde üzerlerinden dünya hayatındaki aşağılayıcı azabı kaldırdık.” (Yunus, 10:98)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ بْنِ سُفْيَانَ أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ ثَابِتٍ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِي ضَمْضَمُ بْنُ جَوْسٍ قَالَ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ كَانَ رَجُلَانِ فِي بَنِي إِسْرَائِيلَ مُتَوَاخِيَيْنِ فَكَانَ أَحَدُهُمَا يُذْنِبُ وَالْآخَرُ مُجْتَهِدٌ فِي الْعِبَادَةِ فَكَانَ لَا يَزَالُ الْمُجْتَهِدُ يَرَى الْآخَرَ عَلَى الذَّنْبِ فَيَقُولُ أَقْصِرْ فَوَجَدَهُ يَوْمًا عَلَى ذَنْبٍ فَقَالَ لَهُ أَقْصِرْ فَقَالَ خَلِّنِي وَرَبِّي أَبُعِثْتَ عَلَيَّ رَقِيبًا فَقَالَ وَاللَّهِ لَا يَغْفِرُ اللَّهُ لَكَ أَوْ لَا يُدْخِلُكَ اللَّهُ الْجَنَّةَ فَقَبَضَ أَرْوَاحَهُمَا فَاجْتَمَعَا عِنْدَ رَبِّ الْعَالَمِينَ فَقَالَ لِهَذَا الْمُجْتَهِدِ أَكُنْتَ بِي عَالِمًا أَوْ كُنْتَ عَلَى مَا فِي يَدِي قَادِرًا وَقَالَ لِلْمُذْنِبِ اذْهَبْ فَادْخُلْ الْجَنَّةَ بِرَحْمَتِي وَقَالَ لِلْآخَرِ اذْهَبُوا بِهِ إِلَى النَّارِ قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَكَلَّمَ بِكَلِمَةٍ أَوْبَقَتْ دُنْيَاهُ وَآخِرَتَهُ
Ebu Hurayra'den (rivayet edildiğine göre);
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "İsrail oğullarının içinde biri hayra diğeri de şerre yönelmiş iki kişi vardı. Birisi günah işlemekle, diğeri de ibadetle meşguldü.
İbadetle meşgul olan devamlı olarak diğerini günah işlerken görür ve
(her defasında da Ona): "
Vazgeç" derdi.
(Yine)
birgün (Onu böyle) günah üzerinde bulup Ona "
vazgeç" dedi
O da:
Benim karşımdan çekil, benim Rabb'im , Seni Benim üzerime bir gözetleyici olarak mı gönderdi? diye cevab verdi.
Bunun üzerine
(beriki):
Allah'a yemin olsun ki (böyle devam edersen) Allah seni afvetmez yahut ta Seni cennete sokmaz, dedi.
Bir süre sonra ikisi de vefat ettiler ve âlemlerin Rabb'i huzurunda bir araya geldiler.

(Yüce Allah) şu ibadete düşkün olana:
Sen Beni(im kullarıma nasıl muamele yapacağımı kesinlikle) biliyor muydun? yahud Benim elimde olan (tasarruf imkanın)a sahib miydin? (de kulum hakkında benim adıma böyle kesin bir hüküm verebildin) dedi.
Günahkâr olana:
Git rahmetimle cennet(im)e gir, buyurdu. Diğeri için de: "Bunu cehenneme götürün" emrini verdi.
(Ebu Davud, Edeb, Hadis no: 4901)

Ebu Hurayra dedi ki: "Varlığım elinde olan zat’a yemin olsun ki (sözü geçen âbid adam diğeri için böyle kesin bir hüküm vermekle) öyle bir söz söylemiş oldu ki, (bu kelime) (kendi) dünyasını da âhiretini de helak etti."
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt