H
Çevrimdışı
Ürküten rakamların ardındaki gerçek
GÜNCEL - 15.04.2015 09:54
Ailenin dağılması, alkol ve uyuşturucu kullanımın artması, zinanın suç olmaktan çıkarılması, TV'lerdeki ahlâksız yayınların çoğalması fuhşa en önemli etken olarak gösteriliyor.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2002-2010 yılları arasında fuhuş suçları yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında arttı.
Fuhuş yapan kadın sayısındaki artışı ortaya koyan haberimizin ardından bugün de fuhuş belâsının arka planında nelerin yattığını irdeliyoruz. İlahiyatçılara göre, ülkemizde son dönemde maddi başarılara odaklanılırken, manevî alanda ise arzulanan performans sergilenemedi ve fuhşun artmasına kapı aralanmış oldu. Ortaya çıkan tabloda; ailenin dağılması, alkol ve uyuşturucu kullanımın artması, zinanın suç olmaktan çıkarılması, TV'lerdeki ahlâksız yayınların çoğalması fuhşa en önemli etken olarak gösteriliyor.
UMULMADIK REZİLLİKLER
Son dönemde maalesef medyada özlenen dönüşüm gerçekleştirilemedi. Türk televizyonları dizi ve reality şov kıskacına son dönemde iyice girdi. Bu tür programlardaki ahlâk dışılıklara karşı etkin bir denetim mekanizması işletilemedi. Dizilerde evlilik dışı ilişki, “flört”, “seviyeli birliktelik” gibi kavramlarla sürekli empoze edildi. Dizilerde daha da ileri gidilerek sapkın ilişkiler de yer verildi. Kimi muhafazakar kanallar ve muhafazakar ünlülerce bile değişik rezilliklerin yaşandığı sözde evlilik programları yapılmaya başlandı.
AİLE DİNAMİTLENDİ
Ahlakî yozlaşmada alkol ve madde bağımlılığın da etkisi büyük oldu. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun hazırlayıp 2013 yılında yayınladığı, “Madde ve Diğer Bağımlılıklar ile Mücadele Kapasitesinin ve Bu Bağlamda Türkiye Yeşilay Cemiyetinin Değerlendirilmesi” başlıklı rapora göre, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezleri'ne başvuranların sayısı son 5 yılda 5 kat arttı. 2004'te AMATEM'e başvuranların sayısı 40 bin iken, bu rakam 2012 sonunda 227 bini aştı. Bu istatistik uyuşturucu kullanımındaki artışı da gözler önüne serdi. Bonzai de yine maalesef ilkokullara kadar girdi.
RAKAMLAR ALARM VERİYOR!
Öte yandan Türkiye'nin “aile bütünlüğü” de sarsılmaya başladı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2004-2014 arasında Türkiye'de 1 milyon 75 bin 765 çift boşandı. Aynı dönemde evlenen çiftlerin sayısı ise 6 milyon 144 bin 124 oldu. 2013 sonu verilerine göre, 2004 yılına kıyasla evlenme oranı yüzde 2,5 azalırken, boşanma oranı yüzde 38 arttı.
ZİNA SUÇ DEĞİL!
AK Parti Hükümetleri'nin ilk yıllarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamlı bir şekilde değiştirildi. Düzenlemeyle zina “suç” olmaktan çıkarıldı.
Vahdet Gazetesi
GÜNCEL - 15.04.2015 09:54
Ailenin dağılması, alkol ve uyuşturucu kullanımın artması, zinanın suç olmaktan çıkarılması, TV'lerdeki ahlâksız yayınların çoğalması fuhşa en önemli etken olarak gösteriliyor.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2002-2010 yılları arasında fuhuş suçları yüzde 220, ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında arttı.
Fuhuş yapan kadın sayısındaki artışı ortaya koyan haberimizin ardından bugün de fuhuş belâsının arka planında nelerin yattığını irdeliyoruz. İlahiyatçılara göre, ülkemizde son dönemde maddi başarılara odaklanılırken, manevî alanda ise arzulanan performans sergilenemedi ve fuhşun artmasına kapı aralanmış oldu. Ortaya çıkan tabloda; ailenin dağılması, alkol ve uyuşturucu kullanımın artması, zinanın suç olmaktan çıkarılması, TV'lerdeki ahlâksız yayınların çoğalması fuhşa en önemli etken olarak gösteriliyor.
UMULMADIK REZİLLİKLER
Son dönemde maalesef medyada özlenen dönüşüm gerçekleştirilemedi. Türk televizyonları dizi ve reality şov kıskacına son dönemde iyice girdi. Bu tür programlardaki ahlâk dışılıklara karşı etkin bir denetim mekanizması işletilemedi. Dizilerde evlilik dışı ilişki, “flört”, “seviyeli birliktelik” gibi kavramlarla sürekli empoze edildi. Dizilerde daha da ileri gidilerek sapkın ilişkiler de yer verildi. Kimi muhafazakar kanallar ve muhafazakar ünlülerce bile değişik rezilliklerin yaşandığı sözde evlilik programları yapılmaya başlandı.
AİLE DİNAMİTLENDİ
Ahlakî yozlaşmada alkol ve madde bağımlılığın da etkisi büyük oldu. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun hazırlayıp 2013 yılında yayınladığı, “Madde ve Diğer Bağımlılıklar ile Mücadele Kapasitesinin ve Bu Bağlamda Türkiye Yeşilay Cemiyetinin Değerlendirilmesi” başlıklı rapora göre, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezleri'ne başvuranların sayısı son 5 yılda 5 kat arttı. 2004'te AMATEM'e başvuranların sayısı 40 bin iken, bu rakam 2012 sonunda 227 bini aştı. Bu istatistik uyuşturucu kullanımındaki artışı da gözler önüne serdi. Bonzai de yine maalesef ilkokullara kadar girdi.
RAKAMLAR ALARM VERİYOR!
Öte yandan Türkiye'nin “aile bütünlüğü” de sarsılmaya başladı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2004-2014 arasında Türkiye'de 1 milyon 75 bin 765 çift boşandı. Aynı dönemde evlenen çiftlerin sayısı ise 6 milyon 144 bin 124 oldu. 2013 sonu verilerine göre, 2004 yılına kıyasla evlenme oranı yüzde 2,5 azalırken, boşanma oranı yüzde 38 arttı.
ZİNA SUÇ DEĞİL!
AK Parti Hükümetleri'nin ilk yıllarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamlı bir şekilde değiştirildi. Düzenlemeyle zina “suç” olmaktan çıkarıldı.
Vahdet Gazetesi