Erdoğan Tunus'ta da laik devleti övdü
Başbakan Erdoğan, “Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir” dedi
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Arap Baharı turunun 2’nci durağı olan Tunus’ta da laiklik konusunda mesajlar verdi.
Erdoğan, “Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir. Laik devlet her inanç grubuna eşit mesafededir” dedi.
Erdoğan, Geçici Hükümet Başkanı Beci Caid Essebsi ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’deki din-devlet ilişkileri ve Tunus’taki yeni siyasi parti Nahta ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
Türkiye’yi tanımlamam yeterli
“Türkiye’yi tanımlarsam verdiğim cevap herhalde sizin için yeterli olacaktır. Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Laiklik konusunda Anglosakson bir laiklik anlayışı veya Batılı anlamda bir laiklik anlayışı değil. Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir.
Dinler devlet güvencesinde
Laik devlet, her inanç grubuna eşit mesafededir. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist olsun. Hepsinin güvencesidir. Olayın aslı budur. Bu tartışmalara vesile olabilir. Biz böyle inanıyoruz, böyle düşünüyoruz. Nahta ile ilgili düşüncelerime gelince, Tunus’ta, Tunus halkının tercihlerine saygılı olan bir ülkeyiz. 23 Ekim’de ve sonrasında Tunus halkı kimi, hangi partiyi tercih ederse biz onlarla en güzel, en ideal şekilde çalışırız.”
İsrail at oynatamayacak
Erdoğan, Ortadoğu’daki gelişmeler ve Filistin sorunu konusunda sorulan bir soru üzerine, “Biz Filistinli kardeşlerimizin A’dan Z’ye yanındayız. Doğu Akdeniz’de İsrail istediği gibi at oynatamayacak. Bu konuda kararlılığımızı görecek” dedi. Erdoğan, basın toplantısında özetle şunları söyledi:
Devrimler kanla olmasın
“Yasemin Devrimi’nin ardından Arap Baharı esmeye başladı. Arap Baharı’nın oluşması, Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn, Suriye’de kendini gösterdi. Gönlümüz, arzumuz hep şudur; devrimler kanla olmasın, insanlar öldürülerek olmasın. Devrimler, düşüncelerin, fikirlerin ideallerin sandıktan yansıması suretiyle milletlerin iradesiyle gerçekleşsin. Tunus ve Mısır’da bu büyük ölçüde görüldü diyebiliriz. Şimdi bütün arzumuz, 23 Ekim’de sandığa gidecek olan Tunuslu kardeşlerimizin oluşturacağı kurucu meclisle birlikte gerçek bir demokrasiye geçiş dönemi olur.
Demokrasi sandığa yansısın
Orada oyunlara asla gidilmemeli, gerçek demokrasi sandıklardan gerçek olarak yansımalı. Tunuslu kardeşlerim bu iradelerini 23 Ekim’de ortaya koyacaklardır ve 2011 yılı öyle zannediyorum ki, Tunus’ta bir seçimler yılı olacaktır. Gerek Anayasa ile ilgili yapılacak bir referandum, gerek parlamento seçimlerine yönelik yapılacak seçimler, bir seçimler yılını gerektirmektedir. Tüm bunların yanında hepsinden önemlisi Tunus, şunu ispat edecektir; İslam ile demokrasi yan yana olabilir.
Türkiye, halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke, biz rahatlıkla bunu yapabiliyoruz, bir sıkıntımız yok. Oldu ve oluyor, demek ki olabilir. Farklı yaklaşımlar ortaya koymak suretiyle bunun önünü kesmeye gerek yok. En geniş manada müşavere (danışma), istişare, halkın iradesini ortaya koyması olacaktır. Sadece belirli seçkinlerin yapmış olduğu müşavere ile müşavere gerçekleşir diye bir kaide yok veyahut da yöneticilerin yapmış olduğu istişare ile müşavere olur diyemeyiz. O da olacak, o da olacak. Ancak en genişi milletin iradesinin tecelli ettiği müşaveredir. Bu süreç inanıyorum ki Tunus’u çok daha güçlü kılacaktır.”
Essebsi: Demokrasi ile İslam çelişmiyor
TUNUS Geçici Hükümet Başkanı Beci Caid Essebsi, basın toplantısında şunları söyledi: “Tunus ve Türkiye dünyaya şunu gösteriyor ki, demokrasi ile İslam hiçbir zaman birbiriyle çelişmemektedir. Başbakan Erdoğan ile din-devlet ilişkileri konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Adaletli bir devletin, bütün inanç sistemlerine inançları konusunda özgürlük tanıdığı konusunda mutabık kaldık. Sağdan olsun, soldan olsun her türlü aşırılıklara karşı olduğumuzu da vurguladık. Siyasi, ekonomik, turizm alanlarında işbirliği halinde olacağız. İnşallah iki kardeş ülke ve iki kardeş halk arasında yeni bir kapı açılacağına inanıyoruz.”
pressmedya
Başbakan Erdoğan, “Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir” dedi
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Arap Baharı turunun 2’nci durağı olan Tunus’ta da laiklik konusunda mesajlar verdi.
Erdoğan, “Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir. Laik devlet her inanç grubuna eşit mesafededir” dedi.
Erdoğan, Geçici Hükümet Başkanı Beci Caid Essebsi ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’deki din-devlet ilişkileri ve Tunus’taki yeni siyasi parti Nahta ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
Türkiye’yi tanımlamam yeterli
“Türkiye’yi tanımlarsam verdiğim cevap herhalde sizin için yeterli olacaktır. Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Laiklik konusunda Anglosakson bir laiklik anlayışı veya Batılı anlamda bir laiklik anlayışı değil. Kişi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti başarılı bir şekilde yönetebilir.
Dinler devlet güvencesinde
Laik devlet, her inanç grubuna eşit mesafededir. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist olsun. Hepsinin güvencesidir. Olayın aslı budur. Bu tartışmalara vesile olabilir. Biz böyle inanıyoruz, böyle düşünüyoruz. Nahta ile ilgili düşüncelerime gelince, Tunus’ta, Tunus halkının tercihlerine saygılı olan bir ülkeyiz. 23 Ekim’de ve sonrasında Tunus halkı kimi, hangi partiyi tercih ederse biz onlarla en güzel, en ideal şekilde çalışırız.”
İsrail at oynatamayacak
Erdoğan, Ortadoğu’daki gelişmeler ve Filistin sorunu konusunda sorulan bir soru üzerine, “Biz Filistinli kardeşlerimizin A’dan Z’ye yanındayız. Doğu Akdeniz’de İsrail istediği gibi at oynatamayacak. Bu konuda kararlılığımızı görecek” dedi. Erdoğan, basın toplantısında özetle şunları söyledi:
Devrimler kanla olmasın
“Yasemin Devrimi’nin ardından Arap Baharı esmeye başladı. Arap Baharı’nın oluşması, Mısır, Yemen, Libya, Bahreyn, Suriye’de kendini gösterdi. Gönlümüz, arzumuz hep şudur; devrimler kanla olmasın, insanlar öldürülerek olmasın. Devrimler, düşüncelerin, fikirlerin ideallerin sandıktan yansıması suretiyle milletlerin iradesiyle gerçekleşsin. Tunus ve Mısır’da bu büyük ölçüde görüldü diyebiliriz. Şimdi bütün arzumuz, 23 Ekim’de sandığa gidecek olan Tunuslu kardeşlerimizin oluşturacağı kurucu meclisle birlikte gerçek bir demokrasiye geçiş dönemi olur.
Demokrasi sandığa yansısın
Orada oyunlara asla gidilmemeli, gerçek demokrasi sandıklardan gerçek olarak yansımalı. Tunuslu kardeşlerim bu iradelerini 23 Ekim’de ortaya koyacaklardır ve 2011 yılı öyle zannediyorum ki, Tunus’ta bir seçimler yılı olacaktır. Gerek Anayasa ile ilgili yapılacak bir referandum, gerek parlamento seçimlerine yönelik yapılacak seçimler, bir seçimler yılını gerektirmektedir. Tüm bunların yanında hepsinden önemlisi Tunus, şunu ispat edecektir; İslam ile demokrasi yan yana olabilir.
Türkiye, halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülke, biz rahatlıkla bunu yapabiliyoruz, bir sıkıntımız yok. Oldu ve oluyor, demek ki olabilir. Farklı yaklaşımlar ortaya koymak suretiyle bunun önünü kesmeye gerek yok. En geniş manada müşavere (danışma), istişare, halkın iradesini ortaya koyması olacaktır. Sadece belirli seçkinlerin yapmış olduğu müşavere ile müşavere gerçekleşir diye bir kaide yok veyahut da yöneticilerin yapmış olduğu istişare ile müşavere olur diyemeyiz. O da olacak, o da olacak. Ancak en genişi milletin iradesinin tecelli ettiği müşaveredir. Bu süreç inanıyorum ki Tunus’u çok daha güçlü kılacaktır.”
Essebsi: Demokrasi ile İslam çelişmiyor
TUNUS Geçici Hükümet Başkanı Beci Caid Essebsi, basın toplantısında şunları söyledi: “Tunus ve Türkiye dünyaya şunu gösteriyor ki, demokrasi ile İslam hiçbir zaman birbiriyle çelişmemektedir. Başbakan Erdoğan ile din-devlet ilişkileri konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Adaletli bir devletin, bütün inanç sistemlerine inançları konusunda özgürlük tanıdığı konusunda mutabık kaldık. Sağdan olsun, soldan olsun her türlü aşırılıklara karşı olduğumuzu da vurguladık. Siyasi, ekonomik, turizm alanlarında işbirliği halinde olacağız. İnşallah iki kardeş ülke ve iki kardeş halk arasında yeni bir kapı açılacağına inanıyoruz.”
pressmedya