“Rasulullah (s.a.v.) kıyamda ağırlığını iki ayağının üzerine verip dimdik dururdu. Rukûda başını ne yukarıya diker ne de aşağıya büker, ikisi arasında tutardı. Rukûdan kalktığı vakit iyice doğrulmadan secdeye gitmezdi. Başını secdeden kaldırdığı zaman iyice doğrulup oturmadıkça ikinci secdeyi yapmazdı.” (Buharî, Ezan 122)
“Rasulullah (s.a.v.) namaz kılarken rukû ve secdelerinde üçer kere “subhânallâhi ve bi-hamdihi” diyecek kadar dururdu.” (Ebû Dâvud, Salât 154).
“Rasulullah (s.a.v.) namazda “semiallahu li-men hamideh” deyip başını rukûdan kaldırınca sanki secde etmeyi unuttu diyeceğimiz kadar ayakta uzun süre beklerdi. Sonra secdeye giderdi. Başını secdeden kaldırınca ikinci secdeyi unuttu diyeceğimiz kadar iki secde arasındaki oturuşu uzun yapardı.” (Buharî, Ezan 127; Muslim, Salât 196)
“Rasulullah (s.a.v.)’ın kıyamı, rukûu, rukûdan sonraki ayakta bekleyişi, secdesi, iki secde arasındaki oturuşu ve teşehhuddeki oturuşu neredeyse birbirine denk uzunlukta idi.” (Muslim, Salât 193)
“Rasulullah (s.a.v.) sabah namazında altmıştan yüz ayete kadar okurdu.” (Muslim, Salât 172)
“Rasulullah (s.a.v.) öğle namazının ilk rekâtında otuz ayet, ikinci rekâtında onbeş ayet miktarında kıraatte bulunurdu. İkindi namazının ilk rekâtında onbeş ayet, ikinci rekâtında ise bunun yarısı kadar kıraat okurdu.” (Muslim, Salât 157)
“Öğle namazı başladığı sırada bizden bir kimse Bakî’ mevkiine giderdi (ki burası halen mescidin yakınında kabristan olarak mevcuttur) ve orada abdestini tazeleyip mescide dönerdi de namazdaki ilk rekâtın uzunluğu sebebiyle Rasulullah (s.a.v.)’ın birinci rekâtına yetişirdi.” (Muslim, Salât 161)