E
Çevrimdışı
FATİHA SURESİNİ OKUMAYANIN NAMAZI YOKTUR HADİSİ
Ali b. Abdullah Süfyânez-ZührîMahmûd b. er-Rabi’ Ubâde b. Sâmit Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurmustur: ‘‘Fatihatu’l-Kitâb’ı okumayanın namazı yoktur.’ Buhârî, Ebvâbu’s-Salât, 14 ; Müslim, Salât, 34 ; İbn Mâce, İkâmetu’s-Salât, 11 ; Tirmizî, Salât, 183
El-Hasen b. Ali el-HulvânîYa’kûb b. İbrahim b. Sa’dBabas Sâlih İbn Sihâb-Mahmûd b. er-Rabi’ ki Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem) kendi kuyularından aldıgı suyu onun yüzüne püskürtmüstür, rivayet ettigine göre Ubâde b. es-Sâmit, Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem)’in söyle buyurdugunu nakletmistir:‘‘Ümmü’l-Kur’ân’ı okumayanın namazı yoktur. Müslim, Salât, 36
Süfyan b. Uyeyne-ez-Zührî-Mahmûd b. er-Rabi’- Ubâde b. es-Sâmit’in rivayet ettigine göre, Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurmustur: ‘‘Fatihatu’l-Kitab’ı okumayanın namazı yoktur.’’ Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 314
HANİFİLERİN BU KONUDAKİ HATALARI
Hanefî usulcülerden Pezdevî(v.483/1090), Fatiha Suresinin kıraati ile ilgili örnek üzerinden su açıklamaları yapmıstır: ‘‘Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘‘Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz buyurmustur. Süphe yok ki, Allah bu ayetle namazlarda Kur’an okumayı farz kılmıstır. Namazda Fatiha’nın kıraati konusunda nakledilen haber-i vahid ise süphelidir. Dolayısıyla namazda kolaya geleni okumak emrini bırakarak, namazda Fatiha’yı okumak emrine sarılmak caiz degildir. Fakat ikinci yani Fatihayı okumak, birincinin yani Kur’an’dan kolaya geleni okumak emrini tamamladıgı için onunla amel etmek vaciptir. Kim haber-i vahidi reddederse dogru olmayan bir yola sapmıs olur, kim de onu Kitap ve mütevatir sünnetle bir tutarsa, onun derecesini yükseltmekle hata etmis olur, dogru olan yol, sadece bizim tarif ettigimiz yoldur’’el-Pezdevî, Ebu’l-Hasen Ali b. Muhammed, Usulü’l-Pezdevî, I-IV, İstanbul, 1308/1890, II, 304
Serahsî ise, sunları söylemistir: ‘‘Bu ayet Fatiha Suresi’nin okunmasıyla ihtilaf etmez. Rukniyyet maktu’ bir delil ile sabit olur. Haber-i vahid maktu’ bir ilim degildir, ama ameli vacip kılar.Haber-i vahid ile Fatiha Suresi’nin tayini vacip olarak hüküm kazanır. Onun terki mekruh olur. Rukniyyetin tesbiti ise ancak nasla olur, o da ayet-i kerimedir. Serahsî, el-Mebsût, I, 103
Hanefî alimlerden el-Mergınânî de Fatiha Suresi’nin namazda kıraati ile ilgili olarak, sunları ifade etmektedir: ‘‘Kur’an-ı Kerim’de ‘’Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz’ buyurulmaktadır. Bundan ise, Kur’an’dan Kur’an denebilecek bir miktar okumanın farziyyeti anlasılır. Haber-i vahide dayanarak, bundan fazla bir seyin, farziyyetine hükmetmek caiz olmaz. Ancak haber-i vahidle amel etmek vacip oldugu için, Fatihayı okumanın vacip oldugu görüsündeyiz el-Mergınânî, el-Hidâye, I, 48
1-Cisi Bu hadis Mütevatirdir:
لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ
“(Namazda) Fatiha Sûresini okumayan kimsenin namazı yoktur:
a. Bir lafız da ise,﴿ كُلُّ صَلاَةٍ لاَ يُقْرَأُ فِيهَا بِأُمِّ الْكِتَابِ فَهِيَ خِدَاجٌ ﴾“İçerisinde Fatiha Sûresi okumayan her namaz, eksiktir” ifadesi vardır. Müslim, Salat 41; İbn Mâce, İkame 11; Müsned, 2/478
Bir başka lafız da ise,﴿ مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْكِتَابِ فَهِيَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ ثَلاَثاً ﴾“Kim Fatiha Sûresini okumadan bir namaz kılarsa, (bilsin ki) bu namaz, eksiktir” (Resulullah (s.a.v), bu sözü üç kere tekrarladı.)ifadesi vardır. Müslim, Salat 38 (395); Ebu Dâvud, Salat 136 (821); Tirmizî, Tefsiru sure-i Fatiha (2954)
Bir diğer lafız da ise,﴿ لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ لاَ يُقْرَأُ فِيهَا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ ﴾“İçerisinde Fatiha Sûresi okunmayan bir namaz, yeterli değildir” ifadesi vardır. Tirmizî, Salat 116
Bir başka lafız da ise,﴿ لاَ صَلاَةَ إِلَّا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَشَيْء مِنَ الْقُرْآَنِ بَعْدَهَا ﴾”Fatiha Sûresini ve bundan sonra da Kur’an’dan her hangi bir şey okumadıkça, (kıldığınız namaz,) namaz değildir” ifadesi vardır. Ebu Dâvud, Salat 132; Tirmizî, Salat 69, 116
Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:
1.Ubâde ibnu’s-Sâmit
2.Ebu Hureyre
3.Hz. Aişe
4.Enes
5.Ebu Katâde
6.Abdullah ibn Ömer
7.Abdullah ibn Amr
8.Hz. Ali
9.Ebu Ümâme
10.Ebu Sâid
11.İmrân b. Husayn
12.Rifâa b. Râfi’
13.Abdullah ibn Mes’ud ve daha bir çokları.
Buhârî (ö. 256/870) “Hayru’l-kelâm fi kırâat halfe’l-imâm” adlı kitabında konu ile ilgili olarak aynen şöyle der:
“Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den gelen﴿ لاَ صَلاَةَ إِلَّا بِقِرَاءَةِ أُمِّ الْقُرْآنِ ﴾“Fatiha Sû-resini okumadıkça, (kıldığınız namaz,) namaz değildir” haberi, mütevatir-dir.”
İbn Abdilber(v.463/1070) de Fatiha Suresini okumayı vacip olarak gören Hanefî uleması ile ilgili olarak sunları ifade etmektedir:
‘‘Namazda Fatiha okumanın vacip olmadıgını söyleyenler,Peygamber’in ‘‘noksandır’’ifadesi Fatiha’sız kılınan namazın caizligine delalet eder. Ve noksan namaz caizdir, demislerdir. Bu söz hatalıdır. Çünkü noksan olan bir sey tamamlanmıs sayılmaz. Namazını tamamlamadan çıkan bir kimsenin, onu yeniden ve tam olarak kılması gerekir. Bu itibarla noksanlıgını itiraf ettigi halde, caiz oldugunu iddia edenlerin iddialarını ispatlayıcı delil göstermeleri gerekir.’’ İbn Abdilberr, et-Temhîd, XX, 192
İbnü’l Arabî(v.543/1148), Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem)’in ‘‘namazı yoktur’’ ifadesinin tamam olmaya mı, yoksa kemal olmaya mı delalet olduguna dair tartısmalar meydana geldiginden hareket ederek, bu konuda en meshur fetvanın umum üzere nefye göre oldugunu, İmam Malik’ten gelen en kuvvetli fetvaya göre, namazda Fatiha okumayanın namazının batıl oldugunu ifade etmistir. el-Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, I, 123
İbn Hacer(v.852/1448), konuyla ilgili Hanefîler’in görüslerini aktardıktan sonra, onların görüslerinin yanlışlıgı ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
‘‘Hanefîler Fâtiha Suresi’nin kıraatini vacip kabul ederler. Fakat onların kaidelerine göre, onu okumak vacip olmakla birlikte namazın sıhhatinin sartı degildir. Çünkü onun vücubiyeti sünnetle sabit olmustur. Namazın sıhhati ancak farz olana baglıdır. Onlara göre farz, Kur’an’ın dısındaki bir seyle sabit olmaz. Farz olan ayetle belirtildigi üzere kolay olanın okunmasıdır. Fatiha’nın kıraatinin tayini hadisle sabit olmustur. Bunun için onun kıraati vacip olur, onun terk edilmesi günahtır. O okunmadan kılınan namaz caiz olur. Böyle bir karar, namazda Fatiha okumayı terketmeye yol açmaz mı? Kisi Allah’a yakınlasmak için namaz kılacak, bunda günah irtikab ettirecek bir sey yapacak. Bu mezhebin muhalefette ne kadar asırılıga gittiginin göstergesidir. Aynı zamanda İbn Hacer, ‘‘Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun ayetindeki ve Hanefîlerin delil olarak kullandıkları Ebû Hureyre(r.a.) rivayetinde yer alan ‘‘Ezberinden kolayına geleni oku’’ ifadesindeki ‘‘kolay olan’’ ifadesinin, Ubâde(r.a.) hadisindeki ‘‘Fatihasız namaz olmaz’’ kavliyle takyid edilmis oldugunu ifade etmek suretiyle, Hanefîlerin görüsünü tenkîd etmistir. İbn Hacer, el-Askalânî, Fethu’l-Bârî Serhu Sahîhi’l-Buhârî, I-XXIII, Beyrût, 1379/1959, II, 242, 243
Sevkânî(v.1250/1834) de, İbn Hacer’in yukarıda aktarılan görüsüne degindikten sonra, Hanefilerin Fatiha Suresi’nin kıraatini vacip kabul edip, namazın rüknü saymamalarını, sünnetin reddettigini ifade ederek, bir çok alimin bu görüsü caiz ve sahih kabul etmedigini, sadece re’ye sarılanların caiz ve sahih olarak kabul ettiklerini ifade etmis, bunu selefin re’y ehlinden sakındırmasının bir örnegi olarak kabul etmistir. Sevkânî, Neylü’l-Evtâr, I, 235
Ali b. Abdullah Süfyânez-ZührîMahmûd b. er-Rabi’ Ubâde b. Sâmit Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurmustur: ‘‘Fatihatu’l-Kitâb’ı okumayanın namazı yoktur.’ Buhârî, Ebvâbu’s-Salât, 14 ; Müslim, Salât, 34 ; İbn Mâce, İkâmetu’s-Salât, 11 ; Tirmizî, Salât, 183
El-Hasen b. Ali el-HulvânîYa’kûb b. İbrahim b. Sa’dBabas Sâlih İbn Sihâb-Mahmûd b. er-Rabi’ ki Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem) kendi kuyularından aldıgı suyu onun yüzüne püskürtmüstür, rivayet ettigine göre Ubâde b. es-Sâmit, Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem)’in söyle buyurdugunu nakletmistir:‘‘Ümmü’l-Kur’ân’ı okumayanın namazı yoktur. Müslim, Salât, 36
Süfyan b. Uyeyne-ez-Zührî-Mahmûd b. er-Rabi’- Ubâde b. es-Sâmit’in rivayet ettigine göre, Rasulullah(sallallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurmustur: ‘‘Fatihatu’l-Kitab’ı okumayanın namazı yoktur.’’ Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 314
HANİFİLERİN BU KONUDAKİ HATALARI
Hanefî usulcülerden Pezdevî(v.483/1090), Fatiha Suresinin kıraati ile ilgili örnek üzerinden su açıklamaları yapmıstır: ‘‘Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘‘Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz buyurmustur. Süphe yok ki, Allah bu ayetle namazlarda Kur’an okumayı farz kılmıstır. Namazda Fatiha’nın kıraati konusunda nakledilen haber-i vahid ise süphelidir. Dolayısıyla namazda kolaya geleni okumak emrini bırakarak, namazda Fatiha’yı okumak emrine sarılmak caiz degildir. Fakat ikinci yani Fatihayı okumak, birincinin yani Kur’an’dan kolaya geleni okumak emrini tamamladıgı için onunla amel etmek vaciptir. Kim haber-i vahidi reddederse dogru olmayan bir yola sapmıs olur, kim de onu Kitap ve mütevatir sünnetle bir tutarsa, onun derecesini yükseltmekle hata etmis olur, dogru olan yol, sadece bizim tarif ettigimiz yoldur’’el-Pezdevî, Ebu’l-Hasen Ali b. Muhammed, Usulü’l-Pezdevî, I-IV, İstanbul, 1308/1890, II, 304
Serahsî ise, sunları söylemistir: ‘‘Bu ayet Fatiha Suresi’nin okunmasıyla ihtilaf etmez. Rukniyyet maktu’ bir delil ile sabit olur. Haber-i vahid maktu’ bir ilim degildir, ama ameli vacip kılar.Haber-i vahid ile Fatiha Suresi’nin tayini vacip olarak hüküm kazanır. Onun terki mekruh olur. Rukniyyetin tesbiti ise ancak nasla olur, o da ayet-i kerimedir. Serahsî, el-Mebsût, I, 103
Hanefî alimlerden el-Mergınânî de Fatiha Suresi’nin namazda kıraati ile ilgili olarak, sunları ifade etmektedir: ‘‘Kur’an-ı Kerim’de ‘’Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz’ buyurulmaktadır. Bundan ise, Kur’an’dan Kur’an denebilecek bir miktar okumanın farziyyeti anlasılır. Haber-i vahide dayanarak, bundan fazla bir seyin, farziyyetine hükmetmek caiz olmaz. Ancak haber-i vahidle amel etmek vacip oldugu için, Fatihayı okumanın vacip oldugu görüsündeyiz el-Mergınânî, el-Hidâye, I, 48
1-Cisi Bu hadis Mütevatirdir:
لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ
“(Namazda) Fatiha Sûresini okumayan kimsenin namazı yoktur:
a. Bir lafız da ise,﴿ كُلُّ صَلاَةٍ لاَ يُقْرَأُ فِيهَا بِأُمِّ الْكِتَابِ فَهِيَ خِدَاجٌ ﴾“İçerisinde Fatiha Sûresi okumayan her namaz, eksiktir” ifadesi vardır. Müslim, Salat 41; İbn Mâce, İkame 11; Müsned, 2/478
Bir başka lafız da ise,﴿ مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْكِتَابِ فَهِيَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ ثَلاَثاً ﴾“Kim Fatiha Sûresini okumadan bir namaz kılarsa, (bilsin ki) bu namaz, eksiktir” (Resulullah (s.a.v), bu sözü üç kere tekrarladı.)ifadesi vardır. Müslim, Salat 38 (395); Ebu Dâvud, Salat 136 (821); Tirmizî, Tefsiru sure-i Fatiha (2954)
Bir diğer lafız da ise,﴿ لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ لاَ يُقْرَأُ فِيهَا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ ﴾“İçerisinde Fatiha Sûresi okunmayan bir namaz, yeterli değildir” ifadesi vardır. Tirmizî, Salat 116
Bir başka lafız da ise,﴿ لاَ صَلاَةَ إِلَّا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَشَيْء مِنَ الْقُرْآَنِ بَعْدَهَا ﴾”Fatiha Sûresini ve bundan sonra da Kur’an’dan her hangi bir şey okumadıkça, (kıldığınız namaz,) namaz değildir” ifadesi vardır. Ebu Dâvud, Salat 132; Tirmizî, Salat 69, 116
Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:
1.Ubâde ibnu’s-Sâmit
2.Ebu Hureyre
3.Hz. Aişe
4.Enes
5.Ebu Katâde
6.Abdullah ibn Ömer
7.Abdullah ibn Amr
8.Hz. Ali
9.Ebu Ümâme
10.Ebu Sâid
11.İmrân b. Husayn
12.Rifâa b. Râfi’
13.Abdullah ibn Mes’ud ve daha bir çokları.
Buhârî (ö. 256/870) “Hayru’l-kelâm fi kırâat halfe’l-imâm” adlı kitabında konu ile ilgili olarak aynen şöyle der:
“Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den gelen﴿ لاَ صَلاَةَ إِلَّا بِقِرَاءَةِ أُمِّ الْقُرْآنِ ﴾“Fatiha Sû-resini okumadıkça, (kıldığınız namaz,) namaz değildir” haberi, mütevatir-dir.”
İbn Abdilber(v.463/1070) de Fatiha Suresini okumayı vacip olarak gören Hanefî uleması ile ilgili olarak sunları ifade etmektedir:
‘‘Namazda Fatiha okumanın vacip olmadıgını söyleyenler,Peygamber’in ‘‘noksandır’’ifadesi Fatiha’sız kılınan namazın caizligine delalet eder. Ve noksan namaz caizdir, demislerdir. Bu söz hatalıdır. Çünkü noksan olan bir sey tamamlanmıs sayılmaz. Namazını tamamlamadan çıkan bir kimsenin, onu yeniden ve tam olarak kılması gerekir. Bu itibarla noksanlıgını itiraf ettigi halde, caiz oldugunu iddia edenlerin iddialarını ispatlayıcı delil göstermeleri gerekir.’’ İbn Abdilberr, et-Temhîd, XX, 192
İbnü’l Arabî(v.543/1148), Rasûlullah(sallallahu aleyhi ve sellem)’in ‘‘namazı yoktur’’ ifadesinin tamam olmaya mı, yoksa kemal olmaya mı delalet olduguna dair tartısmalar meydana geldiginden hareket ederek, bu konuda en meshur fetvanın umum üzere nefye göre oldugunu, İmam Malik’ten gelen en kuvvetli fetvaya göre, namazda Fatiha okumayanın namazının batıl oldugunu ifade etmistir. el-Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, I, 123
İbn Hacer(v.852/1448), konuyla ilgili Hanefîler’in görüslerini aktardıktan sonra, onların görüslerinin yanlışlıgı ile ilgili şu bilgileri vermektedir:
‘‘Hanefîler Fâtiha Suresi’nin kıraatini vacip kabul ederler. Fakat onların kaidelerine göre, onu okumak vacip olmakla birlikte namazın sıhhatinin sartı degildir. Çünkü onun vücubiyeti sünnetle sabit olmustur. Namazın sıhhati ancak farz olana baglıdır. Onlara göre farz, Kur’an’ın dısındaki bir seyle sabit olmaz. Farz olan ayetle belirtildigi üzere kolay olanın okunmasıdır. Fatiha’nın kıraatinin tayini hadisle sabit olmustur. Bunun için onun kıraati vacip olur, onun terk edilmesi günahtır. O okunmadan kılınan namaz caiz olur. Böyle bir karar, namazda Fatiha okumayı terketmeye yol açmaz mı? Kisi Allah’a yakınlasmak için namaz kılacak, bunda günah irtikab ettirecek bir sey yapacak. Bu mezhebin muhalefette ne kadar asırılıga gittiginin göstergesidir. Aynı zamanda İbn Hacer, ‘‘Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun ayetindeki ve Hanefîlerin delil olarak kullandıkları Ebû Hureyre(r.a.) rivayetinde yer alan ‘‘Ezberinden kolayına geleni oku’’ ifadesindeki ‘‘kolay olan’’ ifadesinin, Ubâde(r.a.) hadisindeki ‘‘Fatihasız namaz olmaz’’ kavliyle takyid edilmis oldugunu ifade etmek suretiyle, Hanefîlerin görüsünü tenkîd etmistir. İbn Hacer, el-Askalânî, Fethu’l-Bârî Serhu Sahîhi’l-Buhârî, I-XXIII, Beyrût, 1379/1959, II, 242, 243
Sevkânî(v.1250/1834) de, İbn Hacer’in yukarıda aktarılan görüsüne degindikten sonra, Hanefilerin Fatiha Suresi’nin kıraatini vacip kabul edip, namazın rüknü saymamalarını, sünnetin reddettigini ifade ederek, bir çok alimin bu görüsü caiz ve sahih kabul etmedigini, sadece re’ye sarılanların caiz ve sahih olarak kabul ettiklerini ifade etmis, bunu selefin re’y ehlinden sakındırmasının bir örnegi olarak kabul etmistir. Sevkânî, Neylü’l-Evtâr, I, 235