Çözüldü Erkek, Karısına Helal Olan Bir Şeyi Yasaklayabilir mi?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Esasen mubah olan bir şeyi erkek karısına yasaklayabilir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Bir erkek, karısına helal olan bir şeyi kendi şahsî isteğiyle mutlak anlamda yasaklama yetkisine sahib değildir.
Kadının meşru bir hakkı, koca tarafından mutlak şekilde engellenemez. Ancak kocanın, fitneye götüren yolları kapatma amacıyla geçici sınırlamalar getirmesi caizdir.

Koca, karısına ‘yasak’ koyabilir mi?
Evet, belirli şartlarda nehi/önleme yetkisi olabilir:
Eğer mefsedet (zarar, fitne, haram) ihtimali varsa; Koca, geçici olarak bunu sınırlayabilir.
Misalen; Kadının annesi sürekli fitne çıkarıyor, gıybet ediyor vs. O zaman koca “bu gidişlere ara ver” diyebilir.
Ev içi nizâmı ve huzuru koruma adına bir şeyi geçici olarak yasaklaması meşru olabilir. Bu tür durumlar, evlilik hukukunun gereği olan "kavvâmiyet" yetkisi çerçevesindedir. (Nisâ, 34)

Veya çok aşırı harcamaya götüren, ev ekonomisini zedeleyen davranışlar varsa engel olabilir. Bu durumda yasaklamadan ziyade tedbir vardır.


Şu Gibi Durumlarda Yasaklama Geçersizdir:
Sebebsiz yere “Akrabalarını asla ziyaret etmeyeceksin.” (Oysa sıla-i rahim farzdır), “Namaz kılmayacaksın.”
(Bu, açık haram olur)
Yâni sırf keyfi yasaklarsa (sebeb yokken); “Ben istemiyorum, yapmayacaksın!” gibi bir dayatma… Kadının hakkı olan bir şeyi keyfi engellemek, Onun mubahla amel etmesine mani olmak, Allah’ın helal kıldığını

لَا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ الْخَالِقِ
Yaratılmışa, Yaratan’a isyan olacak bir hususta itaat edilmez.”
(Ahmed bin Hanbel, Musned: 1098, Sahih)

Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye (rahimehullah): "Erkeğin, karısına ancak Allah’ın hakkı olan şeyi emretme yetkisi vardır. Eğer kadın, Allah’ın emrini yerine getiriyorsa, kocası onunla bu konuda mücadele edemez." (İslam İbn Teymiyye, el-Fetâwâ’l-Kubrâ, C. 4, Sf: 561)

“Kadınla kocası arasında meydana gelen ihtilaflarda, eğer mesele şer’î bir delile değil de şahsî bir görüşe dayanıyorsa, kocaya itaat gerekmez.” (İslam İbn Teymiyye, Mecmû’u’l-Fetâwâ, C. 32, Sf: 275)

İmam Serahsî (rahimehullah); "Kadın, meşrû (helal) olan mallarında tasarrufta bulunabilir. Kocası bunu engelleyemez." (İmam Serahsî, el-Mebsût, C. 30, Sf: 140)
"Kocanın, karısının nafakası üzerinde keyfî bir kısıtlama yapması caiz değildir." (İmam Serahsî, el-Mebsût, C. 5, Sf: 209)

Şeyh İbn Useymîn
(rahimehullah) ; "Koca kavvâmdır, evet. Ama bu Onun keyfine göre hüküm vereceği anlamına gelmez. Allah’ın hükmüyle hükmetmeli." “Kadın bir mubahı yapıyorsa, koca buna karşı çıkarken onun için Allah’tan bir delil getirmelidir. Yoksa ‘ben istemiyorum’ gibi şahsî arzularla haram veya yasak koyamaz.” (Muhammed b. Salih El-Useymin, Eş-Şerh'ul-Mumti ala Zadil-Mustakni, Nikâh Bahsi)
"Eğer kadın meşru bir şey yapıyorsa, kocanın buna itiraz hakkı yoktur." (Muhammed b. Salih El-Useymin, Fetâwâ Nur ‘ala’d-Darb, C. 11, Sf: 140)


Koca, karısına mubah bir şeyi emredebilir; fakat kadın bunu yapmak zorunda olup olmadığı ulemanın ihtilaf ettiği bir konudur ve mezhebler arasında bazı farklar vardır.
Mubah: Dinen ne emredilen ne de yasaklanan şeydir. Yapmak da terk etmek de serbesttir.
Kavvâmiyet (Nisâ 34): Kocaya evin yöneticiliği verilmiştir. Ama bu, sınırsız bir yetki değildir.

Sorunda geçen örnek: "Kadının eşine çay yapması gibi basit ev hizmetleri", fıkıhta hizmetu'z-Zevc diye geçer.

Hanefî Mezhebi
Hanefîlere göre, kadın ev işleri yapmakla yükümlü değildir. Çünkü evlilik akdiyle üzerine düşen görevler şunlardır:
Kocasına cinsel anlamda teslim olması, Evin mahremiyetini ve namusunu korumasıdır. Ev işleri, Onun fıtrî görevi değil, bir ihsandır.
İmam Serahsî der ki: "Kadın, ev işlerini yapmakla yükümlü değildir. Zira bu işler Onun üzerine vâcib kılınmamıştır." (Serahsî, el-Mebsût, C. 5, Sf: 210)
Bu sebeble bir kadın çay yapmak istemese, bunu yapmaya zorlanamaz. Ama yaparsa sadaka ve ihsan olur.


Şâfiî Mezhebi
Şâfiîler de kadının ev işlerinden sorumlu olmadığını savunur.
İmam Nevevî der ki: "Kadın, kocasının hizmetiyle yükümlü değildir." (Nevevî, el-Mecmû’, C. 19, Sf: 398)


Malikî Mezhebi
Malikîlerde iki görüş vardır:
Kadın hizmetle yükümlü değildir.
Kadın örf ve âdetlere göre yükümlüdür.
(Yani ev kadını olarak bilinen biri ise, belli hizmetleri yapması beklenebilir.)


Hanbelî Mezhebi ve Selefîler
Hanbelîler ; kadının ev hizmeti yapmasının vâcib olduğunu söyleyen mezhebdir.
İbn Kudâme (rahimehullah): "Kadın, evinin hizmetini görmekle yükümlüdür." (İbn Kudame el Makdisi, el-Muğnî, C. 7, Sf: 229)
"Kadın, kocasına hizmet etmekle yükümlüdür. Bu, evin işleri de dâhil." (İbn Useymîn, Fetâwâ Nur ‘ala’d-Darb)
Hanbeliler , kadının "çay yapmak, yemek pişirmek, ev temizliği" gibi konularda kocasının emrine itaat etmesi gerektiğini söyler. Nitekim şeyh İbn Bâz da Useymin'le aynı görüştedir.

İbn Teymiyye (rahimehullah), kadının ev işleriyle ilgili sorumlulukları konusunda açık ve detaylı görüşler beyan etmiştir. Ona göre, kadın, kocasına hizmet etmekle yükümlüdür; bu yükümlülük, kadının sosyal konumu, yaşadığı çevre ve fiziksel gücü gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

İbn Teymiyye, "Mecmû‘u’l-Fetâwâ" adlı eserinde şöyle der:

"وتنازع العلماء: هل عليها أن تخدمه في مثل فراش المنزل، ومناولة الطعام والشراب، والخبز والطحن، وسقي الدواب، مثل علف دابته، ونحو ذلك؟
فمنهم من قال: لا يجب عليها ذلك،
والقول بوجوب ذلك هو الصواب،
فإن الزوج سيدها في كتاب الله، وهي عانية عنده بسنة رسول الله ﷺ،
والعاني: الأسير، فعليها أن تخدمه الخدمة المعروفة من مثلها لمثله."
"Âlimler, kadının kocasına ev işlerinde hizmet edip etmeyeceği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Yani evin döşeğiyle ilgilenmesi, yemek ve içecek sunması, ekmek yapması, öğütme (değirmen) işleri, hayvanların sulanması ve kocasının hayvanına yem vermesi gibi işler konusunda...
Bazıları, kadının bunları yapmasının vâcib olmadığını söylemiştir. Ancak bu konuda doğru görüş, kadının bu tür hizmetleri yapmasının vâcib olduğudur. Zira koca, Allah'ın kitabında karısının ‘efendisi’ olarak tanımlanmıştır.
Kadın da, Rasûlullah’ın
sünnetinde 'kocasının yanında esir (tutsak)' olarak zikredilmiştir. Esir anlamındaki ‘el-ʿânî’, yani tutsaktır. Bu sebeple, kadının kocasına, kendi konumuna ve kocasının durumuna uygun şekilde bilinen örfe göre hizmet etmesi gerekir." (İbn Teymiyye, "Mecmû‘u’l-Fetâwâ, C. 34, Sf: 90 - 91)

İbn Teymiyye'ye göre, koca karısına mubah olan bir şeyi emredebilir ve kadın, örfe uygun olduğu sürece bu emre uymakla yükümlüdür. Bu, evlilikteki karşılıklı hak ve sorumlulukların bir parçasıdır.

Ev işleri ve hizmet: Kadının, kocasına ev işlerinde yardımcı olması vâcibtir.
Hizmetin kapsamı: Kadının sosyal konumu, yaşadığı çevre ve fiziksel gücü gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Örf ve âdetler: Toplumun örf ve âdetleri, bu konuda belirleyici bir rol oynar.





Özetleyecek olursak;
Kadının haram olan fiillerini engellemek - Vâcib (günaha mani olmak gerekir)
Mubah ama zarar ihtimali olan şeyi geçici yasaklamak - Câiz, tedbiren maslahatla olur
Mubah olan bir şeyi keyfî şekilde yasaklamak - Caiz olmaz, zulûm olur, kadın itaatle yükümlü değildir.

 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Bir erkek, karısına helal olan bir şeyi kendi şahsî isteğiyle mutlak anlamda yasaklama yetkisine sahib değildir.
Kadının meşru bir hakkı, koca tarafından mutlak şekilde engellenemez. Ancak kocanın, fitneye götüren yolları kapatma amacıyla geçici sınırlamalar getirmesi caizdir.

Koca, karısına ‘yasak’ koyabilir mi?
Evet, belirli şartlarda nehi/önleme yetkisi olabilir:
Eğer mefsedet (zarar, fitne, haram) ihtimali varsa; Koca, geçici olarak bunu sınırlayabilir.
Misalen; Kadının annesi sürekli fitne çıkarıyor, gıybet ediyor vs. O zaman koca “bu gidişlere ara ver” diyebilir.
Ev içi nizâmı ve huzuru koruma adına bir şeyi geçici olarak yasaklaması meşru olabilir. Bu tür durumlar, evlilik hukukunun gereği olan "kavvâmiyet" yetkisi çerçevesindedir. (Nisâ, 34)

Veya çok aşırı harcamaya götüren, ev ekonomisini zedeleyen davranışlar varsa engel olabilir. Bu durumda yasaklamadan ziyade tedbir vardır.


Şu Gibi Durumlarda Yasaklama Geçersizdir:
Sebebsiz yere “Akrabalarını asla ziyaret etmeyeceksin.” (Oysa sıla-i rahim farzdır), “Namaz kılmayacaksın.”
(Bu, açık haram olur)
Yâni sırf keyfi yasaklarsa (sebeb yokken); “Ben istemiyorum, yapmayacaksın!” gibi bir dayatma… Kadının hakkı olan bir şeyi keyfi engellemek, Onun mubahla amel etmesine mani olmak, Allah’ın helal kıldığını

لَا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ الْخَالِقِ
Yaratılmışa, Yaratan’a isyan olacak bir hususta itaat edilmez.”
(Ahmed bin Hanbel, Musned: 1098, Sahih)

Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye (rahimehullah): "Erkeğin, karısına ancak Allah’ın hakkı olan şeyi emretme yetkisi vardır. Eğer kadın, Allah’ın emrini yerine getiriyorsa, kocası onunla bu konuda mücadele edemez." (İslam İbn Teymiyye, el-Fetâwâ’l-Kubrâ, C. 4, Sf: 561)

“Kadınla kocası arasında meydana gelen ihtilaflarda, eğer mesele şer’î bir delile değil de şahsî bir görüşe dayanıyorsa, kocaya itaat gerekmez.” (İslam İbn Teymiyye, Mecmû’u’l-Fetâwâ, C. 32, Sf: 275)

İmam Serahsî (rahimehullah); "Kadın, meşrû (helal) olan mallarında tasarrufta bulunabilir. Kocası bunu engelleyemez." (İmam Serahsî, el-Mebsût, C. 30, Sf: 140)
"Kocanın, karısının nafakası üzerinde keyfî bir kısıtlama yapması caiz değildir." (İmam Serahsî, el-Mebsût, C. 5, Sf: 209)

Şeyh İbn Useymîn
(rahimehullah) ; "Koca kavvâmdır, evet. Ama bu Onun keyfine göre hüküm vereceği anlamına gelmez. Allah’ın hükmüyle hükmetmeli." “Kadın bir mubahı yapıyorsa, koca buna karşı çıkarken onun için Allah’tan bir delil getirmelidir. Yoksa ‘ben istemiyorum’ gibi şahsî arzularla haram veya yasak koyamaz.” (Muhammed b. Salih El-Useymin, Eş-Şerh'ul-Mumti ala Zadil-Mustakni, Nikâh Bahsi)
"Eğer kadın meşru bir şey yapıyorsa, kocanın buna itiraz hakkı yoktur." (Muhammed b. Salih El-Useymin, Fetâwâ Nur ‘ala’d-Darb, C. 11, Sf: 140)

Özetleyecek olursak;
Kadının haram olan fiillerini engellemek - Vâcib (günaha mani olmak gerekir)
Mubah ama zarar ihtimali olan şeyi geçici yasaklamak - Câiz, tedbiren maslahatla olur
Mubah olan bir şeyi keyfî şekilde yasaklamak - Caiz olmaz, zulûm olur, kadın itaatle yükümlü değildir.


İbn Teymiyye Rahimehullah ın sözünü tam anlamadım. Erkek karısına mubah olan bir şeyi emredemez mi? Bir örnek olarak, hanımının çay yapmasını istese kadının buna uyması vacib midir veya erkek böyle bir emir verebilir mi
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Koca, karısına mubah bir şeyi emredebilir; fakat kadın bunu yapmak zorunda olup olmadığı ulemanın ihtilaf ettiği bir konudur ve mezhebler arasında bazı farklar vardır.
Mubah: Dinen ne emredilen ne de yasaklanan şeydir. Yapmak da terk etmek de serbesttir.
Kavvâmiyet (Nisâ 34): Kocaya evin yöneticiliği verilmiştir. Ama bu, sınırsız bir yetki değildir.

Sorunda geçen örnek: "Kadının eşine çay yapması gibi basit ev hizmetleri", fıkıhta hizmetu'z-Zevc diye geçer.

Hanefî Mezhebi
Hanefîlere göre, kadın ev işleri yapmakla yükümlü değildir. Çünkü evlilik akdiyle üzerine düşen görevler şunlardır:
Kocasına cinsel anlamda teslim olması, Evin mahremiyetini ve namusunu korumasıdır. Ev işleri, onun fıtrî görevi değil, bir ihsandır.
İmam Serahsî der ki: "Kadın, ev işlerini yapmakla yükümlü değildir. Zira bu işler Onun üzerine vâcib kılınmamıştır." (Serahsî, el-Mebsût, C. 5, Sf: 210)
Bu sebeble bir kadın çay yapmak istemese, bunu yapmaya zorlanamaz. Ama yaparsa sadaka ve ihsan olur.


Şâfiî Mezhebi
Şâfiîler de kadının ev işlerinden sorumlu olmadığını savunur.
İmam Nevevî der ki: "Kadın, kocasının hizmetiyle yükümlü değildir." (Nevevî, el-Mecmû’, C. 19, Sf: 398)


Malikî Mezhebi
Malikîlerde iki görüş vardır:
Kadın hizmetle yükümlü değildir.
Kadın örf ve âdetlere göre yükümlüdür.
(Yani ev kadını olarak bilinen biri ise, belli hizmetleri yapması beklenebilir.)

Hanbelî Mezhebi ve Selefîler
Hanbelîler ; kadının ev hizmeti yapmasının vâcib olduğunu söyleyen mezhebdir.
İbn Kudâme (rahimehullah): "Kadın, evinin hizmetini görmekle yükümlüdür." (İbn Kudame el Makdisi, el-Muğnî, C. 7, Sf: 229)
"Kadın, kocasına hizmet etmekle yükümlüdür. Bu, evin işleri de dâhil." (İbn Useymîn, Fetâwâ Nur ‘ala’d-Darb)
Hanbeliler , kadının "çay yapmak, yemek pişirmek, ev temizliği" gibi konularda kocasının emrine itaat etmesi gerektiğini söyler. Nitekim şeyh İbn Bâz da Useymin'le aynı görüştedir.

İbn Teymiyye (rahimehullah), kadının ev işleriyle ilgili sorumlulukları konusunda açık ve detaylı görüşler beyan etmiştir. Ona göre, kadın, kocasına hizmet etmekle yükümlüdür; bu yükümlülük, kadının sosyal konumu, yaşadığı çevre ve fiziksel gücü gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

İbn Teymiyye, "Mecmû‘u’l-Fetâwâ" adlı eserinde şöyle der:

"وتنازع العلماء: هل عليها أن تخدمه في مثل فراش المنزل، ومناولة الطعام والشراب، والخبز والطحن، وسقي الدواب، مثل علف دابته، ونحو ذلك؟
فمنهم من قال: لا يجب عليها ذلك،
والقول بوجوب ذلك هو الصواب،
فإن الزوج سيدها في كتاب الله، وهي عانية عنده بسنة رسول الله ﷺ،
والعاني: الأسير، فعليها أن تخدمه الخدمة المعروفة من مثلها لمثله."
"Âlimler, kadının kocasına ev işlerinde hizmet edip etmeyeceği konusunda ihtilaf etmişlerdir. Yani evin döşeğiyle ilgilenmesi, yemek ve içecek sunması, ekmek yapması, öğütme (değirmen) işleri, hayvanların sulanması ve kocasının hayvanına yem vermesi gibi işler konusunda...
Bazıları, kadının bunları yapmasının vâcib olmadığını söylemiştir. Ancak bu konuda doğru görüş, kadının bu tür hizmetleri yapmasının vâcib olduğudur. Zira koca, Allah'ın kitabında karısının ‘efendisi’ olarak tanımlanmıştır.
Kadın da, Rasûlullah’ın
sünnetinde 'kocasının yanında esir (tutsak)' olarak zikredilmiştir. Esir anlamındaki ‘el-ʿânî’, yani tutsaktır. Bu sebeple, kadının kocasına, kendi konumuna ve kocasının durumuna uygun şekilde bilinen örfe göre hizmet etmesi gerekir." (İbn Teymiyye, "Mecmû‘u’l-Fetâwâ, C. 34, Sf: 90 - 91)

İbn Teymiyye'ye göre, koca karısına mubah olan bir şeyi emredebilir ve kadın, örfe uygun olduğu sürece bu emre uymakla yükümlüdür. Bu, evlilikteki karşılıklı hak ve sorumlulukların bir parçasıdır.

Ev işleri ve hizmet: Kadının, kocasına ev işlerinde yardımcı olması vâcibtir.
Hizmetin kapsamı: Kadının sosyal konumu, yaşadığı çevre ve fiziksel gücü gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
Örf ve âdetler: Toplumun örf ve âdetleri, bu konuda belirleyici bir rol oynar.
 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt