Kardeşler Selamun Aleykum. Aşşağıya bir makale koydum. Geleneksel anlayış baz alınarak yazılmış. Yanlış bir şey görürseniz kaldırırız İnşallah.
Çözüldü - Evrimi Kabul Etmek Kafir Yapar mı?
Caner Taslamanın evrim hakkındaki konuşmasını dinledim dedikleri bana mantıklı geldi evrimi onaylıyordu. Evrime inanmak dinden çıkarır mı ?www.islam-tr.org
Hocam bu yaklaşım doğru mu ? Tarih boyunca tekamül fikrini savunan müslümanlar olmuş : İbn Sina, Farabi, Cahız, İbn Miskeveyh, Ragıp El İsfehani, İbn Haldun, Biruni, İhvanı Safa, Turka El-İsfehani, Erzurumlu İbrahim Hakkı vesaire daha fazla yazılabilir. Bu kişilere itikatlarından dolayı reddiyeler yazılmış. Mesela Gazali İbn Sina ve Farabi için müstakil eser yazmış ama akideye taalluk etmediği için evrim hakkındaki görüşlerine değinmemiştir. Bu kişilere kardeşim hayırdır diyip kimse tekamul fikrinden dolayı reddiye yazmamış. Şuan dünya üzerinde evrim teorisini reddeden bilim insanı yok denilecek kadar az. Evrim zaten şuanda da gerçekleşen laboratuvar ortamında gözlenebilen bir olgudur. Evrim teorisi ise genel hatlarıyla sağlam bir teoridir. Bunu direk reddetmek müslümanları ilimde fende geri bırakmaz mı evrim teorisi olmadan bir virüse karşı aşı bile hazırlanamıyor. Ki şuan onlarca müslüman ülkede bu teori ders olarak okutuluyor. Elde bir sürü delil fosil vesaire var. Gerçekleri reddetmek doğru olmaz. Müslümanların bu alanlarda at koşturup bize dayatılan şeyin ne kadar gözlem ne kadar ideoloji olduğunu görmeleri gerekir. Malesef bilimde geri kaldığımız şu dönemde evrim başımıza bela oldu. Biraz biyoloji öğrenen genç materyalizmin etkisi ile dinden çıkıyor. Bizim alanında yetkin samimi müslümanlar yetiştirip bu konulara eğilip çalışmamız lazım. İslam hak olduğu için hiçbir gerçekle zaten çelişmeyecek. Allah sonumuzu hayr etsin.
1. Adem aleyhisselam'ın ilk insan olduğuna dair herhangi sahih bir nass varit olmamışmıdır gerçekten?
2. Adem aleyhisselam biz insanların atasıdır. Evrim teorisi bizden önce var olduğu sanılan insan topluluğunun devam ettiğine veya değiştiğine dair ne söyler? Bu meseledeki delilleri ne kadar kuvvetlidir? Mesela diğer insan topluluğu devam evrilmeden yok olmuş olamaz mı Adem aleyhisselam dünyaya inmeden?
Evrimden ne anladığımıza göre değişir bu aslında. Adem(a.s) ya zenci ya sarı yada beyazdı ama şu an üç türlü insanda mevcud; Gözleri ya yeşil ya kara yada mavi idi ama şu an her göz rengine sahib insan mevcud, hz Ademin boyu altmış zira idi velakin şu anki insanın boyu 4 ziradı vs.
Bilim adamlarının ittifak ile naklettiği bir evrim vardır, canlılar nesil geçtikçe bulundukları ortama uyum sağlar, genetik olarak evrimleşirler. Peki ilk insan Adem'mi(a.s)? Değilse babası varmı? Var ise ne? Asıl mesele bunlar.
Bunu diyen adam daha veda hubesini okumamış demektir "...Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Âdemdensiniz. Âdem ise topraktandır..."
Bu tarz iskeletlerin önemlice bir kısmı uydurma çıkmatadır, insan kafatasına maymun çenesi geirmek evrime delil değildir. Diğer bir kısmı ise bir anlam ifade etmemektedir, evrimciler aynı kökten sineğin kanadını ve örümceğin bacağını bile getirmiş insanlardır.
Ama bundan yıllar evvel ciddi bulgular bulundu. Evrimciler insanların uzayarak evrildiğini söylerlerdi velakin yüzbinlerce senelik olduğu söyenen devasa 3 metre 5 metre insan iskeletleri bulunda velakin çoğu devlet müdahalesi ile örtbas edildi. Bulan adamlarında öyle din ile falan pek alakası yoktu.
Sonuç: Evrim bütün olarak reddedilecek bir olgu değildir, zira evrim demek "İnsan maymundan geliyor" demek değildir. Her canlının genetik yapısı içinde bulunduğu şartlara göre bir oranda değişir velakin ortaya yeni bir tür çıkmaz. İnsandan örnek verelim, maymunlar insan olmaz; ama 30 zira boyu olan Âdemin çocukların boyu 4 ziraya düşer
Allahu Alem
Akhi bu 40 zira meselesi hakkında ibn Haldun bu boy ademin cennetteki boyudur der. Bence isabetli olan budur çünkü uzun boylu insanlara dair bir bulgu yok. Hem ağaçlardan uzun insan boyu da pek hikmete uygun gözükmüyor bence İbn Haldun'un bu konuda görüşü isabetli
Bunu diyen adam daha veda hubesini okumamış demektir "...Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Âdemdensiniz. Âdem ise topraktandır..."
Akhi beni ademin biyolojik olarak algılanmaması gerektiğini söyleyenleri gördüm. Şöyle delil getirmişler. Beni İsrail diyoruz yahudiler için ama hepsi Hz. Yakup'tan gelmiyor. Hz. İbrahim için Kuran'da İbrahim babanız deniliyor. Ancak Hz İbrahim soy olarak hepimizin babası değil. Ancak bu yorumlar geleneksel anlayışa ters gibi. Allahu AlemBu günümüz insanlarının Adem'in nesli olduğuna delalet eder, ama Jalalel'in dediği insan türünün ilk örneği. Bu farklı anatomik vasıflara sahip insanları da kapsar Homo erectus gibi. O takdirde Adem a.s. mesela Homo sapiens'in atası olur, ama nev-i insanın değil. Ancak yine de evrim teorisinin aksine Beni Adem önceki (maymundan türeyen) insanlardan türemiş değil, müstakil yaratılmış olur.
Benim anlamadığım nokta: Adem öncesi insanların devam evrildiği söylenirse, onların Adem'in gelişiyle birlikte durumu nasıl olur? Tükenmelerini anlarım öyle dense. Ama devam edip Adem nesliyle karışmaları Adem a.s. 'ın bizim (şu an yaşayan insanların/Beni Adem) ortak atamız olduğu inancına halel getirmez mi? Bu ihtimale değinildiğini görmedim bu yazılarda (makaleyi henüz okumadım).
Bu günümüz insanlarının Adem'in nesli olduğuna delalet eder, ama Jalalel'in dediği insan türünün ilk örneği. Bu farklı anatomik vasıflara sahip insanları da kapsar Homo erectus gibi. O takdirde Adem a.s. mesela Homo sapiens'in atası olur, ama nev-i insanın değil. Ancak yine de evrim teorisinin aksine Beni Adem önceki (maymundan türeyen) insanlardan türemiş değil, müstakil yaratılmış olur.
Benim anlamadığım nokta: Adem öncesi insanların devam evrildiği söylenirse, onların Adem'in gelişiyle birlikte durumu nasıl olur? Tükenmelerini anlarım öyle dense. Ama devam edip Adem nesliyle karışmaları Adem a.s. 'ın bizim (şu an yaşayan insanların/Beni Adem) ortak atamız olduğu inancına halel getirmez mi? Bu ihtimale değinildiğini görmedim bu yazılarda (makaleyi henüz okumadım).
Akhi beni ademin biyolojik olarak algılanmaması gerektiğini söyleyenleri gördüm. Şöyle delil getirmişler. Beni İsrail diyoruz yahudiler için ama hepsi Hz. Yakup'tan gelmiyor. Hz. İbrahim için Kuran'da İbrahim babanız deniliyor. Ancak Hz İbrahim soy olarak hepimizin babası değil. Ancak bu yorumlar geleneksel anlayışa ters gibi. Allahu Alem
Makaleyi böyle bitirmiş. Bu sonuca nasıl ulaştığını çeviri kötü olduğu için pek anlamasamda yalan söyleyeceğini de sanmıyorum )
The same distinction between theological and scientific considerations applies to the belief that the people on Earth today are descended from Adam. This is, as we have determined, the position of classical Islamic theology. Anyone who believes this cannot doubt that Adam’s descendants have diversified in color, stature, and physical appearance as they spread throughout the Earth. In the absence of any unequivocal textual evidence describing Adam’s earliest descendants in detail, there would be no way to gauge the extent or rate of genetic and phenotypic change that has taken place among Adam’s later progeny. Therefore, scriptural evidence cannot be used by theologians to indicate whether Adam’s earliest descendants would have been classified biologically as Homo sapiens or possibly as some earlier human species. This means that theologians would not attempt answers to questions like whether Homo neanderthalensis were from Adam’s descendants, any more than they could argue whether or not creatures that scientists would classify as being biologically Homo sapiens had already evolved on Earth and were populating it before Adam’s arrival upon it. All the evidence for hominid evolution, up to and including the evolution of Homo sapiens in a direct line of descent, is empirical, and there is nothing in Islamic scriptures that confirms or contradicts the existence of those hominids. Consequently, it is not a matter of religious belief to accept or reject the scientific account of hominid evolution up to and including organisms that are taxonomically Homo sapiens. It remains purely a scientific question. From a scriptural standpoint, it is not possible to determine precisely when Adam and Eve made their appearance on Earth nor whether they may have met any pre-existing hominid species.
Could there have been hominid species prior to Adam? Scripture does not rule it out. Could these hominid species have co-existed with Adam and his descendants? Again, there is nothing explicit from scripture to negate this. Could the descendants of Adam have intermarried with other populations that were already present on Earth? Once again, scripture is silent.[38] The theological stance of tawaqquf necessitates that we refrain from affirming or negating such scenarios in the absence of direct scriptural evidence, as all such questions constitute baseless speculation about matters of the Unseen. Addressing such scenarios is of neither scientific nor theological importance since the sacred texts do not bring them up and science does not deal with them.
The Qur’an addresses its audience as Banū Ādam. This provides a strong implication that all human beings on Earth at the time the scripture speaks to them are direct descendants of Adam. This remains true even if Adam’s descendants intermarried with members of pre-existing populations, as long as everyone shares their lineage with Adam in some way. Would it have to be through the male line, since in Islamic Law, lineage is established this way? Not necessarily. For one thing, Islamic teachings accept the idea that the Law manifested to earlier peoples could be different than the final form it took with the advent of Islam. Even during the time of revelation, laws changed over time. Therefore, matrilineal descent could not be ruled out as having been allowed at one time. Also, even in the context of Islamic Law, the Prophet’s descendants are recognized through his grandchildren al-Ḥasan and al-Ḥusayn from his daughter Fāṭimah, showing a limited application of matrilineal descent within the context of Islamic Law. Therefore, tawaqquf must be applied to the possibility of intermarriage between Adam’s descendants and possible pre-existing populations, since there is no definitive scriptural evidence one way or the other.
اَلَّذ۪ٓي اَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَاَ خَلْقَ الْاِنْسَانِ مِنْ ط۪ينٍۚHocam bu yaklaşım doğru mu ? Tarih boyunca tekamül fikrini savunan müslümanlar olmuş : İbn Sina, Farabi, Cahız, İbn Miskeveyh, Ragıp El İsfehani, İbn Haldun, Biruni, İhvanı Safa, Turka El-İsfehani, Erzurumlu İbrahim Hakkı vesaire daha fazla yazılabilir. Bu kişilere itikatlarından dolayı reddiyeler yazılmış. Mesela Gazali İbn Sina ve Farabi için müstakil eser yazmış ama akideye taalluk etmediği için evrim hakkındaki görüşlerine değinmemiştir. Bu kişilere kardeşim hayırdır diyip kimse tekamul fikrinden dolayı reddiye yazmamış. Şuan dünya üzerinde evrim teorisini reddeden bilim insanı yok denilecek kadar az. Evrim zaten şuanda da gerçekleşen laboratuvar ortamında gözlenebilen bir olgudur. Evrim teorisi ise genel hatlarıyla sağlam bir teoridir. Bunu direk reddetmek müslümanları ilimde fende geri bırakmaz mı evrim teorisi olmadan bir virüse karşı aşı bile hazırlanamıyor. Ki şuan onlarca müslüman ülkede bu teori ders olarak okutuluyor. Elde bir sürü delil fosil vesaire var. Gerçekleri reddetmek doğru olmaz. Müslümanların bu alanlarda at koşturup bize dayatılan şeyin ne kadar gözlem ne kadar ideoloji olduğunu görmeleri gerekir. Malesef bilimde geri kaldığımız şu dönemde evrim başımıza bela oldu. Biraz biyoloji öğrenen genç materyalizmin etkisi ile dinden çıkıyor. Bizim alanında yetkin samimi müslümanlar yetiştirip bu konulara eğilip çalışmamız lazım. İslam hak olduğu için hiçbir gerçekle zaten çelişmeyecek. Allah sonumuzu hayr etsin.
Görüşleri sana isabetli geldi mi akhi ? Makul mü sence ?Vardığı neticenin esasında yatan görüş, ne nassların evrim teorisi ile çatışdığı, ne de evrim teorisinin nasslar ile çatışdığı. Bunu ispatlamak için de dinde sabit olan 1. Adem'in müstakil yaratıldığı ve 2. Adem'in atamız olduğu inancımızın nasıl evrim teorisiyle çatışmadığını anlatıyor. Bunun için de anatomik insan tarifi ile şeri insan tarifini ayırtediyor ve böylece milyonlarca yıllık evrimin müstakil yaratılan Adem aleyhisselam'dan önce vuku bulup insanın özel konumuna ilişmediğini belirtiyor. O dönemin gelişmelerinin ayrıntılarından haberdar olmadığımız için, bu ilişki hakkında da bir şey diyemeceğimizi savunuyor.
Aşağıdaki alıntılarda benim soruma değinmiş. Adem aleyhisselam'ın ne zaman yaşadığı malum olmadığından Adem öncesi insanların Adem aleyhisselam zamanına yetişip yetişmediğinin bilinemeyeceğini söylüyor. Ayrıca yetişip Beni Adem ile evlenmiş olsalar dahi, Beni Adem'in geni galip kaldığı sürece ister erkekler ister kadınlar üzerinden soy devam etsin, bu evlilikten doğanlara da yine Beni Adem isminin verilmesinin caiz olduğunu söylüyor.
Allah razı olsun hocamاَلَّذ۪ٓي اَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَاَ خَلْقَ الْاِنْسَانِ مِنْ ط۪ينٍۚ
O, yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratan ve (ilk) insanı yaratmaya da çamurdan başlayandır. (Secde 7)
Kardeşim yukarıdaki saydığın isimlerin bir kısmı filozof kâfir bir kısmı da akidevi olarak sıkıntılı şahıslardır.
Ehl-i sunnet ulemanın evrim veya herhangi bir varlığın zaman içinde belirli bir olgunluğa erişmesi, mükemmel hâle gelmesi ya da evolüsyon - yani bir türden bir başkasının tesadüfen meydana geldiğini belirten tekâmulcü evrim teorisi gibi bir derdi , anlayışı ve akidesi olmamıştır.
Görüşleri sana isabetli geldi mi akhi ? Makul mü sence ?
Eyvallah akhim bu konuda ben de biraz araştırdım zıt bir nas göremedim. Bilim de makalede yazdığı gibi Hz. Adem'in doğumu gibi olağan üstü olaylarla ilgilenmez bilimin alanı değil bu. O vakit şimdilik bu modeli kabul etmekte bir beis yoktur Inşallah. En doğrusunu Allah bilir. Bilimin vahiyle paralel giden sonuçları da ver ayrıca örneğin : Biz araplar ve yahudilerin soyunun Hz.İsmail ve İshak yoluyla Hz. İbrahime dayandığını biliyoruz. Modern bilim şuanki araplar ve yahudilerin 4000 yıl kadar önce ortak bir atadan ayrıldığını söylüyor.Açıklamaları tutarlı. Tezini reddetmek için ya onun kaçırdığı şeri bir hüccet getirmek lazım (Adem a.s. yaratılmadan önce dünyada hiç bir şey yoktu ve olmadı gibi, ki böyle bir haber varit olmamıştır) yada evrim bilimciler onun özetlediğini aşan vahye muhalif iddialarda bulunuyor olmalı.
Mesela ele aldığı Adem aleyhisselam dönemi, o dönem hayatta olan varlıklar ve ihtimal dışı olmayan soyların iç içe girmesi meselesi muallak kalıyor, ama neticede ne vahiyden ne de bilimden kesin bir bilgi olmadığı için burada da bir çelişkiden söz edilemez.